Sayfa 31/33 İlkİlk ... 212930313233 SonSon
Arama sonucu : 262 madde; 241 - 248 arası.

Konu: Züğürtler geyik laklak kıraathanesi

  1. İsviçre Davos toplantısında bir Fransız, bir Alman, bir İtalyan, bir İngiliz, bir Türk, bir Rus ve bir Amerikalı konuşacak, her biri yanlarında bir şeyler getirip önemli bir şeyler söylemiş, acaba yanlarında ne getirmişler ve ne söylemişler?

    Fransız temsilci bir şişe kaliteli şarap getiriyor ve "Şarap gibi diplomasinin de tam potansiyeline ulaşmak için sabır ve dikkatli uygulama gerektirdiğini hatırlamalıyız" diyor.

    Alman temsilci, hassas mühendislik ürünü bir saat getiriyor ve "Saate her zaman dikkat etmeliyiz, çünkü zaman, akıllıca kullanmamız gereken sınırlı bir kaynaktır" diyor.

    İtalyan temsilci bir tabak makarna getiriyor ve "Çeşitliliği kucaklamalı ve farklı kültürleri ve gelenekleri uyumlu bir bütün halinde harmanlamanın yollarını bulmalıyız" diyor.

    İngiliz temsilci, Shakespeare'in oyunlarından bir kopya getiriyor ve "Kelimelerin bize ilham verme, ikna etme ve harekete geçirme gücünü asla unutmamalıyız" diyor.

    Türk temsilcisi güzel bir kilim getiriyor ve "Her bireyin ve her milletin kendine özgü bir desen ve dokusu olduğunu kabul etmeliyiz ve birbirimizin farklılıklarını takdir etmeye ve saygı duymaya çalışmalıyız" diyor.

    Rus temsilci oyuncak matruşka bebek getiriyor ve "Her sorunun birden fazla katmanı ve karmaşıklığı olduğunu unutmamalıyız ve konunun özüne inmek için katmanları soymaya istekli olmalıyız" diyor.

    Amerikalı temsilci bir akıllı telefon getiriyor ve "İnovasyonu ve teknolojiyi kucaklamalıyız, ancak aynı zamanda eylemlerimizin istenmeyen sonuçları ve etik sonuçları konusunda da dikkatli olmalıyız" diyor.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  2. Bir Fransız, bir Alman, bir İtalyan, bir İngiliz, bir Türk, bir Rus ve bir Amerikalı uzaya gidecek, her biri yanlarına bir şeyler alıp önemli bir şeyler söylemiş, acaba yanlarına ne aldılar ve ne dediler?

    Fransız astronot bir şişe şampanya getirdi ve "Sonsuza ve ötesine, ama yol boyunca kutlamayı da unutmayalım!" dedi.

    Alman astronot, yıldızların bir haritasını getirdi ve "Aya gidiyor olabiliriz ama evreni keşfetmeye ve öğrenmeye devam edelim" dedi.

    İtalyan astronot bir resim seti getirdi ve "Uzayın güzelliğini yakalayıp dünyayla paylaşmak istiyorum" dedi.

    İngiliz astronot bir şiir kitabı getirdi ve "Uzayın enginliğinde bile kelimelerin bize ilham verme gücünü unutmayalım" dedi.

    Türk astronot bir takım tesbih getirip, "Bilinmeyene yolculuk ederken inancımızı ve umudumuzu diri tutalım" dedi.

    Rus astronot bir satranç takımı getirdi ve "Son sınırı keşfederken aklımızı çalıştırmayı unutmayalım" dedi.

    Amerikalı astronot bir futbol topu getirdi ve "Uzayda bile biraz eğlenebilir ve takım çalışması yapabiliriz!"
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  3. Projesi için sponsor arayan bir girişimci dünyanın her yerinden iş adamlarını davet etti. İş toplantısına bir Fransız, bir Alman, bir İtalyan, bir İngiliz, bir Türk, bir Rus ve bir Amerikalı iş adamı geldi, her biri proje hakkında bir şeyler sordu ve önemli bir şeyler söyledi, ne sordular ve ne dediler?

    Fransız iş adamı sordu: "Projeniz şirketimizin sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk değerleriyle nasıl örtüşüyor?" Ardından, "Bu projenin toplum üzerinde olumlu bir etki yaratma potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum ve şirketimizin dahil olabileceği yolları keşfetmekle ilgileniyorum" dedi.

    Alman iş adamı sordu: "Bu projenin finansal projeksiyonları hakkında daha fazla ayrıntı verebilir misiniz?" Daha sonra, "Bu projenin çok fazla potansiyeli olduğunu düşünüyorum, ancak herhangi bir yatırım yapmadan önce daha somut veriler görmek isterim" dedi.

    İtalyan iş adamı, "Bu projenin karşılaşabileceği potansiyel yasal ve düzenleyici engeller nelerdir?" diye sordu. Daha sonra, "Bu projeyle ilgileniyorum, ancak gereksiz riskler almadığımızdan emin olmak istiyorum" dedi.

    İngiliz iş adamı sordu: "Bu proje mevcut pazar ortamına nasıl uyuyor ve onu rakiplerinden ayıran nedir?" Daha sonra şöyle dedi: "Bu projenin çok fazla potansiyeli olduğunu düşünüyorum, ancak gerçekten benzersiz bir şey sunduğumuzdan emin olmalıyız."

    Türk iş adamı, "Bu proje için ne tür ortaklıklar ve işbirlikleri öngörüyorsunuz?" diye sordu. Daha sonra, "Bu projenin diğer şirketlerle stratejik ortaklıklardan fayda sağlayabileceğine inanıyorum ve potansiyel fırsatları keşfetmekle ilgileniyorum" dedi.

    Rus iş adamı sordu: "Fikri mülkiyetinizi korumak için ne tür güvenlik önlemleriniz var?" Daha sonra, "Bu projenin çok fazla potansiyeli olduğunu düşünüyorum, ancak varlıklarımızı ve bilgilerimizi koruduğumuzdan emin olmamız gerekiyor" dedi.

    Amerikalı iş adamı sordu: "Bu proje için ne tür pazarlama ve marka stratejileriniz var?" Daha sonra, "Bu projenin çok fazla potansiyeli olduğunu düşünüyorum, ancak hedef kitlemize etkili bir şekilde ulaştığımızdan emin olmamız gerekiyor" dedi.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  4. Okyanusun kıyısında bir sahil kasabasında, bir adam inci satıyordu.

    Bir gün bir müşteri geldi ve fiyatını sordu. Satıcı, yüksek bir fiyat söyledi.

    Müşteri, "Ama bu çok yüksek bir fiyat. Bu incilerden denizde bir sürü var ve hepsi bedava" dedi.

    Satıcı cevap verdi: "Evet, ama o incilerin hepsi denizin dibinde. Benim incilerim ise burada, tezgahın üstünde."
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  5. Temel eski bir arkadaşı olan Dursun'u ziyaret etmiş. Dursun yağlı boya resim konusunda hobi olarak ilgileniyormuş.

    Temel "acaba ben de yapabilir miyim" diye sormuş. Dursun ona boş tuval ve malzemeleri vermiş "sen dene ben de markete gidip yiyecek bir şeyler alıp geleyim" demiş.

    Geldiğinde Dursun, Temel'in resmine bakmış, "Temel, çok güzel olmuş ama ben o boyalar ile 10 resim yapabilirdim" demiş. Temel "ama ben Van Gogh hayranıyım" demiş.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  6. Aşure ve Macar Gulash çorbası zor zamanlarda ortaya çıkmış 2 ünlü yemek. Bunun yanında Woolton çorbası varmış.

    >>>>>>>>>

    Woolton çorbası, İngiltere'nin II. Dünya Savaşı sırasında yaşadığı gıda sıkıntısı döneminde ortaya çıkmış bir çorbadır. İsmi, İngiltere'nin Gıda Bakanı Lord Woolton'dan gelmektedir.

    Woolton çorbası, patates, havuç, soğan, pırasa, kereviz, bezelye ve lahana gibi sebzelerin kaynatılmasıyla hazırlanır. Bu sebzelerin hepsi, savaş sırasında İngiltere'de bulunabilen sebzelerdir. Ayrıca, tuz, karabiber ve bazı baharatlar da çorbaya eklenir.

    Woolton çorbası, savaş sırasında sıkıntı çeken İngiliz halkı için besleyici bir alternatif olmuştur. Ancak, günümüzde de İngiltere'de popüler bir çorba çeşidi olarak tüketilmektedir.

    Woolton çorbasının tarifi şu şekildedir:
    Malzemeler:

    2 adet orta boy patates
    2 adet havuç
    1 adet soğan
    1 adet pırasa
    1 adet kereviz sapı
    75 gr bezelye
    75 gr lahana
    1,5 litre tavuk veya sebze suyu
    Tuz, karabiber, kekik, maydanoz (isteğe bağlı)

    Yapılışı:

    1. Patates, havuç, soğan, pırasa, kereviz sapı, bezelye ve lahanayı küçük küçük doğrayın.
    2. Tavuk veya sebze suyunu bir tencereye koyun ve kaynatın.
    3. Doğranmış sebzeleri tavaya ekleyin ve suyun içinde yumuşayana kadar pişirin.
    4. Sebzeleri suya ekleyin ve kaynatın.
    5. Tuz, karabiber, kekik ve isteğe bağlı olarak maydanoz ekleyin.
    6. 20-25 dakika boyunca kısık ateşte pişirin.
    7. Blender veya çatalla çorbayı pürüzsüz hale getirin.
    8. Sıcak servis yapın.

    Afiyet olsun!
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  7. Temel ve Dursun Antalya'ya Nations Paradise Resort Otel'e tatile gitmiş,

    Temel akşam açık büfede çeşit çeşit yemekleri görünce bir türlü seçemez, her birinin anlamını sorar,

    Oradaki servis robotuna soralar ve Dursun ve Temel'e anlatır.

    Merhaba! Benim adım KitchenBot ve size yardımcı olmaktan mutluluk duyuyorum. Nations Paradise otelindeki yemekler hakkında size bilgi verebilirim.

    Aşure, Türk mutfağından gelen bir tatlıdır. Bu tatlı, nohut, fasulye, buğday gibi malzemelerin bir araya getirilmesiyle yapılır.

    Macar gulaşı, Macaristan mutfağından gelen bir yemektir. Bu yemek, kırmızı et, soğan, biber, domates, patates ve baharatların bir araya getirilmesiyle yapılır.

    Woolton çorbası, İngiltere mutfağından gelen bir sebze çorbasıdır. Bu çorba, havuç, pırasa, patates, bezelye ve lahana gibi sebzelerin bir araya getirilmesiyle yapılır.

    Cocido madrileño, İspanyol mutfağından gelen bir yemektir. Bu yemek, kırmızı et, nohut, sebzeler ve baharatların bir araya getirilmesiyle yapılır.

    Pot au feu, Fransız mutfağından gelen bir yemektir. Bu yemek, et, sebzeler ve baharatların bir araya getirilmesiyle yapılır.

    Biscuits and gravy, Amerikan mutfağından gelen bir yemektir. Bu yemek, sıcak keklerin üzerine dökülen bir sos ile servis edilir.

    İtalyan mutfağından "pasta e fagioli" adlı bir yemek var. Bu yemek, makarna, fasulye, domates sosu ve baharatların bir araya getirilmesiyle yapılır.

    Alman mutfağından "kartoffelsuppe" adlı bir patates çorbası var. Bu çorba, patates, soğan, sosis ve baharatların bir araya getirilmesiyle yapılır.

    Rus mutfağından "borscht" adlı bir çorba var. Bu çorba, pancar, havuç, soğan, patates ve etin bir araya getirilmesiyle yapılır.

    Temel ve Dursun her bir yemeğin hikayesini de dinler sonra "Düğün çorbası var mı?" diye sorarlar.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  8. Normalde Derviş olanların çok zengin olması gerekir ama hep fakir fukara oluyorlar. Millt de sonuca bakıp derviş olmak için çok fakir fukara olmak gerektiğini düşünüyor.

    Bence hiç alakası yok, heriflerin zengin olmaya muhtemelen zamanı olmuyor artık ne ile uğraşıyorlar ise.




    >>>>>>>>
    Dervîşlik başdadır tâcda değildir
    Kızdırmak oddadır sacda değildir

    Eğer bir mü'minin kalbin yıkarsan
    Hakk'a eylediğin secde değildir

    Ararsan Mevlâ'yı kalbinde ara
    Kudüs'de Mekke'de Hac'da değildir

    Kabûl et Yûnus'un ergen sözünü
    Tezce gelir başa yaşca değildir
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

Sayfa 31/33 İlkİlk ... 212930313233 SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •