5 0 7
@e507
Devlet yurt dışından (Eurobond ile) %8-9 ile borçlanırken, yerli yatırımcıdan aynı dövizi (döviz DİBS ile) %3'ten alıyor. Niye? Yerliye oranı artırsın, hem kendi faiz gideri azalır hem yerlinin faiz geliri artar? Dışarıya da az faiz öderiz??
1. Felsefe olarak yanlış:
Halkı dövize yönlendirmek, teşvik etmek iyi bir şey değil. Son 2 yılda sonuçlarını gördük. Eurobondlar yurt dışında satılıyor. Yurt içine getirilip halka 2. elden pazarlanabilmesi göz yumulan bir boşluk sadece.
2. Aritmetik olarak yanlış:
Yerlinin mevcut dövizi nerede? Bankalarda. Bankaların dövizi nerede? Swap ve zorunlu karşılıklarla MB'de. Ülkenin likit döviz varlığından daha yüksek döviz yükümlülükleri var MB'nin!
(Bu acı deneyi dünyada deneyen sağlam tek MB yok.
Sonra da çıkıp -dünyada net rezerve kimse bakmıyor- diyen tipler çıkıyor. Yahu, dünya MB'leri döviz borçlanmıyor ki net-brüt diye rezerv ayrımı olsun. Dövizi sadece satın alıyorlar, o yüzden ikisi eşit! O yüzden hiçbir yerde tanımı yok. Arjantin'le el ele uğraşıyoruz ama müfredata sokmak için
Bu ne demek? Birileri devlete döviz borç verecekse, önce MB'den likit dövizin geri alınması gerek. Sonra döviz cinsi tahvil alınıp para Hazine'ye yollanır. Hazine'nin kasası neresi? MB. Yani git-gel yapılacak sadece. Ortada yaratılan bir kaynak yok... ancak Hazine faiz gideri artmış olur. Veya alternatif olarak TL sahibi yerliyi döviz alımına daha da teşvik edip, MB negatif pozisyonunu artırmaya meyledersiniz. Mekanik yararı sıfır. Aynı hesap döviz mevduat için de geçerli.
Özetle; döviz havuzunun içinden bardakla su alıp aynı havuza geri dökerek ülkenin cari açığı fonlanmaz. O yüzden dış kaynak lazım. Sorun, havuz seviyesinin düşüklüğü. O yüzden yüksek Eurobond faizine mecbur kalıyoruz. Bunu beğenmiyorsak, bir şekilde cari açığı kapatmanın ve yüksek faizle döviz borçlanmayı düşürmenin yolunu bulmalıyız. #
Yer İmleri