Sayfa 2116/2116 İlkİlk ... 11161616201620662106211421152116
Arama sonucu : 16926 madde; 16,921 - 16,926 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #16921
    https://twitter.com/Kahvecibrahim/st...475187/photo/1

    "MB parasal göstergeler de parasal genişlemenin yüzde 120'lerde olduğuna işaret ediyor.
    Zaten bütçe tüketim vergileri de yüzde 150 artışla enflasyonun gerçekte yüzde 100'lerin üzerinde olduğuna işaret ediyor"

    Grafik İbrahim Kahveci'den.Grafiğe bakıp da hala "enflasyon düşecek" denilince,bir gülme geliyor...

  2. #16922
     Alıntı Originally Posted by RAVİ Yazıyı Oku
    Yurt dışından geldiği ifade edilen döviz için niteliği ve devamlılığı (ne kadar süre daha devam edebileceği) konusunda yorum göremedim, eğer kaçırmadıysam. Forumun büyüğü ve bir nevi ev sahibi olarak Deniz Bey ve cevaplamak isteyen diğer arkadaşların yorumlarını okumak isterdim. Çok farklı bir ortam/gelişme yok gibi ama yabancıya verilen söz/faiz sebep olarak gösteriliyor eğer sadece buysa neden, şimdiye kadar neden yeterli olmadı. MB alışları anormal düzeylere çıktı. Paradigma değişti mi ben mi kaçırdım birşeyleri?
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Yerlilerin son 1 yıllık döviz tevdiat hesaplarında pek bir değişme yok,ne alıyorlar ne de satıyorlar,ama hedge fonlardan bir sıcak para girişi olduğu görülüyor,hisse senedine değil ama sabit getirili menkul kıymetlerde pozisyon aldıkları görülüyor.


    Anlaşılıyor ki,ekonomi yönetimi döviz kurunu baskılayarak enflasyonu frenlemeye destek atarken,büyüyen dış ticaret açığını da "sıcak para" ile kapatmayı planlamış.Kısa vadede yabancı diyelim ki %50 faizle parasını yatırdı, dolar kuru da %20 arttı,1.5/1.2=%25 dolar faizini 1 yılda almış olacak.Yabancılar için bu müthiş bir getiri.
    Bu ilk defa denenen bir politika değil,daha önce de aynı filmi defalarca seyrettik.Sonra ne oluyor,paranız giderek değerlenip cari açık çok yükselince yabancı "sıcak para" o zamana kadar kazandığını riske sokmamak için bir anda çıkıyor,yüksek cari açık varken bir de yurt dışına büyük bir döviz çıkışı olunca,döviz kuru bir anda patlıyor,yüksek oranlı devalüasyon oluyor,döviz borçlu şirketler batıyor,çalışanları işsiz kalıyorlar.
    Sosyal medyada yazan ekonomistlerin büyük çoğunluğu makroekonomik gözle bakmıyorlar,piyasa oyuncusu oldukları için bu sıcak para girişini bayram havasında karşılıyorlar,çünkü yabancılar "carry trade" yaptıkları zaman, onların çalıştıkları aracı kurumlar da bu işlemlerden komisyon geliri elde edecekler,bu da çalışanların kazançlarını olumlu etkileyecek.Sadece bazı akademisyen ekonomistler makro gözle bakıyorlar.

    Sadece yabancılar değil,yerli şirketler de "ekonomi yönetiminin döviz kurunu tutacağız" sözüne güvenip, yüksek faizli TL kredisi almak yerine düşük faizli döviz kredisi alıp ,TL'ye çevirip finansman ihtiyaçlarını karşılıyorlar.Merkez bankasınının kasasına son dönemde gelen dövizlerin 2 kaynağı bunlar.Yabancı hedge fonların döviz satıp kısa vadeli TL sabit getirili enstrümanlarda park etmeleri ve şirketlerin aldığı döviz kredisini TL'ye çevirmeleri.Üçüncü kaynak ise ,ihracatçıların döviz gelirlerinin zorunlu olarak %40'nın merkez bankasına devredilmesi suretiyle(Kabaca aylık 9 milyar dolar civarında).Ama döviz tevdiat hesaplarından bir satış gözkmüyor.

    https://twitter.com/SBASKURT_/status...92838166532588

    Döviz kredileri:(milyar dolar)

    2018/12:182.2
    2019/12:171.3
    2020/12:165.6
    2021/12:156.6
    2022/12:132.2
    2023/12:128.7

    26 Nisan 2024:140.7

    2018 yılında döviz borçlu şirketlerin fiilen batık oranı %20'yi geçmişti.(Bu başlıkta o yıllara ait durumu anlatan yazılar var,ülker'den doğuş grubuna kadar çok sayıda büyük şirketin döviz borçları ödemesiz bir dönemden sonra ödenmek üzere yeniden yapılandırıldı.Bu arada bu şirketlere yüksek enflasyon ortamında ,çok düşük negatif faizlerle TL kredi veridi,şirketler bu çok düşük faizli TL kredilerle döviz alıp döviz borçlarını azalttılar ve bankada parasını TL mevduatta tutanlardan birikimleri enflasyonun rolarak çok altında faizlerle reel olarak eritilerek batık şirketlere "servet transferi " yapılarak halkın cebinden batmaktan kurtarıldı, yeniden su yüzüne yeniden çıktılar.

    Şimdi de dövizin sabit tutulacağı sözü verilerek, şirketlere ucuz kaynaklı döviz kredisi veriliyor.Şirketler de bu söze güvenerek daha önce Hazinenin ve merkez bankasının üstlendiği döviz açık pozisyonu üstlenerek, aldıkları döviz kredilerini merkez bankasına aktarıyorlar.

    https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/...dirma-41272504

    400 milyarlık yapılandırma

    temmuz 2023'den bu yana ÜFE; 3369.98/452.63=7.45 kere artmış,yapılandırılan kredi bugünün parasıyla 2.978 trilyon TL'ye tekabil ediyor.


    https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-45321072

    Hangi şirketler borcunu yeniden yapılandırma sürecine girdi?


    https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-48253607

    Reuters: Ankara enerji sektörünün 13 milyar dolarlık ödenemeyen borçlarını kurtarmaları için bankalara baskı yapıyor
    Merkez bankası rezervlerindeki değişim çok büyük ölçüde sistem içindeki dövizin adres değiştirmesi,bir miktar cds'ler düşünce uygun koşullarda bankaların ve hazinenin dış borçlanması ve hedge fonların kısa vadeli sıcak para girişlerinden ve ihracatçı dövizlerinden oluşuyor.

    Yabancıya dövizin tutulacağı ve sabit getirili varlıklardan döviz cinsinden iyi para kazanacakları sözü verilmiş gibi gözüküyor,ama ne kadar süre için geçerli belirsiz.

  3.  Alıntı Originally Posted by RAVİ Yazıyı Oku
    Yurt dışından geldiği ifade edilen döviz için niteliği ve devamlılığı (ne kadar süre daha devam edebileceği) konusunda yorum göremedim, eğer kaçırmadıysam. Forumun büyüğü ve bir nevi ev sahibi olarak Deniz Bey ve cevaplamak isteyen diğer arkadaşların yorumlarını okumak isterdim. Çok farklı bir ortam/gelişme yok gibi ama yabancıya verilen söz/faiz sebep olarak gösteriliyor eğer sadece buysa neden, şimdiye kadar neden yeterli olmadı. MB alışları anormal düzeylere çıktı. Paradigma değişti mi ben mi kaçırdım birşeyleri?
    yapılan şey ağırlıklı olarak carry trade. burada kurun sabit kalacağı için yurt dışından döviz cinsi düşük faizle borçlanıp burada döviz cinsi net kazanç elde edilip borçlanılan dövizler ödenir. Elde kalan net kazanç şuan dünyanın hiçbir yerinde yok. bunun ülkeye faydası var mı, yok ama yıllardır uygulanan sistem bu. doğrudan yatırım gelemediği için bu uygulanıyor. cb hükümet sistemine geçtiğimizden beri 4 kez ödemeler krizinin kıyısından döndük.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  4. #16924
    https://www.karar.com/yazarlar/ibrah...aniyor-1599861


    İrrasyonel sermaye aranıyor!


    " Tekrar ederek TÜİK verilerinden gidelim: (Nisan 2023-Nisan 2024)

    Dış açık -120,4 milyar dolardan -93,0 milyar dolara düşerek 27,4 milyar dolar iyileşme oldu. Lakin iyileşme altın ve enerji ithalatındaki 32,9 milyar dolarlık düşüşten geldi. Hatta altın ve enerji hariç tutulduğunda dış ticarette 5,6 milyar dolar bozulma artmış.

    Neden mi bozulma devam ediyor? Çünkü çılgın gibi tüketmeye devam ediyoruz. Faiz artışları henüz tüketim malı ithalatına hiç etki etmediği gibi yıllık tüketim malı ithalatı 36,0 milyar dolardan 50,9 milyar dolara yükseldi. Tüketim malı ithalatı faiz artış döneminde 14,9 milyar dolar, yani yüzde 41,3 artış göstermiştir.

    Tekrar edelim: Dış ticarette Mehmet Şimşek'in dediği gibi yapısal iyileşme yok, tersine yapısal bozulma artarak devam ediyor."


    "Gelelim bir başka fasıla"

    Ocak-Mart bütçe verileri.

    Vergi gelirleri %113 artışla 1 trilyon 344 milyar liraya ulaştı. Özellikle dahilde alınan vergiler %150 artışla 591 milyar liraya ulaştı. Dahilde alınan KDV ise %216 artış gösterdi.

    Bakınız bu oranlar çok önemli: Tüketime dayalı vergi gelirleri yüzde 150 gibi muazzam artış gösteriyor. Hem de Mart ayı itibari ile TÜİK enflasyonu %68,5 açıklamışken.

    Bu ne anlama geliyor? Yani enflasyonun yüzde 68,5 olduğu yerde tüketim vergileri nasıl yüzde 150 artabilir?

    Ya resmi enflasyon gerçek değil ya da tüketimde yüzde 50'ye varan reel artış yaşanmaktadır.


    Ben her ikisinin de olduğunu düşünüyorum. Yani hem reel tüketim artışı devam ediyor ama hem de açıklanan enflasyon gerçek değil."


    "Enflasyon meselesi çok önemli.

    Bakınız Koç Üniversitesi "Enflasyon Beklenti Anketi (TEBA)" sonuçlarını açıkladı. Vatandaş 2023 Nisan ayından bu Nisan ayına fiyatların yüzde 119 arttığını düşünüyormuş.

    Ama olamaz "Merkez Bankası "Rezerv Para" artışı da tam yüzde 119 artış göstermiş. MB parasındaki artış ise yüzde 258"


    MB bilançosunda 818 milyar liralık KKM zararı ile oluşan şişmeler de dikkate alındığında parasal büyümelerin yüzde 100'ün üstünde gerçekleştiğini görüyoruz. O zaman nasıl oluyor da hem tüketim çılgınlığı (yani aşırı yüksek talep) hem de bu parasal genişleme enflasyona bu derece yol açmıyor?

    Bir not daha ekleyeyim: Son aylarda Türkiye Avrupa'dan bile pahalı hale geldi serzenişlerini boşuna yaşamıyoruz. Türkiye'de normal ötesi bir fiyat şişkinliği yaşanıyor.

    Ama TÜİK açıklamıyor.

    Hatta TÜİK yargı kararlarına da uymuyor. 2022 yılı Nisan ayında yayından kaldırdığı "Madde Sepeti" fiyatlarını yargı kararına rağmen yayınlamıyor.


    Bu durumları neden yazıyorum: Ne açıkladığımız verileri tam olarak izah ediyoruz, ne de açıklanan verilerin güvenilirliğini sağlamaya yönelik bir çapa gösteriyoruz."


    "Eğitim sistemi çökmüş bir ülkede değer artışını sadece TÜİK verileri ile oynayıp sanal yükseltebilirsin. Beyin göçü olan bir ülkede sürdürülebilir bir teknolojik ilerleme ise sadece hayal ürünü olarak birkaç siyasetçinin dilinde kalır, o kadar."

    "Acı ama gerçek şu ki, Mehmet Şimşek programın ana yükünü dar gelirliye kesmeye karar vermiş durumda. Mesela Devletin kasasını boşaltan Hazine garantili müteahhit işlerine hiç kafasını yormuyor veya yoramıyor.

    İşi gücü asgari ücreti artırmamak, emekliye veya memura daha az zam vermek ve kamu yatırımlarının son kırıntılarını da kesmek.

    Hukuk yok, adalet yok, eğitim yok, doğru veri yok, güven yok, iyileşme yok ama sermaye arıyoruz. Sanırım aradığımız sermaye rasyonel bir sermaye değil; olsa olsa enayi sermayesi olabilir. Bu kadar akıldışı ekonomiye hangi rasyonel sermaye Türkiye riskini üstlenerek gelir?"
    Son düzenleme : deniz43; Bugün saat: 12:26.

  5. #16925
    https://www.paraanaliz.com/2024/para...degil-g-86285/

    Babacan, Kamuda Tasarruf Paketi'ni değerlendirdi: "Samimi bir tasarruf politikası değil!"

  6. #16926
    https://t24.com.tr/haber/1-milyon-yo...llandi,1128096
    Köi lere uğramayan 3 milyar dolarlık tasarruf ... memurun servisiyle kurtuluruz inşallah
    Bu arada etki ajanı kanununu herkesin incelemesini öneririm zira diger konular gibj bu da muhalefetin umrunda değil
    yazdıklarım tamamen kişisel yorumlarım olup hiçbir şekilde yatırım tavsiyesi değildir ... sizi mutlu edecek ninja yolunu kendiniz çizmeniz dileğiyle...

Sayfa 2116/2116 İlkİlk ... 11161616201620662106211421152116

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •