http://cementurk.com.tr/2019-zorlaya...de-toparlariz/
Çimento sektöründe zor bir döneme girdik. 2019 yýlý çimentodaki zor yýllardan birisi olacak gibi gözüküyor. Çünkü malum, çimento sektörü inþaat sektörünü, inþaat sektörü de GSYH’yi takip ediyor. Bu üçü arasýnda ciddi bir korelasyon vardýr. Ekonomi büyürken, büyüme hýzlanýrken, inþaat sektörü ekonomiden daha hýzlý büyür. Tersi olduðunda da inþaat sektörü daha hýzlý geriler. Örneðin ekonomi yüzde 2 küçülürse, çimento sektörü yüzde 5 geriler. Hep de 6 ay geriden izler. Dolayýsýyla bizim çimento sektörü olarak önümüzü görmemiz kolay olmuþtur. Ekonomideki deðiþimleri önce bankacýlýk, finans sektörü hisseder, sonra perakende sektörü. Çimento sektörüne yansýmasý bir 6 ayý bulur. Bu da bir avantajdýr sektör için. 6 ayda gereken tedbirler alýnýr. Biz çimento sektörü olarak bu tür krizlere alýþýðýz. 1994, 1999, 2001, 2008’de benzerlerini yaþadýk. Bu benim 25 yýllýk kariyerimde 5. kriz oluyor. Eskiden ralliler 5 yýl sürerdi. Çimento sektörü için normalde döngüler vardýr. 4 yýl iyi gider, 5. sene küçülür, bir sene sonra tekrar büyümeye baþlardý. Hep bunu yaþadýk ve bunu bekledik. Ancak bu durgunluk biraz daha uzun sürecek gibi. Bu kriz diðerlerinden daha sert olacak gibi gözüküyor.
Bu yaþadýðýmýz krizin asýl etkisini çimento ve inþaat sektörü 2019 yýlýnda hissedecek. Bu bize yabancý birþey deðil. Daha önce de yaþadýk. Çimento sektörü bunlarý da rahatlýkla atlatacaktýr.
Bu dönem nakiti iyi yönetme dönemi. Nakiti iyi yönetenler ayakta kalacak.
krizi en az zararla atlatmanýn 3 buçuk tane formülü var:
1. Alacaðýna þahin olacaksýn
2. Borcuna güvercin olacaksýn.
3. Stoða çalýþmayacaksýn
2019 kötüye gidecek dediðimde de ihracatçý þirketleri ayrý tutmak gerek. Onlar dövizle satýþ yaptýklarý için kurlardan etkilenmezler. Ancak sadece yurt içine satýþ yapanlar çok daha fazla etkilenecekler. Stoða da çalýþmamak lazým. Formül bu kadar basit aslýnda.
t bizim çýkýþ kapýmýz olacak. Bu zor dönemde Türkiye’de azalan çimento tüketimini, çimentocular ihracatla kapatmaya çalýþacaklar. 20 milyon ton çimento ve klinker ihracatý yaptýðýmýz dönemler oldu. Dolayýsýyla bunu yapacak altyapý ziyadesiyle var. Liman ve yükleme imkanlarý anlamýnda Türkiye çok geliþti. Deniz aþýrý okyanus aþýrý baktýðýnýzda ABD pazarý var. Her yýl ihracat yüzde 5-6 artýþ gösteriyor. Ve artmaya devam edecek. ABD ekonomisinde de bizdeki gibi lokomotif sektör inþaat sektörüdür.. Afrika pazarý bizim için önemlidir ve her zaman kalýcý olacaktýr. Avrupa’da karbon vergileri yine artýþ gösterdi. Dolayýsýyla Avrupalýlar çimento üretimi yapmayýp ithalata yönelip,karbon kotalarýný daha verimli þekilde kullanmak isteyeceklerdir. Ton baþýna 24 eurolara geldi karbon vergisi. Dolayýsýyla bu rakamlar üretim yapmamayý daha cazip hale getiriyor. Buralarý daha önce de görmüþtük. 2008 krizinde 4 eurolara kadar düþmüþtü. Tabi ki de Suriye gibi komþumuz var. Ýnþallah oradaki sorunlar kýsa sürede çözülünce özellikle Güneydoðu’daki çimento fabrikalarýnýn çok rahat absorbe edeceði bir pazar olacaktýr. Gün sonunda ihracat Türkiye’nin zor gününde kurtarýcý olabilir. Özellikle sahilde ve sýnýrda olan fabrikalarda kapasite kullanýmý açýsýnda iyi ve saðlýklý bir yöntemdir. Döviz getirir, döviz girdiniz varsa hedge etmiþ olursunuz. Ama artýk ihracatý artýracaðým, ihracat yapacaðým diye Türkiye’de çimento fabrikasý kurulmasýný ben çok içime sindiremiyorum. Çimento katma deðerli olan bir ürün deðil. Sonuçta girdi ve enerjiyi ithal ediyoruz.
http://imgserveri.com/54165B4951BD4D...,%20KRDMD).pdf
Demir-Çelik Sektörü
Demir çelik sektörü dünya ekonomisinin geri kalanýyla doðrudan veya
dolaylý iliþkisi bulunan ve özellikle sanayinin lokomotifi olarak anýlan bir
sektördür. Örneðin uzun çelik, inþaat ve tarým gibi sektörlerde
kullanýlýrken; yassý çelik katma deðeri daha yüksek olan otomotiv, beyaz
eþya, makine gibi alanlarda kullanýlmaktadýr. Teknolojik geliþmelerle
birlikte çeliðin yerine geçebilecek ürün geliþtirme çalýþmalarý (karbon
fiber vs) olmakla birlikte bu ürünlerin çelik kadar yoðun kullanýmý henüz
mümkün gözükmemekte olup, bu ürünler maliyetleri nedeniyle sýnýrlý
alanlarda kullaným imkâný bulabilmektedir. Bu sebeple demir çelik
ürünlerine yoðun talep vardýr.
Sektör enerji yoðundur ve hammadde gereksinimini karþýlamada dünya
üzerinde eþit olmayan bir daðýlým mevcuttur.
Sektördeki Ana Girdiler
Sektör için önemli ölçüde hammadde kullanýmý gereklidir. Aðýrlýklý olarak
kullanýlan hammaddeler ise demir cevheri, kömür ve hurdadýr.
Demir Cevheri
Sektörde hammadde kullanýmý üretim yöntemlerine baðlý olarak
deðiþkenlik göstermektedir. Entegre tesislerinin temel hammaddesi
demir cevheridir. Dünyadaki demir cevheri rezervleri yaklaþýk 167 milyar
ton olarak bilinmektedir. Bu rezervlerin büyük bir bölümü Avustralya,
Brezilya, Kanada, Hindistan, ABD, Güney Afrika, Liberya, Ýsveç, Peru,
Çin ve Rusya’da bulunmaktadýr. Türkiye’de de birçok demir cevheri
yataðý olmakla birlikte yeterli demir cevheri bulunmamaktadýr.
Koklaþabilir Taþ Kömürü
Yüksek fýrýnlarda kullanýlabilir kalitede koklaþma özelliðine sahip bir tür
taþ kömürüdür. Metalürjik kömür olarak da adlandýrýlýr. Kok kömürü bazý
yaðlý taþkömürlerinin havasýz ortamda tüm uçucu bileþenleri
uzaklaþtýrýlana kadar ýsýtýlmasýndan sonra kalan katý artýktýr. Demir çelik
sektörü küresel koklaþabilir kömür kullanýmýnýn %10-15’ini
oluþturmaktadýr. Küresel çelik üretiminin yaklaþýk %75’i koklaþabilir
kömürden elde edilen kok kömürüne baðlýdýr.
Kasýrga, hortum gibi hava þartlarý ve maden jeolojisi nedeniyle yaþanan
arz þoklarý, geçtiðimiz iki yýl fiyatlarýn 3 kat artmasýna yol açmýþtýr. 2019
için ise fiyatlarýn yatay kalmasý beklenmektedir
Hurda
Hurda, çelik sektör üretimi için önemli bir diðer hammaddedir. Ark ocaklý
tesisler üretimlerinin tamamýný bu hammadde üzerine kurarken, entegre
(Bazik Oksijen Fýrýný-BOF) tesisler de belirli oranlarda hurda çelik
kullanýlmaktadýr. Entegre tesislerde fýrýnlarda oluþan yüksek ýsý miktarýný
dengelemek amacýyla düþük seviyede de olsa hurda kullanýlmaktadýr.
Kapasite
Demir çelik sektöründeki üretim sürecinin çevresel sonuçlarý nedeniyle
küresel çelik üretiminde baskýlar oluþmaktadýr. Örneðin dünyanýn en
büyük çelik üreticisi olan Çin’de yönetimlerin hava kirliliðine yönelik
yoðunlaþan çabalarý, firmalarý üretim kesintisine ve bazý fabrikalarýn
üretimlerini durdurmaya zorlayabilmektedir. Buna raðmen mevcudiyetini
koruyan endüstride, kapasite fazlalýðý ve korumacý politikalar ile
teknolojik geliþmeler sektörü olumsuz etkileyen baþlýca konulardýr.
Dünya ekonomik geliþiminin bir göstergesi olan sektör, küresel büyüme
hýzýna baðlý olarak kapasite deðiþimleri yaþamaktadýr. Örneðin IMF’in
açýkladýðý verilere göre 2015 yýlýnda küresel ekonomik büyüme %3,6’dan
%3,4’e gerilemiþ ve buna baðlý olarak da çelik kapasite kullanýmý ise
%76’dan %70’e gerilemiþtir. 2017 yýlýnda ise ekonomik büyüme bir
önceki yýla göre %3,8 oranýnda artarken, küresel çelik kapasite kullanýmý
ise %69’dan %72’ye yükselmiþtir. OECD’nin 2019 ve 2020 yýllarý için
büyüme beklentisi ise sýrasýyla %3,2 ve 3,4’dür. Bu durumda ülkeler
bazýnda uygulanabilecek üretim ve tüketim önlemleri, kýsýtlamalar hariç
tutulduðunda küresel çelik kapasite kullanýmýnýn bir önceki yýla benzer
seviyelerde kalacaðý söylenebilir.
Üretim ve Tüketim
Demir çelik üretim yöntemleri ise dünya genelinde yaygýn olan iki tipten
oluþmaktadýr; bunlardan ilki entegre (Bazik Oksijen Fýrýný-BOF) üretim
metodudur. Burada ana hammadde kaynaðý demir cevheridir. Diðeri ise
elektrik ark ocaðý metotlu üretim ve bu yöntemde ana hammadde
kaynaðý demir içeren hurda malzemedir.
Entegre demir-çelik tesislerinde üretim; demir cevherinin kýrma, eleme
ve sinterleme iþlemleriyle hazýrlanmasý veya külçe cevherin doðrudan
yüksek fýrýna yüklenmesiyle ile baþlar. Burada cevher sývý metale
dönüþtürülmektedir. Sývý metala belirli bir miktarda hurda ve alaþým
elementleri eklenir ve sývý çelik elde edilir. Sývý çelik, sürekli döküm
makinalarýnda istenen ebatlarda, yarý ürüne (kütük, blum, slab)
dönüþtürülmektedir
Dünya Demir-Çelik Fiyatlarý
Küresel çelik talebine baðlý olarak deðiþen çelik fiyatlarý ise düþüþ
trendindedir. Küresel çelik sektörünün en önemli oyuncusu olan Çin’in
arz ve talebi, çelik fiyatlarý üzerinde önemli etkiye sahiptir. Dünya çelik
üretiminin %50 sini gerçekleþtiren ülke, eðer iç tüketiminde daralma
yaþarsa ihracata yönelmektedir ve bu durumda dünya çelik fiyatlarý
düþme eðilimine girmektedir. Çin Ulusal Ýstatistik Bürosu’nun
açýklamalarýna göre 2018 yýlýnda ülke ekonomisi %6,6 büyümüþtür. Bu
rakam 2017 yýlýnda %6,9 idi. Çin Baþbakanýnýn yaptýðý açýklamalara göre
ülkenin 2019 yýlýnda %6 ile %6,5 oranýnda büyümesi beklenmektedir.
Demir-çelik sektörü baþka sektörlere de girdi saðladýðý için bu
sektörlerdeki talebe baðlý olarak da fiyatlar þekillenebilmektedir. Ancak
genel olarak üretim ve tüketim küresel büyümeye baðlý olduðu için
küresel ekonomide yaþanan geliþmeler çelik fiyatlarýný olumlu ya da
olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrýca sektörel geliþmelerde önemli
etkiye sahiptir. Örneðin inþaat, otomotiv ve beyaz eþya sektörü büyüme
eðilimine girdi ise çelik ürünlerine olan talep artar ve buna baðlý olarak
çelik fiyatlarýnda artýþ gözlenebilir.
Fiyatlarý etkileyen bir diðer unsur da hammadde fiyatlarý ve enerji
maliyetleridir. Üretim yöntemine göre kullaným aðýrlýklarý deðiþse de çelik
üretiminin önemli iki ana hammaddesi hurda ve demir cevheridir. Bu iki
hammaddedeki arz ve talep deðiþimleri çelik fiyatlarý üzerinde önemli
etkiye sahiptir. Eðer bu iki hammaddenin kaynaklarý sýnýrlý, talep yoðun
olursa çelik üretiminin maliyeti artacak ve buna baðlý olarak çelik
fiyatlarý artýþ gösterecektir.
Son olarak dünya üzerinde hammadde daðýlýmýnýn düzensiz olmasýna
baðlý olarak taþýma maliyetleri de fiyatlar üzerinde baský
oluþturabilmektedir.
Günümüzde ise fiyatlar üzerinde en önemli etkiyi ticaret savaþlarýnýn
küresel ekonomide yarattýðý belirsizlik, endüstrideki kapasite fazlalýðý ve
ülkelerin korumacý tedbirleri yaratmaktadýr.
Çimento ve demirçelik þirketlerine yatýrýmlarýmýz degerlemeleri ucuzladýgý zaman olmalýdýr.Krizler kalýteli bu þirketleri bize ucuza alma fýrsatý vermektedir.Þirket yatýrýmlarý eninde sonunda ,kriz bitecek ve bu þirketler eski günlerine döneme strajesi ile yapýlmaktadýr.Þirketler para kazanmaya baþlayýnca degerlemeleride yükselecektir.Ancak krizler bazý þirketlerinde batmasý ile sonuçlanacaktýr.Onun için kriz içinde þirket yatýrýmlarý çok risklidir.Çok bilgi ve çalýþma gerektirir.DÜNYA ,TÜRKÝYE ve SEKTÖR büyüme trendinde ise yapýlan yatýrýmlar çok daha risksizdir.Küçük yarýmcýlarýn 2.tercihi kullanmalarý çok daha gerçekcidir.Kýsaca K.Y.kriz zamanlarýnda borsadan uzak durmasýnda fayda olduguna inanýyorum.
Bizler ise kriz esnasýnda daha riskli yatýrýmlar yapmaktayýz.Çünkü RÝSK yükseldikçe GETÝRÝ de yükselmektedir.Ancak bu yatýrým BÝLGÝ,deneyim VE ÇOK ÇALIÞMA gerektirmektedir.Hatta fed,amb,altýn,petrol dünya piyasalarýnýda takip etmeniz gerekmektedir.Borsayý sevmeniz,araþtýrma iþinden zevk almanýz gerekmektedir,sadece para kazanmak için bu iþ çok tehlikelidir.Hatta bu kadar bilgi ve çok çalýþmak bile çogu zaman iþe yaramayabilir.Bu bilgileri bir potada eritip STRATEJÝ kurma kapasiteniz olmalýdýr.Tabidirki en sonunda ÞANS denen faktörüde hiç yabana atmamalýsýnýz.
Bu KRÝZ ne zaman biter bilme þansýmýz kesinlikle yoktur.
DÝP bölgesini bulma þansýmýzda yoktur.
Ancak ÇIKIÞ bölgesini yaklaþýk bulabilmekteyiz.
TEKNÝK ANALÝZ bize çýkýþ bölgesini ,büyük yatýrýmcýlarýn hareketlerini takip ederek bulma þansý vermektedir.
Yetinmeyerek TEMEL ANALÝZ ile bu öngörüyü desteklemeye çalýþarak riskimizi düsürme þansýmýz vardýr.Ancak düþükte olsa RÝSK herzaman vardýr.Ticaret zaten risktir
ÇIKIÞ BÖLGESÝ tesbit edildikten sonra 0 ile 3 yýl arasýnda bir YATIRIM süresi mevcuttur.Çýkýþ bölgesini buldum ve kazandým diye bir þey yoktur.Yýllarca hisseyi taþýmak,siyasi ,ekonomik vs olaylarda etkilenmemek,karda durabilmek gibi SABIR denen kiþisel riskleride elemine etmelisiniz.
Yer Ýmleri