Sayfa 1052/7020 İlkİlk ... 52552952100210421050105110521053105410621102115215522052 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 8,409 - 8,416 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Rus roman ve oyun yazari Mihail Afansyevic Bulgakov'un dogum yil donumu ( 15 Mayis 1891)

    "Kartlariniz?" diye tekrarladi yine kadin."Guzelim..." diye basladi Korovyev oksayici bir sesle. "Ben guzel muzel degilim" diye onun sozunu kesti kadin. "Ama soyleyin bana: Dostoyevski'nin yazar olduguna inanmak icin kendisinden kimlik karti mi istemeniz gerekirdi? Hicbir kimlik karti gerekmeksizin rastgele bir eserinden bes yaprak alin, karsinizdaki adamin yazar oldugunu hemen anlarsiniz. Hem, onun bir kimlik karti edindigini de hic sanmiyorum! Sen ne dersin?" diye sordu Korovyev Behennot'a. Gazocagini kalin defterin yanina birakmis, isten kararan alnini silmekle ugraşan Behennot, "Hayati boyunca yazar oldugunu gösterir bir kimlik karti bulunmadigina bahse girerim!" dedi. Korovyev'in mantık orgusu karsisinda iyiden iyiye sasiran kadin, "Siz Dostoyevski degilsiniz" dedi. "Hah hah ha! Kim bilir, kim bilir?" diye soylendi Korovyev. "Dostoyevski oldu" dedi kadin. "Protesto ediyorum!" diye atesli bir sesle haykirdi Behennot. "Dostoyevski olumsuzdur!" "Kimlik kartlariniz yoldaslar" dedi kadin. Bir turlu inadindan vazgecmeyen Korovyev, "Insaf edin, artik bu is gulunc olmaya basladi" dedi. "Bir yazar, kimligini kartiyla degil yazdiklariyla ispatlar. Kafamda ust uste yigilan tasarilar hakkinda ne biliyorsunuz? Ya da su kafanin icinde biriken tasarilar hakkinda?" Ustat ile Margarita



    "Where are your membership cards? ' the woman repeated.'Dear lady . . .' Koroviev began tenderly. 'I'm not a dear lady,' interrupted the woman.'Oh, what a shame,' said Koroviev in a disappointed voice and went on : ' Well, if you don't want to be a dear lady, which would have been delightful, you have every right not to be. But look here--if you wanted to make sure that Dostoyevsky was a writer, would you really ask him for his membership card? Why, you only have to take any five pages of one of his novels and you won't need a membership card to convince you that the man's a writer. I don't suppose he ever had a membership card, anyway I What do you think?' said Koroviev, turning to Behemoth.'I'll bet he never had one,' replied the cat, putting the Primus on the table and wiping the sweat from its brow with its paw."You're not Dostoyevsky,' said the woman to Koroviev."˜ How do you know? ''Dostoyevsky's dead,' said the woman, though not very confidently.'I protest! ' exclaimed Behemoth warmly. ' Dostoyevsky is immortal!' 'Your membership cards, please,' said the woman. 'This is really all rather funny! ' said Koroviev, refusing to give up. 'A writer isn't a writer because he has a membership card but because he writes. How do you know what bright ideas may not be swarming in my head? Or in his head? "

  2. Isvicreli yazar ve mimar Max Frisch’in dogum yildonumu (15 Mayis 1911)

    “Bir balayi yolculugu (derdi hep) yeter de artar bile, bunun disinda yolculuk yapmak gereksizdir, her seyi yayinlardan izleyebilirsiniz, yabanci dil ogrenebilirsiniz beyler ama yolculuk yapmak beyler, Ortacag davranisidir, bugun arti haberlesme araclarina sahibiz, kaldi ki yarin ya da obur gun dunyayi evimize getiren haberlesme araclarina sahip olacagiz, bir yerden bir yere gitmek geriye donustur, guluyorsunuz beyler ama boyledir bu, hicbir trafigin kalmadigi gun gelecektir, yalniz yeni evliler bir faytonla dunyayi gezecekler, baska da hic kimse - guluyorsunuz beyler, ama yasayacaksiniz bunu!”



    “ ‘A honeymoon’ (he always said that) "is quite enough, afterward you will find everything of importance in publications, learn foreign languages, gentlemen, but traveling, gentlemen, is medieval, today we have means of communication, not to speak of tomorrow and the day after, means of communication that bring the world into our homes, to travel from one place to another is atavistic. You laugh, gentlemen, but you will live to see it!”


    "Onemli olan, sozcuklerin arasindaki ifade edilemeyen beyaz alandir. Sozcuklerin anlattigi, gercek dusuncemizi dile getirmeyen onemsiz seylerdir hep. Gercek niyetimizi en iyi ihtimalle dolambacli bir yoldan ifade edebiliriz."



    “What is important is what cannot be said, the white space between the words. The words themselves always express the incidentals, which is not what we really mean. What we are really concerned with can only, at best, be written about, and that means, quite literally, we write around it.”

  3. Ingiliz oyun yazari ve senarist Peter (Levin) Shaffer’in dogum yildonumu (15 Mayis 1926)



    “Sorun su ki; sen hayatini kendin harcamazsan, baskalari senin yerine harcar.”




    “Kendi husranimin suc ortagiydim.”

  4. Italyan asilli Amerikalı aktor, televizyonda oyunculuk kariyerinin disinda, sinemada yonetmenlik, oyunculuk ve senaristlik yapan Chazz Palminteri'nin dogum gunu (15 Mayis 1952)




  5. Fransiz oyun ve roman yazari Sidonie-Gabrielle Colette’in romanindan uyarlan, Vincente Minnelli’nin yonettigi romantik komedi-muzikal Gigi, 15 Mayis 1958’de New York City’de gosterime girdi. (Turkiye, 24 Aralik 1961)




  6. Italyan yonetmen Michelangelo Antonioni, basrollerinde Gabriele Ferzetti ve Monica Vitti’nin bulundugu Seruven’i (L'Avventura - The Adventure 15 Mayis 1960’da Cannes Film Festival’inde gosterime sundu.




  7. Amerikali yazar Laura Hillenbrand’in dogum gunu (15 Mayis 1967)

    “Kwajalein'de Louie ile Phil, Hitler’in olum kamplarinda ve Amerikan kole pazarlarindaki yuzlerce ihaneyte ugramis neslin karsilastigi yazginin ne oldugunu oaralarda yasanan gercekleri bizzat deneuimleyerek ogrendi.Gurur, bir insanin yazami icin hava, su, y,yecek kadar gerekli seydi.Bunun gerekliligine olan inancin inatla surdurulmesi bir insani, Kwajalein gibi asagilama ve koru muamelenin en yuksek duzeyde yasandigi yerlerde hayatta kalmasini saglayan bir olguydu. Kwajalein gibi yerlerde bu tip davranislar kursun kadar olcurucuydu.”



    “On Kwajalein, Louie and Phil learned a dark truth known to the doomed in Hitler's death camps, the slaves of the American South, and a hundred other generations of betrayed people. Dignity is as essential to human life as water, food, and oxygen. The stubborn retention of it, even in the face of extreme physical hardship, can hold a man's soul in his body long past the point at which the body should have surrendered it. The loss of it can carry a man off as surely as thirst, hunger, exposure, and asphyxiation, with greater cruelty. In places like Kwajalein, degradation could be as lethal as a bullet.”

  8. Unlu Amerikali realist ressam Edward Hopper'in olum yildonumu (15 Mayis 1967)

    Falchi notturni (Nighthawks, 1942)



    https://www.youtube.com/watch?v=ByxRQMCitJo

Sayfa 1052/7020 İlkİlk ... 52552952100210421050105110521053105410621102115215522052 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •