Sanat Mozaik

[Terraluna]

Irlandali hard rock grubu Thin Lizzy, 12. ve son studyo albumu Thunder and Lightning'i 4 Mart 1983'de Vertigo, Mercury (Kanada) ve Warner Bros. (Amerika) etiketleriyle piyasaya surdu.

[Terraluna]

Alman heavy metal grubu Accept, 6.studyo albumu Metal Heart'u 4 Mart 1985'te Portrait Records etiketiyle piyasaya surdu.

[Terraluna]

Kanadali yazar ve sair Elizabeth Smart’in olum yildonumu (4 Mart 1986)

"Bir demiryolunun son istasyonunda raylarin dibine atilmis bir balik kafasini yemek icin ususen kedileri gorunce, evsizleri ve kimsesizleri bile doyuracak bollukta oldugunu fark ettim duygularimin." Merkez Istasyonu'nda Oturup Agladim



“When I saw a horde of cats gathenng at a railway terminus to feed on a fish-head thrown near the tracks, I felt, It is the lavishness of rny feelings that feeds even the waifs and strays.”

[Terraluna]

Amerikali Alternatif Metal ve Gotik Metal grubu Evanescence, cikis albumu Fallen’i 4 Mart 2003’de Wind-up Records etiketiyle piyasaya surdu.



https://www.youtube.com/watch?v=XEJ_4Y4p4EI

[Terraluna]

Vin Diesel, Brittany Snow, Max Thieriot'nun rol aldigi aksiyon-komedi-drama Komando Dadi (The Pacifier - Missione tata), 4 Mart 2005'te Amerika'da vizyona girdi.

[Terraluna]

Isvecli heavy metal grubu HammerFall, 5.studyo albumu 'Chapter V: Unbent Unbowed Unbroken'i 4 Mart 2005'te Nuclear Blast etiketiyle piyasaya surdu.

[Terraluna]

“Fakat, havyarin tadina baktim, olaganustuydu! Dogrusu diyecek yok, cok guzeldi! Sonra, bin turlu otla karistirilarak hazirlanan seftali votkasindan ictim. Safran votkasi da vardi; fakat bildiginiz gibi bunu ben kullanamiyorum. Bakin o, cok guzel bir seydir; dedikleri gibi, oncelikle istahi acmali, sonra tamamlamali.’

Yargic, bu sirada iceri giren Ivan Ivanovic'i gorunce: ‘A! Ne goruyorum, gozlerime inanamiyorum’ diye bagirdi.

Ivan Ivanovic, kendine ozgu incelikle her yana egilerek: ‘Tanri kolayliklar versin! Merhaba efendim!’ dedi.

Tanrim, davranislariyla herkesi nasil etkileyecegini biliyordu. Ben, kimsede bu kadar incelik gormedim. O, kendi degerini cok iyi bilir ve cevreden kendisine gosterilen saygiyi, yapmak zorunda olduklari bir gorev sayardi. Yargic, Ivan Ivanovic'e kendisi iskemle verdi ve burnuyla ust dudagindaki butun burunotu cekti; bunu genellikle buyuk bir hosnutluk duydugu anlarda yapardi.” Nikolay Vasilyevic Gogol, Ivan Ivanovic ile Ivan Nikiforovic'in Oykusu



“But I did try the caviar—wonderful caviar! No to say excellent! Then I drank some peach vodka flavored with centaury. There was also saffron vodka, but, as you yourself know, I don't drink saffron vodka. It's very nice, you see: first to arouse the appetite, as they say, and then to finish.’

‘Ah! it's been ages, ages...’ the judge suddenly cried out, seeing Ivan Ivanovich come in.

‘God be with you! I wish you good day!’ said Ivan Ivanovich, bowing to all sides with a pleasantness proper only to himself.

My God, how he's able to charm everyone with his manners! Such refinement I've never seen anywhere. He knew his own worth very well, and therefore regarded general respect as his due. The judge himself offered Ivan Ivanovich a chair, and his nose drew all the snuff from his upper lip, which with him was always a sign of great pleasure.”

[Terraluna]

"Meryem elleri dizlerinin arasinda, kanepede yatti, camin onunde girdap gibi donen, cevrilen tipiyi seyretti. Aklina Nana'nin bir keresinde soyledigi bir sey geldi; her bir kar tanesinin. dunyanin bir yerinde haksizliga ugrayan bir kadinin agzindan dolulen bir ah oldugunu.Butun bu ic gecirmeler gokyuzune yukseliyor, bulutlar halinde toplaniyor, sonra minicik parcalara bolunup sessizce asagiya, insanlarin ustune yagiyordu.�

'Bizim gibi kadinlarin neler cektiginin gostergesi' demisti. 'Basimiza gelen her seye nasil sessizce katlandigimizin.' " Halit Huseyni, Bin Muhtesem Gunes



"Distesa sul divano, con le mani tra le ginocchia, Mariam fissava i mulinelli di neve che turbinavano fuori dalla finestra. Una volta Nana le aveva detto che ogni fiocco di neve era il sospiro di una donna infelice da qualche parte del mondo. Che tutti i sospiri che si elevavano al cielo si raccoglievano a formare le nubi, e poi si spezzavano in minuti frantumi, cadendo silenziosamente sulla gente.

'A ricordo di come soffrono le donne come noi ' aveva detto. “'Di come sopportiamo in silenzio tutto ciò che ci cade addosso.' "