Yahu kanadali siyasi öngörüleri n tirt.ama isi finanstir analizleri mantıklıdır diye okuduk yazılarını lidfa aldik orda da durum iyi değil.sen bırak bu siyasi işleri orası tiyatro.bu lidfa ne olur bari onu yaz.onda umut var mi
Printable View
Yahu kanadali siyasi öngörüleri n tirt.ama isi finanstir analizleri mantıklıdır diye okuduk yazılarını lidfa aldik orda da durum iyi değil.sen bırak bu siyasi işleri orası tiyatro.bu lidfa ne olur bari onu yaz.onda umut var mi
Bugün, ABD Genelkurmay Başkanı bir açıklama yaptı.
Trump için, bu adam ülkenin tüm kurumları ile savaş halinde, ülkeyi zor duruma düşürüyor dedi.
Bunu medya flaş haber ( Breaking news )olarak duyurdu.
Herhalde bir Or-general elinde yeterli delil olmadan böyle bir açıklama yapmaz.
Dünya siyonizmi Trump'ın ipini çekiyor diye düşünüyorum.
Soykırım la suçlandıkları için, geçen çıktı, biz İsrail'in politikalarını desteklemiyoruz diyor.
ABD'ye soykırım suçlaması çok etkili oluyor.
Bu arada İspanya'yı kutlamak lazım, en delikanlı çıkışı onlar yaptı..
Çoğunluk bilir, Atatürk'le ilgili fikrimi.
Bugün içinde bulunulan durum farklı.
O günlerde dünyanın en güçlü ordusu, en azılı düşman olan Yunan'a inanılmaz silah, cephane ve lojistik sağlayıp üstümüze saldırmıştı, rejim değiştirmeye değil gırtlağımızı kesmeye geldiler.
Burada, yabancı dilde eğitim veren tüm lise ve üniversite mezunlarının %90'ı gidiyor.
ABD'de 800.000 yüksek lisans yapan Türk öğrenci var.
Nerede vatanını satmış bir iş adamı, hakim savcı varsa, çocuklarını oralara göndermiş, günü gelince kaçmaya hazır.
Burada bir vatan savunması değil konu, çok düşük bir hırsızın soygunundan kaçıyorlar.
Polisi Jandarmayı hakimi savcıyı kullanarak, vatandaşı esas duruşa getirip ceplerini soyuyor, gençlerin geleceğini çalıyor.
Burada mücadele demek, Silivri ye kapatılmak demek.
Çıkıp ben insan gibi yaşamak istiyorum diyene karşımı çıkalım.
İnsan gibi yaşamanın dahi ne olduğunu bilmeyen bir toplum içinde neden yaşamak zorunda kalsın.
Bugün burada yaşamak zorunda kalanların durumu ölümden beter.
Ülkede her şeyin tersi oluyor. Yunan adalarına kaçacakları ev hapsine gönderiyorlar. Ülkü ocakları başkanının tehdit ettiği emekli albay tutuklanıyor. Halkım derin uykuda muhtemelen derin dondurucudan daha çıkamadı
2023–2024 eğitim yılı itibarıyla ABD’de yüksek lisans ve üzeri düzeyde eğitim gören Türk öğrenci sayısı:4.129 kişi ABD'de toplam öğrenim gören Türk öğrenci sayısı:8.700 civarı
Bu veriler, ABD Ticaret Bakanlığı'na bağlı International Trade Administration tarafından yayımlanan güncel istatistiklere dayanmaktadır.
Dolar/TL kurunun yıllardır baskı altında olduğu ve bu baskının giderek yapay bir hal aldığı artık saklanamıyor. Ancak bu artışın arkasında yalnızca siyasi ya da psikolojik değil, teknik ve yapısal gerekçeler var. Üstelik bu gerekçeler, bugün değil, yıllar öncesinden sinyal vermeye başlamıştı.
https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/conn...c1315e-m3fB7Ju adreste Merkez Bankası Minimum Rezerv miktarının Kısa Vadeli Borç oranı'na oranının 1'in üzerinde olması gerektiğini söylüyor. Yani en az kısa vadeli dış borç kadar rezerv olmalı.
Türkiye’nin 2025 Kısa Vadeli Dış Borç Stoku: Yaklaşık 220 milyar dolar
TCMB Brüt Döviz Rezervi (Eylül 2025): Yaklaşık 178 milyar dolar
Swap Hariç Net Rezervler: Bu rakamların çok altında (negatif veya sıfıra yakın)
Bu tablo, en az 42 milyar dolarlık bir rezerv açığı olduğunu gösteriyor. Yani Türkiye’nin döviz rezervi, kısa vadede ihtiyaç duyacağı dövizi karşılayabilecek seviyede değil. Bu fark, TL üzerindeki baskıyı **kaçınılmaz** hale getiriyor.
1. Cari Açık ve Enerji Bağımlılığı
Türkiye, enerji ithalatçısı bir ülke. Petrol ve doğalgaz gibi kalemlerde dışa bağımlılık, sürekli döviz ihtiyacı yaratıyor.
İhracat gelirleri, bu ithalatı karşılamıyor. Cari açık ve kronik döviz talebi.
2. Yabancı Yatırımcının Güvensizliği
Hukukun üstünlüğü, öngörülebilir ekonomi politikası, bağımsız Merkez Bankası gibi temel parametreler yıllardır zayıflamış durumda.
Yabancı yatırımcı Türkiye'yi terk ediyor; portföy yatırımlarında net çıkışlar yaşanıyor.
3. Enflasyon ve Reel Faiz Uyumsuzluğu
enflasyon faiz’lerin üzerinde.
Politika faizleri nominal olarak yüksek olsa da, **reel faiz hâlâ negatif**.
Bu durum, TL’yi cazip kılmıyor. Yatırımcı dövize yöneliyor.
Dolar/TL kuru artık yalnızca arz-talep dengesine değil; aşağıdaki temel dinamiklere bağlı olarak yukarı yönlü kalıcı baskı altında kalıyor:
Bu nedenler, kurun sadece bir "algı" değil, makroekonomik gerçeklere dayalı olarak yükselmek zorunda olduğunu ortaya koyuyor.
Bir ülkeyi sevmenin en net yolu; onu abartmadan, hamasetle değil, gerçeklerle savunmaktır. Eleştiriler yapılmalı, sorunlar konuşulmalı; ama bu, yanlış rakamlarla, duygusal manipülasyonlarla değil; bilgiyle, analizle ve sorumlulukla yapılmalı.
Gerçek verilerle konuşmak, bir fikri zayıflatmaz, aksine güçlendirir. Sahte rakamlarla yazılan her cümle, doğruları savunan binlerce insanın sesini boğar. Oysa bugün, en çok da bu sese ihtiyaç var.