Yerlilerin son 1 yıllık döviz tevdiat hesaplarında pek bir değişme yok,ne alıyorlar ne de satıyorlar,ama hedge fonlardan bir sıcak para girişi olduğu görülüyor,hisse senedine değil ama sabit getirili menkul kıymetlerde pozisyon aldıkları görülüyor.
Anlaşılıyor ki,ekonomi yönetimi döviz kurunu baskılayarak enflasyonu frenlemeye destek atarken,büyüyen dış ticaret açığını da "sıcak para" ile kapatmayı planlamış.Kısa vadede yabancı diyelim ki %50 faizle parasını yatırdı, dolar kuru da %20 arttı,1.5/1.2=%25 dolar faizini 1 yılda almış olacak.Yabancılar için bu müthiş bir getiri.
Bu ilk defa denenen bir politika değil,daha önce de aynı filmi defalarca seyrettik.Sonra ne oluyor,paranız giderek değerlenip cari açık çok yükselince yabancı "sıcak para" o zamana kadar kazandığını riske sokmamak için bir anda çıkıyor,yüksek cari açık varken bir de yurt dışına büyük bir döviz çıkışı olunca,döviz kuru bir anda patlıyor,yüksek oranlı devalüasyon oluyor,döviz borçlu şirketler batıyor,çalışanları işsiz kalıyorlar.
Sosyal medyada yazan ekonomistlerin büyük çoğunluğu makroekonomik gözle bakmıyorlar,piyasa oyuncusu oldukları için bu sıcak para girişini bayram havasında karşılıyorlar,çünkü yabancılar "carry trade" yaptıkları zaman, onların çalıştıkları aracı kurumlar da bu işlemlerden komisyon geliri elde edecekler,bu da çalışanların kazançlarını olumlu etkileyecek.Sadece bazı akademisyen ekonomistler makro gözle bakıyorlar.
Sadece yabancılar değil,yerli şirketler de "ekonomi yönetiminin döviz kurunu tutacağız" sözüne güvenip, yüksek faizli TL kredisi almak yerine düşük faizli döviz kredisi alıp ,TL'ye çevirip finansman ihtiyaçlarını karşılıyorlar.Merkez bankasınının kasasına son dönemde gelen dövizlerin 2 kaynağı bunlar.Yabancı hedge fonların döviz satıp kısa vadeli TL sabit getirili enstrümanlarda park etmeleri ve şirketlerin aldığı döviz kredisini TL'ye çevirmeleri.Üçüncü kaynak ise ,ihracatçıların döviz gelirlerinin zorunlu olarak %40'nın merkez bankasına devredilmesi suretiyle(Kabaca aylık 9 milyar dolar civarında).Ama döviz tevdiat hesaplarından bir satış gözkmüyor.
https://twitter.com/SBASKURT_/status...92838166532588
Döviz kredileri:(milyar dolar)
2018/12:182.2
2019/12:171.3
2020/12:165.6
2021/12:156.6
2022/12:132.2
2023/12:128.7
26 Nisan 2024:140.7
2018 yılında döviz borçlu şirketlerin fiilen batık oranı %20'yi geçmişti.(Bu başlıkta o yıllara ait durumu anlatan yazılar var,ülker'den doğuş grubuna kadar çok sayıda büyük şirketin döviz borçları ödemesiz bir dönemden sonra ödenmek üzere yeniden yapılandırıldı.Bu arada bu şirketlere yüksek enflasyon ortamında ,çok düşük negatif faizlerle TL kredi veridi,şirketler bu çok düşük faizli TL kredilerle döviz alıp döviz borçlarını azalttılar ve bankada parasını TL mevduatta tutanlardan birikimleri enflasyonun rolarak çok altında faizlerle reel olarak eritilerek batık şirketlere "servet transferi " yapılarak halkın cebinden batmaktan kurtarıldı, yeniden su yüzüne yeniden çıktılar.
Şimdi de dövizin sabit tutulacağı sözü verilerek, şirketlere ucuz kaynaklı döviz kredisi veriliyor.Şirketler de bu söze güvenerek daha önce Hazinenin ve merkez bankasının üstlendiği döviz açık pozisyonu üstlenerek, aldıkları döviz kredilerini merkez bankasına aktarıyorlar.
https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/...dirma-41272504
400 milyarlık yapılandırma
temmuz 2023'den bu yana ÜFE; 3369.98/452.63=7.45 kere artmış,yapılandırılan kredi bugünün parasıyla 2.978 trilyon TL'ye tekabil ediyor.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-45321072
Hangi şirketler borcunu yeniden yapılandırma sürecine girdi?
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-48253607
Reuters: Ankara enerji sektörünün 13 milyar dolarlık ödenemeyen borçlarını kurtarmaları için bankalara baskı yapıyor
Yer İmleri