Yıllarca acizane onca borsa işinde kazanan , kaybedeni görünce benim tespitim şu oldu.
1. Hisseyi elde tutma süresi arttıkça, kazananlar daha çok artıyordu. Kaybedenler hep daha 3-4 gün içinde alıp satanlar, kazananlar hep daha uzun süre tutanlardı. Çok klişe ama hakkaten sabır bir yere kadar etkili. ( doğru kağıtta sabır tabi, ben goldaşta çok bekledim, sonunda herşey gitti
2. Burda malı basıyorlar, spek şunu yaptı, tahtacı şunu yapıyor, silkeliyorlar tarzı böyle kahvehane agzı konusan, piyasayı çok iyi okuyormuş gibi görünen adamlardan bir tanesinin bile para kazandığını görmedim.
3. Finansal teknik bilgi ile para kazanma arasındaki ilişki sıfır. Deli gibi konuya hakim ama tek kuruş kazanamamış cebinde maltepe ile gezip torosa binen o kadar çok adam gördüm ki. Bilgi, para piyasalarında para kazandırmıyordu sanırım. En azından benim gözlemlerim bunu gösteriyordu. Bilenler , hep bunu demiştim diyor, ama uygulamamış oluyordu genelde söylediklerini. Ama o meşhur sözdeki gibi '' nakde dönüşmeyen bilgi çöptür'' maalesef.
4. Basit düşünen, sığır gibi, seçim geliyor, afiş mafiş işi olur ambalajcılar artar tarzı basit düşünen adamların ciddi paralar kazandığını gördüm.
5. Teknik bakan adamların eninde sonunda aynı yere döndüğünü temelle bakanların daha çok kazandığını gördüm.
6. Paçal denen mevzuyu, ( düştükçe maliyet düşüreyim )dünyanın en gizli formülünü bulmuş gibi sevinerek yapan bir çok adamın , 10 yıl sonra 15 yıl sonra ama eninde sonunda hep battığını gördüm. Bir aracı kurumdaki arkadaşım batan müşterilerin %90'ının bu yüzden battığını söylemişti ayrıca.
7. Kazananların en önemli ortak özelliği finansal okuryazarlıgı çok yüksekti. Adam otokarın üretimi artmış, bilmemne gayrımenkul şurayı kiraya vermiş, bilmemne turizm şurada otel açmış doluluğu çok iyiymiş, bu tür yan haberlerden hep haberdar, sabahtan akşama şirket haberi okuyor. Kap haberi de değil, sağda solda ne bulursa..
Yer İmleri