AL / SAT / YAT / TUT yada Turşu kur tavsiyesi değildir, sadece FaL ve dedikodu.
Gülerken kaybettğini ağlayarak kazanamazsın.
Türkiye'de iş yapma maliyetleriyle ilgili 3 parçalı bir değerlendirme yaparsak; malzeme maliyetleri ( ticaret savaşları ve tarife savaşlarının yeni başladığını düşününce) gümrük birliği marifetiyle dünyayla aynı gibi düşünebiliriz.
Enerji maliyetleri de rekabet edebilirlik açısından dünyayla eş değer ( bu iki kalemdeki cari açık etkisini kenara koyarsak).
İşgücü maliyetinden bakarsak Türkiye'deki maliyetler neredeyse Bulgaristan ve Romanya düzeylerine geriledi.
Kapalı bir ekonomi olan İran'da bile asgari ücretin işverene maliyeti 520 Euro düzeyindeymiş.
Bu görünümde, tıpkı eskiden olduğu gibi, ucuz emek ve emek yoğun sektörler açısından Türkiye öne çıkıyor.
Sermaye açığımız oldukça bu kanal bu şekilde işlemeye devam edecektir.
Katma değerli alanlara geçiş için söylenen tüm sözler, planlar, retoriklerin şimdilik havada kaldığını kabul etmek lazım.
OEM pazaarında kuvvetli sektörlerimiz var, otomotiv gibi, yabancının buralardan da çekileceğini veya ilgisini azaltacağını kısa vadede düşünmemek lazım.
Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Belki Rus Cumhuriyetleri için üs olmaya özelliği sürüyor. Sadece idari merkez olarak değil, lojistik alanda, depolama vb gibi alanlarda cazibe sürecektir.
Özel sektör bankacılığının %50 sinden fazlası yabancıların elinde. Sektörün toplam özsermayesi 90 mia dolar civarında. Özel sektörün borç yapılandırma kuyruğu şimdilik bilançolara zarar olarak yansımaz ama mali endeks daha uzun süre düşük F/K lara rağmen doğrulmaz, sendikasyon kredilerinin maliyet ve tutarları da etkilenir.
Daha sıraya girecek inşaat şirketleri ve enerji şirketleri olduğu söyleniyor.
İkinci bir olumsuz cephe de bozulan kamu maliyesi ve disiplininden geliyor, ardı ardına açıklanan teşvikler ya inandırıcı değil ya da KGF de olduğu gibi sorunları ötelemeye yönelik nitelikte. Yapılmasın demenin anlamı yok fakat kredibilite giderek düşüyor.
Gerilemeye başlayan konut fiyatlarıyla birlikte, harcamalara yönelik refah etkisi de bir zamandır baskı altında.
Perakendeyi belki bölümlerine ayırmak gerekir. Tüketici alışkanlıklarında da önemli değişiklikler var, örneğin ev/araba almak gibi ağır yatırımlarda gerileme görülürken tatil alışkanlıklarının arttığını görüyoruz.
Sonuçta bir fakirleşme hissi ve beklentisi var, borsanın da bu duruma eşlik etmesi kaçınılmaz görünüyor.
Kurun hangi seviyelere geleceği, enflasyona olan geçiş etkisi, dövizli eski borçların nasıl çevrileceğini belirlediği için belki her zamankinden önemlidir. Faiz de dahil olmak üzere para ve maliye politikalarındaki araçlar sınırlı görünüyor.
Bu araçlar kullanıldığı zaman fakirleşme etkisi de artışa geçecektir.
Burada önemli olan konu, seçimlerden sonra ülkedeki kamplaşmanın daha da kötüye gitmemesi, sosyal barış, çalışma barışı gibi alanlarda gelişme sağlanması, verimlilik artışı ve ithal ikameci politikaların süratle yerleşmesi ve tasarruf tedbirleri olarak görünüyor.
Kur artışı seçimlerden sonra tekrar hız kazanabilir, benim yıl sonu tahminim dolar için 4,80 seviyesindedir ( ağzı olan konuşuyor hesaplama sistemine göre).
Kur tahmini elbette atmasyondur. Cari açığı azaltıcı tedbirler işe yaramazsa kur artışlarıyla önümüzdeki yıllarda cebelleşmeye devam edeceğimiz de sürpriz değildir. Herkesin gördüğü de budur.
Ben açıkçası hükümetin ( veya tek adamın) kambiyo rejiminde hızlı bir değişikliğe gideceğini tahmin etmiyorum.
Sanırım en çok korkulan senaryodur. Ben şimdilik bunun uç bir senaryo olduğunu, belirli alanlarda TR'nin yatırım çekmeye devam edeceğini düşünüyorum.
4x4 luk bir yazi sn.noreply, 80 li 90 li yillarda yasamis, finansal varliklara yatirim yapmis birisi olarak aynisini dusunuyorum.
Syg,
Sabir ve zaman: iste benim bahadir askerlerim.. TOLSTOY
Teşekkür ederim Sn Dudu,
Sabah Bloomberg 'te Abdurahman Yıldırım'ın konuşmasını dinledim. Halka arza aracılık yapan aracı kurumları haklı olarak eleştirdi, "ben olsam banka hissesi almam" dedi, piyasanın birkaç yıldır neden tökezlediğini hatırlattı, özet olarak çok doğru şeyler söyledi.
Ben de baktığımda 3 tane halka arzın aynı zamanda yapılması, seçim öncesinde halka arza kalkışılması, normal zamanda bile piyasanın kaldıramayabileceği piyasa çarpanlarından ve hacminden gelinmesi akıl alır şeyler değil.
Bir deneyelim de ya tutarsa sistemi. Müflis kişilere uygun davranışları hatırlatıyor.
Yer İmleri