Sayfa 492/7020 İlkİlk ... 3924424824904914924934945025425929921492 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 3,929 - 3,936 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Family Guy, American Dad!, ve The Cleveland Show'un yaraticisi, Amerikali animator, yazar, yapimci, aktor, sarkici, seslendirme sanatcisi ve yonetmen Seth MacFarlane'in dogum gunu (26 Ekim 1973)








  2. Ingiliz rock grubu Queen ve David Bowie Under Pressure sarkisini 26 Ekim 1981 tarihinde yayinladilar.






  3. James Cameron'in yonettigi, Arnold Schwarzenegger ve Linda Hamilton'in oynadigi aksiyon-bilim kurgu Yokedici (The Terminator) 26 Ekim 1984 tarihinde vizyona girdi.






  4. Testere 4 (Saw IV) 26 Ekim 2007 tarihinde Amerika ve Turkiye'de vizyona girdi.




  5. Kariyerine Charlie Chaplin ile cocuk karakter olarak baslayan Amerikali aktor ve komedyen Jackie Coogan'in dogum yil donumu (26 Ekim 1914)








  6. "Tabut kuma acilmis cukura indirildi. Colun hafif esen ruzgari tabutun egreti omurgasini cozmeye baslamisti bile. Omurga, sessizce akan derecikler gibi cukurun icine dagiliyordu. Uzerine avuc avuc kum atan ellerin hareketinde o anda gulunc bir sey vardi; defalarca ruzgara karismis olan bu toprak dunyanin hicbir yerinde rastlanamayacak bir tozdan ibaretti ve bana, yasli adam, bozulma tehdidi altindaki bu yeni mekanini sevmis gibi geliyordu. Kum kivrimlarinin altindaki kumullar gibi hareket eden bu toprak, avini sonsuza kadar icinde saklamiyordu. Topraga bunca kokle sarilmis ve sonunda buyulu bir solukla yeniden canlanmis olan bu sabirli ve sagir, son derece kopuk, son derece hafif yasamda bana gore, bu gocebe kabileyle, belli belirsiz yeniden harekete gecmis olan bu toprakla baglantili olagan ustu sasirtici bir simge vardi. Burada sonsuza kadar surecek dinlenmeden soz eden bir sey yoktu; tersine, her seyin sonsuza kadar surecek bir degisime adandiginin bize ve iyiymiş gibi gorunenin disinda bir baska yere yoneltilmis oldugunun guclu guvencesi vardi. Yasli adamin duyarliliga prim vermeyen dalgin gulumseyisini animsayarak kendimi onun tarafindan anlasilmis ve bagislanmis hissettim; o gunun ikindi vakti mezarlikta hava guzeldi, kisin ilk sabahlarindan birinde yapraklari onune katip goturen ruzgar gibiydik." Sirte Kiyisi



    "Si calò la barra nella sua fossa di sabbia.Il vento leggero del deserto ne smussava già le crestine friabili, e essa scivolava nella fossa in ruscelletti continui e silenziosi. C'era qualche cosa di superfluo nel gesto compassato delle mani che ora lasciavan cadere sul coperchio, l'una dopo l'altra,il loro pugno di sabbia: quella terra ante volte mischiatasi al vento era polvere più che in qualunque altro luogo del mondo,e io sentii che il vegliardo avrebbe amato quel suo rifugio così precario. Quel suolo che si muoveva come le dune sotto la sua coperta di sabbia, non dava l'idea di dover tenere la sua preda per sempre. C'era per me un simbolo enormemente conturbante in quella vita paziente e sorda, attaccata alla terra da tante radici, e ripresa, alla sua ultima fine, fatta così libera, leggera, da quel soffio misterioso: un simbolo che si combinava con quel corteo nomade, con quella terra lievissimamente rimassa in moto.Non c'era niente là che parlasse dell'ultimo riposo, ma al contrario la lieta testimonianza che tutte le cose sono eternamente rimesse in gioco, e destinate ad altro di quello che noi avevamo pensato; ricordai il sorriso distratto del vegliardo, che non incoraggiava gli intenerimenti, e mi sentii compreso e scusato. Si stava bene, quel pomeriggio, nel cimitero, come, in una prima mattina d'inverno, nel vento secco che spazza le foglie morte dalle vie."

  7. Italyan besteci, keman virtuozu, gitarist ve kompozitor Niccolò Paganini’nin dogum yil donumu (27 Ekim 1782)



    “Non sono bello, ma quando mi ascoltano, le donne cadono tutte ai miei piedi“
    (Yakisikli biri degilim ama keman calinca butun kadinlar ayagima kapaniyor.)



    https://www.youtube.com/watch?v=WV5wDqJ5WU4

  8. Modernizm ve Romantizm akiminin uyelerinde Galli sair Dylan Thomas’in dogum yil donumu (27 Ekim 1914)



    Gozyaslarim sessiz suruklenmeleri gibidir
    Bir kaç buyulu gulden petallerin,
    Ve butun kederlerim yarigindan akar
    Hatirlanmayan karlarin ve goklerin

    Sanirim, degmis olsaydim yeryuzune,
    Parcalanacakti;
    O kadar acikli ve guzeldir,
    O kadar urkek bir ruya gibi.



    Le mie lacrime sono come il quieto cadere
    di petali da qualche magica rosa,
    e il mio dolore scorre dalle crepe
    di cieli e nevi di cui non è memoria.

    Se toccassi la terra
    credo che andrebbe in polvere;
    è così triste e bello,
    così tremulamente come un sogno.




    Bir sehri yikti kagidi imzalayan el
    Solugu kesti bes egemen parmak
    Ciftlestirdi oluler evrenini, bir ulkeyi boldu
    Bes kral bir krali olume gorurdu

    Egik bir omuza uzanan guclu el
    Tebesirle kenetlenmis parmak eklemleri
    Cinayetlere bir son veriyor
    Gorusmelere son veren kalem

    Bir hastaligi cogaltiyor guclu el
    Agustos bocegiyle birlikte aclik ve kitlik
    Karalanmis bir imzayla buyuktur
    Insanlara hukmeden el

    Krallar oluler sayar, yaralari yumusatamaz
    Ve alnini oksayamaz kimsenin
    Gokyuzu ve sefkat ellerin emrindedir
    Ama gozyasi yoktur ellerin.

Sayfa 492/7020 İlkİlk ... 3924424824904914924934945025425929921492 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •