YASAL UYARI : Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri "Yatırım Danışmanlığı" kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, Aracı Kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ALTIN ÖĞÜT: Forumda okuduğunuz bilgileri fikir vermesi amacıyla ve mantık süzgecinden geçirerek değerlendirin. Hiç kimse sizi tanımadan size para kazandırmak heveslisi değildir. Hayatta karşılaşmadığınız ve adını soyadını dahi bilmediğiniz bir kişinin tavsiyesi ile senet almaya kalkışmayın, sonu %99 hüsran olacaktır.
Değerli hisse.net Dostu,
Forumu kullanmaya başladığımız günün ardından geçen 14 yıl ve 4 server değişikliği ardından database hataları katlanılmaz düzeylere yükseldi, düzeltmek için çok uğraşmamıza rağmen maalesef düzelmedi ve sonuç olarak yeni bir forumu açmak zorunda kaldık. Kullanmakta olduğumuz forum gelecekte salt okunur olarak hizmet verecektir.
Bu hafta sonundan itibaren yeni foruma yeniden yani sıfırdan kayıt olarak yazmaya başlayabilirsiniz, ya da eskiden olduğu gibi sadece izleyebilirsiniz. Lütfen Yeni forum adresini bookmarklarınıza alın.
http://www.hisse.net/topluluk/forum.php
Ahmet Rasim meslek yaşamının elli ikinci yılında işsiz kalmış, Ankara’ya iş aramaya gitmişti. Üstat altmış üç yaşındaydı ve o güne dek yüz kitaba imza atmıştı. Ankara’ya gittiğinde, yolda o dönemin ünlü gazetecilerinden İsmail Müştak ile karşılaştılar. Ahmet Rasim’i Ankara’da görmek, İsmail Müştak’ı şaşırtmıştı. “Hayrola üstat?” dedi. “Sizin Ankara’da ne işiniz var?” Ahmet Rasim “işsiz kaldım” demedi de… “Fırıncılar ekmeği yuvarlak yapıyor, ekmek elimden kaydı, Ankara’ya ...
Ali Sami Alkış'ın kitabı "Yedi Kandilli Avize'den" GS'lı Robenson kardeşler... "Bu hikaye Hindistan'da başlıyor burada yaşayan İngiliz karı-koca Robenson ailesi Müslümanların burada çektiği ıstıraplara tanık olup Müslümanlığı okuyup anladıktan sonra, Müslümanlığı kabul ederler. Orada ki baskıdan da kaçarak İstanbul'a yerleşirler ve Abdullah ve Fatma isimlerini alırlar. İstanbul'da 3 çocukları olur, Abdurrahman , Yakup ve Ahmet Robenson.. Çocukların iyi bir tahsil görmesi içinde Galatasaray ...
Türkçe üzerine bir matematik modelleme ve bunun olası sosyal yansımaları üzerine bir zihin jimnastiği Victor Hugo şiirlerini 40.000 kelime ile yazdı. Türkçe'yi en zengin kullananlardan Yaşar Kemal'in romanları 3.500 kelimeyi geçmez" görüşü çok yaygındır. Bu görüş haklıdır zira Türkçe'nin Fransızca’ya oranla daha az sözcük içerdiği doğrudur. İngilizce'ye, Almanca’ya, İspanyolca’ya oranla da daha az sözcük içeriyor olması gerekir. Ne var ki bu Türkçe'nin daha yetersiz ...
...