Sayfa 316/2118 İlkİlk ... 2162663063143153163173183263664168161316 ... SonSon
Arama sonucu : 16944 madde; 2,521 - 2,528 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #2521
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Piyasalarda işlem yapan herkesin mutlaka okuması gereken ,fotoğrafı gayet net ortaya koyan bir yazı.Sadece bu yazı bile ,Pazartesi açıklanan YEP'in projeksiyonlarında ifade edilen rakamların realiteden ne kadar uzak olduğunu,bir temele dayanmayan temenniler manzumesi olduğunu açıklıkla ortaya koyuyor.
     Alıntı Originally Posted by andrewcardwell Yazıyı Oku
    Bu adamın kim olduğunu bilen var mı(Kerim Rota) ?
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Akbank'ta 2010-2018 yılları arasında Hazineden sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalıştı. Bankacılık sektörünün en donanımlı kişilerinden biridir.

    Bloomberg HT eski genel yayın yönetmeni Cüneyt Başaran'ın bir önceki ,yine 'içi dolu' yazısı için yaptığı Kerim Rota yorumu;

    https://twitter.com/cuneytbasaran/st...833912834?s=19


    Linkte ifade edilen, Kerim Rota 'nın swap piyasasının nasıl işlediğini anlatan bir önceki yazısını okumayanlar varsa,özellikle piyasada yeni olanlar icin,bu yazıyı da okumasını kuvvetle tavsiye ederim.
     Alıntı Originally Posted by Egeli Yazıyı Oku
    Sn Deniz yorumunuzu alabilir miyim. Birde bu kadar şeye rağmen cdsler neden yükselmiyor ?



    https://www.paraanaliz.com/2019/dovi...mpression=true


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    Kerim Rota daha önce de yazdığım gibi,Türkiye'nin en önemli bankalarından birinde tepe yöneticiliği yapmanın ötesinde,bir çok türev ve finansal mühendislik ürünlerinin Türkiye'ye giriş ve uygulanmasına öncelik eden ve finans sektöründe bir çok kişiyi yetiştiren duayen bir bankacı,Finans sektöründe işlerin nasıl döndüğünü ve mekanizmanın nasıl çalıştığını en iyi bilen kişilerden biri.Arka arkaya yalın ve herkesin anlayabileceği bir sadelikle yazdığı yazıların her biri özellikle iktisat fakültelerinden yeni mezun olan öğrenciler için son derece değerli.
    Bu yazısında da daha önce Uğur Gürses'in de birçok kez ifade ettiği gibi ,merkez bankasının arka kapı yoluyla sattığı(29 milyar dolar) ,dolarlarla usd/TL paritesinde nasıl bir suni denge oluşturulduğunu gayet anlaşılır bir dille ve rakamları da örtüştürerek anlatmış"Sistemin devamı için DTH sahiplerinin sistemde kalması da önşart." diye yazmış,buna da tamamen katılıyorum.Ben de daha önce hatırlanırsa;

    "Ama döviz kurlarını esas zıplatacak unsur -daha önceki birçok yazımda da ifade ettiğim gibi- sistem içindeki döviz tutarlarından kısmen de olsa sistem dışına çıkış olmasıdır.Bu yurt içinde bankadaki döviz tevdiat hesaplarından bir bölümünün bankadan çekilerek yastık altına gitmesi,veya buradaki banka hesaplarından yurt dışındaki banka hesaplarına döviz transferi,ya da bankalarımızın ya da şirketlerimizin gelecek 1 yıl içinde ödemek zorunda oldukları 172 milyar dolar dış borcun ciddi bir tutarını yeniden borçlanarak çevirememeleri ve "net borç ödeyici olarak" yurt dışına ciddi tutarda bir döviz çıkışı olması durumunda kurlar zıplar.Geçen sene Ağustos ayında yabancıların 3.187 milyar dolar ,yerlilerin 11.145 milyar dolar,toplam 14.332 milyar doları yurt dışına transfer etmesiyle doların 7.20'lere zıpladığını hatırlayalım,başka hatırlanması gereken bir husus da merkez bankasının -altın ve swaplar hariç- net rezervi sıfırın altında." diye yazmıştım.

    Kerim Rota'nın yazdığı gibi,ben de satılan döviz miktarına(29.2 milyar dolar),karşılık net rezervlere swap ile konan kısmı olarak sadece 13.2 milyar dolar ile ,net rezervleri sürekli gerileterek sıfırın altına düşürmesi nedeniyle, orta vadede sürdürülebilir bulmuyorum.Bu devridaim zinciri eğer yerli yatırımcıların döviz alma ısrarı sürerse ve yurt dışından da yerlilerin alımını dengeleyecek hatırı sayılır bir döviz girişi olmaz ise , bir yerde mutlaka kırılacaktır.Merkez Bankasının umudu -bence- algı yönetimiyle yerli yatırımcıları döviz alma ısrarından vazgeçirmek,yoksa eminim merkez bankası da bu şekilde uzun süre devam edemeyeceğini bir yerde barajın yıkılacağını kendisi de çok iyi biliyordur.

    Kerim Rota ile farklı düşündüğüm tek nokta,merkez bankasının bu yöntemlere başvurmasaydı usd/tl çok daha yukarı seviyelerde denge bulurdu,benim dolar ve tl arasında satınalma gücü paritesine göre yaptığım hesaplamalar ,son derece bozuk makroekonomik göstergeler , politik jeostratejik riskler ve ülkenin yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe altında rating notları nedeniyle, serbest piyasa dinamikleri içinde dövizin seviyesinde dengelenme çok daha yüksek seviyelerde olurdu kanısındayım.Şu anda sadece zaman açısından bir ötelenme var,zamanını tam bilmek mümkün değil ,ama herhangi bir nedenin tetiklemesiyle aradan geçen ötelenmiş zamanın primi de üstüne eklenerek çok daha yukarıda seviyede bir dengelenme olacağı düşüncesindeyim.

    CDS'lerimize gelince son zamanlardaki düşüşü ile kesin bir kanaatim yok ama hala gelişmekte olan ülkeler arasında 330 ile Arjantin'den sonra en yüksek CDS'e sahip olduğumuz,bizden sonra üçüncü sırada gelen Güney Afrika'nın CDS'inin sadece 188 olduğu realitesi devam ediyor.

  2. #2522
     Alıntı Originally Posted by yemekci Yazıyı Oku
    Sn Deniz hoca
    Sn Kerim Rotanın yazısında bahsedilen
    Arka kapıdan doviz satan ve bunu acıklama yükümlülüğü olmayan "Ağır Abi " kurum kım olabilir
    En azından tahmın olarak yazarmısınız

    Veya bu kurum Varlık fonu olabilir mi

    SM-G975F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Merkez Bankası olduğunu yazmış,rakamları da örtüştürmüş,zaten piyasanın içinde olanların bildiği bir olay ama tam emin olunamayan Merkez bankası bu parayı tanzim döviz satışı yapan kamu bankalarına doğrudan vermiyor,taşeron bir aracı kullanıyor,işte Kerim Rota bu aracı Taşeron'un - döviz pozisyonunu açıklama yükümlülüğü olmayan - Hazine olduğunu ima ediyor.

  3. #2523
    Size göre dolar/tl nin adil değeri nedir ?


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    O egeli ben değilim

  4. #2524
     Alıntı Originally Posted by Egeli Yazıyı Oku
    Size göre dolar/tl nin adil değeri nedir ?


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    Satın alma gücü paritesine göre döviz kuru dengesi nasıl hesaplanır,neden önemlidir,daha önceki yazılarımdan -okumamış olanlar için- tekrar alıntı yapayım;

    " ''Şöyle düşünelim; 1 USD=1 TL olsun. Bu tür bir kur seviyesinde de cari açığımızın sıfır olduğunu varsayalım. Ulaştırma maliyetleri ve korumacılık önlemlerinin olmadığı bir ortamda, Bizim ürettiğimiz 1 adet çamaşır Makinesi = 1000 TL ise, bu çamaşır makinesi'nin dolar bazında fiyatı 1000 ABD dolarıdır (Çünkü 1 USD =1 TL'dir). Aradan 2 yıl geçmiş olsun ve Türkiye'deki enflasyon izleyen 2 yılda toplam %40 olsun. Yani çamaşır makinesi'nin fiyatı 1000 TL'den 1400 TL'ye çıkmış olsun ve ABD'de bu sürede enflasyon 'sıfır' olsun. Eğer kurlar hala 1 USD = 1 TL ise bizim paramız ABD dolarına karşı aşırı değerlenmiştir. Yani adet çamaşır makinesi = 1400 USD seviyesine gelmiştir. Dolayısıyla ABD'li biri bizim ürettiğimiz 1400 USD'lık çamaşır makinesini değil kendi ürettikleri 1000 USD'lık Çamaşır makinesini satın alacaktır. Paramız aşırı değerli olduğu için, biz de kendi çamaşır makinemizi, televizyonumuzu, otomobilimizi veya buzdolabını almak yerine daha ucuza gelen diğer ülke mallarını (Bu örnekte ABD mallarını) almak isteriz(1400 TL yerine 1000 TL'ye). Zaten gelişmekte olan ülkelerdeki en büyük problemlerden biri ithal mallarını tüketmeye yönelik güçlü istektir. Şimdi örneğe tekrar dönecek olursak; eğer bu 2 yıl içinde enflasyon birikimli olarak %40 olmuşken, Türk lirası da dolara karşı %40 değer kaybetmiş olursa 1USD =1.40 TL olacaktır. Böylelikle bizim bir adet çamaşır makinemiz 1400 TL olsa dahi dolar fiyatı = 1400/1.40 = 1000 USD şeklinde olacak ve dış ticaret açığı oluşmasını engelleyecektir. TL'nin değer kaybetmesi, hem yerlilerden gelen ithal taleplerini sınırlayacak, hem de ihracatın sorunsuz devam etmesini sağlayacaktır. İşte bu mantıkla bir hesaplama yapılabilir"

    Niye önemlidir:

    Her ülkede,o ülkenin şartlarına göre bir üretim maliyeti vardır,üretmediğiniz malları mecburen fiyat ne olursa olsun dışarıdan almak zorundasınız(Örneğin petrol gibi,ilaç gibi..) ama üretebildiğiniz ürünlerde ithalat yapıp yapmamanız için belirleyici olan üretim maliyetidir.Örneğin 'doların çok uç bir örnekle doların bir an 4 TL'nin altına düştüğünü düşünelim ,ne olur! Tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine Türkiye'de üretilen her şeyin maliyeti yurt dışına göre çok daha pahalı olur,Türkiye'de üretilen hiç bir şey ,fiyatı ithallere göre çok daha pahalı olacağı için satılamaz,her şeyi ithal etmeye başlarız,fabrikalar kapanır çalışanlar işsiz kalır,köylerdeki üreticiler de üretmeyi bırakır şehirlerde iş aramaya gelirler.İşi olanlar sadece devlet memurları ve hekim,avukat,berber,taksi şöförü,lokantacı gibi hizmet sektöründe olanlar olur,her şeyi ithal ettiğimiz için bunu daha fazla borçlanarak yaparız,5-6 yıl içinde 450 milyar doları aşkın borcumuz katlanarak 1 trilyon dolara dayanır,diyeceğim ama diyemiyorum,çünkü o duruma gelmeden kreditörler ''bu ülkede hiç bir şey üretilmiyor,verdiğimiz borcu nasıl ödeyecekler'' deyip borç vermeyi keserler,öyle olunca da her şey yurt dışından ithal edildiği için ülkede ekmekten ilaca hiçbir şeyi bulamazsınız,hem enflasyon hem de kurlar göklere çıkar,fabrikalar hurda fiyatına satıldığı ve köylü de üretimi bırakıp şehre indiği için hemen üretime de yeniden dönemezsiniz,ülkede kaos olur.

    İşte bu nedenle eğer -Kuzey Kore gibi - dış dünyaya kapalı bir ekonomi değilseniz,kurların rekabetçi olması çok önemlidir.Ve ABD'sinden Çin'e,Japonya'dan Euro Bölgesi'ne en zengin ve ekonomisi gelişmiş ülkeler bile dış ticarette rekabet gücünü koruyabilmek için paralarının değerlenmemesi için kavga veriyorlar.

    Ben de 1 yıl önceye kadar yukarıda anlattığım yöntem ile ,ülkeler arası reel enflasyon farklarından yola çıkarak TL'sının denge kurunu hesaplıyor ve buradan yayınlıyordum.Ama TUİK'in yayınladığı enflasyon rakamlarının güvenirliği ve tutarlılığı kalmadığı için,artık bu hesaplamayı ,enflasyon hesaplamasını da kendim yapıp ve bu enflasyon düzeltme katsayısıyla düzeltme yaparak,sadece isteyen yakın çevreme gönderiyorum,Tuik'in enflasyon veriler hakkında eleştirel bazı linkler:

    https://www.karar.com/yazarlar/ibrah...kunuslar-11628


    Enflasyon hesabına küçük dokunuşlar


    https://ugurses.net/2019/07/04/veri-...-tartisiliyor/

    Veri güvenilirliği tartışılıyor

    https://www.yenicaggazetesi.com.tr/e...di-52488yy.htm

    Enflasyon rakamları "Reis"in bekasına bağlandı!.

    https://www.paraanaliz.com/2019/turk...de-36-9-39981/

    Birleşik Kamu İş: Gıda fiyatlarında yıllık enflasyon yüzde 36.9


    Ama sorduğunuz için söyleyeyim,benim satın alma gücü paritesi metoduyla yaptığım hesaplamaya göre;%50 usd+%50 euro ağırlıklı sepete karşı türk lirasını rekabet gücü yüksek tutacak denge kurları ,Eylül sonu itibariyle:Son 1 euro=1.1167 usd paritesiyle 1 USD:6.8946, 1EURO:7.6992 rakamlarına karşı geliyor.
    Yani 1 euro=1.1167 usd paritesinde 1 USD:6.8946, 1EURO:7.6992 rakamlarını.
    denge kuru ve ticarette rekabetçi bir kur olarak görebiliriz.Tabii bu bandın her ay usd+euro enflasyonu ortalaması ile bizim enflasyonumuz arasındaki fark kadar artması gerekir ki ,kurlarımız rekabetçi olmaya devam etsin,ama eğer bizim enflasyonumuz da ABD ve Euro bölgesinin enflasyonu seviyesine inerse o zaman kurlarımız da artmadan sabit kalabilir
    Son düzenleme : deniz43; 03-11-2019 saat: 08:05.

  5. #2525
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Satın alma gücü paritesine göre döviz kuru dengesi nasıl hesaplanır,neden önemlidir,daha önceki yazılarımdan -okumamış olanlar için- tekrar alıntı yapayım;

    " ''Şöyle düşünelim; 1 USD=1 TL olsun. Bu tür bir kur seviyesinde de cari açığımızın sıfır olduğunu varsayalım. Ulaştırma maliyetleri ve korumacılık önlemlerinin olmadığı bir ortamda, Bizim ürettiğimiz 1 adet çamaşır Makinesi = 1000 TL ise, bu çamaşır makinesi'nin dolar bazında fiyatı 1000 ABD dolarıdır (Çünkü 1 USD =1 TL'dir). Aradan 2 yıl geçmiş olsun ve Türkiye'deki enflasyon izleyen 2 yılda toplam %40 olsun. Yani çamaşır makinesi'nin fiyatı 1000 TL'den 1400 TL'ye çıkmış olsun ve ABD'de bu sürede enflasyon 'sıfır' olsun. Eğer kurlar hala 1 USD = 1 TL ise bizim paramız ABD dolarına karşı aşırı değerlenmiştir. Yani adet çamaşır makinesi = 1400 USD seviyesine gelmiştir. Dolayısıyla ABD'li biri bizim ürettiğimiz 1400 USD'lık çamaşır makinesini değil kendi ürettikleri 1000 USD'lık Çamaşır makinesini satın alacaktır. Paramız aşırı değerli olduğu için, biz de kendi çamaşır makinemizi, televizyonumuzu, otomobilimizi veya buzdolabını almak yerine daha ucuza gelen diğer ülke mallarını (Bu örnekte ABD mallarını) almak isteriz(1400 TL yerine 1000 TL'ye). Zaten gelişmekte olan ülkelerdeki en büyük problemlerden biri ithal mallarını tüketmeye yönelik güçlü istektir. Şimdi örneğe tekrar dönecek olursak; eğer bu 2 yıl içinde enflasyon birikimli olarak %40 olmuşken, Türk lirası da dolara karşı %40 değer kaybetmiş olursa 1USD =1.40 TL olacaktır. Böylelikle bizim bir adet çamaşır makinemiz 1400 TL olsa dahi dolar fiyatı = 1400/1.40 = 1000 USD şeklinde olacak ve dış ticaret açığı oluşmasını engelleyecektir. TL'nin değer kaybetmesi, hem yerlilerden gelen ithal taleplerini sınırlayacak, hem de ihracatın sorunsuz devam etmesini sağlayacaktır. İşte bu mantıkla bir hesaplama yapılabilir"

    Niye önemlidir:

    Her ülkede,o ülkenin şartlarına göre bir üretim maliyeti vardır,üretmediğiniz malları mecburen fiyat ne olursa olsun dışarıdan almak zorundasınız(Örneğin petrol gibi,ilaç gibi..) ama üretebildiğiniz ürünlerde ithalat yapıp yapmamanız için belirleyici olan üretim maliyetidir.Örneğin 'doların çok uç bir örnekle doların bir an 4 TL'nin altına düştüğünü düşünelim ,ne olur! Tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine Türkiye'de üretilen her şeyin maliyeti yurt dışına göre çok daha pahalı olur,Türkiye'de üretilen hiç bir şey ,fiyatı ithallere göre çok daha pahalı olacağı için satılamaz,her şeyi ithal etmeye başlarız,fabrikalar kapanır çalışanlar işsiz kalır,köylerdeki üreticiler de üretmeyi bırakır şehirlerde iş aramaya gelirler.İşi olanlar sadece devlet memurları ve hekim,avukat,berber,taksi şöförü,lokantacı gibi hizmet sektöründe olanlar olur,her şeyi ithal ettiğimiz için bunu daha fazla borçlanarak yaparız,5-6 yıl içinde 450 milyar doları aşkın borcumuz katlanarak 1 trilyon dolara dayanır,diyeceğim ama diyemiyorum,çünkü o duruma gelmeden kreditörler ''bu ülkede hiç bir şey üretilmiyor,verdiğimiz borcu nasıl ödeyecekler'' deyip borç vermeyi keserler,öyle olunca da her şey yurt dışından ithal edildiği için ülkede ekmekten ilaca hiçbir şeyi bulamazsınız,hem enflasyon hem de kurlar göklere çıkar,fabrikalar hurda fiyatına satıldığı ve köylü de üretimi bırakıp şehre indiği için hemen üretime de yeniden dönemezsiniz,ülkede kaos olur.

    İşte bu nedenle eğer -Kuzey Kore gibi - dış dünyaya kapalı bir ekonomi değilseniz,kurların rekabetçi olması çok önemlidir.Ve ABD'sinden Çin'e,Japonya'dan Euro Bölgesi'ne en zengin ve ekonomisi gelişmiş ülkeler bile dış ticarette rekabet gücünü koruyabilmek için paralarının değerlenmemesi için kavga veriyorlar.

    Ben de 1 yıl önceye kadar yukarıda anlattığım yöntem ile ,ülkeler arası reel enflasyon farklarından yola çıkarak TL'sının denge kurunu hesaplıyor ve buradan yayınlıyordum.Ama TUİK'in yayınladığı enflasyon rakamlarının güvenirliği ve tutarlılığı kalmadığı için,artık bu hesaplamayı ,enflasyon hesaplamasını da kendim yapıp ve bu enflasyon düzeltme katsayısıyla düzeltme yaparak,sadece isteyen yakın çevreme gönderiyorum,Tuik'in enflasyon veriler hakkında eleştirel bazı linkler:

    https://www.karar.com/yazarlar/ibrah...kunuslar-11628


    Enflasyon hesabına küçük dokunuşlar


    https://ugurses.net/2019/07/04/veri-...-tartisiliyor/

    Veri güvenilirliği tartışılıyor

    https://www.yenicaggazetesi.com.tr/e...di-52488yy.htm

    Enflasyon rakamları "Reis"in bekasına bağlandı!.

    https://www.paraanaliz.com/2019/turk...de-36-9-39981/

    Birleşik Kamu İş: Gıda fiyatlarında yıllık enflasyon yüzde 36.9


    Ama sorduğunuz için söyleyeyim,benim satın alma gücü paritesi metoduyla yaptığım hesaplamaya göre;%50 usd+%50 euro ağırlıklı sepete karşı türk lirasını rekabet gücü yüksek tutacak denge kurları ,Eylül sonu itibariyle:Son 1 euro=1.1167 usd paritesiyle 1 USD:6.8946, 1EURO:7.6992 rakamlarına karşı geliyor.
    Yani 1 euro=1.1167 usd paritesinde 1 USD:6.8946, 1EURO:7.6992 rakamlarını.
    denge kuru ve ticarette rekabetçi bir kur olarak görebiliriz.Tabii bu bandın her ay usd+euro enflasyonu ortalaması ile bizim enflasyonumuz arasındaki fark kadar artması gerekir ki ,kurlarımız rekabetçi olmaya devam etsin,ama eğer bizim enflasyonumuz da ABD ve Euro bölgesinin enflasyonu seviyesine inerse o zaman kurlarımız da artmadan sabit kalabilir
    Çok teşekkür ederim.
    Sanırım bahsettiğinizin uç örneği ispanyolların güney amerikanın altınlarını avrupaya taşıdığında gerçekleşmişti. Tüm dünyaya enflasyon olarak geri dönmüştü.

    Hazır sizi bulmuşken şunuda sorayım. Norveçin petrol parasını varlık fonu ile değerlendirmesinin ve yurtdışına çıkarmasının nedeni yine bu paranın getireceği aşırı değerlenme ve enflasyon mudur ?

    Saygılarımla


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    O egeli ben değilim

  6. #2526
     Alıntı Originally Posted by Egeli Yazıyı Oku
    Çok teşekkür ederim.
    Sanırım bahsettiğinizin uç örneği ispanyolların güney amerikanın altınlarını avrupaya taşıdığında gerçekleşmişti. Tüm dünyaya enflasyon olarak geri dönmüştü.

    Hazır sizi bulmuşken şunuda sorayım. Norveçin petrol parasını varlık fonu ile değerlendirmesinin ve yurtdışına çıkarmasının nedeni yine bu paranın getireceği aşırı değerlenme ve enflasyon mudur ?

    Saygılarımla


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    Norveç varlık fonu 1990' da gelecek nesillere güvence olarak kuruldu gelirini büyük ölçüde petrol ve doğalgaz ihracatından sağlıyor.Amaç petrol kaynakları ile elde edilen büyük bir kazancın sadece şu andaki halkın refahını daha da yükseltmek için değil,gelecek nesillerin refahı için de kullanılabilmesi için kuruldu. 1.1 trilyon dolar civarına olaşan Norveç varlık fonu yabancı ülkelerin hisse senetleri, tahvil ve emlak piyasalarına yatırım yapıyor,fon yönetmeliğine göre mevcut hükümet fon gelirlerinin şu anda ancak sadece % 4'ünü kullanabiliyor, geriye kalan yüzde 96'lık kısım ise yeniden yatırıma yönlendiriliyor,ana paraya dokunmak ise yasak.
    Norveç varlık fonu'nun elde ettiği kazançları yurt dışında değerlendirmesinin bir sebebi -parasının değerli olması nedeniyle- Avrupanın en pahalı ülkesi olması(Ama kişi başı gelir de çok yüksek 81 597 usd) ve 1 trilyon doları aşkın yatırım yapılabilecek büyüklükte bir piyasasının bulunmaması ve bir bölümünün bile ülke içinde varlıklara yatırılması durumunda bu varlıkların fiyatının aşırı şişeceği,balon olacağı,parasının daha da değerleneceği,diğeri de yatırımları tüm dünyaya ve değişik enstrümanlara yaparak riski dağıtması(bütün yumurtaları aynı sepete koymamak) stratejisine dayanıyor diyebiliriz.

  7. bılen varmı abcd guruplar kalktı bazı hıselere kredılı alıs yoluyorum vermıyor oyayo gıbı nasıl olcak artık

  8. #2528
    Sn Deniz teşekkürler


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    O egeli ben değilim

Sayfa 316/2118 İlkİlk ... 2162663063143153163173183263664168161316 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •