-Kağıt üstünde hiçbir şey almadan, İsveç'e onay verdik gibi görünüyor.
- Hükümet kanadında ise "çok şey aldık ama açıklayamam" edası ve bir pozitiflik var. Eğer bu davranışların arkası boşsa ülkece sağlam kazık yedik gibi duruyor. AB üyesi olmayacağımızı-olamayacağımızı cümle alem biliyorken, tek konuşulan vaat, olmayacak işe soyut bir destek vaadi oldu.
-F16 işi er-geç ABD'nin keyfi geldiği bir gün Yunan'a F35 vererek, senatörlere "bak Yunanistan'ın güvenliğini daha önde tutuyorum mesajı verilerek" çözüleceği gün gibi açık. ABD iki ülkeye de silah satacak, karşılığında birde 2si birden minnettar olacak, ABD için bir sorun yok aslında.
-Bu iş bize başlı başına bir vaat bile sayılmamalı, zira ABD istediği an Yunan'a F35 verebilirken, bizim 1.4 milyar doları kurtarıp, kurtaramayacağımız muamma. 1.4 milyar doların üzerine çökülmüşken, 2025 sonrası parasıyla 4. nesil uçak satın almak hiçbir standartta başarı sayılmaz.
-Dikkat ederseniz biz her F-16 dediğimizde ısrarla F35 projesine yatırdığımız 1.4 milyar dolar ilave ederken ABD açıklamalarında bunun esamesi okunmuyor. Eğer milletimizin parasını haydutlardan kurtarabildiysek kısmi bir başarıdır.
-Diğer konu başlıklarımız olan Halkbank davası düşmüş değil, Kıbrıs-Doğu Akdeniz sorunu İsveç üyeliği ile çözülebilecek boyutta bir sorun değil, Fırat'ın doğusunda himaye edilen teröristler henüz aynen duruyor. Bir de AB ile yenilenecek gümrük birliği anlaşması var.
Bütün bu meselelerde ne kadar ilerleme sağlanacağını beraberce göreceğiz. Ben şahsen çok beklenti içinde değilim, bu işten sıfıra sıfır çıktığımız kanaatinde de değilim. 2 sinin arası orta-az şekerli birşey olacak gibi.
Who, baby, Who Will Save The World?
Yer İmleri