Sayfa 1266/1312 İlkİlk ... 266766116612161256126412651266126712681276 ... SonSon
Arama sonucu : 10492 madde; 10,121 - 10,128 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım 2

  1. Benim berber sapıtıp her traşta fiyata zam yaptığından yazlığın orda kenar mahallede bir mahalle berberi buldum.Antalya içindeki fiyatın üçte birine traş ediyor))))) Adamla sohbet ederken arkadaşıma ev aldırdım dedi,1 milyon peşin vermiş 1 milyon kredi çektirmiş.Aylık ödeme 28 bin dedi.Arkadaşın ne iş yapıyor dedim,sanayide bir dükkanda kalfaymış,usta yan işlerin parasını buna bırakıyormuş,günlük 2 bin civarı kazanıyormuş,eşi de orta sınıf bir mahallede bayan kuaförüymüş.Şöyle baktım baktım pek çok beyazyakalı bu rakamları büyük şehirde kazanırken ve borç öderken zorlanır.E nerde kaldı okuma )))))))

  2.  Alıntı Originally Posted by hkm Yazıyı Oku
    Keşke esnaf olabilseydim.Aslında yaşlandıkça okuyanın kendine atfettiği değerin sanal olduğunu,o değerin elbet ruhen tatmin edici bir yönü olsa da hayatın maddi yönüne karşı okumanın genelde bir dezavantaj olduğunu düşünüyorum.Orta sınıf ailenin çocuğu olunca aileden gelen sermaye de olmayınca bizim nesil için başka da çare kalmıyordu.Şu anda gençlerin o şansları da kalmadı,eğitim paraya döndürülebilir bir asset olmaktan çıktı.
    Kimse gauss gibi adam aramıyor ki, az maaş alsın sayıları toplasın, icat çıkarmasın diyor.
    Şu anda sertifika ile yapılacak bir çok iş diploma ile yapılıyor. Bu nedenle meslek değiştirmek bile sorun.


    Tapatalk kullanarak iPhone 20 aracılığıyla gönderildi

  3.  Alıntı Originally Posted by hkm Yazıyı Oku
    Keşke esnaf olabilseydim.Aslında yaşlandıkça okuyanın kendine atfettiği değerin sanal olduğunu,o değerin elbet ruhen tatmin edici bir yönü olsa da hayatın maddi yönüne karşı okumanın genelde bir dezavantaj olduğunu düşünüyorum.Orta sınıf ailenin çocuğu olunca aileden gelen sermaye de olmayınca bizim nesil için başka da çare kalmıyordu.Şu anda gençlerin o şansları da kalmadı,eğitim paraya döndürülebilir bir asset olmaktan çıktı.
    İlkokulda bir arkadaşım vardı sınıfın en tembellerinden biri idi. Ortaokuldan sonra bunu ailesi çırak olarak sanayiye verdi. 20-25 yıldır filan görüşmüyorduk. Geçen yıl memlekete gittiğimde karşılaştık, daha 5 dak geçmeden para pul mevzusu açtı, ben şunu aldım, bunu aldım , sen ne aldın diye sordu?

    Sanayi esnafının konuştuğu iki konu vardır: Birincisi para, ikincisi karı, kız mevzu. Başka da bir konudan anlamazlar, eğer para getirmiyorsa bir şey öğrenmenin gereği de yoktur onlar için.

    Keşke esnaf olsaydım demedim hiç. 90 lı yıllarda çalışma hayatına başladığımda özel sektörde çok iyi paralar kazanıyorduk. Zaman zaman kendi işimi yapmayı düşündüğümde o aylık kazancımı kazanacağımın garantisi yoktu. 98 de sadece 5 yıllık tecrübeli mühendis olarak 120 gram altın(bugünün parası ile yaklaşık 200.000 TL) karşılığı aylık ücret alıyordum.

    Zamanla köprünün altından çok sular aktı, çalışanlar sürekli kaybetmeye başladılar. 2017 de çalıştığım şirkette iyi bir konumda olmama rağmen işi bıraktım ve bir daha ücretli işte çalışmadım. Çünkü zaman sürekli aleyhime işlemeye başlamıştı. Bizden geçti artık, bundan sonrasında genç çalışanların işi zor.
    Yazdıklarım kendi görüşümdür, Yatırım tavsiyesi değildir.

  4.  Alıntı Originally Posted by hkm Yazıyı Oku
    Keşke esnaf olabilseydim.Aslında yaşlandıkça okuyanın kendine atfettiği değerin sanal olduğunu,o değerin elbet ruhen tatmin edici bir yönü olsa da hayatın maddi yönüne karşı okumanın genelde bir dezavantaj olduğunu düşünüyorum.Orta sınıf ailenin çocuğu olunca aileden gelen sermaye de olmayınca bizim nesil için başka da çare kalmıyordu.Şu anda gençlerin o şansları da kalmadı,eğitim paraya döndürülebilir bir asset olmaktan çıktı.
    Mükemmel bir yorum. Beyaz yaka merdiveninin baya ilerilerindn yazıyorum, bizim yolumuz çok boktan bir yere çıktı gene ne varsa dedelerde varmış almış toprağı ekmiş biçmiş ekmeğine bakmış.

    Bi de 15 çocuk yapmasalar tabi daha iyi olacakmış...

  5. Esnaflığın iki yönü çok cezbedici.Birincisi kendi işinin patronu isen mobing sömürülme falan yok.İkincisi kazancın üst sınırı olmadığından (elbet alt sınır da yok) finansal kıstırılmışlık duygusunu daha az yaşıyorlar.Okumaya verilen emeğin paraya transfer katsayısı ile esanflıktaki tecrübenin paraya tahvil edilme çarpanı çok farklı.Okuyan adam on emek veriyor karşılığında iki üç kazanıyor,esnaf on emek veriyor bazen yirmi otuz kazanıyor vs.

  6. Tam bir sağ ve sol görüşe örnek bu mesele...

    Sonuçta ne yaparsan yap mesleğinin en iyisi olmak lazım artık çok iyi şartlarda yaşamak için...
    Sıradan insanların işi çok çok zor artık...

    CPH1941 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  7. Okumuş olmak illa maaşlı çalışmak zorunda olduğunuz anlamına gelmiyor. Hele hele doktorluk gibi bir meslekte. .

    Yukarıda denmiş, ticarette karın da zararın da sınırı yok. Örnek olsun diye söylüyorum sırf. Mezun olan kaç öğretmen, doktor, diş hekimi risk alıp kendi yerini tutarak işe başlıyor?

    Benim gözlerimlerime göre büyük kısmı maaşlı çalışmayı tercih ediyor.

    Özellikle tercih ediyorlar diyorum.

    Çünkü ticarete, zanaatkarlığa girseler 3 ay, 5 ay belki 1 sene boyunca işi tutturamayacaklar ve hazır maaş almak bu riskleri almak yerine her zaman tercih sebebi oluyor.

    Bilmedikleri ve anlamak istemedikleri şey ise ticaretin aynı zamanda pes etmeme, yenilgiyi kabul etmeme sanatı olduğudur.

    Piyasada defalarca battıktan sonra yine ticarete giren bir sürü adam var. Hepsinin ortak noktası budur.

    Ticarette seneler boyunca en düşük memur maaşından daha bile az kazanabilirsin ama öyle şeyler olur öyle bir şans denk gelir ki, o zamana kadar kazanamadığınız paraları kazanıp üstüne mal mülk edinecek paralar kazanılır.

    Ticaret balık tutmak gibidir. Oltayı her attığınızda istavrit gelmesine alışırsınız ama bir gün dibinizden orkinos sürüsü geçer ihya olursunuz.

  8.  Alıntı Originally Posted by boymatlı Yazıyı Oku
    İlkokulda bir arkadaşım vardı sınıfın en tembellerinden biri idi. Ortaokuldan sonra bunu ailesi çırak olarak sanayiye verdi. 20-25 yıldır filan görüşmüyorduk. Geçen yıl memlekete gittiğimde karşılaştık, daha 5 dak geçmeden para pul mevzusu açtı, ben şunu aldım, bunu aldım , sen ne aldın diye sordu?

    Sanayi esnafının konuştuğu iki konu vardır: Birincisi para, ikincisi karı, kız mevzu. Başka da bir konudan anlamazlar, eğer para getirmiyorsa bir şey öğrenmenin gereği de yoktur onlar için.

    Keşke esnaf olsaydım demedim hiç. 90 lı yıllarda çalışma hayatına başladığımda özel sektörde çok iyi paralar kazanıyorduk. Zaman zaman kendi işimi yapmayı düşündüğümde o aylık kazancımı kazanacağımın garantisi yoktu. 98 de sadece 5 yıllık tecrübeli mühendis olarak 120 gram altın(bugünün parası ile yaklaşık 200.000 TL) karşılığı aylık ücret alıyordum.

    Zamanla köprünün altından çok sular aktı, çalışanlar sürekli kaybetmeye başladılar. 2017 de çalıştığım şirkette iyi bir konumda olmama rağmen işi bıraktım ve bir daha ücretli işte çalışmadım. Çünkü zaman sürekli aleyhime işlemeye başlamıştı. Bizden geçti artık, bundan sonrasında genç çalışanların işi zor.
    "Elime çok para ve fırsat geçtiği halde ev almadım, şimdi internette bütün gün ev sahiplerinden ve müteahhitlerden hırsımı alıyorum" deseydin.
    Evi tutarken herkes iyidir. Yeni kiracı adayınız iyi birine benziyor olsa da, DAVA GEÇMİŞİNİ mutlaka isteyin.
    https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/...nir-mi-6994969

Sayfa 1266/1312 İlkİlk ... 266766116612161256126412651266126712681276 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •