BÜYÜK TÜRK DEVLETLERİ BİRLİĞİ
Mustafa Kemal Atatürk, tarihte görülmüş birliklerin en üstününü kurmak istiyordu.
Büyük Türk devletleri birliği.
Kurtuluş savaşı yeni bitmişti. Gelir yoktu. Para yoktu.
Atatürk bu parasızlık içinde 1924 bütçesinden 200 bin lira ayırdı.( bu 200 bin altın karşılığı demekti).
Bu parayla Türkiyat enstitüsünü kurdu. Bunun için Prof. Fuat köprülü'yü görevlendirdi.
"Bilgili ve zeki arkadaşlarınızı toplayın, oralara gitsinler, Asya'daki Türk yurtlarıyla dostluklar kursunlar, ortak kültür tarih ve dil konularında araştırma ve işbirliği yapsınlar" .dedi.
Ve ardından -Türk dil encümeni-ni kurdu.
Dilimizdeki yabancı sözcükleri çıkararak Türkçe karşılıklarını yerleştirdi.
Her ilde " Kelime Kolları" kurdurdu.
Bu kollarda görevli öğretmenler, Türkiye'nin tüm köylerini, evlerini dolaştı. Özellikle yaşlı insanlarla ilişki kurdular. Yaşlıların kullandıkları sözcükler içinde dilimize uygun karşılıkları olan sözcükleri Ankara'ya - dil encümenine- gönderdiler. Dil encümeninde incelendi, uygun sözcükler seçilerek alındı.
Uzun asırlar Arapça, Farsça ve Fransızcanın egemenliğinde esir edilen Türk dili kurtarılıp zenginleştirildi.
Dil ve Tarih şuuru olmayan toplumları yıkmak çok kolaydır. Kendi kendilerini yıkarlar.
Bugünkü Türk tarihinden ve Türkçeden uzaklaştırma savaşı, tam organize bir yıkım savaşıdır.
Tüm dini kurumlara bu görev verilmiştir.
Tüm yazılı ve görsel basına, tüm iletişim araçlarına bu görev verilmiştir.
Tüm eğitim kurumlarına, pop müzik endüstrisine, popüler kültürün tüm kollarına bu görev verilmiştir.
Kendi aramızda konuşurken , ağzımızdan çıkan her cümlenin yarısını ingilizce kelimelerle doldurma cahilliği bu yıkıma teslim olma göstergesidir.
Her gün yeni bir cahillikle güne başlıyoruz. Performans bitti, şimdi de -Lansman- başladı. Bir şeyi tanıtacaklar, Lansman diyorlar. Tanıtım demiyorlar. VE aynı gün milyonlar tekrarlıyor.
Bunun sonucu açlık, sefalet, cahillik, terör ve savaşlarla başbaşa kalmaktır.
Yaşadıklarımız budur.
KENAN ÖZEK
Yer İmleri