Sanat Mozaik

[Terraluna]

Amerikali sair, deneme yazari ve cevirmen Jane Hirshfield'in dogum gunu ( 24 Subat 1953 )

Gec oldu: Gece
bu karanliga donustu
bir meyve gibi-
birden armut-aroma doldurdu odayi.



It is late: the night
has darkened into this
like a fruit--
a sudden pear-aroma fills the room.




Sonbaharin bunaltisi
ayni degildir yazin sicagiyla.
Birisi olgunlastirir elmalari, otekisi onlari dondurur siraya.
Birisi bir rihtimdir yuruyuse cikarsiniz onun ustunde,
otekisi ince bir yuzen at omurgasi
ve nehir hergun daha soguklasan tam bir olcu.
Kansere yakalanan bir adam birakir onun karisini sevgilisine gitmeye.
O ayrilmadan once karisi onun kemerlerini duzeltir dolapta,
coraplari ve suveterleri tekrar yerlestirir gardrobun icine
renklerine gore. Odur sonbaharin bunaltisi:
onun elleri koyan gumus tokalari gumusşleriyle birlikte,
altin tokalari altin olanlariyla, ayarlayarak herbirini
askinin uzerinde ait olduklari yere az sonra bosalacak olan dolapta,
ve zevk diye cagiran bunun adini.

[Terraluna]

Amerikali yazar Gillian ( Schieber ) Flynn'in dogum gunu ( 24 Subat 1971 )



" Midemde kayis gibi yilanbaliklari kaynasa bile yuzumden ya da sozlerimden ne dusundugumu asla anlayamazdiniz. Asil kalici sorun buydu.Ya fazla kontrolluydum ya da mutlak kontrolsuzluk ortaya cikiyordu." Kayip Kiz




" My stomach could be all oiled eels, and you would get nothing from my face and less from my words. It was a constant problem: too much control or no control at all. ”



" Eskiden bir yazardim. Televizyon, sinema filmleri ve kitaplar hakkinda yaziyordum.O zamanlar insanlar kagit uzerinde yazanlari okuyordu, o zamanlar insanlar dusuncelerime deger veriyordu. "



" I used to be a writer. I was a writer who wrote about TV and movies and books. Back when people read things on paper, back when anyone cared about what I thought. "

[Terraluna]

Turk sair, yazar ve muzisyen Tuna Kiremitci'nin dogum gunu ( 24 Subat 1973 )

" – Eskiden hatirat da yazardim ama sonra nasil derler canimi acitmaya basladi yazdiklarimi okumak.

– Ben hic sevmem gunluk tutmayi.

– Enteresan. Niye peki ?

– Yazarken cok mantikli sandigimiz seyleri bir sene sonra okudugunuzda o kadar salakca geliyorlar ki utaniyorsunuz. Ayrica geride belge birakmak da pek akillica degil, Gunluk tuttugunuz ortaya cikinca onu okumak icin yanip tutusan merakli bir arkadas ya da akraba beliriyor hemen. Isin kotusu, nereye saklarsaniz saklayin mutlaka buluyor ve satir satir okuyorlar. Sonra ayiklayın pirincin tasini. "



" – Autrefois, je tenais un journal [intime], mais un beau jour la lecture de ce que j'avais écrit a commencé à me faire souffrir.

- Moi, je déteste tenir un journal.

- C'est intéressant. Pourquoi cela ?

- Vous écrivez des choses qui vous semblent très sensées, mais quand vous les relisez un an plus tard, ça a l'air tellement stupide que vous avez honte. Et puis ce n'est pas très malin de laisser traîner des pièces à conviction. Si on apprend que vous tenez un journal, il y a toujours un ami ou un proche dont cela excite la curiosité. Et vous aurez beau cacher votre texte avec le plus grand soin, vous pouvez être sûre que quelqu'un le trouvera et le lira jusqu'au dernier mot. Vous serez alors dans de sales draps. "




" Basimiza gelen her sey bize bir seyler ogretmek icin. Hatta diyebilirim ki hayat dedigimiz sey bizimle mutemadiyen sohbet halinde. Karsimiza bir sey cikardiginda onun icindeki mesaji almamizi bekliyor. " Dualar Kalicidir



" Nous devons tirer la leçon de tout ce qui nous arrive. Je dirais même que ce que nous appelons la vie entretient avec nous un perpétuel dialogue et s'attend à ce que nous tirions l'enseignement qui est contenu dans les événements qui se produisent. "

[Terraluna]

Amerikali genc yetiskin romanlari yazari Rainbow Rowell'in dogum gunu (24 Subat 1973)



" 'Romeo ve Juliet'in olumlerine uzulmus gibi gorunmuyorsunuz.'

'Uzulmek mi?'

'Bunu uzulmeye deger bulmuyor musunuz? Iki asiyerde cansiz yatiyor. Bugune dek bundan daha acikli bir hikaye yazilmadi. Bu hikaye sizi etkilemiyor mu?'

'Sanirim hayir.'

'Siz bu kadar soguk bir insan misiniz? Bu kadar vurdum duymaz misiniz?'

'Sadece bunun bir trajedi oldugunu dusunmuyorum.'

'Trajedi tam olarak bu.'

'Ama onun bu iki asikla alay ettigi cok belli,'

'Kimin?'

'Shakespeare'in.'

'Lutfen izah edin ...'

'Romeo ve Juliet arzu ettikleri her seyi elde edebilen iki zengin aile cocugu. Simdi de birbirlerini istediklerini dusunuyorlar.'

'Onlar birbirlerine asik ...'

'Birbirlerini dogru duzgun tanimiyorlar bile.'

'Bu ilk goruste ask.'

'Bu sadece ilk goruste, 'Ah, ne kadar da hos birisi' diye dusunmek. Shakespeare, Romeo ve Juliet'in birbirlerine asik olduklarina inanmamizi isteseydi daha ilk sahnede Romeo'nun Rosaline'e kafayi taktigini soylemezdi... O bu oyunda askla alay ediyor.' "



" ‘You don’t seem troubled by their deaths.’

‘I’m sorry?’ she said. She narrowed her eyes at him.

‘It doesn’t strike you as sad?’

‘Two young lovers lay dead. Never was a story of more woe. Doesn’t that get to you?’

‘I guess not,’ she said.

‘Are you so cold? So cool?’

‘I just don’t think it’s a tragedy.’

‘It’s the tragedy,’

'But he's so obviously making fun of them,'

'Who is?'

'Shakespeare.'

'Do tell. . . .'

'Romeo and Juliet are just two rich kids who've always gotten what every little thing they want. And know they think they want each other.'

'They're in love.'

'They don't even know each other,'

'It was love at first sight.'

'It was 'Oh my God, he's so cute' at first. If Shakespeare wanted you to believe they were in love, he wouldn't tell you in almost the very scene that Romeo was hung up on Rosaline... It's Shakespeare making fun of love.' "

[Terraluna]

Ingiliz rock grubu Led Zeppelin, 6.studyo albumu Physical Graffiti’yi 24 Subat 1975’te Swan Song Records etiketiyle piyasaya surdu

[Terraluna]

Buyuk Italyan aktor, Romali komedyen, yonetmen, senarist, besteci, sarkici ve seslendirme sanatcisi Alberto Sordi'nin olum yildonumu ( 24 Subat 2003 )





" Endiseli degiliz, catismalarimiz yok, sadece ac oldugumuz kadar aciz. "

[Terraluna]

Amerikali bilim kurgu yazari Octavia Butler’in olum yildonumu ( 24 Subat 2006 )



" Insanlar bedenleriyle bir sey, agizlarıyla baska birsey sey soylerler ve diger herkes tum vakit ve enerjisini ne demeye calistiklarini anlamak icin harcar. Ve ne dediklerini anladigimizda zihinlerindeki dusunceleri calmisiz gibi ofkelenirler. " Lilith’in Dolu



“ Humans said one thing with their bodies and another with their mouths and everyone had to spend time and energy figuring out what they really meant. And once we did understand them, the Humans got angry and acted as though we had stolen thoughts from their minds. ”



“ Shori, hafizasini yitirmis genc bir kizdir, ancak pesini birakmayan insanlik disi gereksinim ve yetenekleri kendine dair urkutucu bir gerceklikle yuzlesmesine sebep olur: Shori, aslinda gunduz disarida yasayabilmek uzere genetigi degistirilmis, elli uc yasinda bir vampirdir. Ailesine yapilan korkunc saldiridan tek basina sag kurtulan Shori, katilleri bulmak icin yola cikar. ” Yavru Kus



“ Shori is a young amnesiac girl whose needs and abilities lead her to a shocking discovery: she is in fact a 53-year-old vampire, genetically modified to survive daylight. The sole survivor of a horrific slaughter, Shori must now struggle to rebuild her family and learn who would want--and still wants--to destroy her. ”

[Terraluna]

Bişey söylicem başlamadan önce.. Minik kankam yani yeğenimin müthiş bir resim yeteneği var.. Geçen haftasonu bir sürü boya kalemi aldım ve bir cafede birkaç saat oturup resim yaptık beraber..

Birde küçük bir resim defteri taşıyor yanında.. Ne var bunda dedim.. Eskizlerim var dedi Allahım Allahım

Ailemden birinin sanata ilgi duyması nasıl hoşuma gidiyor bilemezsiniz.. Ve yarın da resim sınavına girecek..

En küçük kız kardeşim de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Resim Bölümünden mezun.. Genlerimizde var bu Sanat Aşkı

Yegeninizin cok basarili olacagini tahmin edebiliyorum. Zira sanatsever bir ailede yetisiyor