...:::vobelıt:::...

[y.aras]

Sayın Deniz43 üstadım ,şuan yanlış bakmıyor isem kapalı çarsı kur alısında 6 birim yukardan fiyatlama var sebebi nedir sizce acaba?

[deniz43]

Sayın Deniz43 üstadım ,şuan yanlış bakmıyor isem kapalı çarsı kur alısında 6 birim yukardan fiyatlama var sebebi nedir sizce acaba?

Genellikle kapalıçarşıda alım satım fiyatı aralığı dardır ve en iyi marjlara sahiptir,ama sadece kapalıçarşı değil diğer döviz büfelerinde de kotasyonlar şu anda daha yüksek fiyatlardan geçiyor.Şu anda bildiğim özel bir neden yok,beklentilerle ilgili olmalı.

[y.aras]

Tesekkür ederim ,sağolun.

[deniz43]

Güne 802 CDS ile başlıyoruz.

https://pbs.twimg.com/media/FWbG5d9W...g&name=900x900

CDS'imiz yeniden yükseliş trendine girdi:829.5

[deniz43]

Deniz bey iyi günler diliyorum öncelikle. Yazılarınızı tıpkı bir gazetede makale okur gibi ilgiyle takip ediyorum, emeğiniz için çok teşekkür ederim. Bir konu hakkında fikrinizi almak istedim.
Son bir haftada, önce Suudi Arabistan prensinin ülkemize gelişi, sonrasında da İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliklerine hızlı bir biçimde olumlu geri dönüşümüz, bana ekonomik çaresizliğimizin artık uluslararası alanda da bizi ülke olarak tavize zorladığını gösteriyor. Söylemek istediğim şu aslında; Suudi prensin o gülüşü aslında "bana muhtaçsınız" gülüşü. Yada, henüz üstünden bir ay geçmeden,İsveç ve Finlandiya'nın NATOya başvuruları yine ekonomik anlamdaki çaresizliğimizi yansıtıyor. Biz bu ülkelerin üyeliklerine sonsuza kadar karşı duramazdık; ama bilinçaltımızda bu durumdan ekonomik çıkar elde etmek varsa, süreci uzatıp daha da kazançlı çıkılabilirdi. Bu anlamda, sizce mevcut hükümetin ekonomik anlamda bir kazanımı olmuş mudur, özellikle İsveç ve Finlandiya tarafında? Üstelik bugünkü Biden görüşmesi de, bu kazanımın mükafatı olacak belki de.
Bunun yansımaları, önümüzdeki günlerde ve haftalarda, ülkeye gireceğini düşündüğüm kaynağı belirsiz para ve borsada olacaktır kanaatindeyim. Böyle bir durum da kurun düşmesine yardımcı olacaktır düşüncesindeyim.
Sizin de konu hakkında düşüncelerinizi merak ettiğim için sormak istedim.
Şimdiden çok teşekkür ederim. İyi günler dilerim.

Redmi Note 9 Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

https://twitter.com/minna_alander/st...65826747392006

Yukarıdaki tweet'te mutabakat metninin orjinali var.Burada gördüğüm sözleşme metninin hiç bir bağlayıcılığı yok.Günlük hayatta ingilizceyi çok akıcı bir şekilde konuşabilirsiniz ,yazabilirsiniz ama diplomatik ve hukuki metinlerde hem konuya hakimiyet hem de daha ileri düzeyde bir ingilizce gerekir.Örneğin sözleşmelerdeki "will" ve "shall" arasındaki fark çok önemlidir,çünkü bunlar sözleşmelerde farklı anlamlar veya niyetler ifade ederler.Güncel konuşma İngilizcesinden farklılık arzeder."shall" zorunluluk yükler.Sözleşmelerde, 'Shall' kelimesi geleneksel olarak sözleşmenin ifasıyla ilgili bir görev veya yükümlülüğü ifade etmek için kullanılır.Bir emir ve zorunluluktur.Uyuşmazlıklarda sözleşmenin ifası için niyet çok onemlidir. "Will" ise "yapacaktır, edecektir" ,zorunluluğu yoktur, gelecekteki bir eylemi temsil eder.Bu mutabakat metninde görüyoruz ki;imzalanan metinde her yerde "will" kullanılmış iyi niyet protokolünden öte bir anlamı yoktur. Zaten uyulmadığında da müeyyidesi de, yaptırımı da yoktur. Bağlayıcılığı da yoktur.

Türk tarafında metni hazırlayan ve imzalayanların daha bu farktan haberleri yoklar.Aslında dış işleri bakanlığında konuya ve ingilizce diplomatik metinlerin yazımına hakim çok iyi yetişmiş büyükelçilerimiz var ama "monşerler" denilerek devre dışında bırakıldılar,diplomatik kariyeri olmayan sıradan siyasi pozisyonlardaki kişiler büyükelçi olarak atanıyor.Televizyon ekranında gördüğüm kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tercümanlığını da diplomat olmayan bir genç kız yapıyor.Maalesef her alanda olduğu gibi diplomaside de liyakat devre dışı bırakıldı.

Bu mutabakat metninin imzası karşılığı Türkiye'ye bir şeyler verildi mi,henüz bilmiyorum,onu sonradan öğreneceğiz.Ama aşağıdaki linkteki haberin de mutabakat metninin imzalanmasıyla bir ilişkisi olabilir.

https://www.hisse.net/topluluk/showt...98#post5984298

Son zamanlarda büyükelçiliklere kimler atanmış:

https://www.aa.com.tr/tr/gundem/buyu...zetede/2603714

https://www.aa.com.tr/tr/gundem/buyu...zetede/2624155

[deniz43]

https://www.marketwatch.com/story/po...?mod=home-page

Powell says no guarantee of soft landing for U.S. economy

[deniz43]

Kerim Rota'nın yazısı



https://www.perspektif.online/hey-co...-bende-de-yok/

-"TCMB yılın ilk 6 ayında kendisine KKM'den gelen 30 milyar dolar ile ihracatçılardan geldiği tahmin edilen 35 milyar doların hepsini sattı"

-"KKM girişleri yavaşlayınca işler rezervler yönünden iyice tatsızlaştı. KKM vadeleri de Temmuz ayından itibaren yüklüydü. KKM'den ilk 6 ayda 30 milyar dolar döviz toplayan Merkez Bankası, bu kez hem net döviz geri ödemesi yapmak, üstüne de ithalat talebini karşılamak zorundaydı."


-"Tablodan görülebileceği gibi elini taşın altına koyması istenen reel sektör aslında Mart sonu itibarıyla 114 milyar dolar net döviz pozisyon açığına sahip. Yani bırakın döviz satmayı, daha döviz alarak risk küçültme ihtiyacı içindeler. BDDK kararı ile mecburen satacakları dövizi de ilk fırsatta geri almaları gerekiyor.
Finans mühendislerinin göz diktiği şirketlerin yurtiçi bankalarda bulunan 75 milyar dolara yakın likit döviz varlıkları da, aslında çoktan bankalar tarafından Merkez Bankası'na swap veya zorunlu karşılık yoluyla devredilmişti. O emaneti de Merkez Bankası defalarca satarak, sonra sattığını swapla tekrar borçlanıp tekrar satarak Con Ahmet makinasının dişlilerinin içinde un ufak olmasına sebep olmuştu.
Bugün artık bankaların TCMB dışında sadece 30 milyar dolara yakın likit döviz varlığı bulunmakta. Bundan 5 yıl önce bu tutar 100 milyar doların üzerindeydi.
Finans mühendisleri kâğıt üstünde bu 30 milyarın toplayıp çarpıp karesini alsa da sistemin büyüklüğü artık bu. İtibarlı bir yönetim ve ekonomi politikaları ile enflasyonla akılcı bir mücadele olmadan artık bu çukurdan mühendislik yoluyla çıkış kalmadı.
Tabloya bakınca finans mühendislerinin fedakârlığı gerçekten döviz pozisyon fazlası bulunanlardan değil de net yükümlülüğü bulunanlardan istediğini görüyoruz. Şimdilik buna cesaret edebildiler demek ki."

[pilavli]

Kerim Rota'nın yazısı



https://www.perspektif.online/hey-co...-bende-de-yok/
"

Tüm forumdaşlara bu yazıyı okumasını öneririm.
Kerim Rota yazdıklarını dikkate aldığım az sayıdaki insandan biri, yazının altında özgeçmişi de var, hem çok birikimli hem de çok akıllı biri, umarım ileride ekonomi yönetiminde söz sahibi olur.

Bizim kurları zorlayan/zorlayacak bir başka parametre de DXY endeksi, 105'e dayandı ve gözü yukarıda görünüyor.