Enseyi bu kadar karartmamak gerekiyor. Türkiye'nin dinamikleri Azerbaycan gibi olmasına izin vermez. işte bu yüzden AKP ve reis demokrasi tiyatrosu oynamak zorunda. Aslında onlarda isterler babadan oğula geçen orta doğu/orta asya monarşisini ama Türkiye bunun için fazla "batılı". Bu onların yumuşak karnı.
Problem karşıda bir parti devleti değil de sıradan bir siyasi parti varmış gibi yapmak, sanki seçim Norveç'te oluyormuş gibi davranmak. Muhalif seçmendeki artık alıklık derecesine varan bu polyannacı kitlesel sanrıdan kurtulmamız lazım. Kılıçdar ve türevlerinden kurtulmamız lazım.
Tarihte otoriter dikta rejimleri nasıl değişmiş, parti devletleri nasıl dağılmış incelemek buna göre siyaset üretmek gerek. Eğer devlet bütün aygıtları ile bir partinin, tarikatların veya belli bir kliğin kontolüne geçmişse "Savcıları göreve çağırıyorum" tarzı alıklık derecesindeki söylemlerden vaz geçmek gerekiyor. Kimin savcısını nereye çağırıyorsun?
Gerçekten değişiklik için sineyi millete dönmek lazım. Buradan ancak halkı dönerek kurtulabiliriz. Bu kesinlik bir iç savaş veya iç karışıklık çağrısı değildir. Protestolar, grevler, vs gibi demokratik halk hareketleri AKP'nin ödünü koparıyor.
Tüm dünyada enflasyon karşıtı eylemler olurken Türkiye'de olmadı. Neden? "Sokağa çıkarsak AKP'ye yarar" denen alıklık yüzünden. E şimdi bakın bakalım kime yaramış lan Bangladeşte bile protesto edildi devlet/hükümet...
Bu alıklıktan kurtulmaz, "aman ağzımızın tadı kaçmasın" diye devam ederse "muhalifler", reis ölene kadar ağzımıza etmeye devam eder. tercih her zaman her yerde olduğu gibi halkın. Halk önce Kılıçdarı ve onun temsil ettiği zavallılığı/pasifliği/beceriksizliği defedecek sonra da iktidarı.
Yer İmleri