Sayfa 1576/2243 İlkİlk ... 5761076147615261566157415751576157715781586162616762076 ... SonSon
Arama sonucu : 17939 madde; 12,601 - 12,608 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #12601
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku

    Bu verideki rakam evet bir sorundur,çünkü:

    -186.274/444.4=%41.9; dış borcumuzun %41.9 gibi çok yüksek bir oranı 1 yıl içine yığılmış durumda,diğer ülkelerin dış borçları genellikle uzun vadeye yığılmış durumda 1 yıl içinde ödenen tutarı %10-%15'lik bölümünü geçmiyor.

    -Bizim borçlanma maliyelerimiz ve ödediğimiz dolar faizi %10 gibi çok yüksek bir oran.Dolayısıyla bizden daha yüksek dış borca sahip olan ülkeler bile borçları uzun vadeye yayıldığı ve düşük faizli borçlandıkları için rahatlar,bizim gibi sıkışmış değiller.
    Üstad kısa vade borcun içeriğini yorumlamamışsın.

    Banka borçlarının boyutu normal değil mi? Sektör ilk dokuz ay "yanlış hatırlamıyorsam" 15 milyar $ civarı net kâr elde etmişti. Konsolidasyon maliyetleri biraz arttı ama sektör için borç seviyesi alarm vermiyor diye düşünüyorum.

    Özel sektör için 67 milyar $ borç görünüyor. Yıllık 250milyar $ ihracat, 350 milyar $ ithalat yapılan bir yerde bu rakam rahatsızlık verecek durumda mı? Kaldı ki, doların baskılandığı bu dönemde "eğer herkesin her gün söylediği gibi dolar ucuzsa", tüketimin hala yoğun olduğu ülkemizde mal satıp, ucuzdan dolar alıp, borcu kapatmak hem daha kolay, hem daha mantıklı bir hareket olabilir.

    Kamu borcu konusunda da GSYH' ye oranlandığında global ölçekte kötü değiliz diyor çoğu ekonomist. Burada seni rahatsız eden ne?

    Gerçek anlamda bende merak uyandıran şey, bu kadar olaya, sıkıntıya rağmen devletin yoğun borçlanma yapmaması. Kimileri yine arap parası geliyor geyiği yapacak ama mesela bizimle en çok karşılaştırılan arjantine bakıyorum. Dipsiz kuyu gibi, son 3-4 yılda IMF' den aldığı paralara rağmen (sanırım 100 milyar $' a yaklaşmıştır) hala düzelemediler. Biz nereden buluyoruz parayı?

  2. #12602
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Dünyanın merkezi İstanbul
    Gönderi
    1,742
    Deniz Bey Selamlar, 2022 yılını bitirmek üzereyiz. Yıl sonu için Usd TL kurunun olması gereken kur seviyesi hesaplamasını yapacak mısınız merak ettim. 2. sorum ise seçimlerden sonra bugünkünden farklı ve yeni bir yönetim gelse ve politika faizinin cari enflasyon kadar olması sağlanırsa o zaman usd TL kurunun yaklaşık seviyesi daha aşağıda mı olurdu yoksa yine de yukarılarda mı olurdu? (sizce tabii)

  3. #12603
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    -Bilançoda enflasyon şişkinliği düzeltilip reel karlar azalınca şirket değerlemeleri de buna paralel düşer.


    -Bankaların bir alım -satım karları var ama diğer yandan da enflasyonda eriyen sermayeleri var.Bankaların sermayesi para,sanayi şirketleri gibi amortisman payı düşüldükten sonra enflasyonla değer kazanan fabrikaları,teçhizatları,arazileri yok.

    Sermayeleri çok yüksek enflasyonda ,enflasyon muhasebesi olmadığı için eriyor.BDDK verilerine göre bankaların özkaynakları 5 yıl önce 2017 Eylül ayında 97.329 milyar dolar iken geçen yılın Eylül ayında74.004 milyar dolara,bu yılın Eylül ayında iken 64.389 milyar dolara düşmüş.
    Normalde ise edilen net kar kadar,eğer bir temettü dağıtımı yapılmamışsa özkaynaklar reel olarak artar.
    Bankanın özkaynaklarının reel olarak azalması demek aynı sermaye ile daha az petrol,daha az buğday,daha az kahve satın alabilmesi... yani sermayesinin satın alma gücünün düşmesi demektir.Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyacı şirketler enflasyonu ÜFE kadar arttığı için ,bu aynı zamanda bankacılık sektörünün kredi verme potansiyelinin ve kapasitesinin de düşmesi manasına gelir.

    Elimizde somut bir örnek de var.BBVA konsolide bütçesinde garanti bankasını enflasyon muhasebesi yaparak bilançosuna yerleştirdiğinde,

    https://shareholdersandinvestors.bbv...rt-3q-2022.pdf

    Burada garanti bankasının 9 aylık karını geçen yıldan bu yana 9.072 milyar TL'den(881 milyon euro) 38.726 milyar TL'ye(2.135 milyar euro'ya yükseltmiş gözükürken,
    bu rakamlar enflasyon muhasebesi uygulayan BBVA bilançosunda;
    1180 milyon euro'dan 320 milyon euro'ya düşmüş gözüküyor.

    Garanti bankası en iyi yönetilen bankalardan biri olduğu halde böyle,enflasyon muhasebesi uygulandğı takdirde dönemsel zarar yazan bankaların olacağı çok muhtemel olur.
     Alıntı Originally Posted by KaaN- Yazıyı Oku
    Üstad kısa vade borcun içeriğini yorumlamamışsın.

    Banka borçlarının boyutu normal değil mi? Sektör ilk dokuz ay "yanlış hatırlamıyorsam" 15 milyar $ civarı net kâr elde etmişti. Konsolidasyon maliyetleri biraz arttı ama sektör için borç seviyesi alarm vermiyor diye düşünüyorum.

    Özel sektör için 67 milyar $ borç görünüyor. Yıllık 250milyar $ ihracat, 350 milyar $ ithalat yapılan bir yerde bu rakam rahatsızlık verecek durumda mı? Kaldı ki, doların baskılandığı bu dönemde "eğer herkesin her gün söylediği gibi dolar ucuzsa", tüketimin hala yoğun olduğu ülkemizde mal satıp, ucuzdan dolar alıp, borcu kapatmak hem daha kolay, hem daha mantıklı bir hareket olabilir.

    Kamu borcu konusunda da GSYH' ye oranlandığında global ölçekte kötü değiliz diyor çoğu ekonomist. Burada seni rahatsız eden ne?

    Gerçek anlamda bende merak uyandıran şey, bu kadar olaya, sıkıntıya rağmen devletin yoğun borçlanma yapmaması. Kimileri yine arap parası geliyor geyiği yapacak ama mesela bizimle en çok karşılaştırılan arjantine bakıyorum. Dipsiz kuyu gibi, son 3-4 yılda IMF' den aldığı paralara rağmen (sanırım 100 milyar $' a yaklaşmıştır) hala düzelemediler. Biz nereden buluyoruz parayı?
    Aslında bu sorulara cevap vermiştim ama yeniden tekrarlamam gerekiyor;

    -Bankaların karlılığı başka bir olay,döviz likiditesi ve dış borç ödeme kapasitesi başka bir olay.Bankalar yurt dışından sendikasyon kredisi alınca onu ya döviz kredisi olarak şirketlere plase ediyor ya da merkez bankasına swap yoluyla ödünç veriyor.Bankaların elindeki döviz likiditesi sınırlı,borcunu kısmen de olsa hiç çevirmez ise,ya verdiği döviz kredisini geri çağırması ya da merkez bankasına swap yoluyla verdiği dövizi geri çekmesi gerekir.Başta enerji ve inşaat sektörü olmak üzere piyasada önemli miktarda donuk döviz kredisi var,banlar kağıt üzerinde çevriliyor ve faiz işletilip bilançoya kar yazılıyor.Çok düşük faizli TL kredisi ile bu döviz kredilerinin boyutu bir miktar küçültülmüş durumda ama hala şirketlere yerel bankalar tarafından verilmiş olan 134 milyar dolarlık döviz kredisi önemli bir tutar.
    Önceki sayfada yazdım ,bankaların karlılıkları da enflasyon muhasebesi olmadan sanal rakamlar,somut garanti bankası örneği verdim.

    -Reel sektörün de ,son dönemde ,düşük faizli TL kredilerle önemli miktarda döviz açık pozisyonunu azaltsa da hala yine 83.1 milyar dolar ciddi miktarda döviz açık pozisyonu var.Bu yılın ilk 11 ayında ise dış ticaret açığımız tam 100 milyar dolar.

    -Yukarıda yazmıştım,sorun borcun gsyih'ya oranının yüksekliği değil, kamu borcumuzun kabaca üçte ikisinin döviz,altın ya da değişken faizli olmuş olması.Dış borcumuzun büyük kısmının kısa vadeye yığılması ve döviz borç faizinin,borçlanma maliyetinin yüksek olması.

    -Batılı bankalar risk gördükleri için artık taze borç vermiyor,mevcut borcun ise yüksek maliyetle,kısa vade ile ve kısmen çevrilmesine rıza gösteriyorlar.Rusya,suudi arabistan,katar,birleşik arap emirlikleri gibi körfez sermayesi ile ikame edilmeye çalışılıyor.
    Son düzenleme : deniz43; 17-12-2022 saat: 17:53.

  4. #12604
    https://twitter.com/Dragonomi/status...38597279371265


    "Resmi verilere yansımıyor, fakat Pekin ve Şanghay gibi büyük Çin şehirlerinde devasa Kovid dalgası mevcut.

    Sıfır vakadan, sürü bağışıklığına doğru inanılması güç bir hızla dönüldü.

    ***
    Sokaklar ıssız, insanlar ya hasta ya da çıkmaya korkuyor."


    https://www.reuters.com/world/china/...23-2022-12-17/

    New COVID model predicts over 1 million deaths in China

  5. #12605
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Aslında bu sorulara cevap vermiştim ama yeniden tekrarlamam gerekiyor;

    -Bankaların karlılığı başka bir olay,döviz likiditesi ve dış borç ödeme kapasitesi başka bir olay.Bankalar yurt dışından sendikasyon kredisi alınca onu ya döviz kredisi olarak şirketlere plase ediyor ya da merkez bankasına swap yoluyla ödünç veriyor.Bankaların elindeki döviz likiditesi sınırlı,borcunu kısmen de olsa hiç çevirmez ise,ya verdiği döviz kredisini geri çağırması ya da merkez bankasına swap yoluyla verdiği dövizi geri çekmesi gerekir.Başta enerji ve inşaat sektörü olmak üzere piyasada önemli miktarda donuk döviz kredisi var,banlar kağıt üzerinde çevriliyor ve faiz işletilip bilançoya kar yazılıyor.Çok düşük faizli TL kredisi ile bu döviz kredilerinin boyutu bir miktar küçültülmüş durumda ama hala şirketlere verilmiş olan 134 milyar dolarlık kredi önemli bir tutar.
    Önceki sayfada yazdım ,bankaların karlılıkları da enflasyon muhasebesi olmadan sanal rakamlar,somut garanti bankası örneği verdim.

    -Reel sektörün de ,son dönemde ,düşük faizli TL kredilerle önemli miktarda döviz açık pozisyonunu azaltsa da hala yine 83.1 milyar dolar ciddi miktarda döviz açık pozisyonu var.Bu yılın ilk 11 ayında ise dış ticaret açığımız tam 100 milyar dolar.

    -Yukarıda yazmıştım,sorun borcun gsyih'ya oranının yüksekliği değil, kamu borcumuzun kabaca üçte ikisinin döviz,altın ya da değişken faizli olmuş olması.Dış borcumuzun büyük kısmının kısa vadeye yığılması ve döviz borç faizinin,borçlanma maliyetinin yüksek olması.

    -Batılı bankalar risk gördükleri için artık taze borç vermiyor,mevcut borcun ise yüksek maliyetle,kısa vade ile ve kısmen çevrilmesine rıza gösteriyorlar.Rusya,suudi arabistan,katar,birleşik arap emirlikleri gibi körfez sermayesi ile ikame edilmeye çalışılıyor.
    Üstad aslında seni anlıyorum ama kendimi anlatamıyorum.

    Yazdıkların tabii ki mevcut. Benim merak ettiğim şey, bunlar çok büyük bir sorun mu? Yıllardır var bunlar. Kamu borcu %32 civarıydı, yanlış hatırlamıyorsam %42 civarına geldi.
    Yani konu ödemeler dengesine, borcunu ödeyememe konularına evrilme noktasına gelince ben biraz rahatsız oluyorum.

    Özetle, ülkemiz borcunu ödeyemeyecek mi? 2023' te çok daha büyük belalar bizi mi bekliyor?

  6. #12606
     Alıntı Originally Posted by KaaN- Yazıyı Oku
    Üstad aslında seni anlıyorum ama kendimi anlatamıyorum.

    Yazdıkların tabii ki mevcut. Benim merak ettiğim şey, bunlar çok büyük bir sorun mu? Yıllardır var bunlar. Kamu borcu %32 civarıydı, yanlış hatırlamıyorsam %42 civarına geldi.
    Yani konu ödemeler dengesine, borcunu ödeyememe konularına evrilme noktasına gelince ben biraz rahatsız oluyorum.

    Özetle, ülkemiz borcunu ödeyemeyecek mi? 2023' te çok daha büyük belalar bizi mi bekliyor?
    Sorunlar giderek ağırlaşıyor;geçen yıla göre farklı olan, değisen ne var;

    -Geçen yılın ilk 11 ayında dış ticaret açığımız 39.4 milyar dolar iken ,bu sene 99.9 milyar dolar oldu.

    -Kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altına kadar düştü.

    -Enflasyon patladı,%100'ün üzerine fırladı.

    -Dış konjonktür olumsuza döndü, merkez bankaları para politikasını sıkılaştırmaya, faizleri yükseltmeye başladı.Dışarıdan borçlanma zorlaştı ve maliyeti arttı.


    -Ne zaman olacağını bilemeyiz ama her bardağın bir dolma seviyesi vardır, son bir damla ile bardak taşar.
    Son düzenleme : deniz43; 17-12-2022 saat: 18:32.

  7. Deniz hocam. Seçime doğru bankalar kendilerini korumak için ellerindeki TL likiditeyi yabancı paraya çevirmek isteyebilir mi. Olası böyle bir durumda kriz olur mu.

  8. #12608
     Alıntı Originally Posted by Ayasofya 2005 Yazıyı Oku
    Deniz hocam. Seçime doğru bankalar kendilerini korumak için ellerindeki TL likiditeyi yabancı paraya çevirmek isteyebilir mi. Olası böyle bir durumda kriz olur mu.
    Olmaz.BDDK bankaların döviz pozisyon fazlasını yasal özkaynaklarının %5'i ile sınırladı.

Sayfa 1576/2243 İlkİlk ... 5761076147615261566157415751576157715781586162616762076 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •