Sayfa 4189/7020 İlkİlk ... 318936894089413941794187418841894190419141994239428946895189 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 33,505 - 33,512 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Amerikali yazar ve Chicago Sun-Times kose yazari (Esther Pauline "Eppie" Lederer) Ann Landers’in olum yildonumu (22 Haziran 2002)

    "4 yas: Babam her seyi bilir.

    5 yas: Babam cok seyi biliyor.

    6 yas: Benim babam, senin babandan daha cok sey biliyor.

    8 yas: Babam her seyi bilmiyor olabilir.

    10 yas: Babamin gencliginde her sey cok farkliymis.

    12 yas: Aslinda, babam bu konuda hicbir sey bilmiyor. Cocuklugunu animsayamayacak kadar yasli.

    14 yas: Babama kulak asma, o artik cag disi kaldi.

    21 yas: Babam mi? Aman tanrim! o hicbir ise yaramaz

    25 yas: Babam bu konuda az da olsa bir seyler biliyor. Ama o yastaki insanin bu konuda bir seyler bilmesi normal zaten.

    30 yas: Bu konuda babamin fikrini alsak iyi olur. O kadar deneyimli ki!

    35 yas: Babama sormadan hicbir sey yapmasam iyi olacak.

    40 yas: Acaba babam bu konunun nasil ustesinden gelirdi? Ne kadar akilli ve deneyimli bir insandi.

    50 yas: Babamin yanimda olmasi ve bu konu hakkinda fikir vermesini ne kadar cok isterdim. Onun ne kadar akilli oldugunu hic taktir etmemisim. Ondan cok sey ogrenebilirdim."



    “When I was:

    4 years old: My daddy can do anything.

    5 years old: My daddy knows a whole lot.

    6 years old: My dad is smarter than your dad.

    8 years old: My dad doesn't know exactly everything.

    10 years old: In the olden days when my dad grew up, things were sure different.

    12 years old: Oh, well, naturally, Dad doesn't know anything about that. He is too old to remember his childhood.

    14 years old: Don't pay any attention to my dad. He is so old-fashioned!

    21 years old: Him? My Lord, he's hopelessly out-of-date.

    25 years old: Dad knows a little bit about it, but then he should because he has been around so long.

    30 years old: Maybe we should ask Dad what he thinks. After all, he's had a lot of experience.

    35 years old: I'm not doing a single thing until I talk to Dad.

    40 years old: I wonder how Dad would have handled it. He was so wise and had a world of experience.

    50 years old: I'd give anything if Dad were here now so I could talk this over with him. Too bad I didn't appreciate how smart he was. I could have learned a lot from him.”

  2. Fransiz yazar Albert Cossery’nin olum yildonumu (22 Haziran 2008)

    "— Bak ufaklik, suraya bir koseye otur da birak calisayim. Bizim yoksul olmamiz, Tanrinin bizi unutmasindandir oglum.

    — Tanri! Peki Tanri bizi ne zaman hatirlayacak baba?

    — Oglum, eger Tanri birini unutursa, bu daima boyle surer."

    Tanrinin Unuttugu Insanlar



    “— Écoute, petit, va t'asseoir dans un coin et laisse moi travailler. Si nous sommes pauvres c'est parce que Dieu nous a oubliés, mon fils.

    — Dieu ! dit l'enfant. Et quand se souviendra-t-il de nous, père ?

    — Lorsque Dieu oublie quelqu'un, mon fils, c'est pour toujours.”

  3. Amerikali yazar Danielle Steel, Aile Baglari (Family Ties - Legami di Famiglia) romanini 22 Haziran 2010’da Delacorte Press araciligiyla yayinladi.

