Originally Posted by
alicemal
farkı anlayabilmek için örnek olarak Türkiyedeki otomobil fabrikaları ile, yerli IHA fabrikalalrımızı vereyim.
TR deki otomobil fabrikaları yabancı sahipli. koç ailesinin ürettiği arabalarda yabancı sahipli, renault fabrikasıda yabancı sahipli. yabancının kontrolunde. Diğer fabrikalar tam yabancı zaten.
Tüm fabrikalarda üretilen otomobillerde yerli ve ithal parçalar kullanılıyor. İleri teknoloji parçalar ithal, diğer parçalar yerli.
TR otomotiv endüstrisinin ithalat ve ihracatına bakarsanız, eşit düzeyde. rakamı atıyorum kafadan, 40 milyar USDlik ihracatın varsa 40 milyar dolarlıkta ithalatın var. 3 yıl kadar önce incelemiştim. Otomotiv sektörü ülkeye doviz kazandırmıyor. Yaklaşık eşit çıkıyor.
Üretim satış da böyle ancak işin kâr boyutu var. Satılan araçların kârı, yurt dışına çıkıyor. Çok azı içerde kalıyor. İhracatın gelirini ithalat götürdü. Katma değer olan kâr kaldı. Ama o kârın %80 ida(rakam tahmin) yurt dışına gitti. Sonuçta toplamda ülke yüksek miktarda doviz kaybeder hale geldi.
Çünki arabaların yarısı tam ithal. Ülkede üretilenlerinde fabrikaların sahibi yabancı. Yerli sahipli fabrikalarında büyük ortağı var, yabancı. Kârın çoğu yabancı sahipler ve ortaklar sebebi ile her yıl yurt dışına çıkıyor.
Yetmiyor otomotiv de istediğini yapamıyorsun. Ben şöyle yapacağım diyerek sıyrılamıyorsun. Öyle yapsan başarılı olsan büyük ortağın olan yabancının dünyadaki çıkarına ters düşeceksin. İZİN VERMİYOR. Yuların onda, ne isterse yapıyorsun. Kontrolunu vermişsin.
Türkiye toplamda doviz yüzünden çok acı çekmiyormu.? Dovize bağımlılığımız yüzünden herşeyin fiyatı artmıyormu.? Fiyat artışları kadar geliri artmayan Halk fakirleşmiyormu.? Yine aynı bağımlılık sebebi ile devlet yönetimi yabancılara bağımlı kararlar almak zorunda kalmıyormu.? Bakın bankalara, yabancılar ne isterse o kurallar çıkıyor ve çıkan kurallar TR ye zarar veriyor.
Doviz açığı senin bir ölçüde kukla devlet olmana sebep oluyor ve otomotiv sektörü doviz açığı yaratıyor.
siyonistlerle ortak koç ailesi Devrim arabasını engellemeseydi, yerli otomotiv ve uçak sektörümüz oluşsaydı ne olurdu.?
Bakın IHA sektörümüze, en ileri teknolojiyi biz üretiyoruz ve ihraç ediyoruz. Üstelik yerli savunma sanayii gelişme aşamasında. Her yıl daha fazla ihracat yapıyoruz ve şu anki yıllık bir kaç milyar dolarlık ihracatımız, 20 yıl sonra belki 30 milyar doları geçecek. (tabi tayyip gilleri seçmeye devam ederseniz, IHA sektörü diye birşeyde kalmayacak o ayrı konu.)
Yerli olan savunma sanayi şirketlerimize bakın. Paranın %70 i yurt içinde kalıyor(rakam tahmin). hem ithalat parçaların çok üzerinde yerli parça üretiyoruz, hemde kâr yurt içinde kalıyor ve seni engelleyen yok. Şunu yapamazsın diye engelleyen olmuyor, istediğin yönde gelişiyorsun. Kamikaze dron yapacağım diyorsun, yapıyorsun, dur yapamazsın diyen yok. Elektrikli otonom ucuz otomobil yapacağım diyorsun "dur" diyor. "Onu fransada ben yapıp dünyaya satıyorum, sen 20 yıl daha yapamazsın. Ancak fransada uçan otomobil üretip dünyaya satarız, o zaman sen elektrikli otomobil yapabilirsin" diyor.
Otomotivde ise 50 yıl öncede aynı cari açık vardı, 50 yıl sonrada hala TR diye bir ülke kaldıysa aynı cari açık olacak. 50 yıl öncede otomotivde ileri teknolojin yoktu, 50 yıl sonrada olmayacak.
Yerli savunma sanayyii sektöründe ise her yıl doviz fazlamız katlanarak artacak. Dünyanın en ileri teknolojisinide özgürce geliştirip üreteceğiz.
Gelelim pil'e.
TR de ileri teknoloji pil üreten 3 tane bildiğim firma var. yahudi vestel, devlet kurumları aspilsan ve boren.
Bu fabrikaların pil teknolojileri abd firmasının biraz daha gerisinde deniyor.
Önemli değil.
İlk IHA larımızda abd ve israil in gerisindeydi ama şimdi onlarla başabaş seviyeye geldi. Sadece 17 yılda bu oldu. Otomotivde ise 50 yıl oldu hala teknolojik parçaları ithal ediyoruz. Üretmemize izin vermiyorlar.
Sen yabancıdan pili alınca, yabancı para kazanacak, o parayla ar-ge yapacak ve yabancı gelişecek. Senin fabrikan para kazanamadığı için gelişemeyecek. Büyüyemeyecek, hayat boyu yabancıya bağlı kalacaksın.
Fabrika içerde ama yabancı sahipli bankalarda yurt içinde ama devleti maymun gibi oynatıp halkı fakirleştiriyorlar. her yıl haksız kazancı cebe indirip yurt dışına kâr olarak çıkarıyorlar.
Daha ne anlatayım bilemiyorum.
Yurtiçinde yabancı sahipli fabrika ile yerli sahipli fabrika arasında büyük fark var. Ülkenin özgürlüğü kadar büyük fark var. Yabancının oyuncağı olmuşsun, hala yabancı sahipli fabrikayı onaylıyorsun.
Tabi fatih altaylı siyonistlerden maaş alıyor. Çalıştığı kurumun yerli sahibi yahudi, yabancı ortağı siyonist yahudi.
Bende o patrona maaşlı çalışsaydım, büyük ihtimalle aynı şeyleri yazar, aynı şeyleri savunurdum. Çünki siyonist sayesinde Aileni bol para ile geçindiriyorsun. Siyonist halkı soyup bol paraya kavuşuyor, sende o bol paradan, bol maaşını cebe indiriyorsun, karın çocukların halkın sırtında maddi açıdan bolluk içinde yaşıyor. Üstelik gazeteci olarak ayrıcalıklı bir hayatın oluyor.
Yeterli değil ama güzel yazı oldu gibime geliyor.
.
Yer İmleri