Sayfa 1912/2114 İlkİlk ... 912141218121862190219101911191219131914192219622012 ... SonSon
Arama sonucu : 16909 madde; 15,289 - 15,296 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://twitter.com/ugurses/status/1704563443645211037


    Bugünkü merkez bankası toplantısında uğur gürses 10puan,

    https://twitter.com/ali_hakan_kara/s...81092394922190

    hakan kara 7.5 puan faiz artışı diyor.Piyasa beklentisi ise 5 puanlık bir faiz artışı.İlginç bir toplantı olacak,her türlü sürprize açık,öngörülebilirliği hiç yok...
    Kur sabit olsa da vadeli dolar kontratlarında birkaç gündür yüksek hacimli düşüş var (yılsonu kontratında dört günde 60 kuruşa yakın düşüş, özellikle salı günü devasa bir hacim eşliğinde). Bunda da yorum yapmak sağlıklı değil, ek bilgi olsun diye paylaştım.

  2.  Alıntı Originally Posted by pilavli Yazıyı Oku
    Kur sabit olsa da vadeli dolar kontratlarında birkaç gündür yüksek hacimli düşüş var (yılsonu kontratında dört günde 60 kuruşa yakın düşüş, özellikle salı günü devasa bir hacim eşliğinde). Bunda da yorum yapmak sağlıklı değil, ek bilgi olsun diye paylaştım.
    teminatlar yükseldiğinden beri döviz kontratlarını takip etmiyorum. ileri vadelerde durum nasıl diyeceğim ama onlarda da hacim azdır.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  3. #15291
    Merkez Bankası Kararı

    Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri
    Hafize Gaye Erkan (Başkan), Osman Cevdet Akçay, Elif Haykır Hobikoğlu, Yaşar Fatih Karahan, Hatice Karahan.

    Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 25'ten yüzde 30 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir.

    Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir.

    Enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Bu unsurlar, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır.

    Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlaması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.

    Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.

    Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmektedir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.

    Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

    Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.

  4. #15292
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://twitter.com/altugozaslan/sta...83614522733049

    Altuğ Özaslan'ın yazısı.Yazıdaki öngörülerine katılmıyorum ama kendisinin iyi eğitimli,donanımlı,insan ilişkileride zarif ve kibar bir beyefendi olduğunu,takdir ettiğimi de ifade etmek istiyorum.
    Niçin öngörülerine katılmıyorum:

    Enflasyon öngörüleri bana göre çok iyimser;

    -Derin negatif faizler gayrımenkulden borsalara kadar tüm varlık fiyatlarında balon yaratmış durumda ve kazandırdığı servet etkisi tüketim harcamalarını güçlü bir biçimde besliyor,bu da hem enflasyona ivme kazandırıyor,hem de ithal mallara talep nedeniyle dış ticaret açığını yükseltiyor.Konut(konut fiyatının yükselmesiyle kiralar),otomobil,beyaz eşya,elektronik eşya,mobilya...tüm tüketim ürünlerinin fiyatları bu servet artışı etkisiyle yükseliş yönünde hareket ediyor.Faizleri gerçek enflasyona göre reel bölgeye taşımadıkça bu durum devam eder ve enflasyonu beslemeyi sürdürür(Bu konuya Türkiye'de değinen hiç bir ekonomiste henüz rastlamadım ama ABD finans medyasında,-orada enflasyon bize göre çok düşük düzeyde de olsa- tartışılıyor. Fed de bu olgunun çok farkında olduğu için,sürekli üyeleri üzerinden sözlü yönlendirme yapıyor,para politikasını daha da sıkılaştıracağı mesajını veriyor,çünkü bu mesajı vermese başta borsalardan gayrımenkul fiyatlarına varlık fiyatları yükselme eğiliminde bu da Fed'in para politikasını sıkılaştırma hamlelerini boşa çıkartıyor,finansal koşullar endeksini bir türlü + bölgeye yani sıkılaşma alanına taşıyamıyor,endeks para politikasını hala gevşek alanda tutuyor.)

    -İkinci neden bize özgü bir neden.KKM kur farkı ödemeleri ilk maddede anlattığım servet etkisini yaparak enflasyon ve dış ticaret açığına ivme kazandırıyor,(Daha önce yazmıştım:"KKM'de duranlara gelince dolar cinsinden reel bir kazançları yok ama merkez bankasının yaptığı kur farkı ödemeleriyle ana parayı korurken tüketim harcamalarına yöneldiler,Niye yöneldiler, çünkü döviz baskılandığı için döviz enflasyon kadar artmazken,gayrımenkulun,otomobilin,mobilyanın,beya z eşyanın...fiyatlarının enflasyonun çok üstünde arttığını gördüler,ihtiyaçlarını öne çektiler.Tüketici talebi de hem enflasyona hem de dış ticaret açığına ivme kazandırdı".)
    https://pbs.twimg.com/media/F5FOjHLX...pg&name=medium

    Merkez bankasının çok büyük çoğunlukla KKM kur farkı ödemelerinden kaynaklanan zararı 4 Eylül tarihi itibariyle 712.728 milyar TL'yi buldu,ve bu zarar döviz kurları yükseldikçe devasa rakamlara gelecek.Merkez bankası bu zararı para basarak karşıladığı için ve para politikalarının etkisi 6-12 ay arası gecikmeli olduğu için bunu 2024 yılına yükselen enflasyon olarak göreceğiz.

    -Kamu kurumlarında enflasyonu dizginlemeye destek olacak hiç bir kemerleri sıkma politikası yok.Aksine israf,şatafat ve debdebe harcamaları tam gaz devam ediyor.Yatırımlar verimsiz alanlara gidiyor.Kamu yöneticilerine göre, deprem tahribatını onarmak için 100 milyar dolara yakın harcama yapılacak.Bunların enflasyonist yansıması olacak

    -Dış konjonktür de olumsuz.Dışarıdan borçlanmanın maliyeti son 40 yılın en yüksek seviyesinde.En büyük ihracat alanımız Euro Bölgesi ekonomisi yavaşlıyor ve dışarıdan(bu arada tabii bizden de) talebi azalıyor.Çin eksi enflasyon ile desteklenen çok düşük üretim maliyetleriyle bizim bütün ihracat ürünlerimizde agresif rakip ve ucuz ithalat ile dış ticaret açığımızı yükseltmeye katkı veriyor.

    -Para politikasında kademeli sıkıştırma ile ekonomi tarihinde başarılı örnek çok az.Çünkü diyelim ki bir hastalık var,vücuttaki mikrobu öldürmek için yeterli dozda ve yeterli sürede antibiyotik verilmez ise,ilaç mikrobu sadece sersemletiyor,sonrasında antibiyotike bağışıklık kazanmış olarak hastalık daha şiddetli nüksediyor,bu sefer vücuttaki hastalığı yapan mikrobu öldürmek için,ilk seferde gereken de daha kuvvetli bir antibiyoki daha yüksek dozajda hastaya vermeniz gerekiyor.Bize göre çok daha düşük enflasyona sahip oldukları halde ve 40 yıldır enflasyon olmamasının tüketici beklentilerinde olumsuz beklenti yaratmayı engelleyecek bir zaman tamponuna sahip olmalarına rağmen ,ABD ve euro bölgesinde enflasyon konusunda sağlanan ilerleme ,para politikasında kademeli sıkılaştırma ile sağlanan iyileşme sınırlı ve büyük ölçüde enerji fiyatlarındaki düşüş ve baz etkisinden kaynaklanıyor.Şimdi petrol fiyatı tekrar 90 usd/varil seviyesine gelmiş durumda,yenide ABD ve avrupada enflasyonu yükselmeye başladığını göreceğiz.
    Türkiye'de ise çok uzun yıllardır düşük enflasyon görmedik,kronik enflasyon nedeniyle halkın enflasyon beklentilerini kırmak için balyoz gerekir.Yüksek dozda antibiyotik verince faydali bakterilerin de ölmesi gibi,bu politikanın tabii ağır yan etkileri de olacaktır ama olacak iflaslar nedeniyle işsiz kalacaklara işsizlik fonundan maaşları kadar ödeme,mesleki becerileri geliştirmeye yönelik kurslar,sosyal destek programları ile bu ara dönem az hasarla geçilebilir.Unutulmamalıdır ki,bir ekonomide enflasyon bütün kötülüklerin anasıdır.Enflasyon oldukça önünüzü göremezsiniz,uzun vadeli yatırım yapamazsınız,finans kurumları uzun vadeli yatırım ve konut kredisi veremez,gelir dağılımını feci şekilde bozar,enflasyon halkın cebinden çalınan bir para ,tüm halkın refah kaybıdır.
    Fed ilk faiz artımlarına başladığı zaman da bu başlıkta yazmıştım.Tek seferde 500 baz puan faiz artırsaydı( Paul Volcker tarzı) bilanço küçültmesini de aylık 90 değil ,150 milyar dolar yapmış olsaydı ,ABD'de şimdi hem manşet hem de çekirdek enflasyon %2'nin altına kalıcı biçimde inmiş ve tüketicilerin de daha yüksek enflasyon olmayacağına dair güvenleri tam olarak sağlanmış olurdu.(Şimdi politika faiz %5.5 ama geçen sene ilk çeyreğinde %5 enflasyonu vücuttan temizleyecekken,şimdi artık %5.5 yeterli olmaktan uzak,daha kuvvetli bir dozaja ihtiyaç var)

    -Döviz kurlarına gelince;Altuğ'un bu konudaki görüşlerine de katılmıyorum.Yılın ilk 8 ayında 82.413 milyar dolar dış ticaret açığımız olmuş durumda (enerji fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak enerji faturamızın yılın ilk 7 ayında 14.5 milyar dolar azalarak 55.5 milyar dolardan 41 milyar dolara inesine rağmen).Petrol fiyatının 90 usd/varil seviyesine yükselmiş olması ve Ekim ayından itibaren ısınma amaçlı doğalgaz tüketiminin de başlayacak olması nedeniyle mevcut trendde yılı 130 milyar doların üzerinde dış ticaret açığı ile kapatacağımız tahmin edilebilir.
    Bu kadar yüksek dış ticaret açığı veren bir ülkenin parası teorik olarak aşırı değerlidir.Paramızın değer kaybetmesi yukarıda yazdığım nedenlerden dolayı ihracatımıza fazla bir katkı sağlamaz ama paramız değer kaybetmez ise ucuzlayan ithalat ile,ithalatımız ve dış ticaret açığımız daha da yükselir ,merkez bankasının da dibi vurmuş döviz rezervleri de dikkate alınırsa, bir ödemeler dengesi krizine girme ihtimalimiz yükselmiş olur.Sürdürülebilir bir durum değil.
    Maalesef merkez bankası enflasyonun kök nedenlerinin nerelerden kaynaklandığını doğru bir şekilde teşhis edemiyor(Belki de teşhis ediyor ama çözüm yolları siyaseten kapalı).TÜİK enflasyonunun %59,ENAG enflasyonunun da %128 olduğu bir ortamda bu minik faiz artırımlarının da enflasyonu frenlemekte hiç bir etkisi yok.TÜİK ne açıklar bilmem ama,bu anlayışla enflasyonda yeni rekorlar görürüz

  5.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Maalesef merkez bankası enflasyonun kök nedenlerinin nerelerden kaynaklandığını doğru bir şekilde teşhis edemiyor(Belki de teşhis ediyor ama çözüm yolları siyaseten kapalı).TÜİK enflasyonunun %59,ENAG enflasyonunun da %128 olduğu bir ortamda bu minik faiz artırımlarının da enflasyonu frenlemekte hiç bir etkisi yok.TÜİK ne açıklar bilmem ama,bu anlayışla enflasyonda yeni rekorlar görürüz
    içinde bulunduğumuz ekonomik açmazda, merkez bankasının finansal sistemi düşük faizle fonlamaktan başka çaresi yok artık.. finansal sistem de benzer şekilde, kredi açtığı firmaları ucuzdan fonlamaya devam edecek. hep ne diyor reis, önceliğimiz üretim, istihdam.. dolayısıyla, enflasyonla mücadele adı altında bir süre daha göz boyamaya devam edecekler..

    süreç nereye kadar gider, film nerede kopar allah bilir artık..
    ytd..

  6.  Alıntı Originally Posted by effendy75 Yazıyı Oku
    içinde bulunduğumuz ekonomik açmazda, merkez bankasının finansal sistemi düşük faizle fonlamaktan başka çaresi yok artık.. finansal sistem de benzer şekilde, kredi açtığı firmaları ucuzdan fonlamaya devam edecek. hep ne diyor reis, önceliğimiz üretim, istihdam.. dolayısıyla, enflasyonla mücadele adı altında bir süre daha göz boyamaya devam edecekler..

    süreç nereye kadar gider, film nerede kopar allah bilir artık..
    Bence film zaten kopmus durumda.

  7.  Alıntı Originally Posted by Tinaz Yazıyı Oku
    Bence film zaten kopmus durumda.
    filmin kopmasından kastım, ülke genelindeki ekonomik faaliyetleri ciddi anlamda sekteye uğratacak mali ve/veya finansal şoklar..

    özellikle pandemiden itibaren dozu artarak süregelen mevcut ekonomik bozulmanın ciddi çalkantılara yol açması kaçınılmazdır.
    ytd..

  8.  Alıntı Originally Posted by effendy75 Yazıyı Oku
    ..filmin kopmasından kastım, ülke genelindeki ekonomik faaliyetleri ciddi anlamda sekteye uğratacak mali ve/veya finansal şoklar..
    Bu tur şoklari size kim aciklayacak ?

    TUIK'mi,

    MB'mi,

    BDDK'mi,

    Anadolu Ajansi'mi,

    Kim ?

Sayfa 1912/2114 İlkİlk ... 912141218121862190219101911191219131914192219622012 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •