dün turuncu markete girdim bişey alamadan çıktım
dedim yağma mı var covid mi patladı
püskevitler de bi alana bi beleş varmış bütün bakkal çakkal bile gelmiş almaya zararına mal satıyolar
|
|
Asıl adı Tahir olan Fakir Baykurt 1929 yılında Burdur da doğdu. 1948 de Gönen Köy Enstitüsü'nü bitirdikten sonra köy öğretmeni olarak çalışan yazar, 1955 te Gazi Eğitim Enstitüsü ndeki eğitimini tamamladıktan sonra Sivas, Hafik ve Şavşat ta Türkçe öğretmenliği yaptı. Demokrat Parti yönetimi tarafından öğretmenlikten alınarak pasif bir göreve getirildi. 1958 de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ilk romanı Yılanların Öcü nedeniyle hakkında kovuşturma açıldı. 1960 yılındaki askeri müdahalenin ardından ilköğretim müfettişliğine getirildi. 1962-63 yıllarında ABD Bloomington Indiana Üniversitesi nde ders araçları konusunda uzmanlık eğitimi gören Baykurt, Türkiye Öğretmenler Sendikası nın (TÖS) ve Türkiye Öğretmenler Dernekleri Milli Federasyonu nun (TÖDMF) genel başkanlığına seçildi. 1969 yılında Türkiye çapındaki ilk öğretmenler boykotuna katıldığı için bir kez daha açığa alındı ve 12 Mart 1971 deki askeri darbeden sonra uzun süre tutuklu kaldı.
https://www.dr.com.tr/yazar/fakir-baykurt/s=171815
Goruyormusunuz Burdur'dan cikmis gercek bir Turk aydinin hayati nasil gecmis.
Bu takunyalilar gelene kadar, bu milliyetci muhafazakarlar neler yapmislar bu ulkede.
Fakir Baykurt Almanya'da oldu, cenazesi, 1977 den beri yaşadığı Duisburg da düzenlenen bir törenden sonra İstanbul a getirelerek Zincirlikuyu Mezarlığı nda toprağa verildi.
Nur'lara bezensin, isiklar icinde uyusun.
dün turuncu markete girdim bişey alamadan çıktım
dedim yağma mı var covid mi patladı
püskevitler de bi alana bi beleş varmış bütün bakkal çakkal bile gelmiş almaya zararına mal satıyolar
Yılanların Öcü.
Türkiye'nin güzel mi güzel, yoksul mu yoksul bir köyüdür Karataş. Kara Bayram da bu köyün yoksullarından biridir. Babadan kalma tek odalı bir evde yaşar, iyi huylu karısı, üç yavrusu, bir de evinin direği anası Irazcayla. Dertli kadındır Irazca, yaslıdır. Ama dişlidir bir o kadar da. Kendi yağlarıyla kavrulup giderlerken, bir gün huzurları kaçar. Muhtar Cımbıldak Hüsnü'nün kayırdığı Haceli evlerinin önüne ev yapmaya kalkışır çünkü. Tabii Irazca dikleşir; kızılca kıyametler kopar köyde... ve kasabada. Gelmedik kalmaz başlarına...
Fakir Baykurt, bu romanıyla, köy yerindeki küçük hesapları, bu hesapların peşinde koşan fırsatçıları, onların siyasetteki, bürokrasideki uzantılarını ve o zalimlerin ezmek, yok etmek istediği aydınlık, güzel insanları anlatıyor; kısacası yine "memleket mesele-lerine" değiniyor. Hem de, sakıncalı damgası yemek ve zamanında pek çok tartışmanın ve dolayısıyla husumetin odağı olmak pahasına...
https://www.dr.com.tr/kitap/yilanlar...=0000000221388
Hani diyorsunuz ya bu Okuz surusu nasil olustu.
Is'te bunlari zamaninda yazan cizenleri cezaevlerine doldurursaniz, sonuc bu olur.
Yer İmleri