-
"Cok gecmeden marangoz tabut için olcu alirken, pencereden baktiklarinda, minicik sari ciceklerin yagmur gibi indigini gorduler. Cicekler butun gece suren suskun bir siginakla koyun uzerine yagdi. Butun catilari orttu, butun kapilarin onune yigildi ve disarida yatan butun hayvanlari soluksuz birakip oldurdu. Gokten oyle cok cicek yagdiı ki, sabahleyin sokaklar kalin halilar dosenmis gibi oldu ve cenaze alayinin gecebilmesi icin cicekleri kureyip atmak zorunda kaldilar." Gabriel Garcia Marquez, Yuzyillik Yalnizlik
"A short time later, when the carpenter was taking measurements for the coffin, through the window they saw a light rain of tiny yellow flowers falling. They fell on the town all through the night in a silent storm, and they covered the roofs and blocked the doors and smothered the animals who slept outdoors. So many flowers fell from the sky that in the morning the streets were carpeted with a compact cushion and they had to clear them away with shovels and rakes so that the funeral procession could pass by." One Hundred Years of Solitude
-
Italyan maniyerist ressam Alessandro Allori'nin (Alessandro di Cristofano di Lorenzo del Bronzino Allori) dogum yildonumu (31 Mayis 1535)
Ratto di Proserpina (The Abduction of Proserpine, 1570)
-
Venedik Cumhuriyeti Ronesans uyelerinden, maniyerist ressam Jacobo Tintoretto'nun olum yildonumu (31 Mayis 1594)
Susanna e i vecchioni (Susanna and the Elders, 1555)
-
Klasik donemin unlu Avusturyali bestecisi Franz Joseph Haydn'in dogum yildonumu (31 Mayis 1732)
https://www.youtube.com/watch?v=2SiR82ZgRsU
-
Italyan neoklasik ressam Andrea Appiani'nin dogum yildonumu (31 Mayis 1754)
Venere allaccia il cinto a Giunone (Venus Fastens the Girdle for Juno, 1811)
-
Alman roman, kisa oyku yazari, sair ve cevirmen Johann Ludwig Tieck'in dogum yildonumu (31 Mayis 1773)
"Kralin gonderdigi bu akilli ve gorkemli kusun adi Anka; Arabistan'in ucra bir yerinde, bir agacta yasar. Dunyada o agaca benzeyen baska agac yoktur; tipki ikinci bir Anka olmadigi gibi."
"Dieser herrliche und verständige Vogel, der im Dienst des Königes gesandt wird, heißt Phönix, er wohnt fern in Arabien auf einem Baum, Welt ist, so wie es auch keinen zweiten Phönix gibt."
"Bir kartal kadar buyuk olan Masal Kusu simdi parildayan gagasini acti ve yukselip alcalan gogsunden en tatli melodiler dokuldu. Otusu kara sevdali bir bulbulunkinden kat kat guzeldi".
"Seine Größe war die eines Adlers. Aber jetzt eröffnete er den leuchtenden Schnabel, und so süße Melodie quoll aus seiner bewegten Brust, in schönern Tönen, als die der liebesbrünstigen Nachtigall."
-
Genc Almanya hareketinin uyelerinden Alman sair Georg (Friedrich Rudolph Theodor) Herwegh'in dogum yildonumu (31 Mayis 1817)
Tarla kusuydu, bulbul degil,
Az once gokyuzunde vurulan:
Simdi gunes yukseliyor ,
Sabah esintilerinin ustunde.
Gun, gun uyanmakta!
Gece,
Kanli bitecek gece.-
Cikin disariya, ey sonsuz isiga inananlar!
Ey uykudakiler, basinizdaki sevgi cicekleri,
Ve alev sacan kiliclarinizla belinizdeki.
Tarla kusuydu, bulbul degil:
Kurtarin kendinizi gunah uykularindan.
Ates, sarmakta her yani
Kutsal alevler yukselmekteler.
Canlanin, kusanin silahlarinizi.
Kavga baslayacak,
Tanrisal kavga.
Siyrilin sig sevgisinden gul kucaklarin
Silahlarla donatilmis dusman surusune dalin
Gidin uzerlerine kanatlanmis atlarinizla!
Tarla kusuydu, bulbul degil:
Opucukler, sevda sozleri nafile,
Gok gurultusunden geliyor sarkisi,
Sarkisi, meydan savasinin gullerinden geliyor,
Gullerin olumu arzu ettirenlerinden
Yuregi,
Kahramanlikla bezenmis.
Gokyuzu savascinin ortusu olsun
Intikam kilici havaya kalksin!
Tarla kusuydu, bulbul degil:
Ey genclik, birak duslerini oldugu yere!
Daglardan sevinc cigliklariyla
Inen coskun sel gibi kopurur.
Sonra, en derin vadide avliyorlarmis gibi
Isigi,
Daglarin arasindaki gumusş isigi:
Kanini oyle ver iste, oyle ver Soz’unu,
Ki asla ve asla kurumasin toprak,
Yuregini oyle ver, oyle ver ellerini!
Tarla kusuydu, bulbul degil:
Suh salinimlarla oynasan bulutlar
Gunesin ardindan sevinc cigliklariı atar,
Saskin halkin tepesinde;
Gok kubbenin altinda
Isik,
Ozgurlugun isigi sakli kalamaz!
Binlerce yurek coskuyla dolu,
Ask, gecenin yildizlarina hayranken,
Halklar, safaga tutkun.
Die Lerche war's, nicht die Nachtigall,
Die eben am Himmel geschlagen:
Schon schwingt er sich auf, der Sonnenball,
Vom Winde des Morgens getragen.
Der Tag, der Tag ist erwacht!
Die Nacht,
Die Nacht soll blutig verenden. –
Heraus, wer ans ewige Licht noch glaubt!
Ihr Schläfer, die Rosen der Liebe vom Haupt
Und ein flammendes Schwert um die Lenden!
Die Lerche war's, nicht die Nachtigall:
Erhebt euch vom Schlummer der Sünden!
Schon wollen die Feuer sich überall,
Die heiligen Feuer entzünden.
Frisch auf und die Waffen gefeit!
Der Streit,
Der Gottesstreit soll beginnen.
Hinweg aus des Liebchens rosigem Arm
Und hinein in der Feinde gepanzerten Schwarm
Und auf fliegenden Rossen von hinnen!
Die Lerche war's, nicht die Nachtigall:
Kein Küssen gilt es und Kosen,
Sie singt von nahendem Donnerhall,
Sie singt von des Schlachtfelds Rosen,
Den Rosen, damit in Todeslust
Die Brust,
Die Brust der Helden sich schmücket.
Drum auf und wohlan: bis frei die Welt,
Sei der Himmel ein einig Kriegergezelt
Und der Dolch der Rache gezücket!
Die Lerche war's, nicht die Nachtigall:
So laß, o Jugend, dein Träumen!
Und wie von den Bergen mit Jubelschall
Die mutigen Wasser entschäumen,
Und wie sie jagen ins tiefste Tal
Den Strahl,
Den silbernen Strahl durchs Gelände:
So gib ihr dein Blut, so gib ihr dein Wort,
Daß die Erde nicht ganz und gar verdorrt,
So gib ihr dein Herz und die Hände!
Die Lerche war's, nicht die Nachtigall:
Die kecke Gespielin der Wolke
Fliegt jauchzend hinter dem Sonnenball
Hoch über dem staunenden Volke;
Und unter dem Scheffel bleibt auch nicht
Das Licht,
Das Licht der Freiheit verborgen;
Viel tausend Herzen sind angefacht,
Und preiset die Liebe die Sterne der Nacht:
Die Völker, sie preisen den Morgen
-
Amerikali buyuk sair, denemeci ve gazeteci Walt Whitman'in dogum yildonumu (31 Mayis 1819)
Bir kadin bekliyor beni, her sey bulunuyor onda, hicbir eksigi yok
eger seks yoksa ya da ıslakligi yoksa dogru erkegin hala ek****** her sey.
Seks dahil her seye
bedenlere, canlara, anlamlara, kanitlara, safliga, inceliklere, sonuclara,
cigliklara
sarkilara, emirlere, sagliga, gurura, analigin gizine, dogustan gelen sute
Butun umutlara, iyiliklere, bagislanmislara
bütün arzulara, aşklara, güzelliklere ve dünyanın tatlarına
butun devletlere, yargiclara, tanrilara, dunyayi anlamis insanlara
onun parcasiymis gerekcesiymis gibi dahildir seks
Tanidigim her erkek utanmaksizin bildigini itiraf eder cinsiyetinin tadini
ve her kadın bilir ve itiraf eder kendininkini
Simdi duygusuz kadinlardan uzaklastiriyorum kendimi
kalmaya gidiyorum beni bekleyen kadina,
doydugum sıcakkanli kadinlara
goruyorum beni anladiklarini ve reddetmediklerini
deger verdiklerini bana-guclu bir koca olabilirim onlara
Benden eksik yanlari yok
Gunesle ve esen ruzgarla bronzlasmis yuzleri
Kutsal, yumusak ve guclu vucutlari
biliyorlar nasil yuzeceklerini, kurek cekmeyi
ata binmeyi, guresmeyi, ates etmeyi
Nasil kosacaklarini, oldureceklerini, cekilmeyi,
yol almayi, direnmeyi, savunmayi
mukemmel hepsi sakin ve berrak sahipler disiliklerine
Sikica cekiyorum sizi kendime ey kadinlar
izin veremem gitmenize, yeterliyim ben size
Ben sizler icinim sizler de benim ve
yalnızca benim iyiligim icin degil bu
baskalarinin iyiligi icin de
Uykularınizi daha yuce kahramanlar, sairler kaplamis
ve izin vermiyorlar kimsenin dokunmasina
ama yalnizca ben dokunabilirim size
Bu benim ey kadinlar- kendi yolumu cizdim
Acimasizim ben, sert, genis ve inatciyim
-ama sevdigim icin
artik gerekenden fazla incitmeyecegim sizi
Akiyorum size, sikarak kaba gucumle sihhatli
kız ve erkek cocuklar getirmek icin bu ulkeye
Hic bir yakarisi dinlemeden, kendimi guclendiriyorum yeterince
ve biriktirdigimi size geri vermeden
kararliyim geri cekilmemeye
Gizli ıirmagina akarim senin
icine ilerleyen binlerce yili sariyorum
sahip olduğum en onemli seyimi
ve Amerika'yi asiliyorum sana
Sana akan damlalarimdan vahsi ve atletik kizlar
yeni sanatcilar, muzisyenler ve sarkicilar yetisecek
senden dolledigim bebekler sirasi geldiginde bebekler dolleyecekler
Ben mukemmel erkekler isteyecegim askimin tohumlarindan
Ciftlesmelerini bekleyecegim baskalariyla
benim seninle ciftleştigim gibi simdi
Fiskiran yagmurlarimin meyvelerini sayacagim
sana geldigimde yagmurlarin meyvelerini saydigim gibi simdi
dogumda, yasamda olumde ve olumsuzlukte arayacagim askin urunlerini
oylesine severek yetistiriyorum ki onlari simdi.
Saatidir bu, Ey ruh, senin serbest ucusunun sozcuksuzlugun icersine,
Kitaplardan uzakta, sanattan uzakta, gun silinmis, ders sona erdi,
Sen tam olarak meydana cikarak disariya, sessiz, goz dikerek, kafa yorarak en sevdigin temalara.
Gece, uyku, olum, ve yildizlara.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri