viop 24 muhabbet

[KPL]

madem ki "bilimsel" takılıp

ezbercilikten şikayet ediyoruz burada

o zaman

iki kelam da

"eğitim kurumu" olarak lanse edilen imam-hatip okullarındaki

eğitim-öğretim sistemi üzerine

"bilimsel" yorum bekliyorum sizden..

bu okullarda "eğitim aldığı" iddia edilen genç Türk nesli üzerine de

2 satır yorum yazınız lütfen.. hadi bekliyorum..

Yazayim forumdas ama ben egitimci degilim. Bu da cok derin, boyutlu bir konu, uzayip gidecek, sonra silerim. Kendi adima neler istemedigimi neler istedigimi biliyorum anca, cok ilginc olmayabilir dolayisiyla ama yazayim :

Finlandiya’yi ilgi ile izliyorum, bir sure daha da izleyecegim onu diyeyim.

Ben sans eseri iyi bir okulda okudugumu anladim ilerleyen yaslarda. O zaman farketmedim haliyle ama cok sey degistiriyor(mus).

İs hayatinda uzun donem ust yoneticilik yapmak zorunda kalinca Turkiye’deki egitim sisteminin uzun suredir ciddi sorunlari oldugunu dusundum dogrusu. Son donem polarizasyon ve yuzeysel ideolojik catismanin asiri agir basmasi vaziyetlerinden epeyce once de yaratici, sorun cozucu, kendine guvenen birey nadirceydi.

Son donem bunlarin derinlestigini ve yeni nesillerde (ozellikle 2005’ler sonrasi) kismen cagin halleri kismen de egitimin durumu nedeniyle ciddi kalite, dirayet, kavrayis ve sikiya gelince net ilgi kaybi olustugunu bizzat gozlemledim.

Bu belli ki ciddi sorunlar yaratacak ekonomik ve sosyal hayatta (hatta dunyada bazi yerlerde sosyal guvenlik vb sistemi cokertecegini dusunuyorum ama ayri konu). Makro cozum/urun ve ekonomik guc uretebilen sirketlerin artamamasindan, politikada, medyada vb populizm/sigliga, kisisel hayatlarda tahammulsuzluk, siddet hatta sosyopati, soyut dusunme eksikligi, gundelikte bosalan bireysel varligi surekli taraftarlikla anlamlandirmaya calisma, huzursuzluk, mutsuzluk vb.ye kadar bir suru etkiye donuserek izlenecek gibi.

Globalde de benzer gelisim var ama gelismislerde (amerika haric olabilir) temeller daha saglam ve cok dakika basi oynayamiyorlar. Zaten anca yari/tam otokratik yapilar gun gun yil yil sistem degistirip, hangi yaptiklarinin neye neden oldugunu bilemeyecek hallere dusebilir.

Hani baglanti kurar gibi oldugunuz icin andimizin okunup okunmamasindan baya daha dehsetli sorunlarimiz olabilir demek zorundayim yine de. Ben Turk degilim, yalanciyim, tembelim, kimseye saygim yok filan diyene cok rastlamadim ama pratikte ayan beyan oyle yasayana + kafayi calistirmayi ogrenememis insana cok rastliyorum.

[ilkerx]

Fuat Uğur‏ @FUATUGUR

"Öğrenci Andı" nı Türkçe Ezan zulmünün de mimarı, insanları kafataslarına göre sınıflayan sözde "bilim insanı" Reşit Galip bu millete dayattı. Bu "and" tam tersine milletimizi böldü ve ayrıştırdı.

Kripto aklın Danıştay zaferi, Cumhur İttifakına kama

http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ya...ur/604725.aspx

[Observer]

andımız diye birşey var madem, burger king vs düzeyine asla inmesin
(beynimiz yıkanmasın forumdaş, mümkün olduğunca hiçbir konuda)

Büyük ölçüde doğru diye düşünüyorum.

Ama bunlara reaksiyonlarımızdaki kafasal bağımsızlığımız, basit kaygılardan ve ezberlerden özgürleşmemiz, sonuçta örneğin ABD mühendisliğinden ne kadar sıyrılabildiğimizi de belirler muhtemelen zaman içinde. Türkiye neden bu ayak oyunlarından en çok etkilenen ülkeler arasında hala ... andımızı da okumuş olmamıza rağmen her sabah?

Meselenin olabildiğince özüne inildiğinde ezber söz konusu olmaz, diyerek şöyle özetleyeyim (düşüncelerimi) sevgili forumdaş KPL,

ABD'nin uzun vade stratejisi Türkiye'de Atatürk'e bağlanan bütün kodları koparmak oldu ve devam ediyor. Bunu 1950 sonrası Atatürk devrimlerinin temel niteliklerinden olan kendi kendine yetmek, ekonomik bağımsızlık gibi unsurları önce zedeleyerek ardından yıkarak ve ideolojik tarafta sağ-sol, dinci-komunist ikiliklerini devreye sokarak yapmıştır ki ikiliklerin hiçbirinin kemalist ideoloji ile bağı yoktur.
Böylece hangisini seçersek seçelim asla Atatürk'e bağlanmayacaktı. Ki biz sağdan sola soldan sağa savrulurken öyle oldu.

Günümüzde Atatürk' e bağlanan iki kod kaldı: Biri gençliğe hitabe, diğeri andımız.
Andımızı da kaldırdılar. Kaldı gençliğe hitabe.
Ona da sıra gelecek! Strateji bu en azından...

Yani söylemek istediğim ezber meselesi değil. Sizi tarihinizdeki değerli ve yol gösterici olan nitelikere bağlayan kodlar vardır (andımız, gençliğe hitabe gibi). Bu kodlar beyindeki hafıza yolları gibidir. Çağrışım yaparak sizi kaynağa ulaştırır. Araştırmayı, köke inmeyi, asıl olanı bulmayı teşvik eder. Bu kodları keserseniz tarihinizin değerli, yol gösterici nitelikleri "orda bir köy var uzakta gitmesek de görmesek de..." durumuna düşer.

Bunu abd iyi biliyor ve uyguluyor ama biz bir türlü çakozlayamıyoruz.

[Whitewalker]

Andımızı okumaktan rahatsız olanlar

Belli ...

[MUHA]

Kaşıkçı'nın cansız bedeninin akıbetine ilişkin bir iddia da Reuters haber ajansı tarafından yayınlandı. Soruşturmaya yakın bir Suudi yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada, cesedin nerede olduğunun bilinmediğini çünkü cesedin yok edilmesi için 'yerel bir işbirlikçiye' verildiğini öne sürdü. .......

[MUHA]

Gecen bir arkadasla yazısmıstım marka vermiyim yanlış anlaşılır ogutulmuş yumurta yemi konusunda ...
insanın aklına herşey geliyor ortada boyle vahset olunca ..

[surcontre]

Türkiye gazetesi sahibi, abd çıkarlarını korumak için yemin ederek abd vatandaşı olmuş biridir..

Abd çıkarlarına alet olmamak için biraz ayık olmak gerekiyor, uyuyanların uyanması gerekiyor..

Bu açıdan burada da kaynak gösterilen yazıya bakıldığında herşey yerli yerine oturuyor.

[berryforeva]

İngiltere yılda 110bin ton çöp atığını Türkiye ye gönderiyormuş, bunun yüzde 1 i geri dönüşüm. Kalanı toprağa gömüyor hükümet.
Almanya yaşlı bakım için 55bin Türk istiyor, bunun için Adana da kurs yeri açtılar.
4 milyon Suriyeliyi bize bıraktılar.
Almanya nın hemen hemen bütün firmaları, müşteri hizmetleri bölümünü ucuz işçi diye buraya kurdular.

Kısacası Abd ve AB nin bütün pis işlerini biz yapıyoruz, bir nevi sömürge.

Avrupa ya bir köprüyüz, ortadoğudan avrupaya gelecek kitlesel göçleri biz tutuyoruz.

İşte bu yüzden ak parti hükümeti hala başa gelebiliyor. Çünkü taşeronuz, avrupa ve abd nin bütün pis işlerini yapmak için varız.
Eğer jeopolitik olarak avantajlı olmasa idik bu coğrafyada bizi iki dk. barındırmazlardı. Tam olarak bu yüzden yarımız laikçi, yarımız yobaz.

Maalesef bu düzene biri dur demedikçe bu ülke ve halkı kalkınamayacak. Kalkınıyoruz sandığımız yerde bir anda dibe çekiliyoruz.

Ab nin planları çerçevesinde despotlukla yönetilirsek istedikleri daha rahat yapılır.


Her şey planlı, öyle planlı ki, FED den gelen sıcak para bizi kalkındırıp üretim ülkesine dönüştüreceği için mevcut hükümet desteklenip, inşaata aktarılacağı, tasarrufun olmayacağını bildiği mevcut hükümeti bugüne kadar destekledi. 2012 yılında az kalsın ekonomi de çağ atlayabilirdik, gelişmiş ülkeler seviyesine girebilirdik. Ancak hızlı bir şekilde 2012 den sonra bütün ekonomik dengeler kasten bozularak bugün yine 90 lı yıllara döndürüldük.

Üzülerek söylüyorum bu hükümetin öyle AB ye, ABD ye salladığına bakmayın teoride o şekilde gözükse de, pratikte hizmet ediyor.

Sherlock holmes i izleyen var mı bilmiyorum ancak filmde ilgili ülke hakkında şunu diyorlar; o ülkede despotluk var, hükümet yönlendirilmeye müsait, bu yüzden istediklerimizi kolay alırız.

Sonuç olarak bu hükümet olduğu sürece ülkemiz ne batacak, ne de yükselecek. Batmama sebebimiz yukarıda bahsettiğim görevleri yerine getirdiğimiz için.