Onemli Gunler Banner
Sayfa 293/853 İlkİlk ... 193243283291292293294295303343393793 ... SonSon
Arama sonucu : 6817 madde; 2,337 - 2,344 arası.

Konu: Bana kalırsa.

  1.  Alıntı Originally Posted by human01 Yazıyı Oku
    Şimdi bir bahane ile bunları durdurmaları lazım..Bu virüs olayı da tam bahanesi olacak bence.Kontrol edemiyor yada kullanamıyorsan boğacan misali.Zaten çinin demografik yapısı da buna çok uygun.Virüsü kim çıkardı bilemem ama bildiğim bir şey varsa çini zor günler bekliyor.En azından ekonomik olarak.

    Önce bu ABD tahvillerini çinin kucağına verdiler..Çin belkide 20 yıllık birikimini bunlara yatırdı.Son yıllarda uyandı altına yöneldi ama ne fayda ..elinde 3,5-4 trilyon dolarlık tahvil var...Dolar kölelerin Altın kralların parası olunca berbat bir durumda kalmaları an meselesi.
    Sözün kısası virüsden sonra çok daha çetin savaşlar bekliyor dünyayı....
    Abe sen cin i abd i bosver onnar 2 gılobal super power
    Noolcak yani
    Cin kuresel ucuz kaliteli imalatını bi tık daha ucuzlatsa
    Hazır tiren geçişli ipekyolu silkway de açıldı
    Bu yol üstündeki tüm tapon üreticileri vurma mı bu be abem ya hem mal ucuz hem lojistik yahşı
    Gerçi alicemal abem daha iyi bilir hayırlı sabahlar
    Sözün özü iktisadi ehonomih savaştan daha güzelimi var be abem
    Savaşın adı da:
    Al gülüm Ver gülüm/ asıl alıp veremiyen mutsuz ve talihsiz kederli biçare
    tırakya dan selamlar

  2. #2338
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Yaw bugün forumu korkarak açtım, çünki dün bayağı bi bulutlu kafayla bilgisayar başına oturmuşum.
    Ayılınca neler yazdım acaba diye endişeliydim.

    Yine rezil şeyler yazmışım. Üstüne renklendirmişim. Silme olayı serbest olsaydı iyi olurdu. gece ayılınca silerdim.
    Okuyanda çok olmuş.
    yazdıktan sonra özürde dilemişim ancak boşa tabi.?

    Hemen bi sürü yazı ekleyip, o yazıyı uzaklaştırayım.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  3. #2339
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Sürekli akılda olması gereken bir fıkra.

    Ormanın birinde...
    Aslanlar toplanmış.

    "Yahu" demişler, "Hesapta kralız, açlıktan öleceğiz birader... Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor; fillere saldırsak, fazla büyük... Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz; kuşa dalsak, uçuyor; e balık yakalayacak halimiz de yok... N'aapsak?"
    Bir tanesi "En iyisi, öküzlere saldıralım" demiş, "iri yarı görünüyorlar ama, ne pençeleri var, ne dişleri diş... Tam dişimize göre!"

    Olur mu? Olur.
    Hücum!

    Ama evdeki hesap çarşıya uymamış; öküz, öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer... Organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlarmış.
    Aslanlar aç bilaç.
    N'aapsak, n'aapsak?

    "Tilkiye danışalım" demişler.

    Tilki "kolay" demiş, "beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi halledeyim..."
    Kabul etmişler.

    Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş, "saygıdeğer öküzler" demiş, "aslında aslanlar uysaldır, sizi de çok seviyorlar... Ama şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o... Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü, kurtulun kardeşim, huzur içinde yaşayın!"
    Öküz heyeti düşünmüş taşınmış, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla, verivemişler sarı öküzü...
    Aslanlar da afiyetle yemiş.

    Bir gün, iki gün...
    Tilki gene gelmiş.
    "Bakın gördüğünüz gibi, saldırılar kesildi, mutlu mutlu yaşıyorsunuz" demiş ve eklemiş: "Ama şu benekli öküz var ya, benekli öküz, o burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş, canları çekiyor, verin, kurtulun!"
    Öküz heyeti düşünmüş, "otlağın selameti için" teslim etmiş benekli öküzü.

    Üç gün, dört gün...

    Tilki gene gelmiş.
    Kuyruğu uzun olanı...
    Burnu beyaz olanı...
    Tombul olanı...
    Tek tek alıp, gitmiş.

    Otlak seyrelmiş.
    Aslanlar semirmiş.

    Bir gün... Tilki gelmemiş!
    Gerek kalmamış çünkü.
    Direkt aslan gelmiş.
    "Hanginizi istiyorsam, canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz, adamı hasta etmeyin" demiş.

    Otların arasında tir tir titreyen, tek tük kalmış öküzler, "sarı öküzü vermeyecektik" demiş ama, iş işten geçmiş.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  4. #2340
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Piyasa ekonomisinde, kurumların rolleri. Hırsız kurumlar, toplumu nasıl değiştiriyor.
    Piyasa ekonomisindeki bir köyün hikayesi.


    Köyde ahmet le mehmet var.

    Mehmet hep aynı işi yapıp aynı parayı kazanıyor. 1000TL maaşı var.
    Köyün bakkalı veli var. Bakkalda herşey 1 TL.
    Mehmet 1000 TL ye 1 ay 1000 tane ürün alıp ailesini geçindiriyor.

    Ahmet'in cebinde ise 1000USD var ve kur eşit. 1TL=1USD yani Ahmet'in cebindeki parada Mehmet'inki gibi 1000 TL ediyor.

    Ahmetle mehmet her ay bakkaldan 1000 adet ürün aliıp, eşit zenginlikte yaşıyorlar.

    Derken USD değeri 2 katına çıkıyor. Ahmetin cebindeki USDnin TL karşılığı 2000 TL oluyor.

    Mehmet aynı... hiç bir fark yok mehmette, aynı iş aynı üretim aynı maaş... Ama bak şimdi ne olacak. Mehmet nasıl zenginleşip fakirleşecek.

    Ahmet USD 2 katına çıkınca, 2000 TL ye bir ayda gitti bakkaldan 2000 tane mal aldı. Zenginleşti. Hiç bir emeği yok. Kimseden çalmadı ama zenginleşti.
    Bakkal veli malı fazla satınca elinde azaldı, kalana zam yaptı, malın tanesi 1TL değil 1.50 TL oldu. 1.50 olunca mehmet 1000 tane alamadı daha az aldı. Az alınca, bakkal veli nin kazandığı para aynı kaldı.

    ARKADAŞLAR. ÜRETMEDEN BİRİNİN EVİNE FAZLADAN ÜRÜN GİRİYORSA, MUTLAKA O ÜRÜN-PARA BAŞKASININ CEBİNDEN ÇIKMIŞTIR. ORTADA HIRSIZLIK OLMASA BİLE.

    Bakkalda ürün 1.50 TL olunca mehmet o ay evine 1000 adet mal gütüremedi. Mehmet fakirleşti. Ahmetlerin cebine giren para, hiç bir fark olmadığı halde, mehmetlerin cebinden çıktı.

    Tam terside aynı.

    Ahmetin cebindeki USD değeri düştü. 500 TL oldu. Ahmet o ay 1000 tane ürün alamadı 500 tane aldı. Veli ürün satamayınca fiyat kırdı, malları 0.75 kuruştan satmaya başladı. Mallar ucuzlayınca, maaşı aynı olduğu halde mehmet daha çok mal aldı zenginleşti. Daha ucuza daha çok mal satan velide gelir aynı kaldı.

    Mehmet zenginleşti ama üretim aynı, o zaman mehmetin evine giren zenginliğin, birinin cebinden çıkmış olması lazım. Oda ahmetin cebinden çıktı.

    Üretim aynı, ahmet mehmet ve velinin çalışma saatleri emekleri aynı. Ama kontrolleri dışında zenginleştiler yada fakirleştiler.
    haramzade oldular yada mağdur oldular.

    ÜRETİM AYNI İSE, BİRİLERİ ZENGİNLEŞMİŞSE, BU ZENGİNLİK DİĞERLERİNİN HAYATINDAN ÇIKMIŞTIR


    Aynısı tarla fiyatları içinde geçerli. USD olması şart değil.

    10bin TL eden arsan vardı, 2003 de yabancıya satış serbestleşince, tarlan şu an 1milyon TL ediyor.
    Sen tarlayı sattın, 1 milyon TL ye köyde bir sürü mal aldın. Her şeyin fiyatı arttı. Tarlası olmayanları fakirleştirdin. SEN ÜRETİMİ ARTIRMADAN ZENGİNLEŞMİŞSEN, DİĞERLERİ FAKİRLEŞMİŞTİR, ONLARIN CEBİNDEN ALMIŞSINDIR.

    Liberal(serbest piyasa) sistemde bunun telafisi vardır.

    Her şey kanun ve kurallara uygunsa. DEVLETİN HIRSIZ DEĞİLSE. Birinin tarlası 10binden 1 milyona çıkmışsa, bu artan paradan tüm köy faydalanır. 1 milyona gider bol meyve alırsın, manav hayri kazanır, bol ekmek alırsın, fırıncı ökkeş kazanır, evine kat çıkarsın, kalfa kazanır, müteahhit kazanır, kumcu, pencereci, çimentocu, tuğlacı, işçi kazanır. Onlar kazanınca daha çok harcarlar, diğerleri kazanır.

    Liberal sistemin düzeni budur. Birinin serveti artmışsa, bu herkese yayılır.

    Fakat bu sistem devletin kurallara tam uyduğu ülkelerde işler. Ahlaksız devletin olduğu ülkelerde, izandan çıkış derecesine göre değişir.
    (Birde kuralsız ithalat, zenginliğin herkese yayılmasını engeller. yabancıyı ve ithalatçıyı zengin eder, ülkenin emeği dışarı çıkar. Fakat bunu konu dışı tutalım)

    Bu sistem ne ABD de işliyor, nede Türkiyede. Devlet, çoğunluktan alıp azınlığa dağıtıyor. O sebeple Liberal sistem sömürü düzeni olarak çalışıyor.

    Mesela 2008 krizinde ABD de tüm finans sistemi çürümüştü ve batma noktasına geldi. Üretmeden dağları denizleri kazanmışlardı. Krizde bu ortaya çıktı. Hepsinin batıp, dürüst çalışanların yükselmesi gerekirdi. Liberal sistem budur. çalışmazsan batarsın.
    Ama devlet emek harcamadan dünyaları cebe indiren finans sistemine triilyonları dağıtarak kurtardı.

    Yukardaki köy sisteminde anlattığım gibi. Ahmetin cebine haketmediği para giriyorsa, mehmet fakirleşir. Hali ile ABD halkının finansta olmayan kesimi fakirleşti.

    Direk ceplerinden almadılar, ama köy sistemini anladıysanız, konuyu anladınız.

    Aynısı TÜRKİYEDE var.
    Devlet ihaleler yolu ile haketmeyenleri zenginleştiriyor. Devlet şirketler arası hukuku gözetmeyerek haketmeyenleri zenginleştiriyor. Mesela koç holdingin kuruluşundan bu yana aldığı teşviğin haddi hesabı yok. Üstelik devlet eliyle rakipleride zamanında çok sindirilmiş. Biri haksız zenginleşiyorsa neydi... Mutlaka o para mehmetlerin cebinden çıkıyordur. Yüzlerce şirket, 80 yıldır kayrılıyor.

    Yerli üretene değilde ithalatçıya teşvik vermekte aynıdır.
    Bazı şirketleri kayırmakta aynı...
    Bazı kesimlerin vergi vermemeside, vergi kaçırmasıda aynı.
    Yargının taraflı karar almasıda aynı.
    Bütün bunlar ahmetin cebinden alır, mehmetin cebine koyar.

    En basiti, popçular, futbolcular, dizi oyuncuları, TV şöhretleri... Bunlar 1 üretir ama ceplerine 10 girer... Aradaki 9 hepimizin cebinden çıkar. Köydeki kural neydi.

    Biri üretmeden zenginleşiyorsa, MUTLAKA VE MUTLAKA BİRİLERİ FAKİRLEŞİYORDUR.

    Okullarda okutulması gereken bir yazı yazdım...

    Hayırlı olsun...

    Tek sorun şuki, günümüzde bu hesapları yapmak o kadar karmaşık ve zordurki, kim kimi soyuyor, mutlak bir doğruya ulaşamazsın. Ama en azından devlet ve yargı AHLAKLI olsa, haksızlık, haram, olabilecek en aza iner.

    ---

    Şimdide yukardaki köy hayatına bir tek gazeteci sokacağım, bakın işler nasıl bugünki Türkiyeye dönecek.

    Her şey birebir Türkiyenin 1938 den sonraki gelişimi. Sadece sadeleştirilmiş ve hızlanmış hali.

    Köye bugünki gazete ve TV leri temsilen gazeteci simavi, siyasi partileri temsilen muhtar halis ve muhtar adayı hakkı, sanayicileri temsilen vehbi ve sakıp, din adamlarını temsilen imam osman ı koyacağım.

    Köyde yapılan işler nelerdir, Tarlaları var, ekiyorlar, küçük ve büyük baş hayvanları var, süt ürünleri ve hayvan üretip satıyorlar. Kışın ormandan yeter miktarda kestikleri odunlarla ısınıyorlar. öküzlerle tarlaları sürüyorlar.

    Herkes azda olsa gelirde eşit ve bu sebeple fakir oldukları düşüncesinde değiller, mutlular. TVlerde yok, orada başka şeyler görüp, kendileri ile kıyaslayamıyorlar.

    Muhtar köy işlerini halletmek için ayda her aileden 10 ar TL alıyor, bu para yetiyorda artıyor. Köy çeşmesinin kırılan borularını filan bu parayla hallediyor, bazende ziraatçi, baytar filan çağırıp köylüye hizmet alıyor.

    Köyün merası, deresi, ormanı, dağı, toprak yolu, küçük gölü var.

    Derken köye cebinde para ile matbaacı simavi taşınıyor.

    Köyde akrabaları var, vehbi ve sakıp, onlar simavi yi çağırıyor. Simavi, şehirde matbaa işi yapmış. Köye küçük bir baskı makinesi getiriyor.
    Simavi matbaasını kuruyor, haftalık gazetesini basıyor.

    Simavi liderliğinde vehbi ve sakıp, sömürge düzenlerini kurabilmek için çalışmaya başlıyorlar.

    Ertesi ay gazetede bakkal Veli var. Bakkalda satılan armutda tarım ilacı olduğundan, sakıbın oğlu ishal olmuş.

    Bakkal velinin hali harap. Herkesde seçici algılama başlıyor, benimde geçende midem ağrıdı demek bakkalın domatesi, bende üşütmüştüm demek bakkalın kabağı... derken veli nin satışları düşüyor.

    Ertesi hafta nerden para bulduğu belli olmayan vehbi, sokağın sonuna bir bakkal kuruyor. (işte dışarıdan gelen sömürgecilerin desteği, içerde sömürgeci ortaklarına ulaştı. Türkiye Cumhuriyetinin ilk zamanları)

    Gazeteci simavi de yeni yazı, "vehbinin bakkalı çok sağlıklı." (Türkiye Cumhuriyetinin ilk yılları basın yayın tamamen yahudinin elinde. 80 yılda böyle devam ediyor.)

    Eski bakkal veli nin satışları çok düşüyor, yeni bakkal vehbi hızla gelişiyor.

    (Yönetimi ele geçirmeden, tüm milleti sömürge yapamazsın. Bunun için bolca para ve gazete tv, internet gibi insanları yönlendiren kurumlara ihtiyacın var, insan satın almak ve sürekli reklam için bolcada paraya, o dönem para dışarıdan geliyor.)

    Gazeteci simavi minibüsçü hakkı dan bahsediyor. "Çok iyi muhtar olur" diyor. Tüm köy "hurraaa hakkı neymiş be" diyor. Halis hakkındaki olumsuz anılar canlanıyor. Feride abla, "10 TL yerine kavun vereyim dedim kabul etmedi." diye düşünüyor, hacı ömer "geçende selamımı almamıştı" diye düşünüyor, oduncu bekir "meydanda odun satmama izin vermemişti" diye düşünüyor.

    Mevcut muhtar halis yanlız kalıyor.

    Yanlız kalınca, saygınlığının muhtar olmasından geldiğini düşünmeye başlıyor.
    İşte hiç bir önemi olmayan muhtarlık, birden bire öneme bindi. Saygınlık = kariyere endekslendi.

    Ya yeni seçimlerde muhtar olamazsa.? Muhtar, Gazeteci simavi ye yaklaşma ihtiyacı hissediyor. Kendi hakkında İyi yazı yazarsa her şey düzelecek. Millet gazeteden, hayret verici derecede etkileniyor. Buna şaşırıyor.

    Gazeteci simavi, muhtara diyorki, "iyi yazı yazarım ama sende bu köye iyilik yapacaksın" (söylenen hep halkın çıkarına gibi görünür, ama asıl amacı, yaptıklarına bakarak anlarsın).

    "Bak köyün merası çok boş, bi kenara bizim sakıp süt işleme binası kursun. Bu sayede kadınlar evde inekle, sütle boğuşmaktan kurtulur, sakıp sütü parayla satın alır, kadınlar rahat eder, inek tepmez sakat kalmaz, bel ağrıları olmaz, çocuklarına bakarlar."
    (işte köyün ortak malları sahiplenilmeye başlandı. Amaç halkın iyiliği.!!! gibi gösteriliyor. Bu işin sonunda tüm cahil köylü fakir, bu nitelikli hırsızlar zengin olacak. Ama sömürülenler gazete ile uyuşturulduğundan, herşeyi normal sanacaklar. Hatta kendilerini soyanları iyi, hırsız var diyenleri kötü sanacaklar.)
    sakıp, simaviden bina kuracak parayı borç alıyor.

    Muhtar halis, Sakıpın parayı nerden bulduğunu soramıyor. Ortada hırsızlık yok, köylü kadınlar görünüşte rahat edecek. Kendiside yeni seçimlerde muhtarlığa devam edecek, eski saygınlığına kavuşacak. Bikaç kişi hariç millet selam vermeyi bile kesmiş. "tamam" diyor. (İşte medya gücü ile uşak siyasetçi yarattılar.)

    Dolaşıyor köylüyü, herkesi ikna ediyor. simavi de gazetede sürekli CAHİL halkı doldurup muhtara destek oluyor. Köyün ortak merasının bir kısmı sakıp ın oluyor, fabrikasını kuruyor. (Halkın savaşarak kazandığı ortak araziler, savaşta bir kenarda saklanmış simavi ve diğer yahudilerce paylaşılmaya başlandı. Zamanla değerli herşey onların olacak, hemde ne döndüğünü anlamayan halk alkışlayacak.)

    Sakıp sütleri köylüden alıp peynir yapıyor, peyniri yeni bakkal vehbi alıp köylüye satıyor. Vehbi ve sakıp durup dururken halkın merasında otlayan halkın ineğinin sütünü sağan halkın kadınından sütü alıp simaviden aldığı para ile kurduğu binada peynir yapıyor, simavinin yarattığı vehbi nin bakkalında yine köylüye satmaya başlıyor.

    Köylü bakkal Veli, hiç bir suçu olmadığı halde, aynı çalışma temposu ile fakirleşti, sömürgeci ortakları sakıp ve vehbi, parnaklarını oynatmadan, hiç çalışmadan, halkın sırtından zenginleşmeye başladı. Bakkalda ve peynir atelyesinde köylü çalışıyor. Çalışan yine köylü. Sistem kuruluyor.

    Buyrun halkın parası ile eşitsizlik. O merayı köylülünün babası savaşarak kazanmış ama ne idüğü belirsiz Simavi, meranın bir kısmını yağdan kıl çeker gibi aldı ve sakıba verdi. Kimse şikayetçi değil tersine memnun. Eski bakkal Veli ve Muhtar, köylünün gözünde kötü adam oldular.

    Bi kere başladı durmaz. Artık vehbi ve sakıpta, bakkal ve süt işleme fabrikasından gelen sermaye var, düzenli olarak halkın sırtından HESAPTA YASAL paraları artıyor. Halkın parası onların cebinde. vehbi nin bakkalı, sakıbın peynircisi para basıyor çünki sürekli gazetede iyi haberleri var, rakipleri ise gazetede yok ediliyor.

    Gazeteci simavi bir yazı daha yazıyor, "muhtar beceriksiz mi? Köyün madenleri var ama kullanılmıyor. O madenlerden gelecek para ile köye yeni yol yapılır, her eve su çekilir. Bu muhtarla bu iş yürümez.

    Ertesi gün muhtar Gazeteci simavi nin yanında. Muhtar köylüyü dolaşıp ikna ediyor. Madenleri işletmek lazım. Para lazım parada vehbi de var. O işletsin, köye yol yapılsın, meraya çit yapılsın.
    Köylü tüccar değil, eğitimlide değil saf. Lider olarak gördükleri kimse, ona "he" der. Ama maden köyün dağında, herkesin payı var, köylü mırıldanır.

    Gazeteci simavi, imam hakkındada yazı yazar, acaba "imam feride ablaya niye baktı.?"

    İmam ertesi gün matbaada, imam ın saygınlığı var ama geliri düşük, aç, camisi dökülüyor. Para olmayınca evlenemiyorda.
    İmam osman camiyi onarsın diye cebine bir tomar para konuyor ve matbaadan ayrılıyor. Gazeteci simavi nin ne kadar iyi adam olduğu, halis, vehbi ve sakıpın bu köye nasılda iyilik yaptıklarını köylüye anlatmaya başlıyor. "Simaviden önce köyde fabrika yoktu. Köy fakirdi, köy rezildi. Cami duvarları yıkılmak üzereydi, kışın camiyi ısıtacak odun bulamıyordu. Ama yardımsever bu insanlar sayesinde şimdi cami onarılıyor, Allah katında çok yüce insanlar bunlar. Onlara karşı gelen Allah'a, Kuran'a, Peygambere, Cami ye karşı geliyor demektir."

    Köylü korkar. Gazete aynı şeyi söylüyor, Muhtar aynı şeyi söylüyor, İmam aynı şeyi söylüyor. Köylü ikna olur, madene "evet" der.

    Madeni kim işletecek? Sermayesi olan. Ama sermaye yeterli değil henüz.

    Gazeteci simavi muhtarı çağırır. Minibüsçü Hakkı'nın gelecekte muhtar olması lazım o daha becerikli konuşması yapınca, muhtar halis "emret" konumuna geçer.

    Gazeteci simavi, 10 TL verginin az olduğu 20 yaparsa kimseye zarar gelmeyeceği, köye yol lazım ilave çeşme lazım, hayvanlara baytar ve ilaç lazım der. 20 TL yap. Senin maaşada zam yapalım rahat et bak ker*** evde oturuyorsun sana 2 katlı, avlusu olan taş ev yapalım.
    Aldığın paranın 500 TL sini vehbi ye borç(kredi) olarak ver, o madeni işletsin, para kazansın, köy zengin olsun, sonra 500 ünü faiziyle geri al, köyün kasasına koy. Sende hayat boyu muhtarlığı garantile. Muhtar hemen evet der, imam lada konuşulur, köy baskıya alınır. Gazete biyandan, imam osman bi yandan muhtar halis bi yandan. Vergi olur 20 TL. vehbi 500 TL yi kapar madeni işletir. 500 TL yi 550 TL olarak ilerde geri öder. Halk sevinir, bak hırsızlık yok der ama asıl zenginlik, meradır, madendir, dağdır, ormandır, göldür... birer birer ellerinden gider.

    Derken vehbi ve sakıp artık zengindir sanayicidir. traktör almışlardır. Evlerini büyütmüşlerdir. Kendileri büyürken yanlarına aldıkları inşaat ustası selami vardır. Sanayici vehbi, gazeteci simavi, muhtar halis ve sanayici sakıp ın evlerini ahırlarını bahçelerini yapar. O da kendi servetini yapar, fabrika makinelerini yapan fevzi servet yapar. Köylünün vergisi, madeni ve merası ile 5 aile servet yapar. Liderleri simavi, iş ortakları vehbi ve sakıp. Hiç bir şeyden habersiz hizmetkarları demirci fevzi ve inşaat ustası selami, muhtar halis. Yeni seçkinler, köyün ileri geleni olurlar. Artık herkes onların ağzına bakar. Altlarında traktör, üstlerinde 2 katlı taş ev.

    Halkın vergisi bu arada 40 TL ye çıkar. İmam osman istediği kızı alır evi alır çünki artık parası vardır.

    Köylünün vergisi arttı, 40 oldu. Aylık gelirleri gazeteci simavi den önce 1000TL idi. 10 TL muhtara veriyorlardı. kalanı yetiyordu. Şimdi vergi 40 oldu, kalan yine aynı hayata yetiyor.

    Köylünün zenginlikleri aynı, yediği aynı yaptığı aynı ama fakirleştiler. Çünki artık köyde kesme taşdan yapılma 2 katlı 5 tane ev var. 5 tane traktör var. Zengin 5 aile var. Köylünün zenginliği hiç değişmediği halde, bu 5 aile sebebi ile köylü kendini fakir hissetmeye başladı. Biz fakirsek aptalız. Bu 5 aile akıllı. Bunu Gazeteci simavi zaten yıllardır her gün işliyor. vehbi, sakıp, fevzi, halis, selami, osman akıllı, siz aptalsınız...

    Oldumu ağa maraba kültürü.

    Artık herşey daha kolay. Köylü zenginlerin ağzına bakar halde. Gazeteci simavi istediği gibi at koşturuyor. Köylü dönülmez noktayı geçmiş.
    Vergi olmuş 100 TL. Gazete hergün dahada artmalı diyor.

    Her emri yapan muhtar haliste altına traktörü çekmiş, yeniden seçilmiş, zengin altıncı aile olmuş.
    Köyün deresi sakıp ın işletmesine verilmiş, gölü vehbinin balık işletmesine verilmiş. Köylü artık parayla faydalanıyor.

    Zamanla Vehbi nin oğlu, sabancının kızı ikinci üçüncü gazeteleri çıkarmışlar. Simaviye rakip rolu yapıyorlar ancak köyü soyma konusunda ortak davranıyorlar. Tüm medya soyguncuların elinde ve rakip görüntüsünde.

    Bu altı ailenin oğulları, köyün tüm kızlarını her gün becermeye başlamışlar. Kızları bilirsiniz, para güç kimdeyse onun peşinden koşar. Yalanlada kolayca yatağa atılır. Köylüler bu sistemin yabancısılar, ne traktör ne taş ev ne fabrika görmüşler ama Gazeteci simavi ve oğulları bu işin kurdu, yalan dolan her şey var, vehbi ve sakıp ve diğer zengin ailelerde yalan dolana uyum sağlamış.

    Derken meranın yarısına el konmuş, hayvan çiftlikleri kurulmuş. Köylüye verilen süt parası çeşitli bahanelerle azaltılmış, köylü sütünü satamayınca geliri azalmış hayvanını vehbi ve sakıba satmış. Tarlasının bir kısmını satmış. Dereden su, gölden balık, ormandan odun alamıyor yasak. Hepsi sahiplenilmiş, başlarına bekçi dikilmiş. Bu bekçiler yine köylünün çocukları. Kendi doğal kaynakları, sahibi olan anne ve babaları almasın diye bekçilik yapar hale gelmişler.

    Zengin ailelerin çocuklarına özel okul yapılmış okuyorlar hem zenginler, hem iyi eğitimliler, hemde gazete diğerlerini sürekli aşağılıyor. Bu okulda yetiştirilen öğrenciler, ilerde muhtar ve muhtar yardımcısı olmak üzere görevlendiriliyor. Halk bu okulları üstün gördüğü için, mezunların işi kolay oluyor. (eski robert kolejler, yeni fetö okulları)

    Köylü kendi verdiği oyla, kendi gelirini azalttı, kendine ağa yarattı, onların emrinde çalışmaya başladı, oğulları onların işçisi olurken kızlarıda yatak arkadaşı oldu.
    Köylü kendinden nefret etmeye başladı. Bu hale nasıl geldiklerini zaten anlamadılar, başlangıcıda yeni nesiller hatırlamıyorlar, gazetelerde yazmıyor çünki Gazeteci simavi yarattı muhtar halisi, sanayici vehbi yi ve sanayici sakıp ı. Bunun için muhtarın yardımı ile köylünün parasını kullandılar. Böyle olmaz bu işte terslik var diyen bir kaç ailennin kafasını, yine bu köylünün oğulları olan bekçilere kırdırdılar. Onları düşman gösterip birbirlerine düşürdüler.

    Bilinçsiz Köylü kendi parası ve emeği ile kendi krallarını yarattılar.

    Durum aynen budur. Bizim ülkede ve pekçok ülkede simavi lerin yaptığı aynıdır ve sömürgeleri haline getirmişlerdir. En başta simavinin cebindeki küçücük sermaye ve gazetecilik bilgisi, ülkedeki ortakları ile beraber tüm ülkeyi sömürge yapmaya yetti.

    Baştaki simavinin küçük sermayesi hariç, geri kalan herşey köylünün zenginliği, emeği, varlığı. 2. dünya savaşında, dedeleri, nineleri savaşarak elde etmişler bu varlıkları. Şimdi o savaşta karşı cephelerde bize karşı savaşanların elinde tüm zenginliklerimiz. Batıdan gelen yahudi sermayesi ve matbaa bilgisi, Türkiye içindeki yahudilerin eline verildi ve şimdi bu haldeyiz.

    İnternetin herkese ulaşması sayesinde artık simavi ve muhtar halisi, sakıbı vehbiyi öğrenebiliyoruz.
    Onların sömürüde araç olarak kullandıkları diğer grupları görebiliyoruz.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  5. #2341
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Dünki gelişmeler sebebi ile bugün yüksek açtık.

    Bunu ilk anda satış için kullanacaklardır.

    Asıl yön gün içi belli olur.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  6. #2342
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Dün abd başkanı bişeyler açıklamış. tepe geride kaldı filan demiş. Henüz okumadım.

    trump'ın açıklamaları ile Asya borsaları yükselmiş.

    Bugünde Biz ve avrupa yükselişle açılacak.

    Ancak günsonu kapanışını yine abd endeksleri belirleyecektir. İlk heyecandan sonra abd future endekslerive sonrasındada açılan borsa endekslerine odaklanılacaktır.

    Acaba S&P bu sefer 2.800 üzerinde kalıcı olacakmı. geçende şöyle bir çıkıp geri inmişti.

    Yukarı çıkması içinde sebep çok.

    Ayrıca şubattan beridirde asyadan başlamak üzere fabrikalar açılmaya başladılar. Başta tek tük açan oluyordu ama Nisan ayında Çinde açılmayan otomobil fabrikası kalmadı.

    Bizde ve avrupadada açılmaya başladılar.

    abd dende tek tük haberler geliyor. Boing açılacakmış filan.

    Borsalar geleceği satın aldığına göre yükselme normal olmalı.

    İkinci dalga satış ihtimaline tek sebep söylemiştim. Global balinalar bir büyük silkeleme hareketine girişebilirler. Dünya medyasıda bunların elinde olduğundan, bir kötü gelişmeyi büyütüp kullanırlar ve korku yaratırlar.

    Tabi bu ihtimal küçük olduğunu söylemiştim ancak mümkün.

    Diğer bir ihtimalse, abd de bazı dev şirketlerin bilançoları açıklandığında çok kötü duruma düşmüş bir veya birkaç FİNANS şirketi ortaya çıkarsa, ikinci dalga satış batıdan başlayabilir.

    Bu ihtimal dahada düşük. Öyle para saçtılarki, devlet hortumları bu finans kesimine bağlandı. Zaten bağlıydıda, ilave borular döşediler. yani zarara düşecekler, kazançları azalacak belki çok azalan olacak anca kritik aşamaya düşen dev olmayacak görünüyor.

    Sürpriz çıkmazsa.

    Yükselmek için sebep çok. Ancak HIZLI yükselmek içinde sebep yok.
    Eğer sürpriz olup ikinci satış dalgasını yemezsek, yavaş yavaş inip çıkarak yükseliriz.

    90 bin altında 2 kez bizim borsayı silkeleyen firma yada grup, 100 bin ve üzerini kâr realizasyon olarak kullanmak isteyecektir. İyi haber bekliyorlardır.
    Adamlar resmen 2 kez BARİZ silkeleyerek yağma yaptılar, BIST yönetimi seyretti. Büyük çaplı manipulasyondu.

    Ha birde orta vadeli bir korku var. Virus geçer gibi görünüp tekrar çoğalmaya başlarsa. vaka artışında ikinci dalga gelirse.

    Olabilir, ancak ilk korku atlatılıp kafalar sakinleşince. Dünyanın tecrübe kazandığını ve daha kolay baş edileceğini görürüz. İlk korku satışı kaç gün sürer bilemem ama sonra çabuk toparlanır dünya.

    Borsa kurallarından biri neydi.?
    Aynı olay tekrarlarsa, her seferinde etkisi daha az olur.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  7. Alicemal abi,The Economist in yeni videosu yayınlanmış,ben izledim nutkum tutuldu, Twitter da Hamza Yardımcıoğlu diye aratırsan video orada var.......

  8. #2344
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    adanalı, konuyu da yazsaydın da ilgimi çekip çekmediğini en baştan bilseydim.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

Sayfa 293/853 İlkİlk ... 193243283291292293294295303343393793 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •