Maalesef toplum olarak tasarrufun t'sini bilmiyoruz. Kiminin işine gelmiyor, kiminin günü zor kurtarıyor elindekiyle neyin tasarrufu diyor ama tasarruf terimi unutulup tüketim bağımlılısı bir toplum olmuşuz. Yarın ne yerim, nasıl geçinirim derdi yok kimsenin. Bu günü kurtarsın, bugün yesin içsin, dolaşsın, gezsin, yoksa kredi kartının asgarisini ödemek olağanlaşmış o kesim için. Bir kredi kartı limiti tükenir, önemli değil, diğer bankanınki hazır hemen o devreye girer. Ne de olsa Cüzdanda karttan bol bişey yok. Cebinde günü kurtaracak parası var mıdır bilinmez ama sırtını bankalara kredi kartları ile öyle bir dayamış ki o kitle, anın mutluluğu için paranın bir önemi yok deyip fütursuzca harcıyor. Tekrar söylemek gerekirse, kriz ve etkileri(işsizlik başta olmak üzere) başlıca iki sektörü vurdu. Bir inşaat, iki otomotiv. Ama şunu çok iyi gözlemliyorum, krizin an itibariyle teğet geçtiği sektörler var. Örnek vermek gerekirse, eğitim(örneğin, özel okul kayıt ücretleri ve kontenjan kapasiteleri), sağlık sektörü, ulaştırma sektörü(örneğin uçak bileti, otobüs bileti fiyatları ve dolulukları), turizm sektörü (örneğin, otel, pansiyon vb. fiyatları ve doluluk oranlarını lütfen inceleyin). Şimdilik aklıma gelen bu sektörlerde tökezleyen olmuştur ama genel çerçevede kriz hissedilmedi. Bu benim kişisel düşüncem. Bundan iki ay önce böyle düşünmüyordum ama insanın gezdikçe ve farklı sektörlerden insanlarla konuştukça bakış açısı değişiyor. Neyse... Konunun dolarla doğrudan ilgisi de yok aslında. Başınızı ağrıttıysam kusura bakmayın lütfen.
HUAWEI VNS-L31 cihazımdan
hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Yer İmleri