Sayfa 604/7020 İlkİlk ... 10450455459460260360460560661465470411041604 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 4,825 - 4,832 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Amerikali yazar, tarihci ve kutuphaneci Dorris Alexander ‘Dee’ Brown’in olum yildonumu (12 Aralik 2002)

    " O zaman kac kisinin oldugunu anlayamamistim. Simdi kocamisligimin su yuksek tepesinden gerilere baktigimda, yerde birbirleri uzerinde yigili duran bogazlanmis kadinlari ve cocuklari, hala o genc gozlerimle gorebiliyorum. Ve orada, o kanli camurun icinde bir seyin daha oldugunu ve o kar firtinasina gomuldugunu gorebiliyorum. Evet, bir halkin dusu oldu orada. Guzel bir dustu evet... Sonra bir ulusun umudu kirilip paramparca oldu. Artik yeryuzunun merkezi yok, olup gitti kutsal agac.”



    I did not know then how much was ended. When I look back now from this high hill of my age, I can still see the butchered women and children lying heaped and scattered all along the crooked gulch as plain as when I saw them with eyes still young. And I can see that something else died there in the bloody mud, and was buried in the blizzard. A people’s dream died there. It was a beautiful dream . . . . the nation’s hoop is broken and scattered. There is no center any longer and the sacred tree is dead.”


  2. “Ve kendime ait kucuk neselerim var, bir hapishanenin parmakliklari arasinda batan gunesin isiklari gibi, hala gelip tecridimde beni isitan cocukluk kalintılarim var: Bir hic, en kucuk bir firsat, yagmurlu bir gun, piril piril bir gunes, bir cicek, eski bir mobilya, bana bir dizi aniyi hatirlatıyor, hepsi gelip gecen, belirsiz, golgeler gibi silik anilar. Çayirlardaki papatyalarin ortasinda, otlarin ustunde cocuk oyunlari, cicek acmis calilarin arkasinda, altin sarisi uzumleri olan asmalar boyunca, kahverengi ve yesil yosunun ustunde, genis yapraklarin, serin gölgelerin altinda; ilk yaslarin anilari gibi sakin ve gulen anilar, yanimdan solmus guller gibi geciyorsunuz.” Gustave Flaubert, Bir Delinin Anilari



    “And I have small joys which are mine alone, childish reminiscences which return to bring me warmth in my isolation, like the rays of the setting sun through the bars of a prison. The smallest thing, the slightest circumstance, a rainy day, bright sunshine, a flower, an old piece of furniture, bring back memories which pass in confusion, as insubstantial as shadows. Children playing on the grass in the midst of the daisies in the fields, behind the hedge in bloom, alongside the vineyard with its golden bunches of grapes, on the brown and green moss, beneath large leaves and fresh shade. Oh, calm and happy memories, like the memory of early childhood, passing close to me like faded roses.”



  3. "Birbiri icin yaratilmis iki insanin karsilasmasi o kadar guc ki! Dunya yanlis kisiye asik olan, yalniz kalan, aci ceken, buruk gozyasi doken mutsuz insanlarla dolu. Askin tadini bildiklerini sanirlar oysa sadece silik bir taklidini tatmislardir." Ferzan Ozpetek, Sen Benim Hayatimsin / Sei la mia vita

  4. "Incitmek mi? Neden? Kim oldugumuzun ne onemi var? Kimi sevdigimizin ne onemi var? Ben sevdim, bu da yeter. Siz seviyorsunuz, bu bizi esit kiliyor. Askta birlesmisiz. Optuk, oksadik, sarildik, avuttuk, sevdigimizin bir 'evet'ini cilginca bir mutlulukla bekledik. Cunku paylasilan ask bizi daha iyi yapan guctur. Soldugu zaman da, bizi biraktigi zaman da, yokluguyla yakan bir ani oldugu zaman da. Biz askla yasariz."



    "Offeso? E perché? Che importa chi siamo? Che importa chi amiamo? Io ho amato e questo deve bastare. Voi amate, e questo ci rende uguali. Uniti nell'amore. Abbiamo baciato, accarezzato, abbracciato, consolato, atteso con folle felicità un suo 'sì'. Perché l'amore condiviso è la forza che ci rende migliori. Anche quando è sfiorito, anche quando ci ha lasciato, anche quando è un ricordo che brucia con la sua assenza. Noi viviamo d'amore."

  5. Francis Ford Coppola'nin yonettigi, Al Pacino, Robert De Niro ve Robert Duvall'in rol aldigi Efsane Baba 2 (The Godfather: Part II) 12 Aralik 1974'de New York City, New York'ta gosterime girdi.








  6. In the Name of the Father’in (Babam Icin) 24.yili (12 Aralik 1993, Irlanda)


  7. Isvecli melodik death metal grubu Arch Enemy, ilk albumu Black Earth'u 12 Aralik 1996'da Amerika'da piyasaya surdu.


  8. Saturday Night Fever'in 40.yili (12 Aralik 1977, New York City, New York)






Sayfa 604/7020 İlkİlk ... 10450455459460260360460560661465470411041604 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •