Sanat Mozaik

[Terraluna]

Umutsuz Evkadinlari ( Desperate Housewives ) dizisinde Katherine Mayfair karakterine hayat veren, 2 Emmy Odullu Amerikali aktris Dana Welles Delany'nin dogum gunu ( 13 Mart 1956 )

[Terraluna]

Karayipli - Ingiliz yazar Caryl Phillips'in dogum gunu ( 13 Mart 1958 )



" Sam Cooper ( Coop ) bir anda New York'un en gozde bekari oluvermistir. Kuyumcudaki soyguna engel olmasinin karsiliginda kendi sectigi bir yuzukle odullendirildiginden beri, sehirdeki tum bekar kadinlar olay yeri muhabirinin pesinden ayrilmamaktadir. Ne var ki Coop, kendisine atesli ic camasirlari gonderen hayranlariyla hic mi hic ilgilenmezken tum dikkatini ona karsi ilgisiz tek kadina; yani Lexie Davis'e yoneltmis durumdadir.

Ozgur ruhlu Lexie ise Coop'un antika yuzugunun kendi ailesiyle iliskisi ve skandal yaratma potansiyeline sahip gecmisinden baska bir sey dusunmemektedir. Ancak cok gecmeden Coop, Lexie icin yuzuge giden bir yol olmaktan cikar. Coop'un arastirmalari gercekleri ortaya cikarmaya devam ettikce, acaba Lexie kalbini ve aile sirrini sehrin en gozde bekarina emanet edebilecek midir ? "



" Sam Cooper ( Coop ) has just become the most eligible bachelor in New York City. After foiling a jewelry store robbery, and being rewarded with the ring of his choice, single women all over the city are fawning over the crime reporter. But Coop isn’t interested in the admirers sending racy underwear his way. His attention is centered solely on Lexie Davis, the only woman in the city who claims not to be interested in his bachelor status.

Instead free-spirited Lexie is more interested in Coop’s antique ring, and its (potentially scandalous) history in her family. But Coop is quickly becoming more than just her route to the ring But when Coop’s investigation starts to uncover the truth, will she trust her heart – and her family secrets – to this most eligible bachelor ? "

[Terraluna]

Turk sair Seyhan Erozcelik'in dogum yildonumu ( 13 Mart 1962 )

Gul tuttu gozlerim butun gece,
ay sularindan, gul ustune bir igne
takildi gozlerime, kivamli bir sivi
gozden akan, sanki gulkani



My eyes caught a rose the whole night
round mindnight, a needle on a rose,
to my eyes stuck, a potent liquid
is flowing from my eyes, as if roseblood

[Terraluna]

Nobel Edebiyat Odullu Yugoslav roman yazari Ivo Andric’in olum yildonumu ( 13 Mart 1975 )



“ Unutmak, her aciyi siler, arkada birakirdi. Sarki soylemek ise, unutmak icin en guzel careydi. Cunku insan sarki soylerken daima sevdigi seyleri dusunur. Ve boylece, gokyuzuyle daglarin arasinda irmagin ustunde uzanan Kapia'da, birbiri ardi sira gelip gecen kusaklar, Drina'nin ugultulu sularinin goturdugu seylere fazla uzulmemeyi ogreniyorlardi. Farkinda olmadan kucuk kasabanin felsefesini de orada ogrenmis oluyorlardi. Hayat anlasilmaz bir mucizedir, boyuna harcanir, erir, buna ragmen yine dayanir, surup gider. Tipki Drina'nın ustundeki kopru gibi. ”



“ Forgetfulness heals everything and song is the most beautiful manner of forgetting, for in song man feels only what he loves.So, in the kapia, between the skies, the river and the hills, generation after generation learnt not to mourn overmuch what the troubled waters had borne away. They entered there into the unconscious philosophy of the town; that life was an incomprehensible marvel, since it was incessantly wasted and spent, yet none the less it lasted and endured 'like the bridge on the Drina. “


“ Demiryolunun yapilisi sirasinda halk ilk olarak bunun, isgal yillarinin kaygisiz, kolay ve acik kazancina benzemedigini anlamisti. Bu son yillar icinde esya ve erzak fiyatlarinda hayli yukselme olmustu. Fiyatlar yukseliyor, bir daha da inmiyordu. Kah daha uzun, kah daha kisa sure sonra tekrar bir yukselme oluyordu. Para kazaniliyordu, gundelikler dolgundu, ama yine de kazanc ihtiyactan yuzde yirmi eksikti. Bu her gun sayisi artan bir suru insanin hayatini zehirleyen, cilgin ve sinsi bir oyundu... Isgalden hemen sonra zengin olmus patronlar, aradan on bes, yirmi yil gecmeden fakirlestiler. Cogunun oglu simdi baskalarinin yaninda calisiyordu. Tabii yeni gelenler arasinda da para yapanlar vardi. Ama para, sonunda insanin avucunu bos, namusunu da kirlenmis olarak buldugu bir hayal oyunu gibi onlarin avucundan da akip gidiyordu. ”



“ During the building of the railway, the people for the first time felt that the easy, carefree gains of the first years after the occupation existed no longer. For some years past the prices of goods and everyday necessities had been leaping upward. They leapt upward but never fell back and then, after a shorter or a longer period, leapt up again. It was true there was still money to be made and wages were high, but they were always at least twenty per cent less than real needs. This was some mad and artful game which more and more embittered the lives of more and more people, but in which they could do nothing for it depended on something far away, on those same unattainable and unknown sources whence had come also the prosperity of the first years. Many men who had grown rich immediately after the occupation, some fifteen or twenty years before, were now poor and their sons had to work for others. True, there were new men who had made money, but even in their hands the money played like quick-silver, like some spell by which a man might easily find himself with empty hands and tarnished reputation. ”

[Terraluna]

Baba filminde ( The Godfather ) ortanca kardes Fredo karakterine hayat veren Italyan asilli Amerikali aktor John Holland Cazale'nin olum yildonumu ( 13 Mart 1978 )

[Dore]

Sn Terraluna selam

YOU 4.sezon ikinci yarısına başladım dün akşam. Bu sezon tam bir hayal kırıklığı diyorken 8. bölümde şoke oldum. Ters köşe yaptilar.. İlk yarısı için dizinin ana temasıyla ne alakası var derken vayy be dedim Hatta çok gerildim. Tebrik ediyorum senaristi

Yine yazicam.. Henuz bitirmedim sezonu.. Burayı okumayı da çok özledim.. Bu hafta gelicem saklı cennetime

Sevgiler..

[Terraluna]

Sn Terraluna selam

YOU 4.sezon ikinci yarısına başladım dün akşam. Bu sezon tam bir hayal kırıklığı diyorken 8. bölümde şoke oldum. Ters köşe yaptilar.. İlk yarısı için dizinin ana temasıyla ne alakası var derken vayy be dedim Hatta çok gerildim. Tebrik ediyorum senaristi

Yine yazicam.. Henuz bitirmedim sezonu.. Burayı okumayı da çok özledim.. Bu hafta gelicem saklı cennetime

Sevgiler..

Sevgili Dore,

Muhtemelen tum dizinin en iyi bolumu olabilir. Zenginleri Yiyen Katil Joe'nun kurbaninin gozunden onun nasil bir yaratik olduguna taniklik ettik. Ayrica bu bolum, ozellikle romana asina iseniz izlemesi keyifli bir Jekyll ve Hyde unsuru iceriyor bence.

Her zaman ugrayin lutfen

Sevgiler, Saygilar

[Terraluna]

Le Morte d'Arthur’un Ingiliz yazari Thomas Malory’nin olum yildonumu ( 14 Mart 1471 )



“ ‘ Ben, birisini zorla sevmekten hoslanmam efendim; ask, hicbir baskiya bagli olmadan kalpten yukselmeli. ‘ Kral ve diger bircok sovalye, ‘ Dogru ‘ dediler; ‘ ask hurdur, esarete asla boyun egemez; zincirlenince kendiliginden kaybolur. ‘ ”



“ ‘ I love not to be constrained to love; for love must arise of the heart, and not by no constraint. ‘ ‘ That is truth ‘, said the king, and many knights: ‘ love is free in himself, and never will be bounden; for where he is bounden he loseth himself. ‘ “


“ Dovusu izleyen halk cevresini sarip Kral Arthur’u kutlarken, onlara, ‘ Yuregim huzun dolu, ’ diye seslendi. ‘ Zaferim beni pek mutsuz etti, cunku bugun dostlugunun gercek oldugunu sandigim bir insani yitirdim. ‘ ”



“ So he was taken to a neighboring abbey, while the people crowded about the king to congratulate him, but Arthur said: ‘I am sad at heart. My victory is no comfort to me, for today I have lost a friend whom I believed true.’ “