Sayfa 582/689 İlkİlk ... 82482532572580581582583584592632682 ... SonSon
Arama sonucu : 5512 madde; 4,649 - 4,656 arası.

Konu: ESEMS - Esem Spor Giyim Sanayi Ve Ticaret A.Ş.

  1. şirketin ne açıklaması yapar ki ? ne diyecek ? zor...
    mahkemeye gitmek lazım..

  2. Eğer m.ö'ye de kazık atmadıysa tek umut o. Belki ortak olarak girer.

  3. bist uyarı vermiş miydi ? ttk 376 gereği sermaye iyileştirmesi için gerekli tedbirlerin alınması gibi

    http://www.ticaretkanunu.net/halka-a...76-uygulamasi/

    Halka Açık Şirketlerde TTK 376 Uygulaması
    02 Mayıs 2014 Ticaret Kanunu.Net 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
    Anonim şirketlerde sermaye kaybı ve borca batıklık durumunu ve alınması gereken önlemleri düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376. maddesinin halka açık şirketler açısından uygulanması ile ilgili esaslar, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 10.04.2014 tarih ve 11/352 sayılı kararı ile belirlenmiştir.

    Sermaye Piyasası Kurulu’nun 10.04.2014 tarih ve 2014/11 sayılı bülteninde yayınlanan söz konusu karar aşağıda yer almaktadır.

    Halka Açık Şirketler Bakımından 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 376’ncı Maddesinin Uygulaması

    Kurulumuzun 10.04.2014 tarih ve 11/352 sayılı Kararı’nda;
    A. TTK’nın 376’ncı maddesinin birinci fıkrasının uygulaması ile ilgili olarak;
    Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının yarısının karşılıksız kaldığına ilişkin tespitin, Kurulumuzun II-14.1 sayılı “Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği†(II-14.1 Tebliği) çerçevesinde hazırlanıp kamuya açıklanan yıllık finansal durum tablolarından (bilanço) yapılmasına,
    Sermaye kaybının tespitinde II-14.1 Tebliği uyarınca hazırlanan finansal durum tablosunda (bilanço) yer alan kalemler dikkate alınarak, [((Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler) – Özkaynaklar) / (Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler)] formülünün uygulanmasına, (Özkaynaklar tutarı, konsolide finansal tablo düzenleyenler için “Ana Ortaklığa Ait Özkaynaklar†kalemi değil özkaynakların tamamı olarak dikkate alınacaktır.)
    Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının yarısının karşılıksız kaldığının tespiti halinde, şirket yönetim kurulunun genel kurulu derhal toplantıya çağırmak ve iyileştirici önlemleri genel kurula sunmakla yükümlü olduğuna,
    B- TTK’nın 376’ncı maddesinin ikinci fıkrasının uygulaması ile ilgili olarak;

    Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığına ilişkin tespitin, Kurulumuzun II-14.1 Tebliği çerçevesinde hazırlanıp kamuya açıklanan yıllık finansal durum tablolarından (bilanço) yapılmasına,
    Sermaye kaybının tespitinde II-14.1 Tebliği uyarınca hazırlanan finansal durum tablosunda (bilanço) yer alan kalemler dikkate alınarak, [((Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler) – Özkaynaklar) / (Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler)] formülünün uygulanmasına, ( Özkaynaklar tutarı, konsolide finansal tablo düzenleyenler için “Ana Ortaklığa Ait Özkaynaklar†kalemi değil özkaynakların tamamı olarak dikkate alınacaktır.)
    Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığının tespiti halinde, şirket yönetim kurulunun, genel kurulu derhal toplantıya çağırmak ve bu genel kurulda sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanması kararlarından birinin alınması amacıyla gündeme madde eklemekle yükümlü olduğuna,
    Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığının tespiti halinde, şirket yönetim kurulunun, şirketin borca batıklık durumunu da incelemesi gerektiğine,
    C- TTK’nın 376’ncı maddesinin üçüncü fıkrasının uygulaması ile ilgili olarak;

    Kurulumuzun II-14.1 Tebliği çerçevesinde ara dönem finansal rapor hazırlama yükümlülüğü bulunan şirketler için;
    i. İşletmenin devamlılığı esasına göre hazırlanacak ara bilanço olarak Kurulumuzun II-14.1 Tebliği çerçevesinde hazırlanan periyodik finansal tabloların dikkate alınmasına,
    ii. Aktiflerin muhtemel satış fiyatları esas olmak üzere hazırlanacak ara bilançonun (TTK 376 bilançosu) ise, Kurulumuzun II-14.1 Tebliği hükümlerine tabi olmaksızın ancak Kurulumuzun II-14.1 Tebliği çerçevesinde hazırlanan periyodik finansal tablolar ile aynı tarihli olmak üzere borca batıklık şüphesinin çıkmasını takiben en çok 30 gün içerisinde tanzim edilmesine,
    Kurulumuzun II-14.1 Tebliği çerçevesinde ara dönem finansal rapor hazırlama yükümlülüğü bulunmayan işletmeler için ise; borca batıklık şüphesinin çıkmasını takiben 30 gün içerisinde hem Kurulumuzun II-14.1 Tebliği hükümlerine uygun olarak devamlılık esasına göre hem de TTK 376 bilançosu tanzim edilmesine,
    Devamlılık esasına uygun olarak hazırlanan finansal durum tablosu sermayenin tamamının kaybını gösteriyorken, TTK 376 bilançosu aktiflerin şirket alacaklılarının alacaklarını karşılaması durumunda, aksini açıkça ortaya koyan durumların ortaya konamaması halinde, TTK’nın 376’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen tedbirlerin alınmasına gerek bulunmadığına,
    TTK 376 bilançosunda yer alan duran varlıklardan gayrimenkul niteliğinde olanların Kurulumuzun yetkilendirdiği “Gayrimenkul Değerleme Şirketleriâ€nden biri tarafından, geri kalan maddi ve maddi olmayan duran varlıkların ise Kurulumuzun 17.07.2003 tarih ve 37/875 sayılı Kararında belirtilen şirketlerden biri tarafından Kurulumuzun değerlemeye ilişkin düzenlemeleri kapsamında değerleme yapılmış olması gerektiği ve konuya ilişkin dipnotlarda değerlemesi yapılan duran varlığın cinsi, uygulanan değerleme metodolojisi ve değerleme yapan şirketin ticaret unvanı başta olmak üzere gerekli açıklamalara yer verilmesi gerektiğine,
    TTK 376 bilançolarının, Kurulumuzun II-14.1 Tebliği hükümlerinden tümüyle bağımsız olduğu ve bunların yerine geçemeyeceğine ilişkin olarak alınacak bir yönetim kurulu kararı ile birlikte Kurulumuzun özel durumların açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri kapsamında kamuya duyurulması gerektiğine,
    Aktiflerin muhtemel satış fiyatları esas alınarak hazırlanan bilançolarda yer alan varlıkların değerlerinin Kurulumuzun II-14.1 Tebliği uyarınca düzenlenen finansal raporlama dönemleri itibariyle gözden geçirilmesi; esas alınan aktiflerde satış, genel ekonomik durum, şirkete özel gelişmeler ve benzeri nedenlerle değişme olmadığı ve değerleme sonucunda oluşan fon gelecek dönemlerde oluşan/oluşacak sermaye kaybını karşılamaya yeterli olduğu sürece, yeni bir TTK 376 kapsamında ara bilanço düzenlenmesi gerekmediğine; ancak varlıkların değerinde yeniden değerlemeyi gerektirecek önemli bir değişikliğin olmadığı ve yeniden değerleme sonuçları ile oluşan fona ilişkin olarak, periyodik finansal tabloların kamuya açıklandığı tarihler itibarıyla TTK 376 bilançosunun ilk yayımlandığı özel durum açıklamasının tarihinin de belirtildiği bir özel durum açıklamasında bulunulması gerektiğine,
    Faaliyet konusu sportif faaliyetler veya söz konusu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin yönetilmesi olan halka açık ortaklıkların, TTK 376 bilançosunda yer alan varlıklarını her durumda en çok 2 yıllık, diğer halka açık ortaklıkların ise 5 yıllık periyotlarla yeniden değerlemesini yaptırmalarının zorunlu olduğu ve yeniden değerleme sonuçları ile oluşan fona ilişkin olarak periyodik finansal tabloların kamuya açıklandığı tarihler itibarıyla özel durum açıklamasında bulunulması gerektiğine,
    D- 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 136’ncı maddesi uyarınca banka ve sigorta şirketleri ile 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama, faktöring ve finansman şirketlerinin, TTK’nın 376’ncı maddesine ilişkin özel mevzuatlarında yer alan hükümleri uygulamaları, yukarıda yer verilen TTK’nın 376’ncı maddesine ilişkin olarak öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi hükmünde olup, konuya ilişkin olarak kamuya yapılacak açıklamalar hususunda bu Karara tabi olduklarına,
    E- TTK’nın 376’ıncı maddesi kapsamında yapılan/yapılacak işlemlerin yönetim kurulunun veya yerine geçecek müessesenin sorumluluğunda olduğuna,
    karar verilmiştir.

