Bu ve benzeri 2-3 formu okudukça '' iyi ki bu insanlarla karşılaşmıyorum. Bunlara ALLAH fırsat vermesin '' diyorum. Bunlar ; vatan- millet edebiyatında mangalda kül bırakmazlar ama şahsi menfaat mi toplum menfaatimi diye tercihe zorlandıklarında şahsi menfaati övünerek seçerler.
Konunun aslı ; eğer yasadışı , kolay para kazanmıyorsanız bu ülkede para çok zor kazanılıyor. Kazanılan paranın da değerini korumak ayrı bir sanat. Bu nedenle israf etmeyen, tasarruf yapan her insana teşekkür etmek gerek. Konut sahipliği hem bilinçli tararruf açısından hemde Türk aile yapısında özel öneme haiz olmasından dolayı çok kıymetlidir. 1960 - 75 li yıllarda Anadolu da kiralık daire yaygın değildi. Tarım toplumu yoğun olduğu ilçelerde bazı büyük evlerde yalnız kalan yaşlı çiftler evlerinin 2 odasını kiraya verir, aynı tuvaleti ve mutfağı kullanırlardı. İnternet, cinlik, hinlik olmadığı bu dönemde güven esastı. genelde kamu personeli olan kiracılar yaşlılara hem ekonomik destek hem sosyal yoldaş olurdu.
Kimse kimsenin malına, mülküne , eşine göz koymazdı. Bu dönemde ev sahipliğinin değeri kadar kiracı olanlarında çaresizliği anlaşılmalı. Elbette parası, malı olduğu halde sırf başkasının evinde ucuza oturmak için uğraşan kiracıyı kast etmiyoruz. İşinde gücünde dürüst çalışan, ailesine , çevresine kötülüğü dokunmayan çok insan aldığı ücretle bırakın geçinmeyi sadece kiraya yetişemiyor. Bu insan eğer eve iyi bakıyorsa idare edilmeli. Burada evimi boş tutarım kiraya vermem diyen paraya ihtiyacı olmayanlar için çok kolaydır bu idare. Ama kira desteği olmadan geçimi sıkıntıya girecek olan çok ev sahibi de var. Bu ev sahiplerine %25 sınır istisna tutulmalıdır.
Ben Ankara da işim nedeniyle kirada otururken , başka şehirde ki evimi de kiraya vermiştim. Ev sahibim kamu işçisi ( yılda 4 maaş ikramiye alıyor ) eşi öğretmen . Son model passata biner , ayrı semtte 4+1 daireden de kira geliri var. 2020 yılında yıllık peşin ödemeyle girdiğim dairenin kirasını her yıl TÜFE + 2 puan artırdığım halde sitedeki yeni kiraya verilen dairelerin tutarının yarısına bile gelmedi. Ben 4 bin verirken yeni kiralar 15 bin . Bunda benim ne suçum var. 3 yılımı yeni dolduruyordum, baktı ki direkt 15 isteyemeyecek kendi çapında - oğlum evlenecek - hikayesi yazarak ihtar çekti. Bende hiç ikilemedim. 20 gün içinde daireyi boşalttım ve kontrata '' daireyi eksiksiz olarak teslim aldım. Oğlum evleneceğinden tadilat yaptıracağım '' diye kendi el yazısıyla yazdırdım. Depozito yu da ben istemedim O da vereyim demedi.
Aradan 3 ay geçtiğinde kapıcıyla telefon görüşmesinde oğlunun oturmadığını, yeni bir aileye kiraya verdiğini öğrendim. Posta kutusuna konan elkt- su- gaz faturalarından resimleri çekerek kapıcı bana gönderdi. Dava yı açtım. Gerisini biliyorsunuz. 50 bin tl. ye karşılıklı anlaştık. Davadan feragat ettim. Yani öylesi de var, böylesi de . empati ve gerçekten iyi düşünce şart. Yoksa son depremde oduğu gibi hiç evi olmayanla 8-10 dairesi olan insanların aynı sırada yemek beklediğini, enkazın altından çıkabilmek için tüm servetini vermeye hazır olduğunu vb. düşünmek lazım. Hep bana rap bana olmaz.
Yer İmleri