Bazen amatör film çekimlerine denk geliyorum, kameraya bakma deniyor. Lisede hoca çeyrek duruş vardır o şekilde duracaksınız derdi. Tiyatroda 4. duvar varmış.
https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%B...nc%C3%BC_duvar
Printable View
Bazen amatör film çekimlerine denk geliyorum, kameraya bakma deniyor. Lisede hoca çeyrek duruş vardır o şekilde duracaksınız derdi. Tiyatroda 4. duvar varmış.
https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%B...nc%C3%BC_duvar
Gavurların "The Office", "Fleabag" vb dizileri güzel örnekler...
EK: Şimdi hatırladım "İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı" isimli oyun da güzel bir örneği olabilir tiyatro açısından:
https://tdk.gov.tr/wp-content/upload...3/20140335.pdf
Ben bakayım.
Demek istediğim oyun oynadığını fark ettirmemen gerekiyor.
Yönetmen Alfred Hitchcock her filminde ufak bir sahnede görünürmüş, bu da farklı bir seviye olabilir.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Alfred_Hitchcock
dünyadaki inançlarda böyle işte.. o inanç bu inanç tonla ama tonla sadece inan.. görmesende olur hayal ett vs.
o kadar çok varki hangisinden inanmaya başlayıp hayal kurmaya başlacağın nereden başlaman gerektiği bile muaamma olan şeyler.
onun yerine bilim ne diyor en azından görebileceğine inanmak bana daha mantıklı geliyor
:drunk::drunk:
O da bir seçim Stoacılık vardı bugün bir videoda o da bir seçim. Kendini en rahat nerede hissediyorsan ideal olan odur. Tabi bir şekilde görünür veya görünmeyen sistem veya her ikisi ile birlikte uyumlu olmak gerekir. Aksi takdirde MATRIX filminde olduğu gibi virüs şeklinde damgalanma tehlikesi var, tabi o kadar ileri gitmek için özel yetenek ve sebep olması lazım.
Ama dediğim gibi kendine eziyet etme, dua edip de bir şey istedin olmadı isteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü derler.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Stoac%C4%B1l%C4%B1k
Stoacılık, MÖ 3. yüzyılın başlarında Atina Agorası'nda Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan bir Helenistik felsefe okuludur. Mantık sistemi ve doğal dünya hakkındaki görüşleriyle beslenen bir kişisel erdem etiği felsefesidir ve erdem pratiğinin eudaimonia'ya ulaşmak için hem gerekli hem de yeterli olduğunu savunur: kişi etik bir yaşam sürerek gelişir. Stoacılar eudaimonia'ya giden yolu erdemi uygulayarak ve doğaya uygun yaşayarak geçirilen bir hayatla özdeşleştirmişlerdir.
Ben yanlış anlamışım demek ki.
Benim verdiğim örnekler; "Bir film, oyun ya da televizyon programında izleyiciye bir kamera aracılığıyla hitap etmek dördüncü duvarı yıkmaktır" a örnek olabilir.
Peter Jackson da "Yüzüklerin Efendisi" üçlemesinde benzer bir aksiyon yapmıştı yanlış hatırlamıyorsam.
https://onedio.com/haber/peter-jacks...isi-nde-231624
"Stoacılık" tan ziyade... Bizde pek iyi bir çağrışımı olmasa da, Materyalizm gibi sanırım söz edilen.
Dünyada hiç bir inancın standardı yok. Her birinin çeşitli türevleri var. Ve hiç birinin savunucularının olumsuz davranışları da o inanca yapışmıyor nedense? X inanca dayanarak birinin yaptığı eylem, "gerçek X bu değil" biçiminde savunuluyor.
Coğrafya, inanç vb bağımsız söylüyorum:
-"Gerçek X bu değil..." çok sık duyarız.
Niye? Çerçevesi en net çizilmiş, felsefelerin, inançların, dinlerin bile fraksiyonları, türevleri, mezhepleri var.
Kime inanacaksın?