Sanat Mozaik

[Terraluna]

Akademi Odullu Amerikali Aktor (William) Clark Gable’in dogum yildonumu (1 Subat 1901)

[Terraluna]

Amerikali sair ve yazar (James Mercer) Langston Hughes’in dogum yildonumu (1 Subat 1902)



Nehir boyunca yurudum
Kiyisinda oturdum
Dusunmeye calistim ama yapamadim
Bu yuzden suya atladim ve battim.

Bir keresinde yuzeye ciktim ve haykirdim!
Ikinci kerede feryat ettim!
Eger su o kadar soguk olmasaydi
Batabilir ve olebilirdim.

Fakat o su soguktu! pek soguktu!

Asansore bindim
Yeryuzunden onalti kat yukariya
Bebegim geldi aklima
Ve asagiıya atlamak geldi icimden.

Orada durdum ve haykirdim!
Orada durdum ve feryat ettim!
Eger o kadar yuksekte olmasaydim
Atlayabilir ve olebilirdim.

Fakat orası yuksekti! ne kadar da cok yuksekti!

Boylece hala burada sag isem
Sanirim sag kalmaya devam edebilirim,
Ask icin olebilirdim
Ama yasamak icin dogdum.

Beni haykirirken duysaniz da
Ve feryat ederken gorseniz de
Oldugumu gorsen de tatli bebegim
Inatla yaninda olacagim.

Hayat guzel! sarap kadar guzel! hayat guzel!

[Terraluna]

Iskoc roman, kisa oyku, deneme yazari ve sair (Dame) Muriel (Sarah) Spark'in dogum yildonumu (1 Subat 1918)

"Lise, ucagin içindeki obur konusma seslerini bastiracak bicimde, 'Kirmizi Baslikli Kizin buyuk annesine benziyorsunuz' diyor. 'Beni yiyip yutmak mi istiyorsunuz yoksa?' " Surucu Koltugu



"Lise says, audibly above the other voices on the plane, 'You look like Red Riding-Hood's grandmother. Do you want to eat me up?' "




"Ask tutkusuyla edilen yeminler iskence altinda edilen itiraflara benzer. Erotik ask bir deliliktir. Eslerin ikisi de yaptiklarini, dediklerini bilmez durumdadir. Yani in extremis." Sempozyum



"The vows of love-passion are like confessions obtained under torture. Erotic love is a madness. Neither of the partners know what they are doing, saying. They are in extremis."

[Terraluna]

Arturo Toscanini'nin Melek Sesli (Voce d'angelo) dedigi, Italyan lirik spinto soprano Renata Tebaldi'nin dogum yildonumu (1 Subat 1922)

[Terraluna]

Amerikali sokak fotografcisi Vivian (Dorothy) Maier'in dogum yildonumu (1 Subat 1926)



"Zekalarini gizleyen insanlar vardir. Onlar islenmemis elmas gibidirler ama cok degerlidirler. Onlari ara." Vivian Maier



"Ci sono persone che nascondono la propria intelligenza.Sono diamanti grezzi,ma preziosissimi.Cercateli."

[Terraluna]

Amerikali sair Galway Kinnell'in dogum yildonumu (1 Subat 1927)

Sahil Otoritesi Terminalinden gelen delikli
yolun uzerinde Newark Hava Alani otobusu
gogsunu iceri ve disari iter ski engellerinden atlar gibi.
Benim gordugum kadariyla, bu cesit hareket
bir otobuste otururken SIK SIK artirir
penis buyuklugunu. Oyle yapar simdi.
Karisik bir isaret. Bazi operalarda
seks icin olan arzu ve olumun cekiciligi
varmis gibi gozukur tam once ya da tam sonra
biribirinden fakat arada sirada ayni zamanda.

Dusunun prostatin ask hayatini.
Sevisme sirasinda bu gudde, olan,
doktorlarin dedigine gore, bir ceviz buyuklugunde,
ve cok az zevk lifleri var olan icinde
fakat çok fazla sayıda acıya duyarlı olan lifler, gönderir
aci duygularini gittikçe buyuyen siddetle,
en sonunda, cevizimiz arik dayanamayacagi zaman,
oluk acilir ve bel firlar disariya ve verir
titreyen ferahlamayi ya da kendinden gecirici mutlulugu, secerseniz hangisini.

Tirmanirken Pulaski Hava Yoluna hatali bir
havali suspansiyon uzerinde, otobus guclukle solur
ve ufler ve at binicisini sirtindan atar gibi bir ritim gelistirir
benim neye benzedigine hayal etmeme izin veren otobuslerle s*k-
ismenin. Dakikalar sonra
kendimi bulurum dusunurken otobusun hareket ettigini
Nuh tufanından önce var olan bir memeli gibi
durtulen mezarina ilkonce
tamamiyle ikna edilmeden vaktinin sona erdigine.
Acikca haber verilmis olmasa bile, penis
icgudusel olarak aygilar bu fikir donusunu, ve buzulur.



On the pot-holed road from the Port
Authority Terminal the Newark Airport bus
sighs up and down as if moguling.
In my experience, motion of this kind
while sitting in a bus oftern increases
the size of the penis. It does now.
A mixed sign. In certain operas
the desire for sex and the allure of death
seem to be present just before or just after
each other but occasionally simultaneously.


Consider the love life of the prostate.
During love-making this gland, which is,
as doctors like to say, the size of a walnut,
and has very few pleasure fibers in it
but a great many for pain, tranmits
the sensation of pain with growing intensity,
until at last, when our walnut can no longer bear it,
the duct opens and semen burts out and gives
shuddering relief or ecstatic joy, as you like.


Climbing the Pulaski Skyway on a faulty
pneumatic suspension, the bus gasps
and blows and develops a bucking rhythm
the lets me imagine what the fuck-
ing of buses could be like. Minutes later
I find myself thinking the bus moves
like an antediluvian mammal
being shoved to its grave without first
having been fully persuaded its time is up.
Though not kept informed explicitly, the penis
instinctively senses this turn of thought, and shrinks

[Terraluna]

The Jeffersons dizisinde George Jefferson karakterini canlandiran Amerikali sarkici, aktor ve komedyen Sherman (Alexander) Hemsley'in dogum yildonumu (1 Subat 1938)

[Terraluna]

Amerikali cocuk romanlari yazari Jerry Spinelli'nin dogum gunu (1 Subat 1941)

—Yahudi olmadigim icin çok seviniyorum, dedim. Pis pis guldu.

—Sen hic uzulme, gettolar ayni zamanda sizin icin de. Cingeneleri de aldiklarini duydum. Ve bir de sakatlari. Ve delileri. Eger guvende olmak istiyorsan hamambocegi ol.



—I’m glad I’m not a Jew, I said.He gave an ugly laugh.

—Don’t worry, the ghetto is for you too. I hear they take Gypsies. Andcripples. And crazies. If you want to be safe, be a cockroach.



—Neden disariya cikamiyoruz? diye sordum.

—Bomba atiyorlar, dedi.

Soyle dusundum: Iste dusmanin yaptigi sey bu. Ucagiyla yukarida uçar. Asagida caddede seni gorurse hemen yaklasir ve bombayi basimin ustune birakir. Hayalimde bombalarin lahana tursusu kupu buyuklugunde siyah demir toplar olduklarini canlandirdim.



—Why can’t we go out?” I said.

—They’re dropping bombs, he said.

I thought: This is what the enemy does. He flies overhead in his airplane. If he sees you in the street below, he reaches out and drops a bomb on your head. I pictured bombs as black iron balls about the size of a sauerkraut kettle.