imar bankası ile ilgili bir itirafta bulunmak istiyorum. imar bankasına tasarrufumu yatırdığımda imar bankasının kapitalist sistemin resmi olarak içinde, gayri resmi olarak kapitalist sistemin dışında olduğunu hem hissediyor , hemde biliyordum.
benim için asıl muhakeme edilmesi gereken hep iyi- kötü, doğru-yanlıştı, esasen kapitalist sistem bu işten nemanalanların dışında hemen herkes için kötüdür.
hatta kapitalist sistemden nemalanan birçok insan için bile kötüdür. zira kapitalist sistem herzaman sömürü sistemidir ve kimleri sömürdüğü aşikardır.
imar bankası kendiliğinden yani uzanların yönetim beceriksizliği yada bir şekilde bankanın hortumlamaları durumunda asla devletin diğer bankaları kurtardığı gibi KURTARMAYACAĞINA emindim..
uzanlardan böyle birşey beklemiyordum (bankada yaşadığım tecrübelerle) ve zaten böyle birşey yapmadılar.
devletin zorla çalışan bankaya çökeceğini tahmin etmemiştim fakat hiç mi hiç olamazzz dediğim birşey de değildi..
böyle birşey olsa bile uzanlarla tasarruf sahiplerini başbaşa bırakır diye düşünmüştüm.
yani " bana göre sizler sömürü sisteminin dışında tasarrufunuzu değerlendirdiniz bu yüzden sigorta fonunu devreye sokmayacağım, hazine bonolarına da asla karışmayacağım"
bunun anlamı imar bankasına yatırılan bütün tasarruflar UZANLAR tarafından ödenecek demekti.. tabi böyle olunca çeaş-kepez dışında uzanların başkaca şirketlerine, paralarına , mallarına devletin el koyma şansı yoktu..
kapitalist sistem bana göre kötüdür, bu anlamda imar bankasının tasarruf sahibine yaklaşımı kesinlikle iyiydi..
fakat dünya ya hakim olan kapitalist sistem iyiliğe değinmeden tüm insanlara kapitalist sistemin "doğru" olduğu algısını işler
esasen sıradan insanlar yada küçk tasarruf sahipleri için kapitalist sistemdeki bankaları "doğru" olarak algılamak ayaklarına kurşun sıkmaktır
zira bu sistem bankaya yatırılan tasarrufları sömürecektir, bankalardan kredi alan insanları da sömürecektir.
uzanlar da bankaları aracılığı ile topladıkları tasarruflardan kar etmişlerdir, yani bir anlamda halkın birikimleri üzerinden para kazanmışlardır fakat bu devletin ve bankaların toplam sömürüsü kadar olmamıştır.
kapitalist sistemde ki bankalar sıradan insanları sömürürler ve olabildiğince fazla sömürmek isterler bunu yapabildikleri maxsimum düzyde devlet le bu kazancı/hırsızlığı kırışırlar..
esasen bu maxsimum sömürme isteği değerlemeler de aşırı oynaklık yaratarak insanların birikimlerinin büyük bir bölümünü reel olarak kaybetmelerine de neden olabilir.
örnek; 15yıl içinde 15kat artmış konutu satınalabilir, ve zor durumda kaldığınız bir dönem konut fiyatlarının dip yaptığı döneme geldiyse inanılmaz zararla konutunuzu elden çıkarmak zorunda kalabilirsiniz..
bu değerlemelerde ki aşırı oynaklık kapitalist sistem tarafından kasıtlı ve bilinçli olarak yaratılmıştır ve çok uzun vade de değerlemeler de ani değişiklikler olmadığı için esasen gerçek anlammda zor duruma düştüğünüzde sizi pert edecek bir vuruşu kapitalist sistemin acımadan yaptığını görebilirsiniz.
fakat akıl almaz şekilde insanlar kapitalist sistemin "doğru" bir anlamda iyi olduğuna inanırlar. ve kapitalist sistemin dışında olan herşeyi kendilerine faydası olsa bile dışlarlar,
örneğin; asgari ücret alan bir kişi yurtdışından (çinden) vergisiz ucuz cep telefonu aldığında onu kınarız, hırsız, vergi kaçıran damgasını yapıştırırız.
esasen yurtdışından vergisiz telefon almak o kişinin yararınadır, muhtemeler bizim de yararımıza olacaktır.
fakat kapitalist sistem doğru olanı biz bilinçli ve akıllı insanlara öyle bir işler ki böyle bir vergi kaçağını asla kabul edemeyiz.
imar bankasının kapitalist sistemin dışında kalması nasıl gerçekleşti bunu tam olarak bilmiyoruz. belki uzanları kapitalist sistemin içine almak istemediler veya uzanlar kapitalist sisteme girmek istemediler.
veya belki uzanlar da kapitalist sistemin içindeydiler kapitalist sistem ALGI OYUNUYLA uzanları kapitalist sistemin dışında gibi göstermeye çalıştı..
bilinen o ki, bir devletin herhangi parası olan grup, holding vs bankacılık ve mevduat toplama yetkisi vermesi esasen resmi olarak BU BANKAYI SİSTEMİN İÇİNE ALDIM demektir.
yani resmi olarak imar bankası kapitalist sistemin içindeydi,, kaldı ki imar bankası dışında t.c devleti uzanların tüm şirketlerini kapitalist sistemin içinde gördü ve bu şirketlerin borçlarını ve alacaklarını üstüne aldı..
örnek: telsim den alacaklı herkesin alacağını ödedi, telsimin alacağı varsa tahsil etti
gayri resmi olarak imar bankası sömürü sisteminin içinde olsun yada olmasın imar bankasına tasarrufunu yatıran %99.9 oranla hiç kimsenin bu analizi yaptığını düşünmüyorum.
zira zaten devlet banka dediği bir oluşuma mevduat toplama da yetkisi veriyorsa resmi olarak tanımını yapmış oluyor..
nasıl düşünürseniz düşünün, imar bankasın da t.c devletinin yaptığı çok açık bir dolandırıcılık(hazine bonolarında) gasp ve hırsızlıktı..
Yer İmleri