Benim topik te 100 misafir yazdı ise,90 tanesi ebleh ve yarı ebleh, 10 tanesi belki akıllı. Eblehler derecelerini hemen belli ediyorlarda, akıllı yı ölçemezsin, yıllar gerekir.
Bu arada ebleh in anlamını bilmiyorum, halk arasında hiç bir şeyden haberi olmayan anlamına geliyor olabilir. Yani 10 tane çocuğu vardır, 10 taneside başka anne ve babadandır ama haberi yoktur, öyle bişey.
---
her neyse, günlük giydirmelerimize başlayalım.
Dün BIST deprem sebebi ilemi düştü diye akşam yahudi ekonomi kanalına bi bakayım dedim.
Baktım hem sevdiğim hemde gebertmek istediğim ege cansen yine orda. İyice yaşlanmış, alt dudağı masanın altında morarmış, bir gözü sağa bir gözü yukarı bakıyor.
Yanında geçmişte maille kavga ettiğim asaf hoca var. Allah için asaf hoca, ege cansenin yanında halk adamı gibi kalıyorki bildiğim kadarı ile asaf hoca boğazda yalıda kalıyor. ege cansen in nasıl bir yahudi kafalı olduğunu düşünün artık.
Yaşlandıkça mı açıldı yoksa benmi hiç fark edemedim bilmiyorum ama ege hoca tam anlamıyla yahudi gibi konuşmaya başladı. Dün gece iğrençleştide. Hakkaten iğrençleşti.
Önce fıstık baklavası yapanlar ve fıstık tüccarlarına 20 dakika giydirdi, alay etti. "vay efenim devlet ucuza fıstığı alsında, kendilerine versin, zor durumdaymışlarda"
Fıstığı devletten isteyenlere dolaylı yoldan hırsız dedi. Güldüler eğlendiler. Devletten mağdurum diye yardım isteyenler böyleymiş, kurnazlarmış, ağlarlarmış. Fıstığı ucuza devletten alsalarda, fıztıklı baklavayı gene pahalı satarlarmış.!!
20 dakka alay ettiler, güldüler. Yalan yok asaf hoca ege cansenin aşağılamalarına çok katılmadı. Ya hesap yaptı okuyucu kaybederim diye ege hoca gibi yüzsüzleşmedi, yada hakkaten lan biz hırsızız zaten başka hırsıza laf etmeyelim bari dedi, yani henüz yüzü kızarabilen cinsten.
asaf hocaya hırsız demiş gibi oldum ancak, asafla ege hocanın içlerinde olduğu zümre hırsız sömürgeci, asaf hoca hırsızdır değildir bilmem, ancak o bölgedeki bolluktan faydalanıyor olmalı. ege hoca tam yüzsüz çıktı.
Fıstık çılar hakkında söyledikleri her şey doğru. Devlete ağlamak ve başkalarının devlet aracılığı ile hakkını gasp etme geleneği bizde var. Söyledikleri doğru.
Ancak sonra ege hoca iğrenç bir şey yaptı.
Devlet bankaların elindeki toksik atıkları almalı ve şirketlere bankalar aracılığı ile destek olmalıymış.
Soytarıya bakarmısınız. 20 dakika devletten yardım isteyen tüccarlarla dalga geç, sonra bankalara ve şirketlere devletten direk para iste. Hemde hibe.
Batık kredileri devlet alacakmış, bankalar rahat edeceklermiş.
Bankalara vereceğin para, tümdünyadaki fıstık tüccarlarına yapacağın destekten bin kat daha fazladır herhalde.
Bu kadarda yüzsüz. Aynı programda yapma bari. Bu programda fıstıkçılarla dalga geç, sonraki programda bankalara şirketlere para dilen. Bu kadar sırıtmazdı.
Büyük şirketlerle dolayısı ile bankalarla ilgili başka bir hususta şu. Banka 5 yıl çok yüksek kâr etti. Banka sahipleri milyarlarca lirayı kâr olarak servetlerine ekledi, kişisel hesaplarına yatırdı, yurtiçi ve dışında apartmanlar aldı, uçaklar aldı, araziler aldı. Sonraki beş yıl zarar etti battı. Milyarlarca lira borcu var.?
Banka sahiplerinin servetine malına mülküne evine uçağına arazisine elleyemiyorsun, alacaklılar batık bankadan borçlarını alamıyor. Bankanın tüzel kişiliği üzerine kayıtlı malı mülkü satılır borçların bir kısmı kapanır. Ama kâr ederken milyarları cebe indiren banka sahipleri, borçlardan dolayı sorumlu olmuyor.
Şöyle düşün. Bakkal sahibisin. 5 yıl iyi kazandın gittin ev aldın. Sonraki 5 yıl zarar ettin borçlandın battın. Bakkal borcundan dolayı direk evine haciz gelir. Ama bankalar ve holdinglerde anonim şirketlerde bu yok. Borcundan dolayı kendi üzerine aldığın şeylere ve paraya haciz gelmez. Hemen devletten yardım isterler yani bakkallardan, manavlardan, tarım işçilerinden, hizmet ve sanayi sektörlerinde çalışanlardan. Yani evine haciz gidenlerden.
Bu kanun çıkalıda fazla olmadı, IMF ve Kemal Dervişin çağrıldığı dönemde o zamanki siyasetçiler tarafından çıkarıldı. patronların servetlerine banka battı diye ellemeyelim dediler. Şu ana kadar sürekli hakaret edip aşağıladıkları Kemal Derviş ise, hayır patronlarda borçlardan sorumlu olmalı servetlerini almalıyız dedi, ancak kabul ettiremedi. Şimdi niye tüm partilerin Kemal Dervişe sürekli hakaret ettiklerini anlıyormusunuz. Neyse bu ayrı konu.
İşte böyle bir ahlaksız soygun düzeninde yaşıyoruz. Savunucularıda TV de güle oynaya yüzsüzlüklerini ilan ediyorlar.
Son 15 yıldır bankalar korkunç kârlar elde ettiler, banka sahiplerinin servetleri katlandı. Bu sene kârları biraz azaldı diye devlet yardım etsin diyor ege hoca.
Lam insafsız yüzsüz yahudi kalfalı, önce patronların gemilere doldurup dışarı çıkardıkları o milyarlarca liralık kârı kullan. Yetmezse devlete aman dile, utanmaz arlanmaz.
Aynısı otomotiv şirketlerinde var. Patron servetlerine ellenmez, hemen devlete koşarlar. Devlet dediğin çalışanların maaşları. 70 milyonu fakirleştirirken 10 milyonu zenginleştiriyorlar.
Tutacaksın adanalının bacağından, savura savura dalacaksın yahudi kanalına, herkesi adanalı ile döveceksin. Vuracaksın adanalıyı kafalarına. Hepsinin beyni çotlayacak.
Bunlar yurt dışında tedavi olduklarından, en azından bi kaçyıl bu yahudilerden kurtulacaksın. adnalı güme gidecek, onuda sağlık dilediği bu sistemin parçası siyasiler kurtarırlar herhalde.
Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
@NeAcaipDunya
Yer İmleri