Türkiye ekonomisini hiç bilmeyen biri, gelse dese ki bana Türkiye ekonomisini anlatın;
Ben anlatmaya direkt TÜİK’den başlardım. Yaptığı haksızlıkları anlatırdım.
TÜİK demişken; TÜİK yönetimine ve talimatı verenlere hakkımı helal etmiyorum.
|
|
Ali Babacan'dan haklı eleştiriler:
https://www.ekonomim.com/gundem/baba...-haberi-723651
"Merkez Bankası'nın hiç uğraşmasına gerek yok ki"
"- Bu tamamen havanda su dövmek başka bir şey değil. Yani bugün işte İstanbul Ticaret Odası giyim enflasyonu açıklıyor yüzde 100'ün üzerinde, TÜİK açıklıyor yüzde 40 küsur. Tam rakamları İbrahim Bey'de vardı da ben yuvarlayarak söylüyorum. İstanbul Ticaret Odası'nın yüzün üzerinde gösterdiği enflasyonu TÜİK 40 diyorsa ve Merkez Bankası da tamamen TÜİK'in enflasyon rakamları üzerinden bir para politikası kurgusu yapıyorsa, hedeflerini bunun üzerinde oluşturuyorsa, enflasyonu düşürdüm düşüreceğim dediği TÜİK'in açıkladığı rakamsa Merkez Bankası'nın hiç uğraşmasına gerek yok ki. Çünkü daha önce TÜİK bunu yaptı. Düşür diyorsun, düşürüyor zaten TÜİK yani. Niye Merkez Bankası uğraşıyor ki bu işlere? TÜİK, rakamı TÜİK açıklasın bitirsin işe. Dolayısıyla bu TÜİK'te 7 ay geçmesine rağmen hiçbir şey yapılmaması ve şeffaflaşmaması yeni ekonomi yönetimi açısından gerçekten çok vahim bir durum."
"TÜİK yönetimi revize edilmeliydi"
-" Son 7 aya baktığımızda açıkçası yeni ekonomi yönetiminden ben şunu çok bekliyordum. TÜİK yönetimini tamamen revize etmek. TÜİK'in başına da yani gerçekten kredibilitesi yüksek insanlar koymak ve aynı zamanda TÜİK'le ilgili bir dış denetim mekanizması kurmak. Şeffaf açık bir dış denetim mekanizması kurmak. Çünkü açıklanan verilere güven yoksa ve kimsenin güvenmediği veriler üzerinden siz bir ekonomi program yürütmeye çalışıyorsanız. "
"- Bugün itibariyle geldiğimiz noktada özellikle Türkiye'nin kurumsal çöküş süreci, gerçekten tam bir kurumsal çöküş süreci yaşıyoruz şu anda ve her alanda yaşıyoruz bunu, sadece ekonomiyle değil. Bu kurumsal çöküş süreci hemen beraberinde ekonomiyle ilgili de çok ciddi sıkıntıları getirdi ve bu sıkıntılar devam ediyor.
- Tabii ki Merkez Bankası gibi kuruluşlar, BDDK, SPK, TÜİK gibi kuruluşların bağımsızlığı, bunların bağımsız bir şekilde çalışması son derece önemli. Şu anda bu kurumların hiçbirisine bağımsız çalışıyor diyemiyoruz. Tamamı kontrol altında, bizzat talimatla yönetiliyor. "
"- Ekonomi dışındaki kurumlara baktığımızda da durum son derece kötü. Hele hele yargı ile ilgili son zamanlarda yaşadıklarımız, Anayasa Mahkemesi'nin karar alıp da o karara diğer mahkemelerin uymaması, bu kararların uygulanmaması gerçekten Türkiye'deki kurumsal çöküşün belki de en önemli semptomlarından birisi. 153. madde çok açık, "Anayasa Mahkemesi kararları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağlar" diyor. Bundan daha açık bir cümle olamaz. Yargı organlarını da diyor çünkü, idare makamlarını diyor, gerçek ve tüzel kişileri diyor. Şimdi bu madde bu kadar açıkken, "buna ben uymuyorum, saygı duymuyorum, mahkeme uymayabilir" dediğiniz anda o ülkenin artık anayasal düzeninden bahsetmek söz konusu olmuyor. Anayasanın tek bir maddesinin uygulanmaması ile anayasanın tümünün uygulanmaması arasında pek fark da yok. Çünkü bir tanesine uymuyorum diyecek, öbürünün ne özelliği var ki, öbürünün ne üstünlüğü var ki, hepsi bunların anayasa maddesi."
Türkiye ekonomisini hiç bilmeyen biri, gelse dese ki bana Türkiye ekonomisini anlatın;
Ben anlatmaya direkt TÜİK’den başlardım. Yaptığı haksızlıkları anlatırdım.
TÜİK demişken; TÜİK yönetimine ve talimatı verenlere hakkımı helal etmiyorum.
bende bu almanya'yı bir türlü anlamıyorum
toprakları, ovaları, tarlaları var.. en az bizim kadar
bize göre daha kuzeyde, yemyeşil ovaları var
insanlarıda çalışkan... tarım ve hayvancılığa bizden daha müsait, her türlü ürünü üretebilirler
hadi portakal domates neyse de et ve süt ürünleri bu kadar pahalı olmamalı bence
https://www.ekonomim.com/gundem/enfl...-haberi-723662
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Türkiye'nin ekonomik açıdan güçlenmesi için enflasyonla mÜcadelenin tek başına yeterli olmadığını belirterek, "Makroekonomik istikrar, öngörülebilirlik, hukuk devleti ve yapısal reformlar yatırım çekebilmesinin en önemli unsurları. Hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla etkin işlemesi kritik önemde" dedi.
Turan; makro eknomide son yıllarda yapılan hataların ülkeye ağır bir fatura ödettiğini ifade ederek şunları söyledi:"Yanlış zamanda faizleri gevşeterek iç talebi daha da güçlendirdik. Aşırı artan iç talep de ister istemez yüksek bir enflasyonla sonuçlandı. Bunun yanında TL'ye çok müdahale ettik ve Merkez Bankası rezervlerini erittik. Günün sonunda hem enflasyon kontrolden çıktı hem ihracatımız zarar gördü hem de TL çok değer kaybetti."
"Makroekonomik istikrar, öngörülebilirlik, hukuk devleti ve yapısal reformlar ülkemizin dünyada yazabileceği hikayenin, yatırım çekebilmesinin en önemli unsurları. Hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla etkin işlemesi kritik önemde. Bunun yanında eğitim, işgücü, vergi, enerji gibi alanlarda yapısal reformlar elzem" dedi.
Sn. Deniz hocam selamlar
sürekli ekonomiyle ilgili kişiler enflasyonu sürekli iç talebin artışına bağlamakta ama son yıllarda enflasyon artışı sırasında maaşlı çalışan ve emekli kişilerin alım güçleri çok düşmesine rağmen iç talebi nasıl aşırı arttırabilir? tasarruflar azaldı kredi kartlarına yönelindi ama onun da bir limiti var (beyaz yakalı vs. maaşının sözde 4 katı limite sahip olmalı ama bankalar bir şekilde aşıyor bu hükmü). Gelmek istediğim nokta tüik rakamları doğru değil, dövizin ederi doğru değil onlara binaen ithalat-ihracat dengesi malların ederi terazisi bozuldu para arzından bahseden yok ayrıca örnek vermek gerekirse her şey artarken et-süt fiyatına müdahale ettiler madem talep vardı o sırada neden artmadı süte müdahale ederlerken hayvanlar kesime yollandı şimdi et fiyatının geldiği nokta ortada benzer şeyler yağ, ücretsiz gaz, sübvanse edilen gaz & elektrik vs. ürünlerde de denge ve üretim tüketim mekanizması hasar gördü. Nereden tutsak elimizde kalıyor. Ama ekonomi bakanı başta herkes millet refah içinde aşırı talebi var gibi düşünmesinin nedenini bir türlü anlayamıyorum.
saygılarımla.
https://www.hisse.net/topluluk/showt...70#post6669070
Enflasyonun nedeni tüketici talebi ama yukarıdaki linkte de ifade ettiğim gibi ücretlilerin ve emeklilerin talebinden kaynaklanmıyor,satınalma gücü reel olarak erimiş kesimlerin talep yarattığını söylemek akıl dışı olur.
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/oto...kirdi-/3100584
Otomotiv pazarı 1 milyon 232 bin 635 satışla 2023'te rekor kırdı
Türkiye'de otomobil ve hafif ticari araç satışları, geçen yıl, 2022'ye kıyasla yüzde 57,4 arttı ve 1 milyon 232 bin 635 adetle rekora ulaştı.
Enflasyon ve dış ticaret açığını patlatan , her ay fiyatına bakmadan hesapsız olarak milyonlarca lirayı tüketime harcayan bir kesimden gelen talep var ama, toplam nüfusun %10'dan az tahminen sadece 6-7 milyon kişilik bir grubu temsil ediyor.
Son düzenleme : deniz43; 07-01-2024 saat: 08:24.
Bloomberght haberine göre swap hariç TCMB net rezervleri -37,4 milyar dolar.
Yine aynı haber kanalında açıklanan veriye göre seçimden önce swap hariç TCMB net rezervleri -61,2 milyar dolardı.
Yukarıda yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.
Yer İmleri