Originally Posted by
deniz43
Yılbaşından merkez bankasının 4 Kasım tarihinde son haftalık verisini yayınladığı 28 Ekim tarihine kadar:
Yabancılar:
-Swap pozisyonlarından çıkış;(-)17.2 milyar dolar
-(Hisse senedi+DİBS) Menkul Kıymetler;(+)0.4 milyar dolar giriş
Toplam;(-)16.8 milyar dolar,pozisyon kapatıp yurt dışına çıkış
Son cari açık rakamı Ağustos ayına ait,Eylül verisi Perşembe günü yayınlanacak;
Yılın ilk 8 ayında 13.992 milyar dolar cari açık finansmanı
Toplam çıkış;(-)30.8 milyar dolar.
Bir de net dış borç ödemeleri var,orada da rakamlar epey arkadan geliyor.
Orada da bankaların net dış borç ödemeleri var çünkü hem döviz cinsinden krediye talep düşük,herkes yüksek enflasyonda reel olarak düşük faiz ödeme arzusuyla,hem de döviz kurlarında zıplama korkusuyla TL kredi talep ediyor,hem de merkez bankası döviz cinsinden mevduatların ya da bankaların yurt dışından aldıkları kredilerde %23 zorunlu karşılık alıyor,bankaların maliyetini yükseltiyor,buna 450 puanı bulan CDS risk primleri de eklenince bankalar için sendikasyon kredilerini çevirmesinin bir cazibesi kalmıyor.
Bankalar yılın ilk 8 ayında dış borçlarını 4.073 milyar dolar azaltmış(Borçları 4.073 milyar dolar azalırken toplam borçları üzerinden faiz ödemesi yaptıkları için net döviz çıkışı aslında bir miktar daha fazla.)
Bir de yerlilerin döviz tevdiat hesapları var:
Merkez bankasının sitesinde her ne kadar yılbaşına göre (-)2.8 milyar dolar azalma gözükse de ,o rakam parite etkisi hesaplanmadan elde edilmiş rakam,yılbaşında 1.2287 olan euro/usd paritesi 28 Ekim itibariyle 1.1600'a indiği için aslında yılbaşına göre döviz tevdiat hesapları da (+)3.3 milyar dolar artmış durumda.
-Sonuç olarak yılbaşından bu yana yurt dışına kayda değer döviz çıkışı olduğunu söyleyebiliriz,yerlilerin döviz tutma eğiliminde de bir değişiklik yok.
-Önceki sayfalarda da yazmıştım;TL'nin değer kaybının bir hükümet politikası olduğu kanısında değilim,daha önce önce 128 milyar döviz rezervi harcamalarına rağmen döviz kurlarını tutamamışlardı,şimdi Ekonomi Yönetimi prestijlerinin daha fazla zedelenmemesi için,TL'nin değer kaybının kendi kontrolleri içinde olduğu imajı vermek istiyor sadece.Yoksa hala döviz kurlarını perde arkasında frenleme çabasında olduğu kanısındayım.Yılbaşından bu yana merkez bankasına gelen 16.2 milyar dolar reeskont kredilerine rağmen merkez bankası net döviz rezervinin artmaması,kamu bankalarının döviz pozisyonunun negatif bölgeye geçmesi bunu kanıtları gibi gözüküyor.