Bana kalırsa.

[alicemal]

Ortalık duruldu gibi.

akp nin yaptığı itirazların vakit kazanma amaçlı bir taktik olduğunu yazanlar var. Sonucun değişmeyeceği açık.

BIST de normal rutinine dönüyor.

90 binlere inişi fırsat olarak kullananlar, 1 ay gibi bi sürede %10 civarı bir artıyı haneye yazacaklar. Tabi ekstra kriz çıkaran olmazsa.

90 bini fırsata çevirmeye çalıştım ama nakitim azdı.
1 parti daha altın satıp BIST şirket almalıydım.

Ancak olaya hızlı girildi ve hızlı girilen olaylardan hızlı çıkma ihtimalide yüksek. FON larla işlem yaptığımdan, altın sat, BIST al 3 gün sürerdi. O sebeple bu teşebbüste bulunmadım. BIST alana kadar endeks 95 bini geçebilirdi. Seyretmeyi tercih ettim.

Almanya beni şaşırtmaya devam ediyor.

Almanya'da imalat sektörü siparişleri Şubat ayında yüzde 0.3 artış göstermesi beklenirken yüzde 4.2 geriledi.
Fabrika siparişleri yıllık bazda yüzde 8.4 düştü.

Düşüş tamamda bu hızı Almanya dan beklemiyordum. Geçen haftaki veride neydi öyle. Üzerine bu veriler.

[alicemal]

ons altın aylardır ayağına gülle bağlanmış gibi. 1.300 lerde tıkandı kaldı. Kırınca okkalı kıracak ama beklemelimiyim bilemiyorum.
1/4 altın satıp hisse almıştım. Endeks tepki verip tekrar 95 bin altına inerse, bu kez 1 parti daha altın satmayı düşünüyorum. Tabi iniş hızlı olmazsa. Hızlı olursa altın sat, senet al 3 gün sürüyor.

Almayabilirimde. O anki inişin hızı ve sebebine bağlı olarak karar vereceğim. O anki USD nin seviyeside önemli tabi, yani gram altın fiyatı.

Senede fazla yüklenmekte insanı ürkütüyor, daha önümüzde S400 krizi bekliyor.

Bizim bankalar kaos çıkarmak için her daim hazırlar. yahudi medyasıda batıdan işaret bekliyor. Millet, sürü zaten takip ederler.

Kapımdaki ev hanımlarından hala kurtulamadım. USD 5.40 lardayken aradılar, "abicim USD alalımmı, herkes alıyor?"
"Almayın" dedim. "Biraz yükselir sonra düşer. 6 yı geçmez. 6.0 dada satamazsınız, daha çok istersiniz, USD düşer, senin yüzünden diye , odunla peşime takılırsınız." dedim.

USD 5.50 nin altına inse, odunlu hanımlarda kapımdan ayrılacaklar, aportda bekliyorlar, gözleri cep tellerinde.

Bu hanımları bitcoinden kurtarmıştım. 15bin de iken beni aradılar. Komşu kadınlar grup kurmuş bitcoin alıyorlarmış, bizde alalımmı baskı yapıyorlar dediler. "Aman ha" dedim.
Bitcoin önce 20bin oldu sonra 3bine kadar düştü. 20bine doğru kulağım epey çınladı, sora 3bine düşünce kimse teşekkür için aramadı. Maalesef insanın doğası böyle, alıştık. Vurmak için her dakka açığını bekleyen çok kişi oluyor. İyiliğinide görevin sanıyorlar.

[alicemal]

Yine bir haftasonu.
Starbaks geleneğine bu bölgede son verdim. Kültür farklılığından dolayı sorun yaşadık. ortada sorun filanda yok halbuse.

bugün başka yere takıldım, ancak starbaks harici benim alıştığım standarda yakın başka yer yok. Ne yapacağım bilmiyorum. Ticaret hırsım-isteğim olsa, bu bölgede bi starbaksta ben açarım.

Starbaksın yiyeceklerini içeceklerini beğendiğimden değil. Gruba değilde bireylere hitab eden bir işletme tarzı olduğu için. masaları yanlız kişilere göre, self servis olması eğitimsiz garsonlardan sizi kurtarıyor filan. bana hitab eden en yakın tarzda cafe. tam istediğim gibi değil ancak başka yok ne yapayım.

Bireylere hitab eden bi zincirde ben kursam iyi olur. Bu konuda açık var, tüccarlar henüz uyanabilmiş değil. Şehir hayatının zorluğu, insana birey olmayı zorluyor.

Bugün gittiğim yer rezalet işletiliyordu. Fiyatlar starbakstan daha pahalı, hesapta nezih bi yer ama işleten köylü. Koca cam manzara bölümü var. Camı reklamla kapamış iyimi. manzarayı göremiyorsun. Tam bir gerizekalılık örneği. Zaten içindeki mağazaların yarısı kapanmış durumda. Diğerleri kâr ediyormu belli değil. Durmadan el değiştiriyorlar. Hangi gerzek manzaraya bakan koskocaman en az 30 metrelik camı kapatırki.? Hakkaten inanılmaz. Neden zarar ettiğinide anlayamıyordur büyük ihtimalle.

Bende hırs yok, aç gözlülük yok, olsa, şimdi ülkenin en zenginiyidim belkide. Buluşlarımın haddi hesabı yok, ama paraya çevirmiyorum.
İnsan neyin peşindeyse, az yada çok onu elde eder.

Mesela sörvayvır. Seyredeniniz çoktur.
Acun 10 tane araba verecek. Araba yarışması tamaaaamen şansa dayalı. İstatistiksel hesaplamayıda düşünüp, onuda engellemiş. Yani şansın varsa arabayı kazanırsın.

Sanırım 4 araba verdi. 4 taneside kime gitti.?
yarışmalarda en çok hırs yapanlara, en azgın ve bişeyleri elde etmek için her türlü yolla, vurup kırarak ilerleyen en vahşi yarışmacılara gitti. para için yada madde için(madde karşı cinsde olabilir) ne kadar azmışsan, o kadar çok elde edersin. hayvan belgesellerini benim gözümle seyredin, ne kadar vahşi isen, o kadar çok beslenirsin yada dişi ile çiftleşirsin... tamamen açgözlülük ve hırsla ilgili.

Huzur arıyorum sadece, buluyorumda ama maaalesef çoğu zaman kültür farkından doğan anlaşmazlıklar sebebi ile kesintiye uğruyor. Ne kadar kurallara uygun, dikkatli araba kullanırsan kullan, birileri gelip sana çarpabilir, kazaya karışırsın.

Aç gözlülük ve hırsla ilgili başka örnek vereyim. Bizim en ünlü komedyenlerimizden bazıları kimler.?
Beyazıt Öztürk,
Cem Yılmaz,
Yılmaz Erdoğan,
recep ivedik...

Benim şu an aklıma gelenler bunlar.

Bunların dördüde çok kaznıyor. Dördüde ümlü. Dördüde paraya para demiyor.

peki bunlardan 1 tanesi diğerlerinden farklı.?
Fark ne.?
farkı oluşturan ne.?

Aşırı Zenginliği oluşturan açgözlülük ve hırstır. lüks içinde yaşarsın.

Akıllı isen zengin olamazsın, lüks içinde yaşayamazsın, ihtiyacından fazlasını belli kurallarla paylaşırsın. Akıllı kişide bir yeteneği yada buluşu dolayısı ile çok fazla para kazanabilir. Önünde engel yok, ancak akıllının zenginliği, aptalın, açgözlü ve hırslının zenginliğine benzemez. O zenginlik akıllıda kalmaz, herkese dağılır.

ne kadar vahşi ve hırslı isen o kadar zengin olma şansın var. Bu senin akıllı yada aptal olduğunu değil, hırslı ve açgözlü olduğunu gösterir.

Gelelim komedyenlere.
Dördüde zengin.
Cem yılmaz kazandığını lüks spor arabalara evlere yatırıyor. Bi sürü ferrarisi, porshe si filan var.
Beyaz ve Cem yılmazda evlere yatırıyor, bir sürü milyon dolarlık, yurt içi ve yurt dışında evleri var.

Bu üç tanesi bildiğim kadarı ile kazandıkları paraları tamaaaamen kendi kişisel ihtiyaçlalrı yada istekleri için harcıyorlar.

Yılmaz Erdoğana gelelim.
BKM yi kurmuş, bir sürü komedyen ve tiyatrocu yetiştiriyor. Zenginliği yüzlerce insana dağılıyor. Ferrarileri, mayamide, londrada milyonlarca dolarlık evleri varmı bilmişyorum, belkide vardır, ancak yetiştirdiği gençleri Yılmaz Erdoğanı diğer üç zararlıdan ayırıyor.

erdoğanın kazandığı halka dağılıyor. yetiştirdiği gençlerde ünlü olup para kazanıyorlar.
Ama diğer üçünün kazandıkları tamamen eve arabaya ve lükse gidiyor.

İşte akıllı olmakla hırslı olmak arasındaki fark bu.

Akıılı veya aptalsan zengin olabilirsin. Ama akıllının zenginliği halka dağılır. Aptalın zenginliğinin faydasından çok zararı vardır içinde olduğu topluma...

hafta sonunuda böyle değerlendirdik.

Akıllı ile zeki farklı şeylerdir bunu anlatmıştım sanıyorum... Aman karışmasın..

Son not.
Bu kişilerin sosyal yardım amaçlı katıldıkları etkinlikler ve bağışlar vardır... onlardan sakın etkilenmeyin. Bu tür etkinlikler ve bağışlar, çoğu zaman reklam amaçlı kullanılıyor. Pek çoğunda cepten kuruş çıkmıyor. Çoğu zaman vergiden düşülüyor. fedakarlık gerektirmiyor. Bunlar ucuz numaralar. Hepsi değil tabi istisnalar vardır mutlaka. fakar istisnayı akla getirip herşeye uyarlamayın darılırım.

[alicemal]

Bugün pazar, yazacak konu arıyordum.

Vob tarafına baktım konu bulabilirmiyim diye.

Ne kadar dolar aldım muhabbeti dönüyor.

O konuda diyeceğimizi dedik. 80 senede abd ye bağlayabilmek için, ülkemiz içindeki yahudi medya eli ile halk dolara şartlandırıldı. Devleti CIA nın kurdurduğu partiler yönettiğinden, devlette bu işe çanak oldu.

USD ile aynı kazanç yada kaybı veren altın var, onu alsalar, bişey değişirmi. Kendi vicdanlarında değişir ama ülkede değişmez.
USD de en büyük stokları yine akp ve dinCİ ler tayfası yapıyordur.

BIST de çok düşük rakam verenler var.
Sebebini göremedim, bayağı bi mavzusu olmuş. Sebep olarak ne verdiklerini bulamadım.?

Herhalde S400 krizine bağlıyorlardır.
Zaten ülke yokuş aşağı gidiyor, üzerine S400 krizi ortalığı allak bullak edebilir. Yurt içi bankalar hazırda bekliyorlar ortalığı kan gölüne çevirmek için.

Ortalama akıllı biri bile bilirki, eğitim sitemini, sağlık sistemini, finans, enerji ve besin sistemini yabancıya vermeyeceksin.
Verdinmi, işte böyle maymun gibi oynatırlar. özal ailesi döneminde verilmeye başlandı,"yapmayın köle oluruz" diye anlatan çok değerli insanlar vardı. O zaman medyanın tamamı yahudi kontrolunde. Bu adamlarla dalga geçtiler. kominist dediler. Milletde güldü. Şimdi o hurmalar çıkmaya başladı ama hurma yine şartlandırılmış milletin gıçından çıkacak.yiyen özal, çiller, mesut yılmaz, akp.. çekirdek milletde. hadi gülmeye devam edin.

Olası S400 krizi ile ne kadar düşeceğimiz konusunda bir uyarıda bulunayım.

Daha önce yazdığım bir davranış tarzını hatırlatayım.

Onuncu kattan bir topu aşağı atarsanız, top yere vurduktan sonraki ilk sıçrayışta, beşinci kata kadar yükselir, ikincide üçüncü kat, üçüncüde birinci kat, derken top en sonunda yerde sabit kalır.

Sürekli aynı olaya maruz kalırsanız, tepkiniz her seferinde azalır.

Örneğin; yakınınızda "bom" diye bişey patladı, korkar havaya sıçrarsınız.
10 dakka sonra aynı patlama tekrar yaşanırsa, yine ürkersiniz "lanrt olsun şunu yapan ..." diye yapıştırırsınız değilmi.?
10 dakka sonra bi daha patladı bu sefer hafif bir ürperti ile geçiştirirsiniz.
Böyle devam ederse, bomba manyaa olur, patlatsın diye adama yalvarırsınız... Örnek fazla uzadı son kısmı dikkate almayın.

Başka örnek: Biri size tokat attı, hanımınızda yanınızda, adamda dişinize göre. Şak adama yumruğu inersin.
Adam bi daha tokatı çaktı, bıçağı çıkarır dilim dilim doğrarsın.
Bu örnekte olmadı. Adamı konuşarak "niye vuruyosun hemşerim diye ikna etmen lazımdı. Jülyen dilimledin.".

İmdi örnekte kalmadı.

Netçede, papaz krizi ABD ile idi, S400 krizide abd ile. Bizdeki krize çanak tutan bankalar aynı, millet aynı. Kriz temelde aynı. Yani aynı tepki gelmeli.

Peki ne demiştik, aynı olaylar tekrarlarsa, gittikçe azalan tepki doğurur. Fakat bazı durumlarda demek lazım, yumruk olayında iş karıştı.

S400 krizi patladı, abd aynı yaptırımları koydu... sana gazoz vermicem darıldım dedi...

USD/TL nin tepkisi ne olur..

Birincide 2.80 den, 7.20 ye çıktı.?(hafızamda kalanı yazdım, rakamlar hatalıysa siz doğrusunu düşünün lütfen.)
3 kata yakın artmış.

Sonra 5.50 de yerleşti bekliyor.

Tekrar kriz patlak verdi. Alçalan tepkiler örneğini uyarlarsak. USD bu sefer 3 değilde 2 kat zıplasa ne olur. Yaklaşık 11 TL mi olur.

Naayn, niyet, nada, yook artık...

Aslında hesabı çok zor bir konuya girdim, niye girdim ki.? Şimdi uyandım yaw... sanırım arazi olmanın zamanı geldi..

Pek çok parametre var seviyeyi etkileyecek, zeminde oynak...

2.80 seviyesi 3 kat arttı ama önü açıktı. Düşükten başladı yükselmeye.. şu an seviye 5.50.

Kriz şu an yok, seçim geçti Peki TR için bu seviye yüksekmi düşükmü, 5.50 nasıl bir seviye NORMAL ŞARTLAR ALTINDA.

Önce bunu hesaplamalısın.
Sanayinin o anki durumunu temsil etmeyen 2 li USD rakamları düşüktü, kolay yükseldi. peki 5.50 düşükmü? Yüksekmi.? 5.50 dende 2.80 den olduğu gibi kolaymı yükselecek.? Önü açıkmı.? Yoksa sırtında 60kg yükmü var artık. Öncekinde yoktu.

Önce bunu cevaplamalısın.

Buna herkesin vereceği cevap farklı olur. Para piyasalarında bile en iyieğitim almış uzmanlara sorsan, hepsi farklı yanıt verir.
Tabi birbirlerinin fikirlerini biliyorlarsa, o zaman hepsi Ege Cansen hocam ne rakamı vermişse, onu görüp, o rakama yakın bir rakam verirler. Bu evrimsel bir olayda konu bu değil.

Seviye düşükmü yüksekmi bulabilmen için,
5.50 rakamı neyi yansıtıyor.? Yani UST/TL rakamı neyi yansıtıyor. Neyin göstergesi. Önce bunu düşüneceksin. Neyi temsil ediyor hemşerim diceksin.?

Bunu bulmazsan, her türlü tahminin sallama olur.

5.50, bizim üretim kalitemizin, ABD yada dünya üretim kalitesine olan oranı gösteriyor-göztermesi lazım. Tabi NŞA

En geniş ve herşeyi kapsayan açıklama bu olurdu herhalde.
Üretim kalitemiz, sanayi, tarım hizmet hepsini kapsıyor.
Yönetim kalitemizide kapsıyor. Altında toyota olsa, şoför öküzse, arabayı hareket ettiremez. Zamanla öküz ölür, toyota çürür.

Olm naaaptınız yaw, nerelerde dolaşıyorum böyle... zor bir işin içine girdik, nasıl çıkacaz debelenip duruyoruz...

İkinci tokadı yersek, jönü dilimleme olacakmı.? öküz kaçacakmı, toyota çürüyecekmi.? az sonra... Arkası yarın yada fi tarihinde...

[alicemal]

Borsayı meslek yapacaksanız, yukarda basitçe anlatmaya çalıştığım azalan tepkiler yasasını cebinizde taşıyın.
"Öküz ölür, toyota çürür" aliCemal sözünü ise acil durumlar için gömlek cebinizde taşıyın.

Eskiden sağlam kalite araba örneği için mersedes kullanırdık. O zamanlar hayat derdi bu kadar büyük değildi, çünki bu kadar ağır soyulmuyorduk. özal başladı, her yeni gelen siyasetçi dozu artırdı. Vay be neler gördük yaw..

[alicemal]

3 aydır Çin altın stokluyormuş. Zaten 7-8 aydır yazıyorum. Eğer ülke, parasını altına dayadı ise, mecbursun altın stoklamaya.
Bana 100 TL getirene şu kadar gram altın vereceğim sözünü dünyaya vermişsin.

Amacın, sıfır maliyetle karşılıksız basılarak, SALDIRGAN TERÖRİST abd nin ayakta kalmasını sağlayan USD krallığını bitirmek.
Altın alacaksın.
Bu sözü Çin verdi, yuan getirene, karşılığı altın verecek. Bu sözü verdiğinden beri, yuan, altını temsil ediyor.
USD hiç bir şeyi temsil etmiyor. Sadece abd ordusunun ve dünyaya hakim medyasının gücünü temsil ediyor. O orduda çok güçlü çünki sıfır maliyetle USD basıp durmadan silah sanayilerini geliştiriyorlar. Çalışanlarıda beyaz avrupalı değil, Hint li, Çin li. Yani aç ülke vatandaşaları. Tok adam çalışmak için fazla istekli olmuyor.

Yani USD abd ordusuna bağlı, abd ordusuda bedava usd basımına bağlı. Böyle ilginç bir şey var.
ABD sanayisi desen, önemli bir kısmı sanal şirketlere dayanıyor. Alternatifleri tonla olan bu facebook twitter apple windows instagram youtube amazon filan... Bunların zenginliğide abd medyasının dünyaya hakim olmasına dayanıyor.

Günde 100 kez TV de facebook deniyorsa, hemde ünlüler tarafından, gençler illede facebook diyor. Bedava reklamlarını her gün yapıyoruz. Sizin bir siteniz olsun, bir kez TV de ismi geçsin, kanala ceza gelir, reklam yaptın diye. Ama bu yahudi abd li şirketler rahatça isimleri söyleniyor ve sorsan aptalca bir savunmalarıda var. O savunmayı yapınca tokatı indirip duvara sümük gibi yapıştıracaksın.

Neydi o savunma, bu şirketle artık toplumca kabul gören bilmem neler olmuşlarmışta... Ulan .... Bir Türk şirketini her gün yüzlerce kez ünlüler söylesin, o şirkette öyle olur. Haksız rekabet yapıyorsun.

Her neyse tepemi attırmayayım...

Zaten bu konuları 72 kere yazdım. Çin altın alıyor haberini okuyunca yine depreştim.
Çin in kankasıda çok fazla altın alıyor. Rusya.

peki bu 2 dev ülke durmadan altın alıyorda, neden altın fiyatları uzaya sıçramıyor.

Bunuda anlattım. Hemde detaylı. Özeti. Altın sanayi ürünü olmadığından, dünya altın nerde nasıl kullanıyor, piyasada ne var ne yok fazla takip etmiyor. Demiri mesela fiyatını üretim miktarını her yerde saniye saniye takip ederler. Sanayide kullanılanlar öyle.

Altında böyle bir durum olmadığından, fiyatını, londradaki 5 siyonist banka belirliyor. karşılıklı al sat yapıp, istedikleri seviyede tutuyorlar. Ellerinde stok varsa fiyatı 300 den 2bine çıkıyor. Stoğu eritince fiyat bakıyorsun iniyor.

Yahudi medyası iniş ve çıkışa bir sürü sebep anlatır sana. Dünyaya hakim Medyaları(gazete, TV, internet haber kanalları, ajansları) olmasa, algı oluşturamazlar ve her yaptıkları sorgulanır, eni sonu ayaklanma çıkar. Ama medya ile hergün dünyayı, cahil kalabalıkları hazırlarsan, o zaman at oynatırsın.

ABD de başka sanayi yokmu. Mesela otomotiv. Var ama hantal ve pahalı üretim yapıyorlar. Medyaları sayesinde ve FEDin bastığı trilyonlar sayesinde devam edebiliyorlar. Sanayide yaptıkları üretim, abd tüketimini karşılamaya yetmiyor. Para basıp satın alıyorlar, para basıp şirketlere dağıtıyorlar, o şirketler o sıfır maliyetli paralarla gelip bizim garanti bankamızı, oyak bankamızı satın alıyor... filan... resmen rezillik.

Son yıllarda siyonist yahudilerin başı rothschild ailesi erkekleri, şangay da çinli kadınlarla evleniyorlarmış. Çine girebilmek, orayıda sömürgeleştirebilmek için.
Bize kolay girdiler çünki tiplerimiz benziyor. hangimiz siyonist yahudi bilemezsin. Ama çinde şak diye sırıtırsın. Evleniyorlar. Bakalım çinide sömürge yapabileceklermi. yaparlarsa dünya bitti demektir.

[alicemal]

USD çıkışa geçmiş. Sebep ne.? Araştırmaya vaktimde yok.

İstanbulmu.?
İstanbul sorun değilki.? En kötü seçim tekrarlanır. Bu sefer chp işi daha sıkı tutar. Kafaları çalışıyorsa, boş evlerden yüzlerce oy atanlarıda belirlerler, ölülerin oylarını iptal ettirirler.. Çok daha fazla bir farkla yeniden kazanırlar.

Seçim tekrarlansa, akp nin kazanma şansı yokki.? Tersine oyları düşer.

Biber fiyatınımı ucuzlatacak. Benzinimi.? Etimi.? Pirincimi.? Sütümü.? Ev ve dükkan kiralarınımı.? İlaç fiyatlarınımı.? Yol paralarınımı.?

Tersine bu hafta reform, ayar adı altında bi sürü zam geliyor. İstanbul seçimi ve üstüne S400 krizi zaten USD nin düşmesine engel oluyor. Kimse USD satmıyor, S400 krizi ile USD uçar kaçar o zaman satarım diye. dahada alacak gibiler.

Yani akp nin, İstanbulu almasına imkan ihtimal yok. Savaşa filan girmezse tabi. yada IMF ile anlaşmazsa... IMF ile anlaşsa bile, fiyatlara etkisi 1 yıl sonra olur. Oda çok fazla olmaz. Zaten garibanada inmez. Orta sınıfla üst kesim yine paraları götürür.

BIST balinaları, "aha belirsizlik, şimdi millet satar, en iyisi aşağıda bekleyip satılanları toplayayım diyecekler. Doğal bu."

Bu seneki planlarda daha başından doğranıyor arkadaş yaw...

Her neyse... biraz kafa durulsun. BIST düşüyorsa, bende ona uygun bişeyler düşüneyim. nakit olsa sorun değilde nakitte kalmadı.

Neyse biraz düşünelim, inceleyelim...

[alicemal]

Bütün günü, terketmek zorunda bırakıldığım starbaks ların yerine geçebilecek bi cafe aramakla geçirdim... Maalesef başarılı olamadım.
Güzel fikirlerim var, işallah başaracağım. Benden kaçmaz. Diyelimki kaçtı, yeni durumu kabullenirim ve mutlu olmaya çalışırım. Yani her halukarda, çözüm bulurum. Zaten kabullenmenin haricinde başka hiçbir, ama bak ne diyom hacı, başka hiçbir yolu yok.

Diyelim inat ettin, sağa tırmandın, sola tırmandın, çektinmi acı.

O zaman ben açarım dedin, açtın starbaks benzeri cafe.
Açmakla bitmiyorki, çalışanları ile uğraşacaksın bir. Starbaks müdavimi isen beyaz yakalısın. Personel çalıştıracaksan ve standardın yüksekse al başına belayı.
İki taraftada bolca bulundum. Avrupa eğitimli mühendisleri yönetirken, ilkokul eğitimli 11 adet yerli personeli yönetmeye çalıştım. Avrupalıları yönettim, proje ürettik, yerli ilkokul mezununu yönetemedim. 3,5 ayda kaçtım. Arkama bile bakmadım.

Neyse konu neydi yaw, tepem henüz atmadı ama konu gitti...
ha starbaks.
Açtın starbaksın benzerini, mutlu olayım dedin olamazsın. yeni dertlerle hayat boyu uğraşman lazım.

Çözüm ne.? Dedikya, yeni duruma uyum sağlayacaksın.

İstisna yokmu.? İnat ettin ve başardın, istediğin şeyi açtın... maalesef, hayat denen şey üzüntü ve sevinçlerle dolu. ister kağıt topla çöp topla aileni geçindir, istersen öğle yemeğine özel uçağınla paris e git. FARK YOK. Çöp toplayıcısı ile aynı miktarda mutlu ve mutsuz olursun.

Her neyse, yine konuyu unuttum.

Evet uyum sağlama.

Ha yaw... aslında VOB tarafında konusu geçen bişeyi örnekle anlatacaktım... o sebeple yazmaya başladım...

İmdi hatırlamam lazım neydi.?

Ha hatırladım...

Örneğe geçeyim.

(Gerçek hayattaki kişileri korumak amacı ile, isimler ve yerler tamaaaamen yumurtlanmıştır, ona göre. "Yaw o benim kuzen oluyor" diyeni oyarım.)

Etyopya masai kabilesi, sönmüş kraterin eteklerinde sığır ve keçi yetiştirerek geçinen bir kabile var. Reisleri tayumbi.

Dış dünya ile bağları yok, sığır ve keçi besleyip, sütü ve eti ile yaşıyorlar. Tüm kabile, odunlarla çit duvar yaptıkları bir köyde yaşıyorlar. Evler çamur ve samandan. Kabile reiside çamur ve saman evde, sığır çobanıda çamur ve saman evde. Hep aynı düzen.
Doğuyorlar, çobanlık yapıyorlar, köyden bir kızla evleniyorlar, çocukları oluyor ve yaşlanıp ölüyorlar.

kabile reisi tayyumbi de aynı, sığır çobanı kılımba da aynı. herkes fakirliktede zenginliktede eşit. Kimse kimseyi kıskanmıuyor, kimsede nefret yok, kimsede kin yok. Zorlukları ve mutlulukları ile bir yaşam sürüyorlar.

Derken köye bir araç geliyor. İçinde beyaz insanlar var. Arkada bir sürü kamyonda var.

Gelen beyazlar kabile reizi tayyumbi ile anlaşıyorlar. uzakta nehrin kenarına beyazlar binalar yapıyorlar. Çok katlı, betonarme süper binalar. Gıcır gıcır arabalarla gelip gidiyorlar.

Kabile ne betonarme bina görmüş, ne çelik yapı, ne motorize gıcır araç.

beyazlar kendi site lerini kurarken işgücüne ihtiyaç duyuyorlar.
kabileden bir aileyi alıyorlar yanlarına. ne tayyımbi nede çoban kılmba yeni duruma hakim. ne olduğunu, ne olacağını bilemiyorlar. Binlerce yıldır ilk defa başlarına böyle bişey geliyor.Araçlar binalar onlar için yeni ve süper.

Beyazlar kendi sitelerine kabileden baykaro ailesini alıyorlar. Apartmanın zemininde klimalı ev veriyorlar.
baykaro ailesi, yazında serinledikleri zemin kat apartman dairelerine inanamıyorlar.

Buzdolapları var. Önceden yoktu ama ihtiyaçlarıda yoktu. Şimdi var ve artık vazgeçilmezleri.
Arabada şoförlük yapıyorlar. Önceden arabaları yoktu. Şimdi var ve vazgeçilmezleri oldu.
Televizyonları telefonları var. Önceden yoktu ve vazgeçilmezleri oldu.

baykaro nun ve ailesinin başı dönüyor. Çamur evde yaşarken birden bire dünyaları değişti. Yeşil bir sitede klimalı evde yaşıyorlar.

Kabileye arada gidiyorlar ve ziyaret ediyorlar. Kabile hala aynı odun çitle çevrili çamur evlerde, arslanlara yem olma korkusu ile yaşıyorlar. Hala çobanlık yapıyorlar, hala her yere yürüyerek gidiyorlar. Hala nehirde çıplak yüzüyorlar timsah korkusu ile.

Ama baykaro yeşil sitede, şoförü olduğu araçla geziyor, klimalı evde kalıyor, yemek derdi yok, vahşi hayvan derdi yok.

Yaşam standardı on a katlanmış.

baykaro kabile reizi tayyumbi ile konuşuyor.
baykaro "Reizim, yürüyerekmi geziyorsun. Ben araba ile dolaşıyorum."
tayyumbi "Evet çok gelişmişsin, çağ atlamışsın. biz yürüyoruz." "Sizin sitede havuz vardı, orada yüzüyormusun, biz nehirde ölüm korkusu ile yüzüyoruz."
baykaro "hayır havuzda yüzmüyorum yasak. Öyle herkes yüzemez. Kural var, kabile değil burası reizim. Kimyasalla temizliyorum. Hiç bilmediğim bi hastalığa yakalandım. Kimyasaldan dediler. Acı çekiyorum."
tayyumbi "olacak o kadar süper sitede yaşıyorsun. biz hastalık nedir bilmeyiz ama havuzlu sitede yaşamak başka. peki oğlun ne yapıyor, sığır güttüğünü görmedim."
baykaro "oğlum sitede önemli kişi oldu. Sitenin boklarının aktığı kanalizasyonu temizliyor. gece bile tıkansa direk boka dalıp temizliyor. Beyazlar oğlum olmadan yapamaz. O kadar önemli oldu. yanlız beyazların boku bildiğin gibi değil, parazit kaptı hasta oldu. Ama ilaç veriyorlar. yeşil bişey var para diyorlar. Onu veriyosun, ilaç alıyosun. Süper bi sistem. Tüm yeşil kağıtlarımız ilaça gidiyor. Yeşil kağıt olmasaydı ne yapardık. Bu beyazlar yeşil kağıt çıkararak uzay çağını yakalamışlar. Reizim kusura bakma ama sizin kabilede hala yeşil kağıt yok değilmi.? Olsun, olsun önemli değil. Senin oğlun hala sığır çobanı değilmi.?"
tayyumbi "evet sığır çobanı. Maalesef beyaz boku temizleyecek kadar yükselemedi. Hasta değil ama apartman zemin kattada emir eri olarak yaşama şansı yakalayamadı. Peki kızın vardı o ne yapıyor."
baykaro "onun durumu en iyisi, bir eli balda. Anası ile beraber beyaz evlerine temizliğe gidiyor. yemek bedava. vahşi hayvan tehlikesi yok. bazı ev sahibi beyler mesaiye kal diyormuş. Sabaha doğru elinde 1 kg etle geliyor. Anasıda peçete tutuyormuş ne demekse artık. Üstün beyazın işlerine akıl sır ermez. Benim karı ile kızım süperler maaşallah. Kıskanıyorum onları."
tayyumbi . "bizde hala vahşi hayat yaşıyoruz. Sitenin keyfini siz sürüyorsunuz. Beyaz boku temizle, mesaiye kal beyazların çavuşunu tokatla. Çok şanslısın baykaro. Darısı bizim çocukların başına artık."
Baykaro "işallah tayyumbi işallah. Yakında siteye gökdelen denen şey yapacaklarmış. Biz gökdelende beyaz boku temizlerken, siz hala sığır çobanlığı yapıyor olacaksınız. üzülmemek elde değil... Mesela ben o yeşil kağıtlarla gelir senin köyde 10 evi alırım. Ama çamur ne yapayım, klime bile yok."
tayyumbi "Haklısın baykaro ciğerim. Biz ilkel kaldık. Yeşil kağıdımız yok. Benim kızı yanına al. Etide senin kemiğide senin. Beyazlarla tanıştır adam olsun, çavuş tokatlasın gerekirse kanal temizlesin. Ne diyon.?"
Baykaro "bakarız reizim. Artık önemli bi aileyiz biz. Boş zamanımız yok. Senin kız köyün en güzel kızı. Makambu ile evlenecekti ama olmadımı o iş. Gönder kızı, biraz eğiteyim, çavuş tokatlama uzmanı olsun beyazlara vereyim. Ama kolay deil bilesin."

Ne çıkardık bu hikayeden.
Maallenin orspusu, onuru ile yaşayan köylüden daha üstün olabiliyormuş.
Dünyaya nasıl baktığınla ilgili bi olay. Her şey göreceli. YEDİRİRLERSE, çalışarak aileni geçindirmek yerine, beyaz boku temizleyerek kendini önemli kişi sanabilirsin. yeşil kağıt peşinde koşarsın, her türlü hastalığı doğal sayar sın. YERSEN.
Medyan yahudideyse yedirirler.

Binlerce yıllık eşitliğe dayanan adaletli kültür, 2 beyaz arabanın gelmesi ile yok olur. Kölelik başlar ve köle olanlar kendilerini diğerlerinden üstün görmeye başlarlar. Al sana sınıf farkı. Sığır çobanının boku olamayacak adam, beyaz boku temizleyince kendini üstün sanmaya başlar.


Neyseki keçi var. easy boy, easy...