    “Yirmi alti yasinda genc, guzel, yetenekli Manhattanli bir mimar olan Annie Ferguson, ilk isine baslamanin mutlulugu icerisindedir. Yeni bir sevgiliye, yeni bir eve, kisacasi istedigi her seye sahiptir; ama aniden gelen bir telefonla tum dunyasi altust olur. Bir gece icinde oksuz kalan uc yegenine annelik yapmak zorunda kalmis, yasantisi kokten degisivermistir. Yine de kiz kardesine vermis oldugu soz icin asla pisman degildir. Seneler gecer, Annie simdi kirk iki yasina gelir. Kendi ayaklarinin uzerinde duran, kariyerinin zirvesinde bir kadindir ve tum yasamini adadigi bir ailesi vardir. Cocuklarin sorumlulugunu aldigindan beri hayatinda erkek olmadan yasamaktan sikayetci degildir. Artik birer yetiskin olan yegenleri kendi sorunlariyla bas etmeye calisirlarken, o da her ebeveyn gibi cesitli zorluklar yasar. Sonunda her biri yuvadan ucup kendi yollarina gider ve Annie birdenbire yalniz kalir. Annie tam da bu sirada biriyle tanisir ve hayati ansizin degisiverir.”



    “Annie Ferguson was a bright young Manhattan architect. Talented, beautiful, just starting out with her first job, new apartment and boyfriend, she had the world in the palm of her hand--until a single phone call altered the course of her life forever. Overnight, she became the mother to her sister's three orphaned children, keeping a promise she never regretted making, even if it meant putting her own life indefinitely on hold.Now, at forty-two, as independent as ever, with a satisfying career and a family that means everything to her, Annie is comfortable being single and staying that way. She appears to have no time for anything else. With her nephew and nieces now young adults and confronting major challenges of their own, Annie is navigating a parent's difficult passage between lending them a hand and letting go, and suddenly facing an empty nest. Then, just when least expected, a chance encounter changes Annie's life yet again in the most unexpected direction of all.”

  4. "...Biz genc degiliz artik. Biz dunyayi fethetmek istemiyoruz artik. Kacagiz biz. Kendimizden kaciyoruz artik. Hayatimizdan. On sekiz yasinda idik; dunyayi, hayati sevmeye baslamistik, sevdigimiz bu seylere kursun SIKMAK zorunda kaldik. Patlayan ilk mermiler kalbimize saplandi. Calisma, caba, ilerleme kapilari kapandi bize. Biz bunlara artik inanmiyoruz, biz harbe inaniyoruz." Erich Maria Remarque, Bati Cephesinde Yeni Bir Sey Yok



    “…Wir sind keine Jugend mehr. Wir wollen die Welt nicht mehr stürmen. Wir sind Flüchtende. Wir flüchten vor uns. Vor unserem Leben. Wir waren achtzehn Jahre und begannen die Welt und das Dasein zu lieben; wir mußten darauf schießen. Die erste Granate, die einschlug, traf in unser Herz. Wir sind abgeschlossen vom Tätigen, vom Streben, vom Fortschritt. Wir glauben nicht mehr daran; wir glauben an den Krieg.”



    "...Non siamo più giovani, non aspiriamo più a prendere il mondo d'assalto. Siamo dei profughi, fuggiamo noi stessi, la nostra vita. Avevamo diciott'anni, e cominciavamo ad amare il mondo, l'esistenza: ci hanno costretto a spararle contro. La prima granata ci ha colpiti al cuore; esclusi ormai dall'attività, dal lavoro, dal progresso, non crediamo più a nulla. Crediamo alla guerra."

  5. “Eskiden otobuste tek basina gecirilen bir kac dakika, ise yuruyerek gitmek veya bir randevuyu beklemek gibi insanin yalniz kalip dusunebilecegi sessiz zamanlar artik katlanilmaz geliyordu. Farkinda olmadan insanlarin elleri surekli telefonlarina, kulakliklarina, oyunlara gidiyor; teknolojinin bagimlilik yapan cekimine karsi koyamiyorlardi. Gecmisin mucizeleri, yepyeni olana duyulan aclikla silinip gidiyordu...” Dan Brown, Baslangic



    “A few minutes alone on a bus, or walking to work, or waiting for an appointment—now felt unbearable, and people impulsively reached for their phones, their earbuds, and their games, unable to fight the addictive pull of technology. The miracles of the past were fading away, whitewashed by a ceaseless hunger for all-that-was-new…”

  6. “Langdon genc bir astronomi ogrencisiyken, Venus gezegeninin her dort yilda bir ekliptik semada bes koseli mukemmel bir yildiz cizdigini ogrendiginde cok sasirmisti. Eskiler bu fenomeni kesfettiklerinde oylesine buyulenmislerdi ki, Venus ile onun bes koseli yildizi mukemmellik, guzellik ve cinsel askin sembolu haline gelmislerdi. Eski Yunan'da, Venus'un buyusune ovgu olsun diye, onun dort yillik devrini Olimpiyat Oyunlari'ni duzenlerken kullanmislardi. Bugunlerde pek az insan, dort yilda bir yapilan modern Olimpiyat Oyunlari'nin hala Venus'un devrelerini takip ettiginin farkindadir.” Dan Brown, Da Vinci Sifresi



    “As a young astronomy student, Langdon had been stunned to learn the planet Venus traced a perfect pentacle across the ecliptic sky every four years. So astonished were the ancients to observe this phenomenon, that Venus and her pentacle became symbols of perfection, beauty, and the cyclic qualities of sexual love. As a tribute to the magic of Venus, the Greeks used her four-year cycle to organize their Olympiads. Nowadays, few people realized that the four-year schedule of modern Olympic Games still followed the cycles of Venus.”

  7. "Bazi seyler icin artik sabrim yok; ukala biri haline geldigim icin degil, aksine hayatimda artik beni mutsuz eden ya da uzen seyler ile vaktimi daha fazla kaybetmek istemedigim bir noktaya ulastigim icin. Laf sokmalara, haddinden fazla elestirilere ve hangi turden olursa olsun talep ve beklentilere artik sabrim yok. Benden hoslanmayan insanlari memnun etmeye, beni sevmeyen insanlari sevmeye ve bana gulumsemeyen insanlara gulumsemeye yonelik arzumu kaybettim. Artik yalan soyleyen ve beni yonetmek isteyen insanlara bir tek dakika bile harcamak istemiyorum. Oyunlarin, ikiyuzlulugun, sahtekarliklarin ve ucuz ovgulerin oldugu ortamlarda bulunmak istemiyorum."





    "I no longer have patience for certain things, not because I’ve become arrogant, but simply because I reached a point in my life where I do not want to waste more time with what displeases me or hurts me. I have no patience for cynicism, excessive criticism and demands of any nature. I lost the will to please those who do not like me, to love those who do not love me and to smile at those who do not want to smile at me. I no longer spend a single minute on those who lie or want to manipulate. I decided not to coexist anymore with pretense, hypocrisy, dishonesty and cheap praise."



  8. Cok yaslidir korular;
    Ve funda dallarinda
    Bas veren tomurcuklar,
    Eserken Mart ruzgarlari,
    Oyle eskidir ki guzellikleri -
    Insan hic bilebilir mi
    Kac cilgin yuzyil geriye
    Uzanir gulun tarihi!

    Cok yaslidir dereler;
    Ve altinda mavi bir gogun
    Karlarin serin serin uyudugu
    Yerde kaynayan sular
    Gelip gecenle ilgili
    Bir oyku anlatirlar
    Bilgedir her damlasi
    Hazreti Suleyman kadar

    Cok yasliyiz biz insanlar;
    Duslerimiz masal olmus
    Havva'nin bulbulleri anlatir
    Cennetin kararan bahcelerinde;
    Uyanir fisiıldasiriz bir sure,
    Ama bitmistir artik gun,
    Ve horozibikleriyle dolu bir tarla gibi
    Uzanir sessizlik ve uyku.

Sayfa 4189/7020 İlkİlk ... 318936894089413941794187418841894190419141994239428946895189 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •