Onemli Gunler Banner
Sayfa 6915/7020 İlkİlk ... 5915641568156865690569136914691569166917692569657015 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 55,313 - 55,320 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Matematikcilerin Prensi Alman Johann Carl Friedrich Gauss'un olum yildonumu ( 23 Subat 1855 )

    " Matematik, bilimlerin kralicesi oldugu gibi, sayilar teorisi de matematigin kralicesidir. / Die Mathematik ist die Königin der Wissenschaften und die Zahlentheorie ist die Königin der Mathematik. "


  2. Felsefede varoluscu akimin teorisyenlerinden Alman filozof ve psikiyatrist Karl Theodor Jaspers'in dogum yildonumu ( 23 Subat 1883 )



    " Muzik beni simdi daha once hic olmadigi kadar duygulandiriyor. Beni kendimden kopariyor, kendime karsi sarhoslugumdan uyandiriyor... beni destekliyor ve her seferinde muzikle gecen bir aksamdan sonra kesin anlayislardan ve dusuncelerden olusan bir sabah geliyor. Muziksiz bir hayat bir yanilgidir, bir yorgunluk, bir surgundur. " Nietzsche



    " Musik gibt mir jetzt Sensationen, wie eigentlich noch niemals. Sie macht mich von mir los, sie ernüchtert mich von mir...sie verstärkt mich dabei und jedesmal kommt hinter einem Abend Musik ein Morgen voll resoluter Einsichten und Einfälle. Das Leben ohne Musik ist einfach ein Irrtum, eine Strapaze, ein Exil. "

  3. Amerikali yonetmen Victor Fleming’in dogum yildonumu ( 23 Subat 1889 )




  4. Amerikali gazeteci ve yazar Agnes Smedley'in dogum yildonumu ( 23 Subat 1892 )

    “ Ask neydi ? Bunu dusundum: Cocukken okudugum masallarla, daha sonra okudugum romanlarin karmakarisk, renkli bir karisimi, cok tatli ama yasak bir sey. Gene de diger bir yasak seyle -seksle- baglantili degildi. Seksin askta yeri yoktu. Seks siddet, evlilik ya da fahiselik demekti, evlilik ise cocuklar, aglayan dirdirci kadinlar ve yakinan erkekler demek; mutsuzluk ve korktugum, sevmedigim, kacinmaya niyetli oldugum hersey demekti. “ Topragin Kizi



    “ What was love ? I considered it:a confused, colorful mingling ofthe fairy tales 1 had read as achild and novels I had read lateron; a very lovely but forbiddenexpression,—sex. Sex had noplace in love. Sex meant violence,marriage or prostitution, andmarriage meant children, weepingnagging women and complaining men; it meant unhappiness, and all thethings that I feared and dreadedand intended to avoid. “



    " Hepimiz, gunun birinde babamizi ve annemizi veya kardeslerimizi devrime feda etmek zorunda kalabilecegimizin bilincinde olmaliyiz. Sen bir genc komunistsin; hayatin Partiye aittir. Partiden baska ne ailen, ne baban, ne annen var! " Cin Savasiyor



    " We must all learn that we may have to sacrificefather, mother, sister, brother, in the revolution. But you are a Communist Youth – yourlife belongs to the Party. You have no family, no father and mother beyond the Party. "

  5. Alman yazar Erich Kästner’in dogum yildonumu ( 23 Subat 1899 )



    “ Bir ogretmen kesinlikle degisime acik olmalidir. Yoksa ogrenciler erkenden yataklarina yatar, derslerini de kasetten dinlerler. Yo, hayir, insan olan ogretmenlere ihtiyacimiz var, iki bacakli konserve kutularina degil! Bizi gelistirmek istiyorlarsa, once kendileri gelismek zorunda olan ogretmenlere ihtiyacimiz var. ” Ucan Sinif



    “ Ein Pauker hat dieverdammte Pflicht und Schuldigkeit, sich wandlungsfähig zuerhalten. Sonst könnten die Schüler ja früh im Bette liegenbleiben und den Unterricht auf Grammophonplattenabschnurren lassen. Nein, nein, wir brauchen Menschen als Lehrer und keine zweibeinigen Konservenbüchsen! Wir brauchen Lehrer, die sich entwickeln müssen, wenn sie unsentwickeln wollen. ”




    “ Cesaret olmadan zeka, hicbir ise yaramaz; zeka olmadan cesaret ise aptalliktir! Dunya tarihi, aptal insanlarin cesur ya da zeki insanlarin korkak oldugu donemlerle doludur. Dogru olan, bu degildir. Ne zaman ki cesurlar zeki, zekiler cesur olur, iste o zaman SIK SIK hataya dusersek oyle oldugunu sandigimiz bir sey de gercek olur, insanlik gercekten ilerler. ”



    “ Mut ohne Klugheit ist Unfug; und Klugheit ohne Mut ist Quatsch! Die Weltgeschichte kennt viele Epochen, in denen dumme Leute mutig oder kluge Leute feige waren. Das war nicht das richtige. Erst wenn die Mutigen klug und die Klugen mutig geworden sind, wird das zu spüren sein, was irrtümlicherweise schon oft festgestellt wurde: ein Fortschritt der Menschheit. “

  6. Ingiliz sair, roman ve kisa oyku yazari Ernest Christopher Dowson'in olum yildonumu ( 23 Subat 1900 )





    Haydi gidelim bu nedenle: kolaydir simdi ulasmak geceye;
    Gun cok yoruldu, hepsi uctular kuslarin;
    Ve biz butun ekinleri bictik ektigi tanrilarin;
    Umutsuzluk ve olum; derin karanlık ustundeki yerin,
    Bir baykus gibi kara kara dusunur; anlayamayiz
    Gulusleri ve gozyaslarini, cunku yalniz tanidik biz
    Baskin cikan kibiri: degersiz seyler yalniz
    Surduler sapik ve amacsiz toplulugumuzu bizim.
    Haydi gidelim, bilinmeyen bir yere garip ve donuk, bu nedenle,
    Ici Bos Ulkelere insanlarin hakli ve haksiz
    Bulduklari bitisini emegin, huzurun oldugu yaslilar icin,
    Asktan ve korkudan ve ihtirastan ozgurluk oldugu herkese.
    Yirtilmis ellerimizi bizim bagla sicimle! Ah dua et yeryuzu katlasin
    Hayat-hastasi kalplerimizi bizim ve onlari toza cevirsin.

  7. Ingiliz yazar Bernard Cornwell'in dogum gunu ( 23 Subat 1944 )



    " Thomas o gece eski okunu cehenneme gonderdi. Bir okcu okunu asla atmazdi, kirilsa bile; icki icip gulmek icin bahane olan bir torenle eski ok alevlere atilirdi. Okculara gore ok cehenneme gidip sahibini beklerdi. Thomas yayinin yanisini, son kez bukulup kivilcimlar sacarak kirilisini izlerken bu yayla attigi oklari dusunuyordu. Okcular buyuk bir saygiyla buyuk salonun sominesinin etrafina toplanmisti. Arkalarindaki askerler sessizdi. Thomas ancak yayi bir kul yiginina donustukten sonra sarap kadehini kaldirdi. 'Cehenneme,' dedi eski bir duayla. "



    " That same night Thomas sent his old bow to hell. An archer never threw a bow away, not even if it broke on him; instead, in a ceremony that was an excuse for drinking and laughter, the old bow was committed to the flames. It was being sent to hell, the archers said, going ahead to wait for its owner. Thomas watched the yew burn, saw the bow bend for the last time, then snap in a shower of sparks, and he thought of the arrows it had sent. His archers stood respectfully around the great hall's hearth, and behind them the men-at-arms were silent, and only when the bow was a broken strip of ash did Thomas raise his wine. 'To hell,' he said in the old invocation. "

  8. Amerikali roman yazari ( John Roswell Camp ) John Sandford’in dogum gunu ( 23 Subat 1944 )



    '' Tanri askina onlara zarar vermesinler , '' dedi Virgil. '' Ikisi de yasli insanlar. ''

    '' Yalnizca genclere mi zarar vermeliyiz demek istiyorsun ? '' diye sordu Davenport.'' Gencler kadar yaslilarin arasindan da pislik herifler cikabiliyor , ozellikle de II. Dunya Savasi arasi donemde dogan ve bugun yasini basini almis olanlar arasindan. ''

    '' Evet de... Ben yalnizca tanigmin kalp krizinden olmesini istemiyorum. Adamlarina sakin olmalarini soyle. Dayak yok. ''

    '' Onlari biraz korkutmak istersin diye dusunmustum. ''

    '' Biraz , '' dedi Virgil. '' cok degil. ''

    Ayin Karanlik Yuzu



    “ Well, Jesus, don't let them beat these people up,” Virgil said. “ These are old people.”

    “ You mean, we should only beat up young people ? ” Davenport asked. “ There are as many old assholes as there are young ones. Especially since the boomers got old. ”

    “Yeah, well...I'd just as soon my witnesses didn't die of a heart attack. Tell them to take it easy. No kicking. ” “ I thought you wanted them scared,” Davenport said.

    “ A little scared “ Virgil said. “ Not to scared “

Sayfa 6915/7020 İlkİlk ... 5915641568156865690569136914691569166917692569657015 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •