Altını insanlığın en ileri seviye psikolojik sınanması olarak görüyorum. Bırakın varlığını bolluğunun bile yıktığı imparatorluklar var. Talep meselesi bu bakımdan önemli, evet talebi var ama hem talep edenler neyin peşinde koştuklarının farkında değil hem de talep edilen şey buna değecek özelliklere sahip değil. Kısacası ortada rasyonel olmayan bir durum söz konusu ve bu irrasyonel eğilim bir noktada hayatın gerçeklerine toslayıp hayal kırıklığına neden olabiliyor.
-Altın üstün niteliklere sahip değerli bir maden ama bu niteliklere pek de ihtiyaç yok ki; dünya altın rezervlerinin çoğu banka kasalarında kalanı da insanların kollarında.
-Banka kasalarında hatta yastık altında servet olarak tutulan altınlar servet yönetiminde verimsizliğe neden oluyor ama bu altın saklama ritüeli insanlara ve toplumlara kendini huzurlu hissettiriyor. (Siz gene de yastık altındaki altınlarınızı hükümete güvenip teslim etmeyin
)
-Madenciliği en çok yapılan, bol bol arz edilen bir metal olmasına rağmen kimse arz fazlalığını sorun etmiyor ama zaman zaman bu büyük pişmanlıklara neden olabiliyor.
Merkez bankalarının devasa altın stoku bir homojenizasyon problemi olarak hep akılda tutulmalı, biliyorsunuz onlar hep birlikte hareket eder.
Sonuç olarak; iyi şirketlerin hisseleri altından daha faydalıdır.
Yer İmleri