Ýþte Atatürk’ün 1923, Ýzmir Ýktisat Kongresi’nde yaptýðý bir Osmanlý eleþtirisi:
Atatürk’e göre “milli” bir yapýya sahip olmayan Osmanlý’da “milli bir tarih” de yoktur. Osmanlý döneminde hakimiyet millete deðil, milletin baþýna geçen birtakým kiþilerdedir. Millet, evi barký ile ilgileneceði, kendi topraklarýnda hayatýný devam ettirebilmek için çalýþacaðý yerde cepheden cepheye koþturulmuþtur. Milletin arzusu, emelleri ve gerçek ihtiyaçlarý göz önünde bulundurulacaðýna millet þunun bunun þahsi ihtiraslarýna alet edilmiþtir. Ýç politika ise dýþ politikanýn gereðine göre düzenlenmiþtir. Bu nedenle Osmanlý dönemde Türk halký milli bir hayat yaþamamýþtýr.
“Efendiler! Osmanlý tarihini tetkik edersek görürüz ki, bu bir milletin tarihi deðildir. Milletimizin mazideki halini ifade eden bir þey deðildir. Belki milletin ve milletimizin baþýna geçen insanlarýn hayatlarýna, ihtiraslarýna teþebbüslerine ait bir hikayedir.Bu böyle olmakla berber, bütün bu devirlerin de devlet namýna muayyen bir istakamet-i siyasiyesi yoktu. Belki devletin ve milletin baþýna geçen insanlarýn kendilerine mahsus siyasetleri vardý veyahut hiç siyasetleri yoktu… Mesela Fatih Sultan Mehmet, kendi ecdadýndan tahsis etmiþ olduðu Osmanlý Devleti ile Selçuklu Devleti tacýna tevarüs etmiþti ve Ýstanbul’un fethiyle Þarki Osmanlý Ýmparatorluðu’na da tevarüs etmiþti. Bundan sonra Garbe (Batýya) doðru tevassü (geniþlemek) istiyordu. Fatih arzu ediyordu ki, Roma’yý da alsýn ve Garbi Roma Ýmparatorluðu tacýný da baþýna koysun.
Yer Ýmleri