|
|
Ülkemizde son haftalarda çocuklara ve hayvanlara eziyet ve her türlü tasallut toplumsal bir cinnet içinde olduğumuzun en büyük delili bence.
Kaybolan çocuklar, eziyet edilerek cinsi istismara maruz bırakılıp öldürülen Yağmur, sadece bu suç için idam cezası konulmasını gündeme getirdi.
Siyasilerde toplumdan gelen bu çığlığı nihayet duydular.
Çocuklarımızı koruyalım.
Bu konuda Fatih Altaylı'nın bir kaç önce önerdiği "amber alarmı" çok yararlı olabilir.
http://www.haberturk.com/yazarlar/fa...4-amber-alarmi
Bu başlıkta, toplumsal tepkimeyi artırmak üzere, kaybolan, eziyet edilen, cinsel istismara uğrayan, öldürülen çocuklarımızın haberlerini ve bu konudaki yazıları paylaşalım...
Bu kadar zıtlaştığımız, ayrıştığımız bir toplumda, hiç olmazsa, çocuk korumacılığı konusunda ayrışmasak diyorum.
Hayvan korumacılığı konusunda ayrışmasak diyorum.
Ahlak temelinde yarışmasak, bir kesimin ahlaksızlık dediğine, diğer kesim "bizim ahlaksızımız iyidir" diye sahip çıkmasa.
Hadi hırsızlığı, devlet imkanlarını yandaşlara peşkeş çekmeyi kimilerimiz suç olarak kabul etmiyor.
Ne olur bari çocuk istismarına, bademleme iyidir" diyerek sahip çıkanları o lafı ettiğine pişman edelim.
Ne olur...
Aynı zamanda Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olan Gülen, Ankara'nın Polatlı ilçesinde kaybolduktan bir hafta sonra cesedi bulunan Eylül Yağlıkara olayına çok üzüldüğünü söyledi. Hakim Gülen her canın önemli olduğunun çocuklara öğretilmesi gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
"Gerçekten çok kötü durum Eylül kızımızın başına gelen. Adam daha önce de köpeğe tecavüz etmiş düşünün. Önce hayvandan başlıyorlar sonra insana yöneliyorlar. Bu kadar ahlaksızlar. Her canın önemli olduğu çocuklara öğretilmiş olsa bu sancılar yaşanmaz. Her canlı, bitkiler, insanlar, hayvanlar birini diğerinden üstün kılmayacaksın. Biri diğerine hizmet ediyor. Doğal dengeyi sağlamak için herkes elinden geleni yapmalı."
Milletvekili Demirtaş ise TBMM'nin açılmasının ardından cinsel istismar konusunun öncelikli olarak ele alınacak konular arasında olduğunu ifade etti.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ha...etmis-40883982
Merkeze bağlı Bezirhane köyünde, 15 Haziran sabahı kaybolan Leyla Aydemir'i arama çalışmalarına sabah erken saatlerde tekrar başlandı. İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, AFAD ve sağlık ekipleri ile JAK timinin ve korucuların katıldığı aramalarda, kadavra arama köpeği 'Mavi' de kullanılıyor. Batman'dan gelen avcıların dün akşam ayrıldığı Bezirhane köyünü defalarca arayan ekipler, çalışmaları çevre köylere taşıdı. Leyla'yı arama çalışmalarını sürdüren Van AFAD ekipleri, bugün de çalışmalarını sürdürüyor.
Ekip amiri Faysal Işık, her yeri en ince ayrıntısına kadar aramaya devam ettiklerini belirterek, "Her gün yeni bir heyecanla aramalarımızı sürdürüyoruz. Umarım, emeklerimiz boşa çıkmaz ve Leyla'ya sağ salim ulaşırız" dedi.
http://www.haberturk.com/leyla-yi-ar...ediyor-2041285
Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde yaşayan Muhammed Tatar, bugün ailesiyle birlikte Amanos Dağı eteklerinde yer alan Hassa’nın kırsal Arpalıuşağı Mahallesi’ndeki yakınlarına ziyarete geldi.
İddiaya göre, saat 15.00 sıralarında Muhammed Tatar, 6 yaşındaki konuşma engelli oğlu Ufuk ve kardeşiyle evin yakınındaki bir su kaynağına gitti. Kardeşiyle birlikte kaynaktan su doldurduğu sırada oğlu Ufuk’un yanında olmadığını fark eden Tatar, jandarmayı arayarak yardım istedi.
http://www.karar.com/guncel-haberler...asladi-900291#
|
|
Kötü haberler art arda geliyor. Türkiye, Ankara’da cansız bedeni toprağa gömülü bulunan 8 yaşındaki Eylül’ün şokunu atlatamadan, Ağrı’nın Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in cesedinin bulunmasıyla bir kez daha kahroldu.
Leyla’nın cesedi, kaybolduğu Bezirhane köyüne 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkisine ot biçmek için giden bir köylü tarafından dere yatağı içerisinde bulundu. Jandarma, köye giriş çıkışları kapattı. Olay yerinde delil arandı. Leyla’nın ailesi acı haberle yıkıldı, sinir krizi geçirdi. Leyla’nın dedesi Zeki Aydemir, “Torunumu bugün ot biçmek için bölgeye giden bir köylü bulmuş. Gidip baktığımızda yüzü suya basılmış şekilde duruyordu. Sırtında yara izleri vardı. Yüzüne bakamadım. Mavi gözlümü bu hale getirenler hesap versin” dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/le...melek-40884407
Çocuğa hayvana, eziyet eden, cinsel saldırıda bulunan insanların yaşadığı bir coğrafya "kirli" demektir...
Haritada kırmızıya boyanarak teşhir edilmelidir.
Öyle bir ülkede yaşamak insanlar için utanç olmalı.
Bu durumda bile hala birincil konusu futbol olan bir ülkeden kimseye hayır gelmez.
Yer İmleri