Sayfa 2408/7020 İlkİlk ... 140819082308235823982406240724082409241024182458250829083408 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 19,257 - 19,264 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Trash metalin ustasi ve efsanesi, Grammy Odullu Amerikali Megadeth, 7.studyo albumu Cryptic Writings’i 17 Haziran 1997’de Capitol Records etiketiyle piyasaya surdu.


  2. Bryan Adams, Japonya, Tokyo Nippon Budokan Hall'de kaydettigi canli albumu Live at the Budokan’i 17 Haziran 2003’de Interscope Records etiketiyle piyasaya surdu.


  3. Ingiliz heavy metal grubu Judas Priest, 16.studyo albumu Nostradamus’i 17 Haziran 2008’de Epic Records etiketiyle piyasaya surdu.


  4. Italyan mimar ve heykeltiras Bartolomeo Ammannati’nin dogum yildonumu (18 Haziran 1511)

    Fontana del Nettuno, Firenze (Fountain of Neptune, 1560-1565, Florence)


  5. Italyan cellist ve besteci Antonio Maria Bononcini’nin dogum yildonumu (18 Haziran 1677)



    https://www.youtube.com/watch?v=RAQRwklrJkI

  6. Rus yazar Ivan Aleksandrovic Goncarov’un dogum yildonumu (18 Haziran 1812)

    “Kis, yanina yaklasilmaz, soguk bir guzel kadin gibi huyunu hic degistirmeden sicaklarin gelecegi belli gunlere kadar uzar; ne umulmadik gunesli havalarla insanlari sasirtir, ne de gorulmemis soguklarla bellerini buker.”



    “Winter, like a cold, unapproachable beauty, retains her character until the lawful season of thaw has arrived. Never does she mock one with unexpected softenings of the air; never does she triple-harness the earth with unheard-of degrees of frost.”


    “Mesela deniz. Tanri eksik etmesin ama bizden uzak olsun daha iyi. Insana huxun vermekten baska seye yaramaz. Baktikca aglayacaginiz gelir. Bu ucsuz bucaksiz su kitlesi onunde ruh ezilip buzulur. Hic degismeden, alabildigine uzayip giden bu guzel manzarada yorulan goz, dinlenecek bir yer bulamaz.”



    “The sea, for example? Never mind about that! It brings man only sorrow; looking at it makes him feel like crying. The heart is flummoxed in the face of the boundless shroud of waters, and there is nothing upon which to rest one’s gaze, tormented as it is by the vast scene’s monotony.”

  7. Ingiliz yazar Samuel Butler’in olum yildonumu (18 Haziran 1902)

    “Hic kimse bir cocugun bildigini soyledigi seyleri bildigini ya da bilebilecegini dusunmez; ama dunya tavizlerle dolu ve dogruca yorumlanabilecek bir dogrulama yoktur. Insan dili dusuncenin oldukca bariz bir aracidir; dusunce ise kesin olarak cevrilemez. Bir dilden digerine anlamli bir dereceye kadar kisitlamayacak ya da genisletmeyecek bir ceviri olmayacagina gore, bir yerlerde dusunceyi sarsmadan ve sertlesmeden cevirilebilecek dil yoktur.”



    “No one, he answered, expected that the boy either would or could know all that he said he knew; but the world was full of compromises; and there was hardly any affirmation which would bear being interpreted literally. Human language was too gross a vehicle of thought— thought being incapable of absolute translation. He added, that as there can be no translation from one language into another which shall not scant the meaning somewhat, or enlarge upon it, so there is no language which can render thought without a jarring and a harshness somewhere.”




    “Dostluk para gibidir, elde edilmesi kolay korunmasi zordur.”



    “Insan, yiyecegi vakte kadar aviyla dostane iliskiler surdurebilen tek hayvandir.”

  8. Fransiz roman yazari ve sair Raymond Radiguet'nin dogum yildonumu (18 Haziran 1903)



    "Olumu sukunet icinde dusunmek ancak tek basimiza dusunuyorsak mumkundur. Olum iki kisilik oldugunda, inancsizlar icin bile olum olmaktan cikar. Aci verici olan hayati degil, ona anlam kazandiran seyi terk etmektir. Ask hayatimiz oldugunda, birlikte yasamak ya da birlikte olmek arasinda nasil bir fark olabilir?"




    “Insanin en yalan soyleyemeyecegi anlar, aslinda tam olarak en cok yalan soyledigi ve ozellikle de kendine yalan soylediği anlardir. Bir kadinin yalan soyleyemeyecegi anda olduguna inanmak, bir cimrinin sozde comertligine inanmak anlamina gelir.” Icimizdeki Seytan



    "Les moments où l'on ne peut pas mentir sont précisément ceux où l'on ment le plus et surtout à soi-même. Croire une femme au moment où elle ne peut mentir, c'est croire à la fausse générosité d'un avare."




    “Ilk opucugun tadi beni, hayatta ilk kez tadilan bir meyve gibi hayal kirikligina ugratmisti. En buyuk hazlari yenilikte degil, aliskanlikta yakalariz. Birkac dakika sonra, yalnizca Marthe'in dudaklarina alismamis, artik vazgecemez hale gelmistim. O ise, o sirada beni bundan sonsuza dek mahrum birakmaktan soz ediyordu.”



    "La saveur du premier baiser m’avait déçu comme un fruit que l’on goûte pour la première fois. Ce n’est pas dans la nouveauté, c’est dans l’habitude que nous trouvons les plus grands plaisirs. Quelques minutes après, non seulement j’étais habitué à la bouche de Marthe, mais encore je ne pouvais plus m’en passer. Et c'est alors qu'elle parlait de m'en priver à tout jamais."

Sayfa 2408/7020 İlkİlk ... 140819082308235823982406240724082409241024182458250829083408 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •