|
|
Emekleriniz..için..tekrar..tekrar..teşekkürler..Sn .Hocam...
ABD..endeksleri..TEPE..de..yataya..sardi...
Fonların..kar..amaçli..satişlarının..bilançoya..gi rmesi..31..Aralık..dahil...satişlarla..mı
Yoksa..daha..önce..mi..nakde..dönmeleri..gerekiyor ...
Yada..31..ARalik...gün..sonu..kapanişi..üzerinden. .mi..değerlendirmeye..aliniyorlar...
İlginiz..için..teşekkür..ederim...
Nezaketiniz için teşekkür ederim.
Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte 1923 yılından başlayan;gelişmiş ,uygar ve refah içinde yaşayan bir toplum yaratmayı hedefleyen bir rota tutturmuştu.Aynı kendisinden önce 1868 yılında Meji döneminde Japonya'nın başlattığı modernleşme hareketi gibi.Japonya'daki hareketin temel motivasyonu batı teknolojisinin üstünlüğünün anlaşılması ve aradaki uçurumun hızla kapatılma arzusudur.Japonya modernleşmesinde kilit faktör, batılı yöntemlere ve müfredat programlarına göre yeniden oluşturulan "temel eğitim yasası"dır.Türkiye de Cumhuriyetin ilk yıllarında Japonya'nın izlediği yola paralel bir yol izlemiştir.
Ancak ilerleyen yıllarda ,bu rotadan bazı sapmalar olsa ve yolun mesafesi uzasa da, yine de ,temel rota aynı kalmıştı.Ama son dönemde artık rotanın 180 derecelik bir dönüşle terse döndüğünü tipik bir ortadoğu ülkesinin hastalıkları,zaafları ve kötü yönetim tarzına sahip bir ülke haline geldiğimizi görüyoruz.Bu nedenlerle bir zamanlar bizden hayli geri olan güney kore benzeri uzakdoğu ülkelerinin de japonya'nın geçtiği yolu izleyerek bizi geçtiğini görüyoruz.
Sorunuzun cevabına gelince; Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarındaki ruha ve motivasyona sahip bir ekip tekrar ülkeyi yönetmeye başlar ülkenin rotasını yeniden 180 derece döndürerek ilk rotasına oturtursa ,ancak o zaman bu uzaklaşma sona erer ve tekrar yakınlaşma başlar.
Sistem size itibar verdirmiyor. Ama düşüncelerinize katılıyorum. Japonların o dönemde ilk defa batılı bir ülkeyi yenmeleri büyük ses getirmişti diye biliyorum. Peki çin’in japonya ile benzer yoldan gitmemesinin nedeni nedir ?. Çok detay bilgi olabilir kısaca yorum yapsanız yeterlidir.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
O egeli ben değilim
Tek cümle ile ifade etmek gerekirse Japonya'nın modernleşme hareketinin arkasında kuvvetli bir siyasi irade,genel bir konsensüs ve istikrarlı bir yönetim vardı.Çin'de bu yoktu,siyasi parçalanma ve karışıklıklar vardı.Önce afyon savaşları sonra Boxer ayaklanmasının emperyalist batılı ülkelere karşı yenilgisi, öncelikle aydınlar ve halk arasında, monarşiye son vererek tüm ülkeyi kapsayacak köklü bir devrimin gerekliliği fikrini güçlendirmiştir. Genç Çin aydınları bu işin, yabancı sömürgecilere karşı ulusal mücadelenin yerel ve yarım yamalak çıkışlarla gerçekleşemeyeceğini görmüşlerdir. Modernleşmesini hızla tamamlayarak kendilerini ve 1905'de Rusya'yı yenmiş olan Japonya'dan etkilenmişlerdir ve Japonya'yı kendilerine örnek almışlardır.
1912 yılı başında devrimle imparatorluğu yıkıp Sun Yat Sen liderliğinde Çin'i modern ve demokratik bir ülke yapma hedefi vardı,ama ülkeyi yönetmek için farklı grupların çekişmesi,Sun Yat Sen'in ölümünden sonra ülkenin milliyetçiler ve komünistler arası mücadelesi ve önce Japonya ile savaş sonra ikinci dünya savaşı, Çin'in Japonya gibi modernleşmesini uzun süre erteledi ancak 1978'de Deng Şiaoping iktidara geldi ve hem Japonyayı örnek alarak eğitim sisteminde hem de ekonomide serbest piyasa ekonomisi yönünde köklü reformlar başlattı.
Elinize sağlık hocam, tarihe çok ilgiliyim ama yakın Çin tsrihi ile ilgili bilgim yoktu.
Peki, son dönemde Sn. Acemoğlu'nun da sıkça karşı çıktığı totaliter rejim ve halkların demokratik rejim ve halklara karşı daha avantajlı oldukları fikriyle ilgili düşünceniz nedir diye sorsam?
Biliyorsunuz, Asya ile Batı arasında bu korkunç ayrım koronavirus pandemisinde de çok önemli farkları beraberinde getirdi, örneğin Batı asla insanların ev kapılarına kaynak makinesiyle mühür varamayacağı için virusle de etkili şekilde mücadele edemedi şeklinde görüşler mevcut.
Türkiye olarak biz iki dünyanın tam arasında kalıyoruz benim gözlemime göre, aslında Sn. CB de "batinin ahlaksızlığını aldık" derken bunu kast etmek istiyordu bana göre. Ne tam doğu ne tam Batı, ne bireysel ne totaliter, ne kapitalist ne liberal ne de demokratik... her şeyimiz kendimize göre.
Rahmetli Kemal Atatürk'ün "karma ekonomi" modeli de aslında bizim bu esnekligimizin ürünü.
Siz de yazmışsınız, 1923 - 38 öyle bir 15 yıl ki öyle 2 tane daha 15 yıl yaşasak sanki sınıf atlayacağız ancak demokratik bir yönetimin o şekilde bir hamle yapması da sanki ilk seçimde yok olması demek, yukarida yazdıklarım ve sizin söyledikleriniz çerçevesinde burada sizce bir paradoks yok mu?SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
|
|
Gerçek veriyi yarın merkez bankasından alacağız,ama BDDK'nın bugün yayınladığı veriye göre, geçen hafta da 2.891 milyarlık döviz döviz tevdiat hesapları artmış,yeni bir rekor seviyeye gelmişler.
Yerlilerin bu seviyelerden döviz fiyatlarını ucuz gördükleri ve ellerine TL geçtikçe döviz aldıkları görülüyor,dolar bu ay için 8.25 TL'nin altında kaldıkça yerliler için döviz ,alım fırsatı olarak kalmaya devam edecek görünüyor.
Yer İmleri