Pandemide verilen düşük faizli krediyi değerlendirmek dururken, "ama müteahhitler fiyat arttırdı yaa" diyerek küstüm oynamıyorum tavırlarına bürünmek, irrasyonelliğin ta kendisidir bence.
Bir kredi fırsatı olduğunda tabi ki fiyatlara yansıyacak.
Devlet kaymak dağıtırken o kaymağın tamamını ev alıcısı yiyecek diye bir kural yok. Satıcı da aptal değil.
Aynı şey döviz kuru zıpladığında da oluyor.
İnsanlar istiyor ki elimdeki dolar yükselsin, ama geri kalan her şeyin fiyatı sabit kalsın. Ucuza malları tıkır tıkır toplayayım falan.
Ben de bir zamanlar aynı gaflete düşmüştüm ama malesef yokmuş öyle bir dünya.
Dolar yükselmiyor TL düşüyor.
Dolayısıyla her şeyin nominal olarak fiyatı TL cinsinden artıyor.
Fiyat arttı diye "küstüm oynamıyorum" diyenler, hiç bir şeye sahip olamazlar ve hep piyasayı suçlarlar.
Ha bu arada pandemi kredisinde fiyat arttıran müteahhitleri suçlayan kesimden daha irrasyonel bir kesim vardı, o da istanbul boşalacakçılar
İstanbul, izmir gibi büyük şehirler boşalsaydı bunlar bizim gibi ev sahipleriyle dalga geçeceklerdi. Oh olsun diyeceklerdi (ki erken davranıp diyenler bile vardı)
Şimdi planlar tutmayınca o kesim de ağlıyor.
Ya kusura bakmayın da, yatırım böyle yapılmaz.
Yatırımı falan da geçtim, "hayat" böyle bir şey değil.
Ondan sonra diyorlar ki emlak cahil yatırımı, ikokul mezunu hacı ev sahipleri oturduğu yerden rant yiyor falan.
İyi de, kendini finansal okuryazar zanneden kişiler o cahilin kazandığı parayı kıskanacak durumdaysalar, hayatı boşa yaşamışlar demektir.
"Sen de bileydin, sen de yiyeydin" demezler mi adama?
Yer İmleri