Bir şirketin değerini sadece finansal tablolar oluşturamaz. Değerlemelerde önemli bir etken hikayedir. Rakamlar ve hikâye birlikte anlam kazanan bileşenlerdir. Bu durum sadece analistlerin rakamları ile sınırlı kalamayacak kadar önemelidir.
İşletme yöneticileri firmanın hikayesi nedir sorusuna cevap vermek zorundadır.
Rakamlar hikâyeden bağımsın olarak net ve keskindir, her değerleme uzmanı hikâye olmadan aynı sonuçlara ulaşır. Mesela yönetim kurulu başkanı büyüme oranlarını değil, insanlara şirketi hakkındaki hikâyeyi anlatması lazım.
Dünyadaki bütün büyük şirketler saygı duyulan ve ikna edici kişiler tarafından anlatılan hikayeleri vardır. Bu durumda sağlanan tutarlı başarı yüksek piyasa değeri ile mükâfatlandırılır.
Şirket yönetimi, zayıf noktaları güçlendirme üzerinde çalışmayan ruhsuz ve amaçsız bir topluluk olmaktan uzaklaşmalı, küçük olsun bizim olsun zihniyetinde yönetmekten vazgeçmelilerdir.
Yönetim kurulu başkanı bu konuda liderlik üstlenmeli, gerçeklikten kopuk olmayan büyüme hikayesini insanlara anlatmalıdır.
Sadece tiyatro organizasyonlarında konuşacak başkan istemiyoruz.
Bir spor kulübü gibi örneklersek;
Alternatif bir yönetim kurulu ile seçime girilse bu kadro taraftardan oy alamazdı. Buna yürekten inanıyorum. Çünkü başkanın taraftara ve camiaya açıklayacak hiçbir projesi ve oluşturulmuş hikayesi yok. Söyleyin, borçlanmaktan başka ne yaptınız! biz mi nankörüz yoksa siz mi vizyonsuzsunuz?
Yer İmleri