Sayfa 1/19 12311 ... SonSon
Arama sonucu : 151 madde; 1 - 8 arası.

Konu: İmar bankası mağdurları tartışma ve protesto başlığı

  1. #1

    İmar bankası mağdurları tartışma ve protesto başlığı

    Eski forumdaki bilmeyen yeni uygun gördüğü nicki ile casual forumdaşımızın ve diğer tüm imar bankasında mağdur olanların protestosunu ve seslerini duyurabilmek için böyle bir başlık açmak istedim.

    Böylelikle eski bilmeyen / yeni casual ve benzer mağduriyeti yaşamış yada bunu dile getirmek isteyenler buradan istedikleri kadar yazabilirler.

    Diğer başlıklarda da uzun uzun yazmak yerine buradaki yazılara link verilebilir. Böylelikle emek verip uğraşıp yazılan yazılar uygun başlıkta bulunmadığı için moderatörler tarafından silinmeyecektir.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  2. yine yanlış iş yapmışsın! yine insanların aklıyla alay ediyosun! bu başlığa kimse gelmez, dolayısıyle kimse okumaz, bu olduğu için anlamsızdır,

    tabi esasen ben bunu bildiğini düşünüyorum o yüzden insanların aklıyla alay ettiğini düşünüyorum.. siyasiler de insanları böyle kandırırlar..

    sen bunun hesabını devlete sorsaydın onu alkışlardım işte..

    beni buraya atabileceğini sanıyosan yanılıyosun, bak powerpc çeaş-kepez mağdurlarına "uyuşturucu" veriyor sende katıl..

    syg

  3. #3
     Alıntı Originally Posted by casual Yazıyı Oku
    yine yanlış iş yapmışsın! yine insanların aklıyla alay ediyosun! bu başlığa kimse gelmez, dolayısıyle kimse okumaz, bu olduğu için anlamsızdır,

    tabi esasen ben bunu bildiğini düşünüyorum o yüzden insanların aklıyla alay ettiğini düşünüyorum.. siyasiler de insanları böyle kandırırlar..

    sen bunun hesabını devlete sorsaydın onu alkışlardım işte..

    beni buraya atabileceğini sanıyosan yanılıyosun, bak powerpc çeaş-kepez mağdurlarına "uyuşturucu" veriyor sende katıl..

    syg
    Hayır öyle demiyorum, diğer başlıkta faiz ile ilgili bir yorum yap, bir satır bir oran ver ve hemen altına büyük harflerle görülebilecek şekilde buradaki uzun yazına link ver. Oradan buradaki uzun yazın okunabilir olsun. Böylece moderatörlerde yazını silmez. Diğer başlıkta kısa bir yer kapladığı içinde silinmeme ihtimali daha yüksek.

    Bence bir düşün.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  4. cem başkan stockholm de yeni mahkemeye hazırlanıyor. bu sefer zemin uygun. tahkimde mallarını geri alıp çeaş yatırımcısının cebine para koyacak. sıkıyorsa ödemesinler tahkim sonucu tc nin yurtdışı varlıklarına bile el koyulabilir.

    General Mobile 4G cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  5. #5
    bilmediğim için, çok özür dileyerek soruyorum, imar bankası mağdurlarının sorunları hala çözülmedi mi?

  6. AMACIM ZİHNİYETİ BOZUK İNSANLARIN AÇTIĞI BAŞLIĞA DAHİL OLMAK DEĞİL..!! SADECE NELER OLDUĞUNU İDRAK ETMEK ADINA BİMER E YAZDIĞIM BAŞVURUYU KOPYALIYORUM...

    SİZLER TARAFINDAN TÜM BİRİKİMLER GASP EDİLEN/ÇALINAN İMAR BANKASIN DA SİZLERİN KATLİAMINA UĞRAYAN ARKADAŞLARA YAZDIĞIMI AYNEN KOPYALIYORUM..

    okuyan ve anlayabilenler için dünyada ki ve türkiye deki sömürü düzeni ve konumuzla ilgili sömürü düzenin de bankacılığın nasıl kullanıldığı hakkında bir kaç şey karalamak istedim..
    öncelikle dünya yı yönetenlerin hepsi hırsızdır, yada bir şekilde bu hırsızlık ,gasp, sömürü sisteminin köpekleridir..
    türkiye deki bankacılık sistemi de insanların cebindeki parayı çalmak, "meşru hırsızlık" dır.
    devletleri yönetenler de bu işin içinde oldukları için bazı zengin insanlara veya gruplara bankacılık yapma izni verirler
    yani sıradan insanlardan para toplama imtiyazı bu insanlara tanınır.
    tabi bu toplanan paralar devletin izniyle olduğu için bir anlammda bu para toplama işleminin güvencesi devlet olur..
    insanlar devlete güvendikleri için birikimlerini bankalara yatırırlar.
    bankalar esasen fazla birşey yapmadan sizden yıllık %10 faiz ile topladıkları tasarrufları %20 ile yine kredi olarak sizlere satarlar. yani esasen hiçbirşey yapmadan "meşru hırsızlık" yolu ile hem tasarrufunu bankaya yatıran insanlardan, hemde bankalardan kredi alan insanların cebindeki gerçek parayı çalarlar.

    aslında devletler bu insanlara "meşru hırsızlık" yapma izni verirler.. tabi bu hırsızlıktan devletleri yönetenler de nasibini alırlar.. gerek bankalar vergi vermek suretiyle gerekse bu imtiyazı kendilerine sağlayan devletleri yöneten üst düzey kişilere vs çeşitli konularda finansal kolaylıklar sağlarlar.
    esasen vatandaş gözüyle, mevduat sahibi gözüyle baktığımızda devlete en az vergi (haraç) veren, tasarruf sahibine en yüksek fait veren banka daha makbul dur.

    fakat devletleri yönetenler gözüyle baktığınızda tasarruf sahipleri vatandaşlara en az faiz veren, devlete en fazla vergi (haraç) veren devletin üst düzey yöneticilerine en fazla menfaat sağlayan bankalar daha makbuldur.
    bu anlamda halkı sömürmek, meşru hırsızlık yoluyle halkı soymak olan bu dünya düzenin de banka sahipleri ve devletleri yönetenler aynı zihniyet bozukluğuna sahiptirler.

    yani halkı sömürmek , cebindekini çalmak konusunda hemfikirlerdir. bu konuda asta ters düşmezler bir tarafın menfaatine dokunan istenmeyen bir durum oluştuğunda muhtemelen bankacılık işinde olan insanların elinden bu imtiyaz alınır..
    devletin imar bankası konusundaki açıklamalarına bakılırsa yeterince vergi (haraç) alamadığı serzenişleri vardı.. bu tam olarak doğrumu bilemiyoruz. fakat imar bankası halkı düşünen , tasarruf sahibine iyi faiz veren bir bankaydı..
    öncelikle devletleri yöneten hırsız, zihniyeti bozuk insanlar tasarruf sahiplerine fazla faiz veren bankaları sevmezler, düşük faiz vermelerini ve bunun devlete vergi olarak verilmesini ve/veya devleti yöneten şahıslara menfaat olarak gelmesini isterler..

    bu bakımdan zaten imar bankası sahipleri temelde devleti yöneten zihniyeti bozuk insanlar tarafından sevilmesi biraz zordu.
    ayrıca sistemdeki diğer b ankalar halkı sömürmek konusunda devlet yönetimleriyle hem fikir olduklarından imar bankasının halka iyi faiz vermesini istemiyordu ve imar bankasının da bu sömürü düzenine ortak olmasını istiyorlardı.
    bu yüzden diğer bankalar da yani banka sahipleri de imar bankasını dışlamaya çalışıyorlardı.
    bu ve cem uzanın siyatese girmesi ile motorola olayı birleşince İMAR BANKASINA ÇALIŞAN BİR BANKA OLMASINA RAĞMEN DEVLET TARAFINDAN YAPILAN ÖNCEDEN PLANLANAN OPERASYON İLE EL KONULDU VE KAPATILDI.. tabi bu kanun ve hukuka aykırıydı.
    tabi işin asıl ilginç olan tarafı tasarrufların gasp edilmesiydi.. esasen insanların birikimleri bu sömürü ve meşru h ırsızlık düzenin de gasp edilmez..

    direkt insanların birikimlerini gasp etmek hem sömürü düzenine güveni azaltır , hemde ciddi riskler içerir .. fakat fetö zihniyeti ve bu zihniyeti kabul eden akp gibi bir iktidar olunca. ve piyasalar da imar bankası ile ilgili gerekli olumsuz algı yaratılınca herşeye rağmen insanların birikimleri gasp edildi.
    devleti yönetenlerin imar bankası tasarruf sahibine anlamsız düşmanlığı ve kızgınlığı aslında sizi bizler yeterince sömüremedik noktasında olabilir. fakat bunun temeli de esasen yoktur. zira o dönem de %7500 faiz veren bankalar oldu.. ve bu devletten zarar olarak çıktı..

    yani türkiye de o dönem de bankalar arasında belli yıllar içinde en fazla faiz alan insan grubu imar bankası tasarruf sahibidir demek çok tartışmalı bir konudur..
    çiller bonosu, derviş bonosu gibi , 2001 yılında %7500 faizler gibi getiriler imar bankasın da esasen yoktu.
    esasen o dönemde halkı sömürmek için olan bankacılık düzenin de halk krediler yoluyle değil farklı şekilde sömürülüyordu..

    bankalar halka kredi vermiyordu , devlet çok yüksek faizlerle bankalara borçlanıyor , bu borç verilen yüksek faizlerle gittikçe büyüyordu, bir taraftan enflasyon yoluyle halkın cebindeki para eriyordu, ve esasen devletin borcu halkın borcu olması nedeniyle bu şekilde sömürülüyordu.
    yani bankadan kredi almasanız da bir şekilde sömürülüyordunuz.
    tabi biraz birikimi olan insanlar yüksek faizin yaşandığı o dönemlerde bir miktar reel faiz kazanmış olabilirler.. fakat bu da çok tartışmalı bir konudur.. mesela çiller bonosu; derviş bonosu çıkarıldığı tarihlerde sonraki aylardaki enflasyonlar yaklaşık %10 düzeyinde çıkmıştır..

    yani bankalar yoluyle aldığınız faiz enflasyon yoluyle birşekilde geri alınmıştır.
    tabi yüksek faiz alıp zamanında gayri menkul e yönelmeyen insanlar (gayri menkul fiyatları yükselmeden) yüksek faiz almalarına rağmen reel anlamda zarar ettikleri bile rahatlıkla söylenebilir.
    ki imar bankasına devlet kanunsuz, usulsuz hukuksuz el koyduğunda ve kapattığında bilinçli ve kasıtlı olarak insanların tasarruflarını gasp ettiği için gayri menkul almalarının önüne geçmiş oldu.. ve hem enflasyon, hem faizleri gasp edilen bu insanlar gayri menkul fiyatlarının 10 kat artması doyalısıyle akıl almaz zararlar ettiler..

    yani devlet kurumları at gözlüğüyle bakıp "bunlar yüksek faiz dönemini yaşadılar ve tasarrufları nomanal anlamda ciddi arttı" deyip reel anaparaları ödemekten imtina etmeleri doğru bir muhakeme asla değildi. zira insanların yaptığı tasarruflar pazardan domates, biber almak için değil en nihayetinde gayri menkul- konut almak içindi..
    devlet bilinçli ve kasıtlı olarak. hem enflasyon farklarını, hem faiz almalarını hemde hakları geri iade etmeyi uzun süre geciktirerek.. insanların uygun fiyattan konut almasının önüne geçmişlerdir. tabi bunların hepsi usulsuz, kanunsuz ve hukuksuzdur.
    bu anlamda reel anlamda akıl almaz şekilde insanların zarar etmelerini bilinçli olarak sağlamışlardır..
    finans piyasalarında biliinir; " realize edilmemiş hiç bir kazanç, gerçek anlamda kazanç anlamına gelmez..
    işte imar bankasın da enflasyon farkları, faiz farkları bilinçli ve kasıtlı olarak gasp edilirken.. esasen gerçekleşmeyen reel kazanç, gerçekleşmiş gibi hesaplandı..
    yada belik bunu hesaplayacak akıl devletteki hesap uzmanların da yok. yani boş insanlar bunuda bilemiyoruz.

  7. AKPM (avrupa konseyi parlementerler meclisi) türkiye yi siyasi denetime alma kararı vermiş..

    tabi bu neden yapılıyor? akp "elit laik" kesime "dokunduğu" için.. akpm türkiye yi 2004 yılında siyasi denetim den çıkarmış..

    halbuki en akıl almaz olay 2003 yılında sıradan vatandaşın usulsuz,haksız,hukuksuz 25/30 yıllık birikimi gasp edilerek yapıldı..

    sıradan türk halkının bilmesi gereken; avrupa , aihm asla türk vatandaşının yanında değil,, türk vatandaşı için adalet-hak-hukuk arayışında değil..

    herşey "algı" üzerine,, cumhuriyet gazetesi yazarları tutuklanırsa avrupa ayağa kalkıyor.. 380bin tük vatandaşının tapulu evi haksız hukuksuz gasp edildiğinde TÜRKİYE EN DEMOKRATİK ÜLKE..

    yorumsuz...

  8. Zaman zaman imar bankasın da devletin sıradışı bir GASP yaptığını ortaya koymak için somut bazı şeyler yazma gereği var, zira handi kademede olursa olsun devlet memurları bunu anlamak istemiyorlar.. ilk akla gelen "devlet bankalar daki tasarrufları ödemek zorundamı" gibi bir düşünce oluyor...

    Bankalar daki tasarrufların ödenmesine öncelikle BEN KARŞIYIM.. fakat devlet özellikle mevduat toplama yetkisi olan bankalar da bir SİGORTA sistemi kurmuş. sigorta esasen benzer riskli duruma muhatap olan insanlardan toplanan küçük primlerle o mağduriyeti yaşayan az sayıda insanın zararını karşılamak demek..

    yani sigorta sisteminde zarar sigorta primlerinden karşılanır. AYRICA BİRİLERİNİN MALINA-MÜLKÜNE- PARASINA EL KONMAZ..

    tabi bazen sigorta sistemi zarar eder, bazen de kar eder, geçmiş 14 yılda devletin mevduatlardan topladığı sigorta priminin tamamı kar dır.. zira banka batmaları olmamıştır..

    devletin bir bankanın tasarruf sahibi alacaklarının yükünü alması için öncelikle SİGORTA FONU olmaması lazım.. zira sigorta fonu olduğun da devlet BU BANKANIN YÜKÜNÜ BEN ALDIM diyemez..

    hazine bonosu ve devlet tahvilinde de devletin bu yükü ben aldım dememesi için HAZİNE KAĞITLARININ KARŞILIĞININ OLMAMASI LAZIM..

    tabi önden akıllı bu konuda uzman kişiler hemen şunu diyeceklerdir EE ZATEN İMAR BANKASINDA SATILAN DİBS LERİN KARŞILIĞI YOKTU! tabi bunu defalarca yazdım.. imar bankasında satılan dibs lerin karşılığının olmaması TAMAMEN DEVLETİN KASITLI OLARAK MÜLKİYET HAKKINI YATIRIMCILARA VERMEMESİNDEN KAYNAKLIYDI..

    yani DİBS LERİN KARŞILIĞI OLSA BİLE MECVUT SİSTEM DE 2. EL DE SATILAN DİBSLERİN ÖDENMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİ.. tabi bu daha büyük bir suç DEVLET ALELEN DOLANDIRICILIK YAPIYORMUŞ..

    buradan imar bankası konusuna dönersek; imar bankasın da devletin BEN BU BANKANIN YÜKÜNÜ ALMAK İSTEMİYORUM demesi ancak yine mevduat sigorta sisteminin olmaması ile mümkün olabilir di..

    yani imar bankasındaki mevduatların ödenmesi devlete yük olmamıştır.. yada devletin sigorta sistemi rasyonel değildir.. sigorta sisteminin rasyonel olmaması devletin kendi sorunudur..

    kaldı ki asıl önemli konu; DEVLET BANKAYA EL KOYMAMIŞ OLMASI HALİNDE BİLE SİGORTALI MEVDUATI ÖDEMEK ZORUNDADIR..

    DEVLET BİR BANKAYA EL KOYDUĞUN DA HUKUKEN BANKADAN ALACAKLI OLAN HERKESİN HAKKINI ZAMANINDA VE EKSİKSİZ ÖDEMEK ZORUNDADIR.. BUNU YAPMASSA AP AÇIK "GASP" YAPIYOR DEMEKTİR.

    fakat devlet zor duruma düşün bir banakya eğer EL KOYMAZSA sigortalı mevduatı ve kendi kasıtlı yada kasıtsız hatası varsa DİBS leri ödemek zorundadır.. başkaca bankadan alacaklı olan hakları ödemek durumunda değildir..

    YANİ DEVLETİN ŞÖYLE BİR SORUNU VAR; İSTER BANKAYI KURTAR, YADA İSTERSEN KURTARMA MEVDUAT VE DİBS LERİ ÖDEMEK Z ORUNDA..

    EĞER BANKAYI KURTARMAK İSTERSE YANİ EL KOYARSA BANKADAN ALACAKLI OLAN HER KESİMİN ALACAĞINI KAYIPSIZ VE ZAMAN GEÇİRMEDEN ÖDEMEK ZORUNDA..

    İMAR BANKASINDA YAPILAN HATA ŞU; DEVLET BANKAYA EL KOYDU YANİ KURTARDI.. FAKAT KURTARMIŞ OLDUĞU BANKA DA "GASP" YAPMAYA YELTENDİ..

    DEVLET İÇİN BİR BANKAYA EL KOYUP ORADAKİ ALACAKLARI ÖDEMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL.. YANİ YA BANKAYA EL KOYAR TÜM ALACAKLARI ÖDER , YADA BANKAYA EL KOYMAZ. SİGORTALI MEVDUATI VE DİBS LERİ ÖDER (YATIRIMCININ BİR KUSURU YOKSA) DİBS LERDE YATIRIMCININ KUSURU ANCAK VE ANCAK SAKLAMA HESABINDA (MKK) MEVCUT DİBS LERİNE BLOKE KOYMAMASIYLA MÜMKÜN OLUR..

    yetkisi olmayan banka zaten dibs satamaz. satarsa çok kısa sürede yatırımcılar MKK da dibs karşılıklarını göremediklerinde BDDK ya başvurur ve gerçek ortaya çıkar..

    bu doğrultuda imar bankasındaki tasarrufları gasp edenler teröristtir, gsapçıdır, mafya dır, hırsızdır.. bunu tüm içtenliğimle ve ciddi ciddi 14 yıl muhakeme ederek söylüyorum..

    fakat imar bankası tasarruf sahibi o kadar hoşgörülüydü ki, EĞER DEVLET BANKAYA EL KOYMASAYDI VE UZANLARLA TASARRUF SAHİPLERİNİ BAŞ BAŞA BIRAKSAYDI DEVLETEN 1 KURUŞ İSTEMEZLER Dİ..

    YANİ AKIL ALMAZ ŞEKİLDE GASPÇI VE HIRSIZSINIZ.. VE ÖNEMLİ OLAN BUNU , BUNDAN SONRA HİÇ BİR BANKA TASARRUF SAHİBİNE YAPMAYACAK / YAPAMAYACAKSINIZ...

Sayfa 1/19 12311 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •