Originally Posted by
hellistheothers
Evet, bence bizdeki yatırım fonlarının en önemli sıkıntısı bu. Değişken fon, değiştirmiyor. Hisse fonlar ( %90'ı), endeks ağırlığı kadar hisse alıp tutuyor göstermelik. PPF'ler mevduat yapıp bekliyor.
10-12 yıl önce bu durum çok daha kötüydü aslında, endeksi geçebilen hisse fonu, mevduatı geçebilen likit fon yoktu. Bugünlerde bazı portföy firmaları ( tacirler, fiba, azimut, marmara, qinvest vs. gibi ) sayesinde bu zincir çok hafif kırılmaya başladı.
Ben endeks kadar kazanmak istesem , zaten ağırlıkları kadar hisse alırım, beklerim. Sen hisse fonu isen, endeksi geçmelisin. Değişkensen , değişen şartlara seri halde uyup, getirilerini artırabilmelisin.
Ama , ben bu sorunun tek bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Fon yatırımcısının hala %90'ı tefaştan bile habersiz, açıyor internet şubesini alıyor çalıştığı bankanın fonunu.
Tefaş'ı açıp inceleyin, fonların başarıları ile yatırımcı sayıları arasında hiç bir ilişki yok neredeyse. En leş likit fon en çok yatırımcıyı çekmiş, neden? Çünkü çok fazla maaş hesabının yattığı banka. En başarılı likit fon, yatırımcı sayısında sonlarda.
En başarısız hisse fonu en çok yatırımı toplamış vs..
Çünkü fon yatırımcısının genelinin başarılı fon diye bir talebi yok. Fon yatırımcısının, relatif benchmark başarısı diye bir şeyden haberi yok. Endeksin 30 çıktığı yerde 25 çıkan hisse fonunu başarılı sanarken, endeks 30 düşerken 20 düşmeyi başaran fonu satıyor kaybetti diye. Bu yüzden fonları başarıya kışkırtacak bir olgu da yok.
Fransa'da CAC40 endeksin altında bir sene kalan fon kendini tasfiye ederken, bizde 15 senedir, her sene bist100'ün düzenli %10 altında kalan fon en çok yatırımcıyı çekmiş.
Devran, yatırımcı iyi fon talep ederse, kötü performans gösterene girmezse değişir, ama pratikte bununla ilgili hiç bir işaret yok. Yatırımcı sayısına göre fonları sıraladığında, performansa göre sıranın tam tersi çıkıyor neredeyse
Yer İmleri