  4. genel kurul kararı
    16-Türk Ticaret Kanunu’nun 376.maddesi kapsamında bilgi verilmesi ve izlenecek yöntemin
    belirlenmesine ilişkin karar alınması
    Esem Spor A.Ş.nin grup konsolide mali tabloları ile ilgili Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK)
    376.maddesi kapsamında yapılan değerlendirmeye göre Şirket’in sermayesi ile kanuni
    yedek alçeleri toplamının üçte ikisi birikmiş zararlar ve cari dönem zararı sebebiyle
    karşılıksız kalmış durumdadır. Ancak Esemspor A.Ş.’nin konsolide olmayan mali
    tablolarını Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 376.maddesi kapamında yapılan
    değerlendirmeye göre şirket sermayesini VUK hükümlerine göre hazırlanan mali
    tablolarda sermayesini koruduğu;
    Esem Spor’un geçmiş yıllarda yaptığı gayrımenkul satış
    karlarını sermayeye eklenmesi için gerekli çalışmaların yapılmasına oy birliği ile karar
    verilmiştir.

  5. Cevdet Akçakoca - SPK-TMS ve TTK açısından borca batıklık durumu (1)
    Cevdet Akçakoca
    Cevdet Akçakoca
    [email protected]
    Yazarın Diğer Yazıları
    Haberi Gönder

    SPK-TMS ve TTK açısından borca batıklık durumu (1)

    Yeni 6102 sayılı TTK. İle birlikte hem TTK'ya göre ve Vergi Usul Kanununa (VUK) göre hazırlanan bilançolar ve Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına (TFRS) göre hazırlanan bilançolar karşımıza gelmeye başlamıştır.
    Yazımız, borca batıklık halinin tespiti konusunda özellikle muhasebecileri, bilirkişileri, bağımsız denetçileri ve mahkemeleri ilgilendirmektedir. Malum, yeni TTK nın 397 ila 406 maddeleri arasında şirketin denetimi, bağımsız denetime tabi olma, denetim raporları gibi hususlar düzenlenmiştir. Çıkarılan tebliğlerle bağımsız denetim Kamu Gözetimi Kuruluna bağlanmış ve Kamu Gözetimi Kurulunun düzenlemelerine göre, firmalar TFRS veya VUK esas olarak bilanço düzenlemede hesaplarını takipte ve rapor hazırlanmasında serbest bırakılmışlardır.
    TFRS ye göre tanzim edilen bilançolardaki gayrimenkul ve varlıklar bir değerleme şirketi tarafından değerlenerek bilanço tanzimi mümkün olmuştur.
    Oysa VUK a göre hazırlanan bilançolarda böyle bir düzenleme ve bilanço tanzimi imkanı yoktur. Tabii ki iki bilanço arasında özellikle özkaynaklar, özkaynakların kaybedilmesi ve borca batıklık halinin tespiti konusunda farklılıklar, duraksamalar ortaya çıkmaktadır. Bu yazımızda söz konusu farklılıkları, duraksamaları önlemeye çalışacağız.
    Aslında Türk Ticaret Kanunu, 376 ıncı maddesinde ve bu maddenin gerekçelerinde borca batıklık halinin nasıl olacağını, nasıl hesaplanacağını kesin olarak çözmüştür. Ancak, konu meslektaşların önüne gelmeden, bir diğer ifade ile yaşanmadan bu maddenin ne kadar kesin düzenlemeler yaptığını farketmek zor olmaktadır. Önce TTK'nın sermayenin kaybı ve borca batık olma durumunu düzenleyen 376'ncı maddesini aynen aşağıya alalım. Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu
    a) Çağrı ve bildirim yükümü
    Madde 376 – (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
    (2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.
    Türk Ticaret Kanununun 376. Incı madde hükmü çok kesin hükümler taşımaktadır. Türk Ticaret Kanununun bu madde hükmü ile 397-406 maddeleri arasındaki bağımsız denetim esasları çelişmekte gibi gözükmektedir.
    Ancak, kanunun açık hükümleri ve gerekçesi de göz önüne alındığında, TFRS'ye göre düzenlenen bilançonun hesaplamaya esas alınmasına imkan bulunamamaktadır. Tabii bu düzenlemeler ve ülkemizin Bağımsız Denetim esaslarına geçtiğini düşündüğümüzde gayriihtiyari bu ne perhiz bu ne lahana turşusu lafı aklımıza gelmektedir.
    Ama, çelişkiler de olsa yapılacak bir şey yoktur. Kanun kanundur. TTK. Hükümleri, borca batıklık halinin tespitinde tatbik edilen hükümler olacaktır. TFRS ye göre tanzim edilen bilançolardaki özkaynak esas alınmayacaktır.
    Kanunun düzenlemesini ve kesinliğini gören SPK da sermayenin borca batıklık halinin araştırılması ve hesaplanmasını 10.04.2014 tarih ve 2014/11 sayılı bülteninde 11.352 sayılı kararla aşağıdaki gibi düzenlemiştir.
    Kurulumuzun 10.04.2014 tarih ve
    11/352 sayılı Kararı'nda;
    A- T.T.K.'nin 376'ncı maddesinin birinci fıkrasının uygulaması ile ilgili olarak;
    1) Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının yarısının karşılıksız kaldığına ilişkin tespitin, Kurulumuzun II-14.1 sayılı 'Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği' (II-14.1 Tebliği) çerçevesinde hazırlanıp kamuya açıklanan yıllık finansal durum tablolarından (bilanço) yapılmasına,
    2) Sermaye kaybının tespitinde II-14.1 Tebliği uyarınca hazırlanan finansal durum tablosunda (bilanço) yer alan kalemler dikkate alınarak, [((Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler) – Öz kaynaklar) / (Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler)] formülünün uygulanmasına, (Öz kaynaklar tutarı, konsolide finansal tablo düzenleyenler için 'Ana Ortaklığa Ait Öz kaynaklar' kalemi değil öz kaynakların tamamı olarak dikkate alınacaktır.)
    3) Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının yarısının karşılıksız kaldığının tespiti halinde, şirket yönetim kurulunun genel kurulu derhal toplantıya çağırmak ve iyileştirici önlemleri genel kurula sunmakla yükümlü olduğuna,
    B- TT.'nin 376'ncı maddesinin ikinci fıkrasının uygulaması ile ilgili olarak;
    1) Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığına ilişkin tespitin, Kurulumuzun II-14.1 Tebliği çerçevesinde hazırlanıp kamuya açıklanan yıllık finansal durum tablolarından (bilanço) yapılmasına,
    2) Sermaye kaybının tespitinde II-14.1 Tebliği uyarınca hazırlanan finansal durum tablosunda (bilanço) yer alan kalemler dikkate alınarak, (Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler) – Öz kaynaklar) / (Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler) formülünün uygulanmasına,
    (Öz kaynaklar tutarı, konsolide finansal tablo düzenleyenler için 'Ana Ortaklığa Ait Öz kaynaklar' kalemi değil öz kaynakların tamamı olarak dikkate alınacaktır.)
    3) Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığının tespiti halinde, şirket yönetim kurulunun, genel kurulu derhal toplantıya çağırmak ve bu genel kurulda sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanması kararlarından birinin alınması amacıyla gündeme madde eklemekle yükümlü olduğuna,
    4) Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığının tespiti halinde, şirket yönetim kurulunun, şirketin borca batıklık durumunu da incelemesi gerektiğine,
    Karar verilmiştir denilmektedir.
    Sonuç olarak:
    Şirketlerin borca batıklık halinin tespit edilmesinde TTK hükümleri ve SPK tebliğleri esas alınarak Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler esas alınacak, yeniden değerleme ve fonlar esas alınmayacaktır.

  6. file:///C:/Users/KPOLDR75/Downloads/TTK-Vergi-Usul-Kanunu.pdf

    TTK'nın 376. maddesindeki teknik iflas veya sermaye yeterlilik
    rasyosu hesaplamasında TMS veya VUK'a göre hazırlanmış
    finansal tablolardan hangisinin baz alınacağı noktasında bir
    belirsizlik var.

    Yine, aynı konuya benzer bir konu. TTK'nın 376. maddesindeki teknik iflas veya sermaye
    yeterlilik rasyosu hesaplamasında TMS veya VUK'a göre hazırlanmış finansal tablolardan
    hangisinin baz alınacağı noktasında bir belirsizlik var. SPK burada da hemen bir açıklama
    yapmış durumda, haftalık bülteninde. Halka açık şirketler için, SPK'ya tabi şirketler için, aracı
    kurumlar için, teknik iflas hesaplamasında kendi finansal raporlama tebliğine göre
    oluşturulan finansal tabloların baz alınacağını söylüyor. Fakat biz uygulamada sıklıkla
    karşılaşıyoruz; SPK'ya tabi olmayan bir şirket. TMS tablosuna, bilançosuna göre teknik iflasta
    fakat tek düzen hesap planı bilançosuna göre teknik iflas durumu yok. Bu şirket teknik iflasta
    kabul edilecek mi, hangi tablo uygulanacak, teknik iflas hesaplamasında hangi tabloya itibar
    edilecek? Bu konuda SPK haricinde bir açıklama, bir belirleme yapan bir otorite bugüne kadar
    olmadı.

  7. Yine, hem TMS hem VUK raporlama yapan bir şirketin, TMS bilançosunda öz kaynakları
    negatif, VUK tarafında öz sermayesi artıda; dolaysıyla TMS tarafında bir teknik iflas durumu
    var. Bu şirket teknik iflasta kabul edilecek mi, TTK anlamında 376'da ön görülen eylemler,
    Yönetim Kurulu harekete geçecek mi, bu eylemler yerine getirilmeye başlanacak mı yoksa
    VUK'da ben artıdayım zaten, benim teknik iflas durumunda yapılması gerekenleri yapmama
    gerek yoktur, anlayışını mı benimseyeceğiz? Belki ilk bakışta bakıldığında, madem bu TTK'da
    düzenleniyor, TTK'ya göre hazırlanmış finansal tablonun baz alınarak karar verilmesi gerek,
    denilebilir ama kâr dağıtımı için de aynı şey geçerli. Ticaret Bakanlığı kâr dağıtımında diyor ki;
    sen TTK'ya göre hazırlanmış tabloyu boşver, VUK'taki kâr neyse onu dağıtabilirsin. Şimdi,
    oradaki görüş, burada bizi bir soru işaretine itiyor. Sermayesi 40 milyon bir şirketin, TMS'de
    20 milyon zararı var, VUK'da 5 milyon zararı var ve bu şirket sermaye azaltımına gidecek,
    çeşitli sebeplerle. Belki teknik iflas durumundan çıkmak istiyor. 20 milyon sermaye azalttığı
    zaman, TMS'deki 20 milyona geçmişin zararına mahsup edebiliyor ama VUK'da sadece 5
    Bağımsız denetime tabi olup, TMS raporlama yapan ancak
    muhasebe sistemi tek düzen hesaplama sistemine uygun olarak
    da finansal tablo hazırlayan bir şirket, başka bir şirketle
    birleşecek ve KGK'da ön görülen vergisiz birleşme olması ön
    görülüyor. Bu birleşme işleminde hangi finansal tablolar
    kullanılacak?
    Ticaret Bakanlığı kâr dağıtımında diyor ki; sen TTK'ya göre
    hazırlanmış tabloyu boşver, VUK'taki kâr neyse onu
    dağıtabilirsin.
    19
    milyonluk bir zarar kısmı var. 15 milyonluk mahsubu ne şekilde muhasebeleştirecek, ne
    şekilde işleme tabi tutacak? Burada da yine iki ayrı tabloya sahip olmadan kaynaklanan bir
    sorun olarak bu hususta ortaya çıkıyor.

    Kurulun (KGK) almış olduğu ve 26 Ağustos'ta yayınlanan karar
    ile birlikte. Artık bütün şirketler TMS/TFRS uygulamak zorunda
    değil.

    Maliye Bakanlığı belirlemesini net olarak yapmıştır. O
    belirlemesini şu yönde kullanmıştır; siz finansal tablolarınızı
    KGK'nin hangi belirlemelerine göre düzenlerseniz düzenleyin, biz
    defterleri Vergi Usul Kanunu'na göre tutarız, tutulmasını
    istiyoruz. Buradan ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel
    Tebliği'ne göre de finansal tabloların düzenlenmesini istiyoruz

  8. şimdi soru : bist kotundan atılma durumu hangi muhasebe işlemlerine bağlı oldu.
    şirket genel kurulda vergi usul kanununa göre sermayeyi koruduğunu durum iyi diyor.

    cenk bey itiraz edebilir.

Sayfa 582/689 İlkİlk ... 82482532572580581582583584592632682 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •