Sayfa 948/1312 İlkİlk ... 4488488989389469479489499509589981048 ... SonSon
Arama sonucu : 10492 madde; 7,577 - 7,584 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım 2

  1.  Alıntı Originally Posted by boymatlı Yazıyı Oku
    Depremde yıkılan binaları tv de seyrede seyrede halkımız bu konuda çok fena uzmanlaştı. Halkımız artık binaya şöyle bi bakıp şak diye depremde yıkılıp yıkılmayacağını anlıyor. Mühendislik hesaba gerek yok bence.
    Bizim halk , özellikle anlamadığı ( eğitimini almadığı ) konularda ahkam keser. 20 yaşımda ilk müstakil evimi yaptırmak için projeyi çizdirerek , tüm izinleri aldım. fakat bölgenin yabancısı olduğumdan kimseyi tanımıyorum. Usta bulmak tamamen tesadüfe kalmış ve yıllık iznimde inşaatın hiç değilse temel + iskelet direklerini bitirmeliydim. Buldukları ekip başı , götürü usul ( kabala diyorlar ) işi aldığından 12 saat çalışıyorlardı. Temel bitti, yarın direkleri dikeceğiz dediklerinde projedeki demirleri neden koymadıklarını , sadece kalın ( 80 cm. genişliğinde ) taş duvar ördüklerini sorduğumda '' Abi , sen projeyi boşver. Bu okumuş çocuklar işsiz kalmasın diye çizdiriyorlar. Onlarda ekmek yemiş oluyor. Ne anlar onlar inşaattan '' deyiverdi.

    Anında işi bıraktırdım. Defolun dedim. Belediye fen işlerine giderek birazda gençlik heyecanıyla olanları sert sert anlatarak adam gibi usta bulmalarını istedim ve 2 yılda biten inşaatla bende çok yıprandım. Zihniyet çok bozuk.

  2. İlanda dairenin yaşı 5-10 seçilmiş. Fotoğrafa bakarken anlıyorsunuz en az 20 yaşında. Neden böyle yazdın diye sorunca Yapı kullanım belgesini gösteriyor. Zeki ya adam ! bak işte diyor 7 yaşında .... Oysa , bina 22 yaşında ama yıllarca ruhsatsız kalmış. 7 yıl önce iskan alınca cinlik yaptığını sanıyor, bina 7 yaşında diyor.

  3. Az katlı 7-10 milyon lira istenen villalar bile yıkılmış...

  4. Takip ediyorum deprem sonrası Sarı sitede "satılık ilan" sayısı sürekli artıyor. Batıdaki büyükşehirler dahil.
    Deprem insanları psikolojik olarak evlerini satmaya veya daha güvenli olduğunu düşündükleri konutlar ile değiştirmeye itiyor.
    Birde uçan kaçan ev fiyatlarının artış hızı çok yavaşladı. Bu da etkili olabilir.

  5. Sonunda Çevre ve Şehircilik bakanlığından bilgi edinme yasası gereği istediğim rapor geldi.
    An itibariyle şehir efsanelerine değil dataya göre analiz yapmak gerekiyor.
    Zaten İzmir ve Van depremlerinde de benzer oranlardaydı.

    Deprem bölgesinde Tamamen Yıkılan Bina sayısı: 28.600
    Yıkılan binalardan 1999 öncesi inşa edilen bina sayısı: 27,653
    Yıkılan binalardan 1999 yılı sonrası inşa edilen bina sayısı: 947

    Bu sonuca göre Deprem bölgesinde yıkılan binaların %97 si 1999 yılı öncesi inşa edilen yapılardır.


    (Not:Ağır hasarlılar bu tabloda yer almamıştır, sadece tamamen yıkılmış olan bina sayılarıdır
    Ağır hasarlılar baz alındığında ise 1999 yılı öncesi oran %98 e çıkıyor)

    Şöyle diyenler olabilir ama deprem bölgesinde yeni bina stoğu daha az ise bu söylenilen oran önemini yitiriyor diyenler olabilir. Deprem öncesi 2000 yılı sonrası ve öncesi yapı stoğu bölgede yarı yarıya oranlardaydı. Yani Sonuç olarak 1999 öncesi inşa edilen her bina olası her büyük depremde ölümcül risk barındırmaktadır.

    Bu rapor da burada kayıtlı not olarak kalsın. Çünkü sürekli şehir efsaneleri dinlemekten, cımbızlanan haber linklerini görmekten gına geldi. Bilimden ve matematikten ve risk yönetiminden uzaklaştıkça cahilleşiyoruz.

    “First of all, never play macho man with the market. Second, never overtrade.” – Paul Tudor Jones

  6. Yukarıdaki raporda dikkatimi çeken bir diğer husus. Depremin olduğu fay hattından uzaklaşıldığında 1999 yılı sonrası yıkılan bina sayısının hiç olmamasıdır.

    Diyarbakır, Elazığ ve Şanlıurfa'da 1999 yılı sonrası inşa edilenlerin içinden yıkılan bina sayısının sıfır olması bunun göstergesidir.

    Yine yukarıdaki rapora göre Amik ovası vb geniş ovalarda şehirleşen Hatay'ın en fazla yıkım vermesi yeni bina bile olsa ovalık alanda inşa edilmesi riski sıfırlamadığı anlamına gelmektedir.

    Özellikle ovalık alanlarda Kesinlikle 4 katın üstüne izin verilmemeli ve binaların giriş katında dükkan olmamalıdır.
    “First of all, never play macho man with the market. Second, never overtrade.” – Paul Tudor Jones

  7.  Alıntı Originally Posted by vivatrader Yazıyı Oku
    Sonunda Çevre ve Şehircilik bakanlığından bilgi edinme yasası gereği istediğim rapor geldi.
    An itibariyle şehir efsanelerine değil dataya göre analiz yapmak gerekiyor.
    Zaten İzmir ve Van depremlerinde de benzer oranlardaydı.

    Deprem bölgesinde Tamamen Yıkılan Bina sayısı: 28.600
    Yıkılan binalardan 1999 öncesi inşa edilen bina sayısı: 27,653
    Yıkılan binalardan 1999 yılı sonrası inşa edilen bina sayısı: 947

    Bu sonuca göre Deprem bölgesinde yıkılan binaların %97 si 1999 yılı öncesi inşa edilen yapılardır.


    (Not:Ağır hasarlılar bu tabloda yer almamıştır, sadece tamamen yıkılmış olan bina sayılarıdır
    Ağır hasarlılar baz alındığında ise 1999 yılı öncesi oran %98 e çıkıyor)

    Şöyle diyenler olabilir ama deprem bölgesinde yeni bina stoğu daha az ise bu söylenilen oran önemini yitiriyor diyenler olabilir. Deprem öncesi 2000 yılı sonrası ve öncesi yapı stoğu bölgede yarı yarıya oranlardaydı. Yani Sonuç olarak 1999 öncesi inşa edilen her bina olası her büyük depremde ölümcül risk barındırmaktadır.

    Bu rapor da burada kayıtlı not olarak kalsın. Çünkü sürekli şehir efsaneleri dinlemekten, cımbızlanan haber linklerini görmekten gına geldi. Bilimden ve matematikten ve risk yönetiminden uzaklaştıkça cahilleşiyoruz.

    Bu istatistik tam anlamıyla gerçeği yansıtmıyor. Yıkılan bağımsız bölüm sayısına bakmak lazım.
    Yeni binalarda daha fazla daire varken, eski binalarda daha az daire vardır.

    Yeni binalarda risk düşük anlamı çıkarmamak lazım. Deprem yönetmeliğimizde hala eksikler var.
    Ama en büyük eksiklik denetimsizlik. Yeni eski fark etmeksizin tüm binalar 5 yılda bir denetlenmeli.
    Denetim zorunlu olmalı, çürük binalarda kentsel dönüşüm zorunlu olmalı.
    İlk yapılması gereken şeylerden biri yüksek riskli binaların satışına ve kiralanmasına asla izin verilmemeli. Bu insanları kentsel dönüşüme zorlayacaktır.

  8. hükümet son zamanlarda arz sıkıntısı yaratarak borsanın primlenmesi adına ,şirketlerin kağıtlarını piyasadan çekmesini sağlayacak teşvikler getirmişti..
    O zaman bu şirketler neden halka arz ediliyor ?
    Zengin araplar bir projeyi beğenirlerse projenin tamamna yakının alıyorlar...
    Ev bir barıma ihtiyacı mı yoksa manuplatif bir ticaret figürü mü ?
    Kamu zararına mortage kredisi verirken , alan kişilerin zaten tapu koleksiyonu/manuplatörler olup olmasına bakmıyorlar ki ?
    Kamu bankaları bütün milletten toplanan servetleri ucuz ucuz tapu koleksiyonu yapanları neden fonluyor ?
    Barımada arz sıkıntısı yaratmak bir insanlık suçu değil mi ?

Sayfa 948/1312 İlkİlk ... 4488488989389469479489499509589981048 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •